Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   23.09.2007
    

                                           Ana Sayfa 

                             Muhasebe Forum 

                                      SSK Mevzuat

                                    Danışma Hattı 

                      2007 Yılı Uygulamaları

                         Staj-Stajyer Rehberi

                     2007 Yılı Pratik Bilgiler

 

 

 


 

İşsizlik Sigortasında İnce noktalar

 

İşsizlik sigortası ülkemizde ilk defa 2000 yılında uygulanmaya başlanmasıyla birlikte ülkemizde 8 sigorta riski sosyal güvenlik kapsamına alınmış oldu. Uygulanmayan sadece aile yükleri (çocuk ve kira yardımı) kaldı.


Avrupa Sosyal Şartı ve 1952 yılında imzaya açılmış olan “Sosyal Güvenliğin Asgari Normları” hakkındaki 102 Sayılı Uluslararası Çalışma Sözleşmesi’ne imza koyan üye ülkeler aşağıda yazılı olan risklere karşı çalışanlarını güvence altına almakla yükümlüdür.
MuhasebeNet.Net

1-Hastalık (Sağlık Yardımı)

2-Hastalık (Gelir Kaybını Karşılayan Ödenekler)

3-Yaşlılık (Emeklilik)

4-İş kazası ve meslek hastalığı

5-Analık (Doğum)

6-Sakatlık (Malüllük)

7-Ölüm

8-Aile yükleri (çocuk ve kira yardımı)

9-İşsizlik

Bahse konu Uluslararası Sözleşmeye Ülkemizde imza koymuş olmakla birlikte,

İlk yedi sosyal riske karşı ülkemizde var olan Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), kendisine bağlı olanlara güvence sağlamaktadır.

Son ikisi olan Aile Yükleri ile İşsizlik riskine karşı ise 1999 yılına gelinceye kadar herhangi bir güvence ortada yok iken 4447 Sayılı Kanun ile bağımlı çalışan işçiler için İşsizlik Riski güvence altına alınmıştır. Ancak aynı kanun gereğince ilk prim kesintisi Haziran 2000’de başlamış ve ilk işsizlik sigortası ödemeleri de 2002 yılının Şubat ayında başlamıştır.
MuhasebeNet.Net

Bu yazı dizimizde henüz emekleme aşamasında olan, İşsizlik Sigortasının ülkemizde nasıl uygulandığını, kimlerin hangi şartlar ile yararlandığını anlatmaya çalışacağız.

Dileğim ise henüz ülkemizde uygulamaya konulmayan son sosyal risk olan Aile Yükleri’ne karşı da çalışanların güvence altına alınmasıdır.

Ne var ki; Devletin Aile Yüklerini sosyal güvenceye alması gerekirken 4958 Sayılı Kanun ile işverenlerin kendi çabaları ile çalışanlarına verdiği ve sigorta priminden muaf olan Aile Yardımı, Çocuk Yardımı ile Yemek Paralarından prim alınması kararlaştırılmıştır. Temennim ise Devlet, Aile Yüklerine karşı güvence veremiyor ise en azından işçilerine güvence sağlamaya çalışan işverenlere engel olmaması ve bu yardımlardan prim alınması uygulamasına başlamamasıdır.

İŞSİZLİK SİGORTASI NEDİR?

4447 Sayılı Kanun’un 47. maddesine göre;

İşsizlik sigortası; bir işyerinde çalışırken, çalışma istek, yetenek, sağlık ve yeterliliğinde olmasına rağmen, kendi istek ve kusuru dışında işini kaybedenlere, uğradıkları gelir kayıplarını kısmen de olsa karşılayarak kendilerinin ve aile fertlerinin zor duruma düşmelerini önleyen, sigortacılık tekniği ile faaliyet gösteren, Devlet tarafından kurulan zorunlu bir sigortadır.

İŞSİZLİK SİGORTASININ FAYDALARI NELERDİR?

Gerek Avrupa Sosyal Şartı ve gerekse 102 Sayılı Sözleşmeye göre;

Hükümetler, işsizliğin sonuçlarını giderici, geçici gelir kayıplarını telafi edici politikalar uygulamak zorundadırlar. Bu politikaların uygulanması için işsizlik sigortası en iyi araçlardan biridir.

Bir araç olarak İşsizlik Sigortası aşağıdaki faydaları sağlamaktadır.

1- İşsiz kalınan süre içinde; sigortalı işsizlerin gelir kaybı işsizlik ödeneği ile karşılandığından, sigortalı işsizler niteliklerine daha uygun işler aramak için zaman kazanacaklardır.

Ayrıca, ailenin işsizlik nedeniyle zarar görmesi de bir ölçüde azaltılacak ve toplumun temel direği olan aile birliği korunmuş olacaktır.

2- İşsizlik sigortası belli bir süre gelir güvencesi sağlayacağından, işsizlerin alım güçlerini belli ölçüde korunmuş olacak ve toplam talep üzerinde olumlu etki yapacaktır.

3- İşsizlik ödeneğine hak kazanabilmek için sigortalını kendisinin işten ayrılmaması ve kötü niyetli olması nedeniyle işveren tarafından çıkarılmış olmaması gerektiğinden, çalışanlar ahlak ve iyi niyet kurallarına daha fazla sadakat göstermek zorunda olduklarında verimlilikleri artacak ve işgücü devri azalacaktır.

4- İşsiz kalana uygun iş olmadığı takdirde veya işsiz başka meslek istediğinde sigorta kapsamında verilmesi gereken eğitimler ile çalışanların nitelikleri artacak ve ülke nitelikli işgücüne kavuşacaktır.

5- İşsizlik sigortası kapsamında belli bir süre sigortalı olmak ve İşsizlik Sigortası Fonuna prim ödemek gerektiğinden, gerek işçiler ve gerekse işverenler kayıtdışı istihdamdan uzaklaşacaklardır. Kayıtdışılık azalacaktır.

Bugüne kadar sağlıklı bir bilgiye sahip olunmayan, işsiz sayısı konusunda doğru bilgilere ulama imkanı sağlayacaktır.

HANGİ İŞÇİLER İŞSİZLİK SİGORTASI KAPSAMINDADIR?

İşsizlik sigortası genel olarak SSK’ya prim ödeyenleri kapsamaktadır ama 4447 Sayılı Kanuna göre;

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 2 nci maddesine göre bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılan sigortalılar,

506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında olan özel banka ve borsalarda işçi statüsü ile çalışanlar (memur ve sözleşmeli statüde olmayanlar),

Karşılıklılık esasına dayalı olarak yapılan anlaşmalara göre Türkiye’de sigortalı olarak çalışan yabancılar, (Yabancının ülkesinde Türk Vatandaşlarına İşsizlik Sigortası uygulanıyor ise bizde de o ülke vatandaşına uygulanacaktır.

