Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   15.08.2007
    

                                           Ana Sayfa 

                             Muhasebe Forum 

                                      SSK Mevzuat

                                    Danışma Hattı 

                      2007 Yılı Uygulamaları

                         Staj-Stajyer Rehberi

                     2007 Yılı Pratik Bilgiler

 

 

 


 

Faturanın işletmeye geç gelmesi ve KDV indirimi
 

Ticari hayatta çoğu zaman mal sevkiyatı sevk irsaliyesi ile yapılmakta ve sevkiyata ilişkin fatura işletmeye daha sonra kargo ya da posta ile gönderilmektedir.

Özellikle ay sonlarında yapılan mal ticaretindeki faturaların düzenlenmesi ve alıcı firmaya ulaşması, ilgili ay KDV. Beyannamesinin verileceği tarihten sonraki bir güne rastlamakta, muhatap işletme yetkilileri arasında faturanın kayıtlara alınıp alınamayacağı yönünde tereddütler yaşanmakta ve bu tereddütler da iş hayatında verimliliği olumsuz yönde etkilemekte ve hatta idare ile firma arasında vergi ihtilaflarına neden olmaktadır.

İşletmecileri ve muhasebe mesleğini icra edenleri yakından ilgilendiren faturanın işletmeye geç gelmesi ve KDV indirimi makalemizin konusunu oluşturacaktır.

a. Vergi Usul Kanunu hükümleri

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'muzun 219'uncu maddesi "Muameleler defterlere zamanında kaydedilir. Şöyle ki:

a) Muamelelerin işin hacmine ve icabına uygun olarak muhasebenin intizam ve vuzuhunu bozmayacak bir zaman zarfında kaydedilmesi şarttır. Bu gibi kayıtların on günden fazla geciktirilmesi caiz değildir.

b) Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri, primanota ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten müesseselerde, muamelelerin bunlara işlenmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar, muamelelerin esas defterlere 45 günden daha geç intikal ettirilmesine cevaz vermez.

c) Günlük kasa, günlük perakende satış ve hasılat defterleri ile serbest meslek kazanç defterine muameleler günü gününe kaydedilir" hükmüne amirdir.

Bu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere işlemlerin defterlere zamanında kayıt edilmesi gerekmekte olup (a) bendi gereğince işlemlerin iş hacmindeki yoğunluğa bağlı olarak 10 günlük bir gecikmeyle kayıt edilmesine müsaade edilmiştir. Yine aynı maddenin (b) bendinde ise kayıtlara ait muhasebe fişlerinin yetkili amirlerin imza ya da parafının bulunması durumunda bu fiş ve benzeri vesikaların deftere işlenmesine eşdeğer olacağı ifade edilmiştir.

Kayıt nizamı hükümlerine uyulmaması halinde VUK 352'nci maddesinin (I) bendinin 6 fıkrası gereği 1'inci derece usulsüzlük cezası kesileceği de hüküm altına alınmıştır.

Buradan anlaşılması gereken şudur:

a) Kanun 10 günlük gecikmeye ve bu kayıtların 45 gün içinde de yasal defterlere işlenmesine izin vermiştir.

b) Ancak kayıtların 10 günlük gecikme dışında da kayıt altına alınması mümkündür. Bu durumda ise kanuna aykırı hareket etmekten dolayı 1'nci derece özel usulsüzlük cezası tatbik edilecektir.

b. Katma Değer Vergisi Kanunu hükümleri

İşletmelerde faturanın geç gelmesine bağlı olarak indirim konusu yapılan KDV. özellikle ilk yıllarda sürekli sancılı olmuştur. Nitekim idare ile mükellefler arasında yaşanan uyuşmazlıklar ve davalar neticesinde kanun koyucu 29'ncu maddeye 3'üncü fıkrayı ilave ederek "İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir" hükmünü eklemek suretiyle uygulamada rahat hareket edilmesine olanak sağlamıştır.

18 Temmuz 1986 tarih ve 19168 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 23 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin H bendinin 3'üncü fıkrasında "...mükelleflerin alış ve giderlerine ilişkin vesikaların kendi iradeleri dışındaki sebeplerle işletmeye kayıt süresi geçtikten sonra intikal etmesi halinde, ispat ve tevsik edilmek şartıyla olayın mücbir sebep olarak kabul edilmesi ve vesikaların kayıt süresinden sonra kayda alınması mümkündür. Mükellefler bu suretle belgeleri kanuni sürenin geçmesinden sonra defter kayıtlarına almaları halinde de fatura ve benzeri vesikalarda ayrıca gösterilen katma değer vergisi bu belgelerin kanuni defterlere kayıt edildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilecektir..." denmiş ve hemen arkasından da konunun daha iyi anlaşılması bakımından "...28 Ağustos 1986 tarihli faturanın 16 Ekim 1986 tarihinde deftere kayıt edilmesi halinde Ekim 1986, 4 Kasım 1986 tarihinde deftere kayıt edilmesi halinde de Kasım 1986 vergilendirme dönemlerinde indirim konusu yapılabilecektir..." şeklinde örnek verilmiştir.

