TÜRMOB BAŞKANI’NIN AZLİ
İSTENİYOR
Geçen haftalarda kaleme aldığımız;
“TÜRMOB Başkanı TÜRKER istifa etmeli mi ?
Masum Türker, iki başkanlığı bünyesinde barındıran bir
meslektaşımız. Sayın Türker ile siyasi, dünya
görüşlerimizi uyuşur, uyuşmaz hiç fark etmez. Ancak acil
olarak yapması gereken şey Birlik Başkanlığından derhal
istifa etmesidir.
Türkiye
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve
Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel
Başkanı iken DSP’nin kongresinde Genel Başkan Adayı oldu
ve DSP’nin Başına seçildi. TÜRMOB bir siyasi birliğin
kuruluşu, destekçisi, stepnesi değil, aksine tümünün
üstündedir. Çünkü birlik içerisinde her siyasi görüşten
meslek mensupları bulunmaktadır. Ortak payda, Meslektaş
ve TÜRMOB üyesi olmaktır.
Masum Türker Siyasi Parti
Genel Başkanı olması nedeniyle derhal, hatta behemehâl
TÜRMOB Genel Başkanlığından istifa etmelidir. TÜRMOB
Genel Başkanı aynı zamanda, adı ne olursa olsun, bir
siyasi partinin yöneticisi veya Genel Başkanı olamaz. …”
başlıklı ve içerikli yazımızı destekler mahiyette
açıklamalar ve hatta dava dilekçeleri oluşmaya
başlamıştır.
Aşağıda örneğini gördüğümüz Sayın
Ahmet Akın, Maliye Bakanlığı nezdindeki girişimleri ile
TÜRMOB'un Birlik Yönetmeliği 27. maddesi hükmü gereği,
“Yönetim Kurulu
başkan ve üyeleri siyasi faaliyette bulunamazlar”
gerekçesine dayanarak
görevden azlini talep etmişlerdir.
(TÜRKİYE CUMHURİYETİ MALİYE BAKANLIĞI'NA
ANKARA
BAŞVURU SAHİBİ
: AHMET AKIN- Yeminli Mali Müşavir
-Mersin
VEKİLLERİ
: Av. Fatma Dündar, Av. Sami Dündar-
Adres başlıktadır.
BAŞVURU KONUSU
:TÜRMOB Yönetim Kurulu
Başkanı
Masum Türker
ve Yönetim Kurulu Üyesi
Rıfat Nalbantoğlu'nun
siyasi faaliyet yasağına uymamaları nedeni ile vesayet
makamı olan Bakanlıkça gerekli denetimlerin yapılması ve
yönetim kurulu başkanı ile yönetim kurulu üyesinin
görevlerinden azli talebidir.
AÇIKLAMALAR
1- Kısa adı TÜRMOB olan
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli
Mali Müşavirler Odaları Birliği Yönetim Kurulu
Başkanlığı'nı yürüten Masum Türker, 17 Mayıs 2009
tarihinde yapılan seçimde
Demokratik Sol Parti Genel
Başkanlığı'na seçilmiştir.
Aynı birliğin yönetim
kurulu üyesi olan Rıfat Nalbantoğlu,
Cumhuriyet Halk Partisi
İzmir İl Başkanlığı'nı yürütmektedir.
2- Kamu kurumu niteliğinde bir meslek
örgütü olan ve 3568 sayılı yasa ile kurulan TÜRMOB'un
Birlik Yönetmeliği, 27. maddesi hükmü açıktır.
Yönetmeliğin 27. maddesi
" Yönetim Kurulu
başkan ve üyeleri siyasi faaliyette bulunamazlar"
hükmünü getirmiştir.
Bu düzenleme, 1982 sayılı
T.C. Anayasası'nın Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek
Kuruluşları'nı düzenleyen 135. maddesi 4. bendinde yer
alan düzenleme ile de paraleldir.
(Değişik Fıkra: 4121 -
23.07.1995) Bu meslek kuruluşları ve üst kuruluşları
organlarının seçimlerinde siyasi partiler aday
gösteremezler.
Hükmün amacı, kamu tüzel kişiliğine sahip
birlik yönetimine siyasetin karıştırılmamasıdır.
. Devletin vergi denetimi konusundaki
yükünü azaltmak, uyuşmazlıkların en aza indirilmesi gibi
amaçlarla 3568 sayılı Yasayla kurulan ve beyan tasdiki
gibi devlet yetkileriyle donanmış uzmanlık ve sorumluluk
sahibi meslek mensuplarından oluşan birliğin bu
yapılanması, dikkate alındığında, " aktif siyasetten
uzak durmanın" taşıdığı hassasiyet netleşecektir.
Siyaset ile uğraşmak; seçilme hakkına sahip bulunan her
vatandaşın olduğu gibi birlik yönetiminde görev alan
kişiler için de en doğal haktır. Ancak; bu ve benzeri
kuruluşların yönetiminde söz sahibi olan kişilerin
etiketlerinde aynı zamanda " profesyonel siyasetçi"
kimliğinin bulunmasının; birliğin amaçlarına, " eşit
mesafe, eşit davranma" gibi zorunlu duruşuna ters
düşeceği izahtan varestedir.