4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkındaki Kanun’a göre çalıştırılan koruma bekçileri,

Ücretli ve sürekli olarak ev hizmetlerinde çalışanlar,

Kamu sektörüne ait tarım ve orman işlerinde ücretle çalışanlar,

Özel sektöre ait tarım ve orman işlerinde ücretle ve sürekli olarak çalışanlar,

Tarım sanatlarına ait işlerde çalışanlar,

Tarım işyerlerinde yapılan ve tarım işlerinden sayılmayan işlerde çalışanlar,

Tarım işyeri sayılmayan işyerlerinin park, bahçe, fidanlık vb. işlerinde çalışanlar,

HANGİ İŞVERENLER İŞSİZLİK SİGORTASI KAPSAMINDADIR?

4447 Sayılı Kanun’a göre, yukarıda sayılanlardan en az birini çalıştıran işverenler, işçileri için İşsizlik Sigortası Kapsamında prim ödemekle yükümlüdürler.

İşsizlik Sigortası zorunlu olduğundan gerek işçilerin ve gerekse işverenlerin isteklerine bağlı değildir.

Mesela, bir (kapıcı) işçi çalıştıran Apartmanlar bile kapıcıları için İşsizlik Sigortasına prim ödeyeceklerdir.

İŞSİZLİK SİGORTASINA KİMLER NE KADAR PRİM ÖDEYECEKTİR?
4447 Sayılı Kanun gereğince;

İşsizlik sigortası zorunlu olup, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 77 nci ve 78 inci maddelerinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlar üzerinden; Sigortalı % 2, Devlet %2, İşveren % 3 oranında prim ödeneceği şeklinde iken, Bütçe Kanunlarıyla bu oranlar düşürülmüş olup halen aylık Sigorta Primine Esas Kazanç Tutarından (562,50 YTL’den )az olmamak üzere brüt kazançlar üzerinden;

Sigortalı % 1,

İşveren % 2,

Devlet %1

oranında prim ödemektedir.

İşverenler, çalışanları için süresi içinde ödemiş olduğu işsizlik sigortası primlerini SSK işveren sigorta primi hissesinde olduğu gibi kazançlarının tespitinde gider olarak kabul edilecektir.

Ayrıca, işçinin ücretinden kesilecek olan işsizlik sigortası primi de, SSK işçi sigorta primi hissesinde olduğu gibi, gerçek ücretin hesaplanmasında gelir vergisi matrahından indirilecek ve kalan tutar üzerinden gelir vergisi kesilecektir.

İŞSİZLİK SİGORTASI PRİMLERİ NEREYE ÖDENİR?

İşverenler, çalışan işçileri için her ay SSK’ya verdikleri, Aylık Sigorta Prim Bildirgelerinde açılan bir sütunda işsizlik sigortası primlerini de hesaplayacaklar ve işçilerinden kestikleri tutar ile kendilerinin ödemeleri gereken tutarları daha sonra SSK’ya ödeyeceklerdir.

İŞSİZ KALANLARA HANGİ HİZMETLER SUNULACAKTIR?

İşsizlik ödeneğine hak kazanan sigortalı işsizlere aşağıda belirtilen hizmetler sunulacaktır;

İşsizlik ödeneği ödenecektir. Sigortalı işsizler prim ödeme sürelerine göre; en az 180, en fazla 300 gün süre ile işsizlik ödeneği alabileceklerdir.

İşsizlerin ödenek aldıkları süre içinde; hastalık ve analık sigortası primleri, Sosyal Sigortalar Kurumu’na yatırılacaktır. Dolayısıyla; sigortalı işsizler ve geçindirmekle yükümlü oldukları aile fertlerinin hastalanmaları halinde SSK tarafından sağlık hizmetleri verilecektir.

İşsizlik ödeneği alan sigortalı işsizlere, doktor raporu ile istirahatli kaldıkları süre içinde geçici işgöremezlik ödeneği SSK tarafından ödenecektir.

İşsizlik ödeneği alan sigortalı işsizlere, işgücü piyasası ve mesleki eğitim alanında İş-Kur tarafından danışmanlık hizmeti verilecektir.

İş-Kur tarafından, meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi verilecektir.

İşsizlik ödeneği alan sigortalı işsizlere, yeni bir iş bulmalarında İş-Kur yardımcı olacaktır.

İşsizlik Sigortası yazı dizimizin bugünkü bölümünde ödeneği hangi koşullarda ve kimlerin alabileceğini maddeler halinde ve örneklerle açıklıyoruz

Kimler issizlik ödeneğine hak kazanır?

Son 120 günü sürekli olmak üzere, son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile prim ödemiş olup da kendi istek ve kusurları dışında işsiz kalanlardan;

Son 120 Günün Hesabına Dikkat

Hizmet akdinin sona erdiği tarihten önceki son 120 gün içinde, hizmet akdi devam etmekle birlikte hastalık, ücretsiz izin, disiplin cezası, gözaltına alınma, hükümlülükle sonuçlanmayan tutukluluk hali, kısmi istihdam ile grev, lokavt, genel hayatı etkileyen olaylar, ekonomik kriz, doğal afetler nedeniyle işyerinde faaliyetin durdurulması veya işe ara verilmesi halinde, prim yatırılmayan süreler için SSK kayıtları esas alınacak ve 120 günün hesabında prim yatırılmayan bu süreler kesinti sayılmayacaktır.

1- Hizmet akitleri, işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedilenler,

4857 sayılı İş Kanunu’nun 17’nci maddesi veya 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 16’ncı maddesi ya da 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 6’ncı maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen bildirim önellerine uygun olarak hizmet akdi işveren tarafından sona erdirilmiş olanlar,

2- Hizmet akdinin İşçi tarafından haklı nedenle feshedilmesi.

