Yurtdışı borçlanmasında çok
şey değişti
6 Temmuz 2007 günü Resmi
Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliği ile “Yurtdışında
Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin
Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında
Yönetmelik”te bir çok değişiklik yapıldı. Değişiklikleri
aşağıdaki alt başlıklarda anlatmak gerekirse;
A- Para iadesi başlıyor
Bugüne kadar yurtdışı borçlanması yapıp borcun tamamını veya
bir kısmını ödeyenler vazgeçtikleri takdirde paralarını geri
alamıyorlardı ama yeni durumda, “Borçlanarak, borcun bir
kısmını veya tamamını ödeyen sigortalılardan veya ölümleri
halinde hak sahiplerinden, aylık bağlanması için talepte
bulunmayanlar ile aylık bağlanması talebinde bulunup da
aylığa hak kazanamayanlar, bu borçlanmadan vazgeçtikleri
takdirde, ödedikleri meblağın ödeme tarihlerindeki Yeni Türk
Lirası tutarları talepleri üzerine kendilerine, hak
sahiplerine veya mirasçılarına iade edilir ve borçlanmaları
iptal edilir.” hükmü getirildi.
B-Yurda kesin dönüşün içeriği değişti
Bugüne kadar pasaportuna kesin dönüş damgası vurduran ve
bunu beyan eden kişilerin yurtdışında ikamete dayalı yardım
almaması yeterli görülmekteyken değiştirilen 11’inci madde
ile bundan böyle, “...Kanuna göre değerlendirilen sürelerin
tahsiste (emekli aylığı bağlanmasında) dikkate alınabilmesi
için;
a) Yurda kesin dönülmüş olması,
b) Tahakkuk ettirilen döviz borcunun tamamının ödenmiş
olması,
c) Borcun ödenmesinden sonra yazılı talepte bulunulması,
şarttır.
Yurda kesin dönüşten; aylık tahsis talebinde bulunanların
yurtdışındaki çalışmasının sona ermesi, çalışmaya bağlı
sosyal sigorta ödenekleri olan işsizlik ve hastalık ödeneği
ile ikamete bağlı sosyal yardım almaması anlaşılır...”
C-Getirilecek belgeler değişti
Daha önce sadece beyan etmek yeterli iken bundan böyle, hem
beyan ve taahhüt belgesi ile hem de çalıştığı işyerinden
ayrıldığını ve işsizlik ve hastalık sosyal sigorta
ödeneklerini almadığını gösterir güncel tarihli hizmet
belgesi istenecektir. Ev hanımları içinde özel bir belgeyi
SGK hazırlayacaktır. Öte yandan yurtdışı borçlanmasıyla
emekli olanlar için 6 ayda bir inceleme yapılmaya
başlanacaktır. Yönetmeliğe göre, “...borçlandıkları
hizmetleri dikkate alınarak kendilerine aylık tahsisi
yapılan kişiler ile ev kadınlarından her takvim yılı
içerisinde 6 aydan daha uzun süre yurtdışında bulunmuş
olanlar, yurtdışında çalışmadıklarını ve işsizlik ile
hastalık sosyal sigorta ödenekleri almadıklarını gösterir
güncel tarihli hizmet belgelerini Sosyal Güvenlik
Kuruluşlarına vermek zorundadır.”
D-Kısmi aylıklar tam aylık olabilmeye devam edecek
YönetmelİĞİn 14’üncü maddesinde yapılan değişiklikle,
“Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle
kendilerine sosyal güvenlik kanunlarına göre kısmi aylık
bağlanmış olanlar ile bağlanacak olanlar, diledikleri
takdirde yurtdışında geçen ve tam aylık almak için yeterli
gün sayısını veya hizmet cetvelindeki gün sayılarının
tamamını borçlanabilir...”
Home-Office açıyoruz
Çalıştığım şirkette, farklı bir ilde görev yapan bir
çalışanımızı, bulunduğu ofisi kapatarak Home - Office (evden
çalışma) şeklinde çalıştırmak istiyoruz. İş Hukuku’nda ve
SSK mevzuatımızda bu konu yer almakta mıdır? Mevzuat
açısından bu durumda yeni işyeri için yeni bir işyeri
numarası almalı ve yeni işyerini bildirmeli miyiz? Yeni
çalışma şekli dolayısıyla personelimizle yeni duruma uygun
bir iş akti imzalamalı mıyız? Bu durumda faydalanılabilecek
herhangi bir istisna, muafiyet söz konusu mudur? Vakit
ayırabilirseniz sorumu yanıtlayarak, konuyu
değerlendirebilirseniz çok sevinirim. Emre OĞUZ
Sayın okurum, iş hukukunda evde çalışmaya (home-office)
ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. İşyeri
bağımlılığı olmamakla beraber, evde çalışanlar, emeklerini
başka birisinin organizasyonu içinde ve ürünü o
organizasyona vermek üzere çalışmakta yani işi organize
edene, işverene bağımlı bir biçimde çalışmaktadırlar. Buna
rağmen, sözleşme hürriyeti içinde değerlendirecek olursak,
iş sözleşmeleri için işin işyerinde görülmesi koşulu
bulunmamaktadır. İşin birisi adına yapılması önemlidir.
Başka bir ifadeyle “bağımlılık” unsuru önemlidir. Ücret
karşılığında evde çalışan tarafından yapılan iş, işveren
tarafından verilen talimata göre yapıldığından, işveren ile
evde çalışan arasında bağımlılık ilişkisi bulunmaktadır. Bu
nedenle de evde çalışma iş sözleşmesine göre gerçekleşen bir
çalışma biçimidir. Günümüzde ulaşım ve iletişim
teknolojisinin aldığı boyut içinde işverenin gözetimi
altında olmamakla beraber işveren için ve onun verdiği
talimatlar doğrultusunda işyeri dışında genellikle evde
yapılan çalışmalar artmaya başlamıştır. Zaten, iş hukuku da
hep realiteyi takip edip düzenleme yapmıştır. Bu nedenle
önümüzdeki yıllarda bu konuda hukuki düzenlemeler
yapılacaktır. Yapılacak hukuki düzenlemelerde en büyük
zorluk mesken masuniyeti ile işyeri denetimi yapılması
arasındaki denge olacaktır. Bu nedenleler evde çalışacak
olan işçiniz için ev adresli bir işyeri açıp, SSK ve Bölge
Çalışma işyeri numarası alamazsınız şirket merkezinizdeki
işyeri dosyalarından bu kişiyi bildirmeli ve geçici görevli
olarak göstermelisiniz. Kendisi ile ayrı bir iş sözleşmesi
imzalamanızı tavsiye ederim.
Ali TEZEL
Akşam / 10.07.2007 |