Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   16.07.2007
    

                                         Ana Sayfa 

                           Muhasebe Forum 

                                    SSK Mevzuat

                                  Danışma Hattı 

                    2007 Yılı Uygulamaları

                      Staj-Stajyer Rehberi

                   2007 Yılı Pratik Bilgiler

 

 

 


Vergilerde uzlaşma

Son zamanlarda sıkça tartışma konusu yapılan uzlaşma kavramı seçim zamanı yaklaştıkça gündemdeki yerini korumaktadır. Bugünkü haliyle uzlaşma uygulaması bundan sonra da problem yaratmaya devam edecek gibi görünmektedir. Geçen gün katıldığımız, vergi konusunda alanlarının etkili isimlerinin yer aldığı bir toplantıda, ülkemizde önde gelen vergi danışmanlık şirketlerinden hukuk kökenli bir yönetici uzlaşma müessesesinin kanunda düzenlendiğini bu sebeple Anayasanın vergilerin kanunla kaldırılacağı şeklindeki hükmüne aykırılık teşkil etmediğini savundu. Bu savunma beni hiç şaşırtmadı. Zira daha önce de benzer görüşler vergiciler arasında dile getirilmişti.

Vergi ile hukuk ayrılmaz bir bütündür. Bu bütünlük görülemeyince hatalı yorumlar da yapılması gayet doğaldır. Uzlaşma müessesesi bugün ülkemizin çarpık vergi sistemi sebebiyle o kadar fazla kişinin çıkarına çalışmaktadır ki yeterli eleştiri yapılmamakta, problem sessizce geçiştirilmektedir. Uygulamacılar ve idarenin yararına olan müessese bu sebeple devam ettirilmektedir. Fakat unutulmaması gereken bu tür adaletsizliklere göz yumulması ülke geleceğinin ve hukuk prensiplerinin içini boşalttığı gerçeğidir. Bu gidişle şimdiki ve bundan sonraki nesiller içi boş kavramların yer aldığı, her mükellef için ayrı bir adalet anlayışının olduğu, düzeltilmesinin her geçen gün biraz daha zorlaştığı, devlet kurumlarına güveni azaltan bir vergi sistemi devralacaklardır.

Anayasamızın 73. maddesine göre vergi kanunla konur, değiştirilir ve kaldırılır. Bu kurala bugün başta idare olmak üzere uymasa da bu böyledir. En azından vergilerde çağdaş medeniyet seviyesini yakalamış ülkeler için. Şeklen kanun metni olan bazı düzenlemeler içerik yönünden gerekli hukuki şartları taşımadıkları için bir kanun metni olarak kabul edilmezler. Vergide belirlilik ilkesi kanun metninde olması gerekenleri belirleyen bir ilkedir. Aksi halde yapılan düzenleme veya oluşturulan metin bir kanun metni olamayacaktır.

Uzlaşma müessesesi de bu şekildedir. Uzlaşmanın sadece kanunla düzenlenmiş olması yeterli değildir. Kanun metninde uzlaşma ile ilgili temel düzenlemeler de yer almalıdır. Burada örnek olarak uygulamada en çok problem yaratan husus olan vergi ve cezaların tamamının veya büyük bir kısmının ortadan kaldırılmasında görüldüğü gibi, idarenin herhangi bir şekilde kararlarında sınırlandırılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu tür bir düzenleme olmadığında idare kararlarında keyfi davranışlar ortaya çıkmakta, herkesin ödediği vergi farklı olduğundan vergi adaleti de sağlanamamaktadır. Bunun da ötesinde yapılan uygulama ve mevcut düzenleme Anayasanın 73. maddesindeki düzenlemeye aykırı olmaktadır.

Uzlaşma konusunda idarenin kullandığı bu sınırsız yetki aslında kanun yoluyla kullanılması gereken bir yetkidir. Bu durumda hukuka aykırı olan yasama yetkisinin devri söz konusu olmaktadır (Anayasa m.7). Yetki devri konusu doktrinde tartışılmış ve çeşitli Anayasa Mahkemesi kararlarında da aşağıdaki gibi yer almıştır (Erdoğan Teziç, Anayasa Hukuku, İstanbul-2004, s.17 vd.):

. Kanun koyucu esaslı hükümleri saptadıktan sonra hükümete yetki verebilir (K.1985/7)

' Kanun koyucu hükümete yetki verirken bunun sınırlarını ve çerçevesini de kanunla belirtmelidir (K.1965/12 ve 1965/57)

' Kanunun emrine dayanarak, yürütme organınca alınacak önlemler, objektif nitelik taşımalı, keyfi uygulamalara sebep olacak çok geniş takdir yetkisi vermemelidir (K.1966/6 ve K.1985/7)

' Kanunun Anayasadaki yetkinin devredilmezliği ilkesine aykırılığı, belirli konularda temel kuralları ve ilkeleri koymaması, çerçeveyi çizmemesi, sınırsız, belirsiz bir alanı idarenin düzenlemesine bırakmasıdır (K.1988/8).

Bu karar ve açıklamalar karşısında uzlaşmadaki Anayasaya aykırılık açıkça görülmektedir. Bu, bir yasama yetkisi devridir. Ama alan razı, satan razı olduğundan hukuk ilkeleri de kimsenin umurunda olmamaktadır. Olan yine dürüst mükelleflere olmaktadır.

 

Hakan Üzeltürk

huzelturk@superonline.com

Dünya online / 16.07.2007

 


Copyrıght © 2005 -2007  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.