Ciro primlerinin
faturalandırılması ve muhasebesi
İşletmeler için kazançları doğrudan
etkileyen unsur satış gelirleri. Satışlarını artırmak
amacıyla başvurulan yöntemlerden birisi de promosyonlar.
İşletmeler mal ve hizmetini pazarlayan toptancısına ya da
perakende satışını yapan bayisine dönem içinde yaptığı satış
tutarına göre ödüllendirme de bulunabilir. Ekonomik hayatta
ciro primi olarak karşımıza çıkan bu tür uygulamalar,
vergisel açıdan bazen tereddüt yaratabiliyor. Ciro primleri
mal, hizmet veya para şeklinde verilebilmektedir.
Nakit primler
Ciro primini, işletmelerin devamlı olarak çalıştıkları bayi
veya alıcılarına belli dönemde satın aldıkları mal ve hizmet
tutarına bağlı olarak verilen ayni veya nakit ödül olarak
tanımlayabiliriz. Bir anlamda bu primler dönem sonunda
satıcı tarafından alıcıya sağlanan bir iskonto
niteliğindedir.
Bu primlerin alıcı ve satıcı nezdinde belgelendirilmesinin
nasıl yapılacağı ise bazen tereddüt doğuruyor. Satıcı
tarafından alıcıya böyle bir prim ödenecek ise alıcının prim
bedeli üzerinden KDV'li fatura düzenlemesi gerekiyor. Alıcı
bu tutarı gelir kaydedip, KDV'yi beyan edecektir. Satıcı ise
alıcı tarafından düzenlenen bu faturayı gider kaydedip,
KDV'yi indirim konusu yapacaktır.
Primler bir yıllık satış performansına göre veriliyor ise
yıl bitmeden fatura düzenlenmesinde fayda var. Şayet bu süre
içinde fatura düzenlenmemiş ancak düzenleneceği biliniyor
ise gelir ve gider karşılık hesapları kullanılabilir.
Dönemsellik ilkesi gereği gelirin de giderin de ait olduğu
yılda dikkate alınması gerekir. Ancak KDV için bunu ileri
süremeyiz. KDV faturanın deftere kaydedildiği dönemde beyan
edilir veya indirim konusu yapılabilir.
Hemen hatırlatalım. Maliye Bakanlığı ciro primlerini alıcı
tarafından satıcıya verilen bir hizmet olarak kabul
etmektedir. Bundan dolayı bu bedellerin yüzde 18 oranında
KDV'ye tabi olması gerekecektir.
Ayni primler
Satıcılar ciro primini bazen nakit olarak vermek yerine
bedelsiz mal olarak da verebilmektedir. Bu durumda satıcı
tarafından bedelsiz gönderilen mal için fatura kesilmeli ve
KDV hesaplanmalıdır. Alıcı tarafından da yine ciro primi
faturasının düzenlemesi gerekiyor. Bu işlemde gelir, gider
ve KDV hesapları dengelenmiş gibi görünse de satıcı
tarafından bedelsiz olarak verilen malların alımındaki
faturalar pazarlama gideri olarak dikkate alınacak, KDV
indirim konusu yapılacaktır. Şayet imal edilen emtia
verilmiş ise malın maliyeti ve imalatta yüklenilen KDV
kayıtlara girmiş olacak.
Burada iz bedeli ile veya fatura düzenlemeden teslim fişi
ile teslimde bulunma halleri söz konusu olduğunda cezalı
olarak vergi ödenmesi gündeme gelebilir.
Ayrıca faturalarda KDV oranlarına dikkat edilmelidir.
Bedelsiz mal tesliminde teslim edilen malın tabi olduğu
oranın dikkate alınması gerekecektir. Diğer taraftan alıcı
tarafından düzenlenen ciro pirimi faturası hizmet ifası
niteliğinde olduğundan yüzde 18 oranında KDV'ye tabidir.
İskonto olarak gösterilirse
Uygulamada bazen ciro primleri izleyen dönem satış
faturalarına iskonto olarak yansıtılabilmektedir. Bu yöntem
tercihinde faturada iskonto ile ciro primi birbirinden
ayrılmalıdır. Nevi itibariyle iskonto ile ciro primi
birbirinden farklıdır.
İskonto malın maliyetini azalttığı gibi, KDV matrahını da
doğrudan etkilemektedir. KDV Kanunu'nun 25'inci maddesi
uyarınca iskonto matraha dahil değildir. Dolayısıyla ciro
primi karşılığı gönderilen emtiaların fatura üzerinde
iskonto olarak gösterilmesi mümkün değildir. KDV Kanunu
açısından bu tür uygulama 5'inci madde gereği hizmet olarak
değerlendirilecektir. Bu nedenle hizmet ifasında bulunan ile
bedelsiz mal gönderen iki işletmenin karşılıklı fatura
düzenlemesi gereği doğmaktadır.
Dönem tespiti
Özellikle uygulamada yıl bittikten sonra hesaplar
çıkarılmakta ve buna göre ciro primleri hesaplanmaktadır.
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta verilen
primin hangi yılda gelir veya gider yazılacağı hususudur.
Dönemsellik ve tahakkuk ilkesi gereği olarak ayni veya nakdi
primlerde, gider ve gelir satışların ait olduğu yılda
dikkate alınmalıdır. Ancak burada şuna dikkat edilmesi
gerekir. Beyanname verme süresi geçtikten sonra gelen ciro
primi faturaları firmaları sıkıntıya sokabilir. Bu nedenle
yıl kapandıktan sonra fazla vakit geçirmeden faturaların
düzenlenmesinde büyük fayda var.
Şayet primler herhangi bir yıldaki veya dönemdeki
performansa bağlı değil ise bu durumda gerçekleştiği dönemin
gelir gideridir. Bunun için sözleşme hükümlerini dikkatli
tetkik etmek gerekir.
Son bir hatırlatma
İşletmeler ay sonu veya yıl sonu hesaplarını kapatırken
fatura düzenleyen firmadan veya postadan kaynaklanan
gecikmeler dolayısıyla faks yoluyla kendilerine ulaşan
faturaları tevsik edici vesika olarak kullanabilmektedir.
Yıl sonu hesaplar kapatılırken faks yoluyla gelen
faturaların asıllarının temin edilmesini önermekteyiz. Aksi
halde ileriki dönemlerde sıkıntılar yaşanması söz konusu
olabilir.
Mustafa Tan
Vergi Sorunları Dergisi
|