Nitekim idare ile mükellefler arasında yaşanan uyuşmazlıklar dava konusu haline gelmiştir. Faturanın geç işlenmesine bağlı olarak yapılan KDV. İndirimi konusu özellikle Danıştay'ın 7'nci ve 9'uncu dairelerinde çözümlenmiştir. Nitekim;

Danıştay 7'nci Dairesi 17.01.91 karar tarihli, 4021 esas ve 130 no.lu kararında;

"...şirketin kayıtlarında işlenmiş bulunan belgelerin sadece defterlere geç yazılması mükelleflere kanunen tanınan bu hakların ortadan kaldırılmasına neden olmayacağına..."

27.01.93 karar tarihli, 4413 esas ve 200 no.lu kararında;

"...vergi indirimi mükellefiyete bağlı bir görev ve hak olduğundan, sadece belgelerin bütün defterlere aynı takvim yılı içinde geç yazılması, mükelleflere kanunen tanınan bu hakkın ortadan kaldırılmasına neden olmayacağına..." hükmetmiştir.

KDV Kanunu'nun 29 maddesinin 3'üncü fıkrasından, bu fıkraya bağlı 23 seri no.lu KDV Genel Tebliği'nden ve Danıştay kararlarından da açıkça anlaşılacağı gibi; faturanın işletmeye ve/veya muhasebeye geç gelmesi, faturadaki tarihe ait beyannamenin verilmiş olmasından sonra gelmesi hali söz konusu faturanın kayıtlara alınmasına engel değildir. Buradaki önemli kıstas, fatura hangi tarihte gelirse gelsin, takvim yılı aşılmadan önce kayıtlara alınması gerektiğidir.

c. Faturadaki KDV indiriminin imkansız hale gelmesi

Özellikle aralık dönemine ilişkin KDV beyannamesinin verilmesinden sonra işletmeye gelen ya da kayıtlara alınması geciken faturadaki KDV'nin indirim konusu yapılması mümkün değildir. İndirim konusu yapılamayan KDV'nin gider yazılmak suretiyle gelir ve kurumlar vergisi matrahından indirimi de söz konusu değildir. (KDVK. Md. 58)

Böyle bir durumda, faturadaki matrahın ilgili hesaplara ve KDV tutarının da kanunen kabul edilmeyen gider olarak kayıtlara işlenmesi uygun olacaktır.

d. Değerlendirme ve sonuç

Muhasebenin temel kavramlarının 4'üncüsü olan dönemsellik kavramı her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanmasını esas kabul ederken aynı zamanda da hasılat, gelir ve kârların aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırılması ilkesini benimsemiştir.

İşletmelerin satılan mal ve hizmet maliyetinin kayıtlara zamanında intikal ettirmesi geçici vergi matrahının ve bu matraha bağlı olarak oluşacak dönemsel kâr veya zararın doğru beyan edilmesi açısından da oldukça önemlidir.

Ancak faturanın ait olduğu aydan sonra ya da faturanın ilgili olduğu dönem KDV beyanının tahakkuk ettirilmesinden sonra işletmeye ulaşması halinde KDV Kanunu gereğince ilgili faturanın işletmeye geldiği tarihte söz konusu tebliğ uyarınca mücbir sebep sayılarak kaydı yapılacaktır.

Bu durumda, inceleme ya da ihtilaf halinde; VUK 352'nci maddesi gereğince usulsüzlük cezasına muhatap olunacağı da akıllardan çıkarılmamalıdır.

Tebliğde de açıkça ifade edildiği üzere aralık dönemine ait KDV beyannamesi tahakkuk ettikten sonra işletmeye gelen fatura ve benzeri evrakların kayıtlara alınması kural olarak mümkün olmamakla birlikte indirim konusu meblağın yüksek tutarlarda olması halinde ilgili döneme ait beyannamenin yeniden düzenlenerek (meslek camiamızda düzeltme beyanı olarak adlandırılmakta olan beyanname) vergi dairesi tarafından tahakkuk ettirilmesi uygun olabilir. Böyle bir durumda ilgili dönem kayıtlarının; idare tarafından incelemeye alınacağı da unutulmamalıdır.


Ümit Günışıldar

Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
 

 

 


Copyrıght © 2005 -2007  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.