Hizmet akitleri, sağlık sebepleri, işverenin kanunda belirtilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışları ve işçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler nedeniyle bizzat kendileri tarafından feshedilen sigortalı işçiler,

Hizmet akdi, süresi belli olsun veya olmasın sürenin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24’üncü maddesine veya 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinin (II) ve (III) numaralı bentlerine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 7’nci maddesi ile 11’inci maddesinin birinci fıkrasına göre sigortalı tarafından feshedilmiş olanlar,

3- Sağlık sebepleri veya işyerinde işçiyi bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan bir zorlayıcı sebebin ortaya çıkması halinde işveren tarafından hizmet akdi feshedilenler, Hizmet akdi, süresi belli olsun veya olmasın sürenin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25’inci maddesinin (I) , (III) (IV) numaralı bentlerine veya 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinin (III) numaralı bendine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun’un 12’nci maddesinin birinci fıkrasına göre işveren tarafından feshedilmiş olanlar,

4- Belirli süreli hizmet akdi ile çalışmakta olup da sürenin bitiminde işsiz kalanlar, Hizmet akdinin belirli süreli olması halinde, bu sürenin bitimi nedeniyle işsiz kalanlar, 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 7’nci maddesinin (II) numaralı bendinde belirtilen hizmet akdinin belirli bir sefer için yapılmış olması nedeniyle sefer sonunda işsiz kalanlar,

600 günlük prim şart

5İşyerinin el değiştirmesi veya başkasına geçmesi, kapanması veya kapatılması, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedenleriyle işten çıkarılmış olanlar, 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinin IV numaralı bendindeki nedenlerle işsiz kalanlar,

624/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21’inci maddesi kapsamında işsiz kalanlar,

7- Yukarıdaki bentlerde belirtilen iş kanunları kapsamına girmeyen sigortalılardan hizmet akitleri, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu kapsamında yapılmış olan toplu iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmesi bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu hükümleri doğrultusunda (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerindeki hükümlere paralel olarak sona ermiş olanlar,

İŞKUR’a süresi içinde şahsen başvurarak,

Yeni bir iş almaya hazır olduklarını kaydettirmeleri,

En az 600 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olmaları,halinde işsizlik ödeneğine hak kazanacaklardır.

Ancak, işsizlik ödeneğine hak kazanabilmek için hizmet akdinin başvuru sırasında grev, lokavt veya ilgili kanunlardan doğan olağanüstü hal, seferberlik hali, doğal afetler, kısa süreli askerlik, sivil savunma hizmetleri gibi çalışma ödevleri nedeniyle askıya alınmamış olması ve sigortalının herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almaması gereklidir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 17’incü maddesine göre; işveren, işçinin ihbar önellerine ait ücretini peşin vermek suretiyle hizmet akdini feshedebilir. Hizmet akdinin sona erdiği tarih olarak, ihbar öneline ait ücretin peşin ödendiği tarih esas alınacaktır. İşverenler İşten Ayrılma Bildirgesi’ni bu tarihi esas alınarak doldurmalıdır.

İşsizlik Sigortası alınabilmesi için işten ayrılma şekilleri

Hizmet akitleri, işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedilenler,

4857 sayılı İş Kanunu’nun 17’inci maddesi veya 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 16’ncı maddesi ya da 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 6’ncı maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen bildirim önellerine uygun olarak hizmet akdi işveren tarafından sona erdirilmiş olanlar.

A-4857 Sayılı İş Kanunu’nun 17. Maddesi Gereğince İşveren Tarafından İşten Çıkarılanlar

İş Kanunu’nun 17 inci maddesi gereğince,

İş sözleşmeleri iş akdinin sona erdiğinin karşı tarafa bildirilmesinden itibaren;

a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,

b) İşi altı aydan 1.5 yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,

c) İşi 1.5 yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,

d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra,feshedilmiş sayılır.

Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.

Önceden bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır. İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.

B-854 Sayılı Deniz İş Kanunu’nun 16. Maddesi Gereğince İşveren Tarafından İşten Çıkarılanlar

Aşağıdaki şartlara uyarak işveren her zaman gemi adamı tabir edilen denizcileri işten çıkarabilir.


Süresi belirsiz hizmet akdi, 14’üncü maddede yazılı durumlar dışında gemi adamının işe alınmasından itibaren altı ay geçmedikçe bozulamaz.


Süresi belirsiz hizmet akitlerinin çözülmesinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.

Hizmet akdi:

a) İşi altı ay sürmüş olan gemi adamı için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,

b) İşi altı aydan 1.5 yıla kadar sürmüş olan gemi adamı için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,

c) İşi 1.5 yıldan üç yıla kadar sürmüş olan gemi adamı için bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,

ç) İşi üç yıldan fazla sürmüş olan gemi adamı için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra, bozulmuş olur.

Ayrıca işveren yukarıdaki bildirim şartlarına uymadan bu sürelere ait ücreti peşin vererek denizciyi işten çıkarabilir.

Hizmet akdinin işçi tarafından haklı nedenle feshedilmesi:

Hizmet akdi, süresi belli olsun veya olmasın sürenin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24’üncü maddesine veya 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinin (II) ve (III) numaralı bentlerine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 7’nci maddesi ile 11’inci maddesinin birinci fıkrasına göre sigortalı tarafından feshedilmiş olanları kapsayan bir düzenlemedir.

A- 4857 Sayılı Kanunun 24. Maddesine Göre İşçinin İşi Bırakması

“İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 4857 Sayılı Yeni İş Kanunu’nun 24. maddesi üç bent halindedir.

C-5953 Sayılı Basın İş Kanunu’nun 6. Maddesinin 4. Fıkrası Gereğince İşveren Tarafından İşten Çıkarılanlar

5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 6’ncı maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen bildirim önellerine uygun olarak hizmet akdi işveren tarafından işten çıkarılan gazeteciler’de işsizlik ödeneği alabilirler.

Bahsi geçen fıkraya göre;

Basına ait bir işyerinde işverenle arasındaki hizmet münasebeti bir veya müteaddit mukaveleye istinaden fasılasız olarak en az beş yıl sürmüş olan gazetecinin işine son verilmesi yapılacak yazılı ihbardan itibaren üç ay geçtikten sonra muteber olur. Beş seneden az hizmeti olanlar için bu ihbar müddeti bir aydır.

İşveren bu müddetlere ait ücreti peşin (ihbar tazminatı) vermek suretiyle gazeteciyi hemen de işinden çıkarabilir.

Birinci Bendi

Sağlık sebepleri:

a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa.

Örnek: İşyerinde sağlığı tehlikeye sokacak zehirli gazların ortaya çıkıyor olması...

b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.

Örnek: İşyerinde bulaşıcı hastalığa tutulmuş bir işçi/işverenin varlığı ve işçinin bu hasta ile devamlı yakın temas halinde olmasının gerekmesi veya işçinin işyeri ile alakası olmayan ve işini yapmasına engel bir hastalığa tutulması olup daha önceki yargı kararlarına göre işçinin akıl sağlığının bozulması buna örnektir.

İkinci Bendi

II. Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:

a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.

Örnek: İşçinin yapacağı iş konusunda işveren işe girmeden önce işçiyi yanlış bilgiler vermiş ise...

b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.

Örnek: İşverenin, işçinin kendisine veya ailesine küfür, hakaret etmesi veya işçiye cinsel tacizde bulunması hali...

c) İşveren, işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnat veya ithamlarda bulunursa.

d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.

e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,

Örnek: İşçinin fazla mesai ücreti ödenmez veya eksik hesaplanırsa, işçi sigortasız veya eksik sigorta ile çalıştırılırsa,

f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa.
 

