Kapalı telefona çeşit çeşit vergi ödeniyor
Cep telefonunda, Dünya rekorunun
Türkiye’de olduğunu biliyorsunuz. Türkiye’deki verginin
oranı yüzde 56’yı buluyor.
Bizden sonra Uganda (yüzde 30) ve Zambia (yüzde 28)
geliyor.
Dünyada cep telefonundan alınan vergilerin ortalaması
yüzde 17.
Türkiye’de yüzde 56...
Demek ki dünya ortalamasının üç katından bile fazla!..
Bu arada vergi oranı sadece yüzde 3 olan Suriye ve Çin
gibi ülkeler de var. Yüzde 5 olan ülkeler de...
KAPALI TELEFONA DA VAR
Cep telefonunuz, borcu ödenmediği için kapandı diyelim.
“Oh kurtuldum. Vergi mergi yok.” demeyin.
Vergi de var, mergi de...
Ödemediğiniz borcun, her ay itibariyle gecikme faizi
isteniyor.
Devamı var...
Gecikme faizi tutarı üzerinden, yüzde 18 “Katma Değer
Vergisi” ve yüzde 25 “Özel İletişim Vergisi” isteniyor.
Telefon kapalı...
İstenen vergi; İletişim Vergisi!..
Fıkra gibi bir olay. İletişim yok ki vergisi olsun!..
Hadi “İletişimsizlik Vergisi” olsa neyse...
BİTMEDİ DEVAMI VAR
Vergi benzeri ücret ve paylar da var.
Örneğin, faturalı abonelerden, yıl sonuna kadar eşit
taksitte, “Telsiz Kullanım Ücreti” isteniyor.
Faturasız aboneler, bir yıllık kullanım ücretini, peşin
ödüyorlar. Faturasız aboneler, aboneliklerini iptal
ettirmeleri halinde de peşin ödedikleri kullanım
ücretinin, kullanılmayan kısmını geri alamıyorlar.
İşletmeciler de elde ettikleri brüt gelirin yüzde
15’ini, her ay “Hazine Payı” olarak ödüyorlar.
Halk arasında kullanılan “Ancak uçanla kaçan
kurtulabiliyor” diye bir söz var.
Cep telefonunda bu söz de geçerli değil. Konuşan da
konuşmayanlar da çeşit çeşit vergi ödüyorlar...
GÜNÜN SÖZÜ
Açlıktan ölen bir köpeği alıp, onu doyurursanız, sizi
ısırmaz; köpekle insan arasındaki en temel farklılık
budur.
Mark Twain
MÜHENDİS
YARISI su dolu bardağa,
İyimser: “Ne güzel, bardağın yarısı dolu” der.
Kötümser: “Ne kötü, bardağın yarısı boş” der.
Mühendis: “Bardak, olması gerektiğinden iki kat daha
büyük” der.
(Teşekkürler İsmet DAYIOĞLU)
ERKEKLER
40 yaşına kadar “Sevgililerini”
40-60 yaş arası “Hangi restoranda yemek yediklerini”
60’dan sonra “Hangi doktor ve hangi hastanenin iyi
olduğunu” konuşurlar.
(Teşekkürler Mehmet YAZAR)
HAYRET!..
Oy kullanmayana ilginç bir af
MİLLETVEKİLİ Seçim Kanunu’nun 63. maddesine göre; seçmen
kütüğünde kaydı ve listede adı bulunan seçmenlerin,
meşru mazereti olmadan, oy kullanmamaları halinde, “5
YTL para cezası” ödemeleri gerekiyor.
22 Temmuz’daki son seçimde 6 milyon civarında seçmen oy
kullanmadı. Buna göre yaklaşık 30 milyon YTL (30 trilyon
lira), ceza tahsil edilmesi gerekiyor.
Öte yandan, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun’un 106. maddesine göre; 8 YTL’ye kadar olan
alacaklar, terkin olunabiliyor yani silinebiliyor.
Gerekçesi de tahsili için yapılacak giderlerin,
alacaktan fazla olması gösteriliyor. Sonuçta, 5 YTL’ler
tahsil edilmiyor.
Peki o zaman bu 5 YTL’lik “oy kullanmama cezası” niye
getirildi?
Kayserili
TEBESSÜM
KÜÇÜK bir kasabada yaşayan Yahudi, daha büyük bir şehre
yerleşip, ticaret yapmak için, eşeğine binip Kayseri’ye
gitmiş.
Bir hana yerleşen Yahudi, getir-götür işlerine bakan
çocuğu çağırıp, para vermiş ve;
“Oğlum, git bana öyle bir şey alıp getir ki, hem ben
yiyeyim, hem eşeğim yesin. Hem de sabaha kadar
eğleneyim” demiş.
Parayı alan çocuk, “Peki amca” diyerek, çarşıya gitmiş.
On dakika sonra, kucağında bir karpuz ile gelmiş.
Yahudiye;
“Al Amca, bu karpuzun içini sen ye, kabuğunu eşeğin
yesin. Çekirdeği ile de sabaha kadar eğlenirsin.”
demiş. Bunu gören Yahudi;
“Bu şehirden bana ekmek çıkmaz. Küçük çocuğu böyleyse,
kim bilir büyükleri nasıldır?” demiş ve sabahleyin
erkenden, eşeğine binip Kayseri’den başka şehre gitmek
üzere ayrılmış.
Bekaret kemeri
ŞÖVALYELERİN gözüpek olduğu eski zamanlarda, bu
şövalyelerden biri Haçlı Seferlerine çıkmaya karar
verir. Yola çıkmadan önce kahyayı yanına çağırır:
- Haçlı Seferlerine katılacağım. Karımın bekaret
kemerini sana veriyor ve sana güveniyorum. Eğer 10 yıl
içinde dönmezsem, anahtarı kullanabilirsin.
Şövalye baştan aşağı donanır, tozlu yollara revan
olmadan önce dönüp son bir kez şatosuna bakar. Birden
kahyanın, bağırarak nefes nefese şatodan dışarı
koştuğunu görür.
- Durun, durun Majesteleri!.. Oh, iyi ki size
yetişebildim. Yanlış anahtar vermişsiniz.
(Teşekkürler Ferda İSPİR)
1961 yılının özelliği
1961 yılı, ilginç bir özelliğe sahip. Benzeri bir
özellik ancak 4002 yıl sonra meydana gelebilecek.
Merak ettiniz mi nedir bu özellik?
YANIT: 1961 ters çevrilip okunduğunda, yine aynı yıl
olarak okunur. Benzeri durum, 6009 yılında ortaya
çıkacak.
Özellikle 1961 doğumluların hoşuna gidebilecek bir
olay...
En fazla doğuran kadın
BUGÜNE kadar, en çok çocuk doğuran kadının, çocuk sayısı
69.
Rusya’da 1702-1782 yılları arasında yaşayan bir Rus
kadını, 16 ikiz, 7 üçüz ve 4 dördüz olmak üzere 69 çocuk
dünyaya getirmiş.
Kaynak: Hürriyet Şükrü
Kızılot 16.09.2007 |