Faturaya nasıl itiraz edilir?
Prensip olarak fatura, bir
malın satıldığı ya da hizmetin ifa edildiği anda
düzenlenir. Ancak bu durum zorlayıcı bir kural
değil. Vergi Usul Kanunu’nda, fatura düzenlemesi
yönünden, “asgari bir süre” yer almakta olup,
faturanın, malın teslimi ya da hizmetin yapıldığı
tarihten itibaren 7 gün içerisinde düzenlenmesi
gerekir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar,
hiç düzenlenmemiş sayılıyor.
İtiraz süresi 8 gün
Faturaya itiraz konusunda, Vergi Usul Kanunu’nda
herhangi bir hüküm yer almıyor. Buna karşılık Türk
Ticaret Kanunu’nun 23. maddesinin ikinci fıkrasında
yer alan; “Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten
itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir
itirazda bulunmamışsa, münderecatını kabul etmiş
sayılır” şeklindeki hükümden, faturaya, alındığı
tarihten itibaren 8 gün içinde itiraz etme hakkının
bulunduğu sonucuna varılıyor. Faturaya itiraz,
genellikle, faturada yazılı olan satılan malın ya da
yapılan hizmetin tutarına yönelik oluyor. Ayrıca;
faturada yazılı malın hiç teslim edilmemesi ya da
eksik teslim edilmesi veya faturada yazılı mal ile
teslim edilen malın farklı olması faturaya itirazın
başlıca nedenleri olabilir. Bunun yanı sıra, malın
tutarının ya da yapılan hizmetin bedelinin yüksek
gösterilmesi de, faturaya itirazı gerektiren diğer
nedenler.
Türk Ticaret Kanunu’nda, “Faturanın düzenlendiği
tarihten itibaren” değil, “Faturanın alındığı
tarihten itibaren” 8 gün içinde itiraz edilmesinden
söz edildiğinden, 8 günlük sürenin hesaplanmasında,
faturanın düzenlendiği tarih önemli değil. Kanun
koyucunun, faturanın düzenlendiği değil de, alındığı
tarihi, “itirazın başlangıç tarihi” olarak
belirlemesinin nedeni, geriye doğru 8 günden önceki
tarihin yazılması ya da faturanın 8 gün
bekletildikten sonra gönderilerek, itiraz hakkının
engellenmesine yönelik eylemleri önlemek olduğu
anlaşılıyor.
Faturayı alan müşteri veya iş yaptıran kimse, kanuni
süresi içerisinde, faturaya karşı itiraz hakkını
kullanmışsa, faturayı düzenleyen kimse, bu belgenin
doğruluğunu ispat etmekle mükelleftir. Faturaya
karşı alıcının sekiz günlük itiraz süresinin
başlayabilmesi için, faturanın satıcı tarafından
alıcıya “tebliğ” edilmiş olması şarttır. Faturaya
süresi içerisinde itiraz etmeyenler, faturanın
içeriğini kabul etmiş sayılırlar.
İtiraz yazılı şekle tâbi
FATURAYA itirazın ne şekilde yapılacağına dair
herhangi bir açıklık olmamakla birlikte, itirazın
noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü bir
mektupla ya da telgrafla yapılmasında fayda var.
Faturaya karşı yapılan itiraz, hem bir “ihbar” ve
“kanuni karine”yi bertaraf (ıskat) anlamı taşıdığı
için, yazılı olmalı. Ayrıca, fatura içeriğinde
yazılı bulunan miktar bakımından da yine tebliğ ve
itirazın yazılı olması ve muhatabın eline
geçebilecek bir tarzda gönderilmeli. Faturaya karşı
ileri sürülen itirazın, yapılmış olması tek başına
yeterli değil. Bunun için faturanın, onu düzenleyen
tarafın eline de geçmesi gerekir. Faturaya itiraz
olayında, “faturanın içeriğine itiraz” ile faturanın
verilmesine neden olan “işi ve hizmetin yapıldığının
kabulü” olayı birbirinden tamamen ayrı ve farklı
şeyler.
Sonuç olarak faturanın içeriğine, yapılan itirazın
satıcı tarafından kabul edilip gereği yerine
getirilirse sorun yok. Aksi halde çözüm için yargıya
gitmekten başka bir yol görünmüyor.
ARİF ŞİMŞEK
Tercuman
|