İşsiz kalanların düzenli bir iş bulana kadar mağdur olmadan hayatlarını devam ettirmeleri için uygulamaya konan İşsizlik Ödeneği’ni almak için bazı koşullar gerekiyor. Bugün özellikle gemilerde çalışanlar ve basın mensupları için gerekli olan koşulları inceliyoruz

Gazeteci ve gemiciler icin özel hükümler var

III. Zorlayıcı sebepler: İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.

Örnek: İşyerinin resmi makamlarca mühürlenmesi, hammadde kıtlığı nedeniyle işçiye iş verilmezse ...

İşçiler işlerini derhal bırakabilirler ancak yukarıda sıralanan olayların öğrenildiği tarihten itibaren 6 işgünü içinde işçi işini bırakmaz ise daha sonra bu bahane ile işi bırakamaz. Ayrıca olayın öğrenilmesi de olay tarihinden itibaren bir yıl içinde gerçekleşmez ise işçinin işi bırakması yasal değildir.

B- 854 Sayılı Deniz İş Kanunu’nun 14. Maddesinin (II) ve (III) Bentlerine Göre İşçinin İşi Bırakması

854 Sayılı Deniz İş Kanunu’nun “Önelsiz fesih ve infisah” başlığını taşıyan 14’üncü maddesi dört bentten ibaret olup bunlardan sadece (II) ve (III) bentlerine göre işçinin işi bırakması halinde kendisine işsizlik ödeneği ödenir.

Bunlar ise aşağıdaki gibidir.

I - Gemi adamı tarafından:

a) Ücretin kanun hükümleri veya hizmet akdi gereğince ödenmemesi,

b) İşveren veya işveren vekilinin gemi adamına karşı, kanuna, hizmet akitlerine veya sair iş şartlarına aykırı hareket etmesi,

c) İşveren veya işveren vekilinin gemi adamına karşı denizcilik kural ve teamüllerine veya ahlak ve adaba aykırı hareket etmesi,

II - ... gemi adamı tarafından:

a) Geminin herhangi bir sebeple 30 günden fazla bir süre seferden kaldırılması, b) Gemi adamının herhangi bir sebeple sürekli olarak gemide çalışmasına engel bir hastalığa veya sakatlığa uğraması,

Hallerinde feshedilebilir.

Bu gibi hallerde gemi adamı işi bırakırsa kendisine İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ödenir.

C- 5953 Sayılı Basın İş Kanunu’nun 7’nci maddesi ile 11’inci maddesinin birinci fıkrasına göre gazetecinin işi bırakması

5953 Sayılı Basın İş Kanunu’nun, “Akdin gazeteci tarafından feshi” başlığını taşıyan 7. maddesine göre;

“Gazeteci en az bir ay evvel işverene yazılı ihbarda bulunmak suretiyle iş akdini her zaman feshedebilir.”

Öyleyse gazeteci bir ay evvelden haber vermek kaydıyla iş akdini her zaman bitirebilir ve diğer çalışanlara (işçilere ve denizcilere) tanınmayan bir hak burada gazetecileri tanınmış olup kendisi herhangi bir neden olmaksınız istifa etse dahi İşsizlik Ödeneği’ne hak kazanacaktır.

Aynı Kanunun, “İhbar mühletini beklemeksizin fesih hakkı ve tazminat” başlığını taşıyan 11’inci maddesine göre;

“Bir mevkutenin veçhe ve karakterinde gazeteci için şeref veya şöhretini veya umumiyetle manevi menfaatlerini ihlal edici bir vaziyet ihdas edecek şekilde bariz bir değişiklik vukuu halinde, gazeteci ihbar mühletini beklemeden akdi feshedebilir.”

Biraz eski olan düzenlemeden de görüleceği üzere, gazeteci tarafından kaleme alınan yazıda, gazetecinin şeref ve şöhretini zedeleyecek tarzda veya maneviyatına zarar verecek şekilde değişiklik yapılarak yayınlanırsa gazeteci herhangi bir müddet beklemeksiniz derhal işini bırakabilir ve bu halde İŞSİZLİK ÖDENEĞİ’ne hak kazanır.

Sağlık sebepleri veya işyerinde işçiyi bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan bir zorlayıcı sebebin ortaya çıkması halinde işveren tarafından hizmet akdi feshedilen çalışanlar,

Hizmet akdi, süresi belli olsun veya olmasın sürenin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25’inci maddesinin (I) , (III) (IV) numaralı bentlerine veya 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinin (III) numaralı bendine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 12’nci maddesinin birinci fıkrasına göre işveren tarafından feshedilmiş olanlar,

A- 4857 Sayılı Kanunun 25. Maddesinin I-II-IV. Bentlerine Göre İşine İşveren Tarafından Son Verilen Çalışanlar

4857 Sayılı Kanun’un “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlıklı 25’inci maddesi toplam dört bentten oluşmaktadır ve aşağıda sıralayacağımız nedenlere göre işveren işçinin iş akdini herhangi bir bekleme süresi olmaksızın derhal son verme hakkına sahiptir. Ancak, “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” başlıklı (II) numaralı bent hariç diğer bentlere göre (kıdem tazminatı alacak şekilde) işçinin iş akdi feshedilmiş ise işçiye İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ödenecektir.

Ahlak kurallarına uymayan ödenek alamaz

II. Bent

II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri

Maddenin II. Bendi, “ Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” olup bu bent gereğince işveren tarafından işten çıkarılan işçilere ne kıdem tazminatı ne de İŞSİZLİK ÖDENEĞİ verilmez.

Ancak işçiyi aşağıdaki sebepler ile işten çıkardığını kanıtlama yükümü işverene aittir.

a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.

b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması.

c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.

d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi.

Açıklama:Yukarıdaki fıkra içinde bahsi geçen 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 84. maddesi aşağıdaki gibidir.

Maddenin başlığı, “İçki veya uyuşturucu madde kullanma yasağı” olup metin aşağıdaki gibidir.

“İşyerine sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmek ve işyerinde alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanmak yasaktır.

İşveren; işyeri eklentilerinden sayılan kısımlarda, ne gibi hallerde, hangi zamanda ve hangi şartlarla alkollü içki içilebileceğini belirleme yetkisine sahiptir.

Alkollü içki kullanma yasağı;

a) Alkollü içki yapılan işyerlerinde çalışan ve işin gereği olarak üretileni denetlemekle görevlendirilen,

b) Kapalı kaplarda veya açık olarak alkollü içki satılan veya içilen işyerlerinde işin gereği alkollü içki içmek zorunda olan,

c) İşinin niteliği

gereği müşterilerle birlikte alkollü içki içmek zorunda olan, İşçiler için uygulanmaz.”

e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.

f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.

