Eskiden yerel şirketlerde bir süs olarak
konumlanan kurulların, krizlerle birlikte değişimden
geçtiğine inanıyor. Hissedarların baskısıyla artık
yönetim kurullarının daha “bağımsız” ve “etkin” bir
çalışma modeline geçtiğini düşünüyoruz. Yerel
şirketlerinde son yılların en çok tartışılan konuları
arasında yönetim kurullarının yapısı ve işleyişi ön
sıralarda yer alıyor. İdeal bir yönetim kurulu nasıl
olmalı sorusuna cevap aradık bu çalışmamızda.
2- YERELŞİRKETLERİNDE İDEAL BİR YÖNETİM KURULUNDA NE
GİBİ ÖZELLİKLER OLMALI?
Yaptığımız arama konferansında neticesinde ulaştığımız
sonuç; Yerel şirketlerinde İdeal yönetim ve denetleme
kurulu, ilk olarak hissedarların uzun dönemli
gereksinimlerini yansıtmalı; hem bağımsız hem yetkin
olmalıdır. Bahse konu bağımsızlık şirket yönetiminden
bağımsız olmaktan bahsediyorum. Öyle ki yönetim kurulu
üyeleri hissedarların menfaatlerini korurken yönetim ile
farklı bakış açılarına sahip olabilir ve gerekirse
çatışabilir.
Bunun yanında psikolojik olarak da özgür olmalılar.
Kendileri özgür hissetmeli, gereken noktalarda yönetim
için farklı bakış açıları getirebilmeli ve bu farklıları
masaya rahatça koyabilmeliler.
Yetkinlik anlamında da yönetim kurulunun üyelerinin
yetenekleri, kapasiteleri, tecrübe ve iş bilgileriyle
şirkete değer katacak biçimde yönetimle etkin bir
etkileşim içinde olması gereklidir. Bu konuda mahalli
idareler genel müdürlüğünün yayınlamış olduğu
tebliğlerde bu tavsiye edilmektedir.
3- BELEDİYE ŞİRKETLERİNDE YÖNETİM KURULLARININ
OLUŞTURULMASINDA YAPILAN ANA HATALAR NELERDİR?
Yönetim kurullarına, şirketlerin yönetimi ve
ihtiyaçlarıyla uyuşmayan farklı yeteneklere sahip
kişileri seçmek, uzun yıllardır yapılan ortak bir
hatadır.
Belediye iştiraklerinde uzun yıllar boyunca yönetim
kurulları çok da fazla bir şey yapmadı. Bağımsız
değillerdi, pek çok konuda işleyişin haricinde
kalırlardı, bir nevi süs gibilerdi. Tabii ki varlıkları
iyiydi, ama genelde yerel yöneticileri sevenler kulübü
gibi çok da yapacak işleri olmazdı. örnek 1989–1994
Ankara, İzmir, İstanbul Büyükşehir belediye iştirakleri.
Peki bugün ne değişti? 1989-1994 SHP yerel belediye
deneyimleri sonucunda Ankara İzmir ve İstanbul’ da
fiyaskoyla sonuçlanınca ve beytül malın yönetimi
konusunda hassas bir siyasi yapı yerel seçimlerden büyük
bir başarıyla çıkınca yönetim kurullarının işi ve tanımı
yavaş yavaş değişmeye başladı.
Artık yerel belediye şirketleri yönetim kurullarının
yapacak çok işleri var. Bu yüzden yönetim kurullarında
hangi yetenek, davranış biçimi ve niteliklere sahip
kişilere ihtiyaç duyulduğuna dikkat edilmeye başlandı.
Buna bağlı olarak yönetim kurullarında kimlerin olması
gerektiği şekillendi. Tabii ki eskiden de üyeler iyi
yöneticilerdi, ancak sonuçta şirketin yönetimini
üstlenecek yeteneğe ya da birikime sahip değillerdi.
4- YEREL BELEDİYE ŞİRKETLERİNDE YÖNETİM KURULUNUN İDEAL
KOMBİNASYONU NASIL OLMALI?
Arama konferansında yerel şirketler için geçerli ideal
bir üye bileşiminin olup olmayacağı yönündeki
çalışmamızda böyle bir bileşimden söz etmemizin mümkün
olmadığı görülmüş, şirketlerin faaliyet gösterdiği
sektördeki değişimlere göre de bu gereksinimlerin
değişebileceği gözlemlenmiştir. Bir de şöyle düşünmek
lazım geldiği görülmüştür; Aynı şirket, farklı
zamanlarda farklı gereksinimlere girerek farklı
bileşimde kurullara gereksinim duyacağı görülmüştür.
Ama en genel haliyle bakılırsak açıkçası her yönetim
kurulunun dışarıdan bakış açısına, şirkete işleriyle
alakalı tecrübe ve bilgiye sahip, yönetime artı değer
sağlayacak doğru kişilerin karışımına ihtiyacı vardır.