Açıklama: İşçi işyeri dışında bir suç işler ve tutuklanır veya hapse mahkum olursa işveren işçisine kıdem tazminatı vermek zorundadır ve aynı işçi hapisten çıktıktan sonra İŞSİZLİK ÖDENEĞİ alma hakkında sahiptir.

Ancak, işçi işyeri içinde bir suç işler ve yedi günden fazla hapis cezası alırsa bu kere işçiye hem kıdem tazminatı verilmez hem de İŞSİZLİK ÖDENEĞİ verilmez.

g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.

h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.

ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.

A
yyaş ve berduşa ödül mü veriliyor?

I. Bent

I- Sağlık sebepleri:

a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa veya sakatlığa uğraması halinde, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi.

Örnek:

Ayyaş ve berduşa ödül

Bu bent kamuoyunda bilinen adıyla ayyaşlar ve berduşlar için düzenlenmiş olup içki, uyuşturucu ve benzeri maddeleri kullanması nedeniyle işine üç gün veya bir ayda toplam beş gün gidemez ise işverenin işçiyi işten çıkarma hakkı vardır ama işten çıkardığı takdirde hem kıdem tazminatını işveren ödeyecek hem de İş-Kur İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ödeyecektir.

İş Kanunlarında en çok eleştirilmesi gereken düzenlemelerden biri olan bu bent, içeriğinden de görüleceği üzere içki, uyuşturucu veya bağımlılık yaratan bir madde kullanmadığı halde bir işçi üç gün işine gitmez ise kıdem tazminatı alamadan işinden atıldığı ve bu nedenle de işsizlik ödeneği alamadığı halde bu maddeleri kullanması sebebiyle işine gidemez ise kıdem tazminatı hakkı doğduğu gibi bir de işsizlik ödeneği verilmektedir.

b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun sağlık kurulunca saptanması durumunda (a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17’nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74’üncü maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez.

Örnek: İşyerinde çalışamayacak derecede hastalandığı sağlık kurulu kararıyla tespit edilen sigortalının iş akdini işveren işçiyi işten çıkarabilir ama bunun için belli bir süre geçmesi gerekmektedir. Bu süre ise işçinin işe devamsızlığı, işyerindeki kıdemine göre daha önce yazdığımız feshi ihbar müddetlerini altı hafta aşmasından sonra başlar ancak doğum nedeniyle doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta ücretsiz izinli olan kadın sigortalı kadın için hesaplama 16 haftanın sonundan başlatılır.

Hem ödenek hem kıdem almak mümkün

Dördüncü Bent

IV- İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17’nci maddedeki bildirim süresini aşması.

Açıklama: İşçinin işyeri içinde veya işlediği iddia edilen bir suç nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması ve bu halin daha önce açıklanan işçinin işyerindeki kıdemine göre ihbar süresini aşması durumunda işveren işten işçisini çıkarabilir ama bu durumda kendisine Kıdem Tazminatı vermek zorunda olduğu gibi İş-Kur’da çalışmaya hazır olduğu tarihten itibaren İŞSİZLİK ÖDENEĞİ öder.

Ancak, daha önce açıklanan işçinin işyerinde işlediği suç nedeniyle ceza alması durumu farklıdır.

B- 854 Sayılı Deniz İş Kanunu’nun 14’üncü Maddesinin III. Bendine Göre İşine İşveren Tarafından Son Verilen Deniz Çalışanları

854 Sayılı Deniz-İş Kanunu’nun “Önelsiz fesih ve infisah” başlıklı 14. maddesinin III. Bendi aşağıdaki gibidir.

“III - İşveren, işveren vekili ...

tarafından:

a) Geminin herhangi bir sebeple 30 günden fazla bir süre seferden kaldırılması,

b) Gemi adamının herhangi bir sebeple sürekli olarak gemide çalışmasına engel bir hastalığa veya sakatlığa uğraması,

hallerinde feshedilebilir.”

Açıklama: Gemi adamının çalıştığı gemi gerek resmi makamların talimatıyla 30 günden fazla süre seferden alıkonması halinde ve gemi adamının gemide çalışmasına engel bir hastalığa tutulduğunun anlaşılması halinde işveren gemi adamının işine son verilebilir bu durumda gemiadamına hem kıdem tazminatı hem de İşsizlik Ödeneği verilir.

C- 5953 Sayılı Basın İş Kanunu’nun 12’inci maddesinin birinci fıkrasına göre işine işveren tarafından son verilen gazeteciler

5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun’un 12’inci maddesinin birinci fıkrasına göre işveren tarafından feshedilmiş olanlara da şartları var ise hem kıdem tazminatı ödenir hem de İşsizlik Ödeneği ödenir.

“Akdin tatbik edilmediği hallerde fesih” başlığını taşıyan bahse konu maddenin birinci fıkrası aşağıdaki gibidir.

“Gazetecinin uğradığı hastalık sebebiyle iş akdi işveren tarafından feshedilemez. Ancak, bu hastalığın altı aydan fazla uzaması halinde tazminat verilmek suretiyle akdin feshi cihetine gidilebilir.”

Ancak aynı maddenin ikinci fıkrası ise gazetecinin lehine bir düzenlemedir ve aşağıdaki gibidir.

“Bu maddenin birinci fıkrasında yazılı haller dolayısiyle vazife göremiyecek duruma düşüp de işveren tarafından işinden çıkarılan gazeteci, azami bir yıl içinde iyileştiği takdirde tekrar eski işine tercihan alınır.”

Eşiniz kaçarsa ne olacak?

Üçüncü Bent

III. Zorlayıcı sebepler:

İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması.

Açıklama:

Bu bent gereğince de işverenin işçiyi derhal çıkarma hakkı vardır ve buna örnek olarak Yargıtay Kararları gereğince çocuğu hastalandığı için tedavisi için memleketine gitmesi veya karısı evden kendisine haber vermeden gittiği için eşinin nerede olduğunu araştırmak için işyerine gelmeyen işçinin durumu olabilir...
MuhasebeNet.Net

Süreli hizmet akdi bitince de ödenek var

4-Belirli süreli hizmet akdi ile çalışmakta olup da sürenin bitiminde işsiz kalanlar,

Hizmet akdinin belirli süreli olması halinde, bu sürenin bitimi nedeniyle işsiz kalanlar, 854 sayılı Deniz İş Kanununun 7 nci maddesinin (II) numaralı bendinde belirtilen hizmet akdinin belirli bir sefer için yapılmış olması nedeniyle sefer sonunda işsiz kalanlar da İŞSİZLİK ÖDENEĞİ alırlar.

A-4857 Sayılı İş Kanunu’nun 11 ve 12. Maddelerine Göre Belirli Süreli İş Akdi ile Çalışanlar

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 11. ve 12. maddelerine göre;

İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.

Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir.

Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar.

Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin süreli olmasından dolayı belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz.

Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiye, belirli bir zaman ölçüt alınarak ödenecek ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatler, işçinin çalıştığı süreye orantılı olarak verilir. Herhangi bir çalışma şartından yararlanmak için aynı işyeri veya işletmede geçirilen kıdem arandığında belirli süreli iş sözleşmesine göre çalışan işçi için farklı kıdem uygulanmasını haklı gösteren bir neden olmadıkça, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan emsal işçi hakkında esas alınan kıdem uygulanır.

Buna göre, işçi ile işveren yazılı olarak anlaşmış ve sözleşmenin bitimi için belirli bir tarih öngörmüşlerse sözleşmenin bitim tarihinden sonra işçiye İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ödenir.

B-5953 Sayılı Basın-İş Kanunu’nun 4. Maddesine Göre Belirli Süreli İş Akdi ile Çalışanlar

5953 Sayılı Basın-İş Kanunu gereğince gazeteci ile işveren arasında yazılı akit yapılması zorunludur ancak iki taraf anlaşırsa akdin bitimi için bir müddet koyabilirler. Bir müddet konulmamış ise akit süresiz hizmet akdi sayılır.

Gazeteci ile işveren arasında yazılı hizmet akdinde belirli bir müddet yazılmış ise müddet sonunda sonunda sözleşme kendiliğinden sona erer ve gazeteciye İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ödenir.

C- 854 Sayılı Deniz-İş Kanunu’nun 7. Maddesinin (II) Bendine Göre Belirli Süreli İş Akdi ile Çalışanlar

“Belirli süre veya sefer için akit” başlığını taşıyan maddenin (II) bendi ise aşağıdaki gibidir.

“II - Belirli sefer için yapılmış hizmet akti, akitte yazılı seferin sonunda geminin vardığı limanda yükünü boşaltmasıyla sona erer.”

İşsiz kalan gemi adamına İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ödenir.


İşsizlik ödeneği için işverenin yapması gerekenler

1-İŞVEREN, İŞTEN AYRILMA BİLDİRGESİ (İAB) DÜZENLEYECEKTİR.

İşveren, İŞÇİSİNİN hizmet akdinin Kanunda öngörülen hallerden birisine dayalı olarak feshedilmesi durumunda, örneği Türkiye İş Kurumunca hazırlanacak üç nüsha İşten Ayrılma Bildirgesini düzenleyecektir.

İAB’lerin bir nüshasını 15 gün içinde Türkiye İş Kurumuna göndermek, bir nüshasını hizmet akdi feshedilene vermek ve bir nüshasını da işyerinde saklamakla yükümlüdür.

2- İŞVEREN (İAB) VERMEZSE CEZASI VAR MI?

4447 Sayılı Kanun’un 54. maddesine göre;İşten ayrılma bildirgesini Kuruma vermeyen işverenlere her bir fiil için ayrı ayrı sanayi kesiminde çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası verilir.


3 İŞVEREN CEZAYA KARŞI NE YAPABİLİR?

İDARİ para cezaları tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde Kuruma ödenir veya aynı süre içinde Türkiye İş Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. İş Kurumunca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde yetkili mahkemede itiraz edebilirler. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.

Mahkemeye başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz. İşsizlik sigortası uygulamasına ilişkin işlemlere karşı sigortalıların ve işverenlerin yapacakları itirazlardan Sosyal Sigortalar Kurumuna verilen görevlerle ilgili olanlar SSK’ya, diğerleri ise İş Kurumuna yapılır.

İtirazların, işlemin tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde yapılması ve 30 gün içinde sonuçlandırılması zorunludur. Yapılan itirazlar daha önce yapılmış bulunan işlemlerin uygulanmasını geciktirmez. İtiraz yoluna başvurulmuş olması ilgililerin yargı yoluna başvurma haklarını ortadan kaldırmaz.


İş yerleri satılanlar

5- İşyerinin el değiştirmesi veya başkasına geçmesi, kapanması veya kapatılması, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedenleriyle işten çıkarılmış olanlar

A-4857 Sayılı İş Kanunu ile 5953 Sayılı Kanun (Gazeteciler) Gereğince Çalışanların Durumu

“İşyerinin veya bir bölümünün devri” başlıklı 6. maddeye göre;

“İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer.

Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür.

Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır.

Tüzel kişiliğin birleşme veya katılma ya da türünün değişmesiyle sona erme halinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmaz.

Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi yönünden fesih için haklı sebep oluşturmaz. Devreden veya devralan işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih hakları saklıdır.

Yukarıdaki hükümler, iflas dolayısıyla malvarlığının tasfiyesi sonucu işyerinin veya bir bölümünün başkasına devri halinde uygulanmaz.”

Açıklama: Yeni İş Kanunu gereğince işyeri devredilmesi halinde işçilerin iş akitleri feshedilemez ancak devreden veya devralan işverenin, ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih hakları saklıdır.

Bu sebepler ile işçinin işine son verilebilir

Ayrıca işçinin çalıştığı işyerinin tamamen kapatılması veya kapanması,

İşçinin yaptığı işin niteliğinin değişmesi gibi hallerde işçinin işine tazminatları verilmek kaydıyla son verilebilir.

Bu durumda işsiz kalana İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ödenir.

Yukarıdaki durumların tamamı 5953 Sayılı Basın-İş Kanunu’na göre çalışan gazeteciler için de geçerlidir.

B-854 Sayılı Deniz İş Kanunu Gereğince Çalışanların Durumu

854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (IV) numaralı bendindeki nedenlerle işsiz kalanlara da İŞSİZLİK ÖDENEĞİ verilir.

Bahsi geçen (IV) bent aşağıdaki gibidir.

“IV - Geminin kayba uğraması, terk edilmesi veya harp ganimeti ilan edilmesi veyahut Türk Bayrağından ayrılması hallerinde ise hizmet akti kendiliğinden bozulur.”

Özelleştirme mağduru işsizlerin durumu

6-4046 Sayılı Kanun’un 21. maddesi gereğince Özelleştirmeye tabi tutulan resmi kurumlarda çalışırken işsiz kalan kamu işçilerine kanun gereğince belirli bir süre Özelleştirme Nedeniyle İş Kaybı Tazminatı ödenmektedir.

İş kaybı tazminatı ile işsizlik ödeneğini birlikte almaya hak kazananlara öncelikle iş kaybı tazminatı ödenecektir.

İş kaybı tazminatı almak üzere yapılan başvurular aynı zamanda işsizlik ödeneği talep başvurusu yerine de geçecektir.

İş kaybı tazminatı ödeme süresi bittiği halde bir işe yerleştirilemeyenlere, iş kaybı tazminatı alınan süreler mahsup edilmek şartıyla kalan süre için işsizlik ödeneği ödenecektir.

Açıklama: 4046 Sayılı Kanun gereğince işyerinin özelleştirilmesi nedeniyle iişsiz kalan sigortalı en fazla 8 ay İş Kaybı Tazminatından yararlanabilecektir. Son üç yılda 1080 gün işsizlik sigortası prim ödemesi var ise, bu sigortalı işsizlik ödeneğine hak kazandığı

10 aya karşılık (İş kaybı tazminatı aldığı süre mahsup edildikten sonra) sadece 2 ay işsizlik ödeneği alabilecektir.

Hangi işsizler ödenek alamaz?

Aşağıda sıralanan nedenler ile işsiz kalanlara işsizlik ödeneği verilmez;


İşten çıkarılmadan önceki son 120 günü sürekli olarak çalışmış olsa dahi işsiz kalmadan önceki son üç yıl içinde 600 gün süre ile prim ödememiş olanlar,


Son üç yıl içinde 600 gün prim ödenmiş olsa dahi işten çıkarıldığı günden geriye doğru 120 günlük sürede eksik çalışması olanlar,

120 Günün Hesabına Dikkat

Hizmet akdinin sona erdiği tarihten önceki son 120 gün içinde, hizmet akdi devam etmekle birlikte, hastalık, ücretsiz izin, disiplin cezası, gözaltına alınma, hükümlülükle sonuçlanmayan tutukluluk hali, kısmi istihdam ile grev, lokavt, genel hayatı etkileyen olaylar, ekonomik kriz, doğal afetler nedeniyle işyerinde faaliyetin durdurulması veya işe ara verilmesi halinde, prim yatırılmayan süreler için Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) kayıtları esas alınacak ve 120 günün hesabında prim yatırılmayan bu süreler kesinti sayılmayacaktır.


Hizmet akitlerini kendi istek ve iradeleri ile feshedenler, (İstifa edenler)


Muvazzaf askerlik görevi nedeniyle hizmet akitleri feshedilenler,


Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan gelir ve yaşlılık aylığı alanlar,


Hizmet akitleri grev, lokavt veya kanundan doğan ödevler nedeniyle askıya alınmış olanlar,


Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan halleri nedeniyle hizmet akitleri işverenler tarafından feshedilmiş bulunanlar. (4857/25/II.)

İşsizlik ödeneği almak için işçinin yapması gerekenler

İŞSİZLİK ödeneğine hak kazanan işçilerin, işsizlik ödeneğinden faydalanmak üzere işveren tarafından bir nüshası kendilerine verilen (İAB) İşten Ayrılma Bildirgesi ile birlikte hizmet akdinin feshedildiği tarihi izleyen günden itibaren 30 gün içinde, İŞKUR’un en yakın ünitesine başvurmaları gerekmektedir.

Sigortalı işsiz, resmi kimlik belgesi ve işveren tarafından düzenlenen İAB ile hizmet akdinin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içinde, işyerinin bağlı bulunduğu yerdeki İŞKUR müdürlüğüne talep dilekçesi ile şahsen müracaat edecektir.

İşverenin İAB düzenlememesi halinde, hak kaybına yol açılmaması için sigortalı işsizin talep dilekçesi ve resmi kimlik belgesi ile yaptığı müracaatı kabul edilecektir. Ancak, bu durumda talep dilekçesi İAB yerine geçmeyecektir. İşverenin İAB düzenlememe nedeni İş-Kur tarafından araştırılarak gerektiği hallerde yasal işlemler başlatılacaktır.

Sigortalı işsizin, hizmet akdinin feshedildiği tarihi izleyen günden itibaren mücbir sebeplerden kaynaklanan gecikmeler hariç 30 gün içinde İŞKUR’a başvurmaması halinde, başvuruda gecikilen süre işsizlik ödeneği almaya hak kazanılan toplam süreden düşülecektir. Sigortalı işsiz, gecikmeye neden olan mücbir sebepleri başvuru sırasında belgelendirmek zorundadır.

İşsizin mücbir sebep halleri;

a) Eş, çocuk, anne, baba veya kardeşlerinden birinin vefatı ya da resmi kurum veya kuruluşlardan alınacak doktor raporu ile kanıtlanmak kaydıyla kendisinin veya bu maddede sayılanlardan birinin hastalık hali,

b) Yangın, yer sarsıntısı, sel baskını gibi doğal afetler,

c) Herhangi bir nedenle ulaşımın imkansız hale gelmesi,

d) Kanuni bir ödevin yerine getirilmesi,

e) Muvazzaf askerlik hizmetinin yerine getirilmesi,

f) Gözaltına alınma hali,

g) Hükümlülükle sonuçlanmayan tutukluluk hali,

h) Savaş, sıkıyönetim, olağanüstü hal gibi durumlar,

ı) Salgın hastalık nedeniyle karantina,

gibi mücbir sebeplerle 30 günden daha geç başvurusu halinde kaybı olmaz ve kendisine işsizlik ödeneği ödenir.

İssizlik ödeneği icin 4 temel koşul gerekiyor
İşsizlik ödeneği alabilmek için işten atıldığı tarih itibarıyla son 3 yılda 600 gün sigortalı olmak, son 4 aydır sigortalı olmak, işten ayrıldıktan sonraki ilk 30 gün içinde İŞKUR’a başvurmuş olmak ve İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 51. maddesindeki nedenlerden dolayı işten atılmış olmak gerekiyor

KİM KAÇ AY İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ALACAK?

4447 Sayılı Kanuna göre;

İşsizlik ödeneği alabilmek için dört temel koşul öngörülmüştür.

1-Hizmet akdinin sona erdiği tarihten önceki son 3 yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak prim ödenmiş olması,

2-İş akdinin feshedildiği tarihten geriye doğru sürekli 120 gün prim ödenmiş olması,

3-Hizmet akdinin, İşsizlik Sigortası Kanununun 51’inci maddesinde sayılan hallerden birisine dayalı olarak sona ermiş olması, (yukarıda açıklanan sebepler)

4-Sigortalı işsizin, İşten Ayrılma Bildirgesi’ni işten ayrıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde İŞKUR’un ilgili ünitesine doğrudan başvurarak vermesi.

Yukarıda sıralanan şartların hepsini taşıyanlardan;

Son üç yıl içinde 600 gün prim ödemiş olanlara 180 gün, (altı ay)

Son üç yıl içinde 900 gün prim ödemiş olanlara 240 gün, (sekiz ay)

Son üç yıl içinde 1080 gün ve daha fazla prim ödemiş olanlara 300 gün, (on ay)

süre ile işsizlik ödeneği ödenecektir.

İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ALIRKEN İŞ BULURSA NE OLUR?

SigortalI işsiz, işsizlik ödeneği almaya devam ederken daha süresini tamamlamadan tekrar işe girer ve işsizlik ödeneğinden yararlanmak için kanunun öngördüğü şartları yerine getiremeden yeniden işsiz kalırlarsa, daha önce hak ettikleri sürelerini dolduruncaya kadar bu haktan yararlanmaya devam eder.

Mesela, 180 gün yani altı ay işsizlik ödeneği almaya hak kazanmış vaziyette olup bu ödeneği 2 ay aldıktan sonra iş bulursa işsizlik ödeneği iş bulduğu için kesilir.

Ancak, bu işinden 3 ay sonra işveren tarafından işten çıkarılırsa sadece daha önce kesintiye uğrayan işsizlik ödeneğinin geri kalan kısmı olan dört ay daha işsizlik ödeneği alabilir.

Ya da; 240 gün süreyle işsizlik ödeneği almaya hak kazanan sigortalı işsiz, 120 gün işsizlik ödeneği aldıktan sonra, işe girer ve 600 günden az prim ödemek suretiyle yeniden işsiz kalırsa, sigortalı işsizin alacağı işsizlik ödeneği süresi 240-120=120 gündür. Sigortalı işsiz yeni işinde 600 gün prim ödeyerek işsiz kalırsa sadece yeni hak sahipliğinden doğan 180 gün işsizlik ödeneğine hak kazanır.

İşsizlik ödeneğinden yararlanmak için kanunun öngördüğü şartları yerine getirmek suretiyle yeniden işsiz kalırlarsa, sadece bu yeni hak sahipliğinden doğan süre kadar işsizlik ödeneği alacaklardır.

Mesela, 180 gün yani altı ay işsizlik ödeneği almaya hak kazanmış vaziyette olup bu ödeneği 2 ay aldıktan sonra iş bulursa işsizlik ödeneği iş bulduğu için kesilir.

Ancak, bu işinde 600 gün (20 ay) çalıştıktan sonran işveren tarafından işten çıkarılırsa sadece daha önce kesintiye uğrayan işsizlik ödeneğinin geri kalan kısmı değil yeni hak kazandığı altı aylık süre kadar işsizlik ödeneği alabilir.

İŞSİZLİK ÖDENEĞİ HANGİ DURUMLARDA KESİNTİYE UĞRAR?

İşsizlik ödeneği;

İŞKUR tarafından teklif edilen, mesleklerine uygun ve son çalıştıkları işin ücret ve çalışma koşullarına yakın ve ikamet edilen yerin belediye mücavir alanı sınırları içinde bir işi haklı bir nedene dayanmaksızın reddedenlerin işsizlik ödeneği kesilecektir.

İşsizlik ödeneği aldığı sürede gelir getirici bir işte çalıştığı veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı aldığı tespit edilenlerin işsizlik ödeneği kesilecektir.

Hastalık, tutukluluk hali gibi haklı bir nedene dayanmaksızın İŞKUR tarafından yapılan çağrıları zamanında cevaplamayan, istenilen bilgi ve belgeleri öngörülen süre içinde vermeyenlerin, işsizlik ödenekleri kesilecek, ödeneğin kesilme gerekçesinin ortadan kalkması halinde, işsizlik ödeneği ödenmesine yeniden başlanacaktır. Bu suretle yapılacak ödemenin süresi başlangıçta belirlenmiş olan toplam hak sahipliği süresinin sonunu geçmeyecektir.

Mesela;180 gün süre ile işsizlik ödeneğine hak kazanan sigortalı işsiz, 60 gün işsizlik ödeneği aldıktan sonra, İŞKUR’un istediği bilgileri, haklı bir neden olmaksızın İŞKUR’ca öngörülen sürenin bitiminden itibaren 25 gün geç vermesi durumunda, işsizlik ödeneği 25 gün süreyle kesilir. Bu durumda, sigortalı işsizin alacağı işsizlik ödeneği süresi 180-60-25=95 gündür.

İşsiz durumda iken tatbikat, manevra gibi (normal) muvazzaf askerlik dışında herhangi bir nedenle silah altına alınanlarla, hastalık ve analık nedeniyle SSK’dan geçici işgöremezlik ödeneği almaya hak kazananların ödenekleri bu durumlarının devamı süresince durdurulur.

Mesela; 180 gün süre ile işsizlik ödeneğine hak kazanan sigortalı işsiz, 60 gün işsizlik ödeneği aldıktan sonra, muvazzaf askerlik dışında herhangi bir nedenle 30 gün süre ile silah altına alınırsa, işsizlik ödeneği 30 gün için durdurulur. Bu süre, daha sonra sigortalı işsizin alacağı işsizlik ödeneği süresinin sonuna eklenir. Bu durumda, sigortalı işsizin alacağı işsizlik ödeneği

180-60=120 gün üzerinden hesaplanıp ödenecektir.

İşsizlik ödeneği ne şekilde hesaplanacak ve nasıl ödenecektir?

GÜNLÜK işsizlik ödeneği, sigortalının son dört aylık (120 günlük) prime esas kazançları dikkate alınarak bulunacak günlük ortalama net kazancının yüzde ellisi olarak hesap edilecektir.

Bu şekilde günlük olarak hesaplanan işsizlik ödeneği aylık olarak, her ayın sonunda ödenecektir.

Kanun gereğince, işsizlik ödeneği miktarının asgari ücretin netini geçmesi mümkün değildir. (Aylık üst sınır 303.079.500-TL)

İşsizlik ödeneği, aylık olarak işsiz adına açılacak banka hesabına havale edilecektir. İlk işsizlik ödeneği hak kazanılan tarihi izleyen ayın sonunda ödenecektir.

İşsizlik ödeneği damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulamaz, nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemez.

Örnek 1:

Aylık işsizlik ödeneği, günlük ortalama net kazancın 30 ile çarpımından binde altı oranında damga vergisi düşülerek hesaplanır. Çalıştığı son dört ay süresince, prime esas kazancı SPEK alt sınırı olan 562,50- YTL. dikkate alındığında sigortalı işsizin, aylık net ücreti 403,54 YTL. ve günlük ortalama net kazancı 13.45- YTL. günlük işsizlik ödeneği ise bu miktarın %50’si olan 6.73-YTL.’dir. Buna göre, sigortalı işsizin aylık işsizlik ödeneği miktarı, (6.73x30)-(6,73x30x0.006)=200,56 -YTL’dir. Bu miktar aynı zamanda en düşük işsizlik ödeneği miktarıdır.



Ali Tezel

SGK Başmüfettişi

 

 


Copyrıght © 2005 -2007  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.