Ancak bu tip kişilerin oluşturduğu kurullar, şirket
yönetimine değer katar.
Yeni üyeleri seçme görevi, eskiden yerel yöneticilerin
yakın arkadaşları tarafından oluşturulurken şimdi yine
aynı yönetici tarafından atama yapılıyor yanalız şirkete
artı değer üretecek konusunda uzman kişiler arasından.
İyi yönetim kurulu üyesi, idealinde yönetim konusunda
belli tecrübelere sahip, büyük bir şirketin nasıl
işlediğini iyi anlayabilecek, o vizyona sahip biri
olmalı. Ayrıca dürüstçe söylemek gerekirse, bu kişinin
yönetim kuruluna ayıracak yeterli zamanı da olmalı.
Çünkü yönetim kurulları, üyelerinden giderek daha çok
mesai talep etmeye başladı.
Aynı şekilde yönetim kurulu üyesinin belli bir konuda,
örneğin insan kaynakları, finans ya da risk yönetimi
gibi belli bir konuda güçlü bir deneyimi ve bilgisi
olmalı. Şirketin faaliyette olduğu sektörle ile ilgili
derinlemesine bilgiye sahip olmalı ya da sektörle
bağlantılı teknoloji gibi belli bir alanda güçlü bir
isim olması gerekir.
Tabii tüm bu özelliklerin tek kişide toplanması da pek
mümkün değil. O yüzden de yönetim kurulunu potansiyel
yetenek, tecrübe ve kapasitede kişilerin toplandığı bir
portfolyö olarak düşünmek gerekir. Önemli olan,
kurulacak yönetim kurulunda saydığım bu özellikleri
barındıracak bu geniş portfolyöyü yaratabilmek.
5- SONUÇ
Yaptığımız arama konferansından çıkardığımız sonuçları
maddeler halinde sıralayacak olursak yerel şirketlerin
yönetim ve denetim kurullarında olması gereken kurul
üyelerinin asgari şu özellikler taşıması gerektiği
sonucuna varılmıştır;
1. Hissedarların uzun vadeli gereksinimlerini
karşılamalı; bağımsız ve yetkin olmalıdır.
2. Şirketlerin faaliyet konularındaki işlere ilişkin
farklı bakış açıları getirebilmelidir.
3. Yönetim kurulu üyeleri donanımlı olmaları yeterli
değil. Aynı zamanda bu kişinin yönetim kuruluna ayıracak
yeterli zamanı da olmalı.
4. Yönetim kurulları için “ideal kompozisyon”dan söz
etmek mümkün değil. Şirketin faaliyet gösterdiği
sektördeki değişimlere göre ihtiyaçlar değişebilir. Aynı
şirket, farklı zamanlarda, farklı tipte üyelere ihtiyaç
duyabilir.
5. Her yönetim kurulunun dışarıdan bakış açısına,
şirketin işleriyle ilgili tecrübe ve bilgiye sahip,
yönetime artı değer sağlayacak doğru kişilerin
karışımına ihtiyacı vardır.
6. Eskiden yönetim kurullarını istendiği an değiştirmek
de kolay değildi. Şimdi değişiklik gerektiğinde, her yıl
yeniden seçim yapılarak tüm kurul yenilenebiliyor.
7. Yönetim kurulu Üyelerinin belli konularda, örneğin
finans, risk yönetimi ya da insan kaynaklarında güçlü
bir deneyimi ya da bilgisi olmalıdır.
8. Şirketin faaliyette olduğu sektörle ile ilgili
derinlemesine bilgiye sahip olmalı ya da sektörle
bağlantılı teknoloji gibi belli bir alanda güçlü bir
isim olması gerekir.
9. Genelde yönetim kurulları yılda 6 ila 8 kez toplanır,
kriz dönemlerinde bu toplantılar gittikçe sıklaşır. En
ideali yılda 6 kez toplanmasıdır.
10. Ayrıca kurulun bağımsız bir yönetim kurulu başkanı
olması da etkin çalışma için önemli bir faktördür.
SMMM Abdullah Ekinci
Abdullahekinci25@gmail.com
muhasebenet.net
16.02.2011
Diğer makaleleri
-Belediye şirketleri yöneticilerinin
sorumlulukları
-KVK çerçevesinde iştirak hissesi ve
gayrimenkul satış kazancı istisnası
-KVK çerçevesinde iştirak hissesi ve
gayrimenkul satış kazancı istisnası
-Yeni Sayıştay Kanunu
çerçevesinde performans denetiminin içeriği
-Belediye şirketlerinin denetlenmesi
-Belediye şirketlerinin Sayıştay tarafından
denetiminin içeriği nedir?
-Belediye
şirketlerine Sayıştay şoku
-Dönem
sonu envanter işlemleri
-Son
Danıştay kararı çerçevesinde Belediyelerin hibe yoluyla
şirket kurmaları
-Sermaye
şirketlerinde hisse devrinde dikkat edilmesi gereken
hususlar
|