3- Yeminli Mali Müşavirlik ve Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirlik mesleğinde en önemli
unsurlardan birisi "güven" dir. Uzmanlık, dürüstlük ve
şeffaflıkla birlikte bir bütünlük oluşturması gereken
güven unsuru sarsıldığı zaman, mesleki başarı
beklenemez. Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli
Mali Müşavirlerin bağlı olduğu en üst kurum olan TÜRMOB
Yönetim Kurulu Başkanı'nın siyasi faaliyetin en üst
noktalarından biri olduğu tartışmasız olan " parti genel
başkanlığı" yapması , yönetim kurulunda yer alan bir
üyenin yine bir başka partinin il başkanı olması ,
birliğin tarafsızlığına gölge düşüreceği gibi, devlet
ile vatandaş arasında vergisel konularda bir nevi köprü
görevi yapan birliğin inandırıcılığını da ortadan
kaldıracaktır.
Siyasi kimlik ile birlik yöneticisi
kimliğini bir arada taşımak herşeyden önce ETİK
değildir. Kaldı ki bu husus; " Etik davranışın
beklenmesi" olarak sadece ilgililerin inisiyatifine
bırakılmamış, ilgili yönetmelik ve diğer yasal
düzenlemeler ile açıkça siyasi faaliyet yasağı
getirilmiştir.
4- Kamu görevi ile siyasi faaliyetlerin
bağdaşmaması ilkesi , tüm yargı ve idari mevzuata hakim
olan ilkedir. Bu nedenledir ki, siyasi ikbal anlamında
bir düşünüşü olan kamu görevlisinin, öncelikle kamu
görevinden istifa etmesi istenir. 1982 Anayasası'nın
135. ve 128. maddelerindeki düzenlemeler karşısında kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının asli ve
sürekli çalışanlarının diğer kamu görevlileri kapsamında
olduğu açıktır.
Bu manada, kamu kurumu mahiyetindeki
birlik ve diğer kamu görevlileri olarak sayılan birlik
yönetiminin de , aktif olarak siyasi faaliyet içerisinde
bulunması, Anayasaya, birliğin kuruluş kanununa ve bu
kanun gereği çıkarılan yönetmelik hükümlerine aykırıdır.
Bu düzenlemelere rağmen, birlik yönetim
kurulu başkanı Sayın Masum Türker ve yönetim kurulu
üyesi Sayın Rıfat Nalbantoğlu kendilerinden bekleneni
yapmamışlar, siyasetçi kimliklerine rağmen, birlik
yönetiminden istifa etmeyi düşünmemişlerdir.
5- Bu halde, konunun yasal düzenlemeler
ışığı altında irdelenmesi ve gerekenin yapılması için
Bakanlığa müracaat lüzumu hasıl olmuştur. 1982
Anayasası'nın 135. maddesinin 5. bendi , kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları üzerinde devletin idari
ve mali denetimine ilişkin kuralların kanunla
düzenleneceğini öngörmüştür. (Değişik Fıkra: 4121 -
23.07.1995)
Anayasa'nın ilgili
hükmü gereğince ; 3568 sayılı Kanun'un 41. maddesinde
düzenleme yapılmış olup, 41. madde hükmü açıktır. "
Maliye Bakanlığı oda ve Birlik
organlarının görevlerini kanun hükümlerine uygun olarak
yapıp yapmadıklarını
ve mali işlemlerini hazırlayacağı yönetmelikte
belirlenecek esaslara göre denetlemeye yetkilidir." Aynı
kanuna dayanılarak hazırlanan " Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları ile
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli
Mali Müşavirler Odaları Birliği Organlarının Denetimi
Hakkında Yönetmelik " te benzer hükümler getirmiştir.
Yönetmeliğin 4.maddesi yapılacak
denetimin amacını ; Oda ve Birlik organlarının Kanun ve
yönetmeliklerle belirlenen düzenlemeler çerçevesinde
faaliyette bulunmalarını sağlamak
olarak açıklamış, yine yönetmeliğin 17. maddesinde
Maliye Bakanlığı'nın
gerekli gördüğü diğer hususları
incelemeye yetkili olduğu "
hususu düzenlenmiştir.
Yukarıda izah olunan nedenlerle,
başvurumuzun kabulü ile, T.C. Anayasası, 3568 sayılı
kanun ve aynı kanun gereği hazırlanan yönetmelik
hükümlerinde düzenlenen siyasi faaliyet yasağına aykırı
olarak aktif şekilde siyasi faaliyet içerisinde bulunan
TÜRMOB Yönetim Kurulu Başkanı Masum Türker ve TÜRMOB
Yönetim Kurulu Üyesi Rıfat Nalbantoğlu hakkında gerekli
incelemenin yapılması ve yasa ve yönetmelik hükümlerine
aykırı hareketin sabit olması nedeni ile görevlerinden
azillerine karar verilmesini, vekil edenimiz adına talep
ederiz. Saygılarımızla.. 11.06.2009
AHMET AKIN
VEKİLLERİ
Av. FATMA DÜNDAR-Av.SAMİ DÜNDAR
Ekleri:
1-TÜRMOB Görev Dağılımını gösterir belge
2-Yönetim Kurulu Başkanı Masum Türker'in
DSP Genel Başkanı sıfatı ile basında yapmış bulunduğu
açıklama
3-CHP İl Başkanlarını gösterir liste ve
buna ilişkin döküman sureti )
Mustafa BAYGIN
SMMM
Emlak Müşaviri
mustafabayginyh@hotmail.com
www.muhasebenet.net
-Diğer makaleleri
-TÜRMOB Başkanı TÜRKER istifa etmeli mi ?
-İmar değişikliği " Hükümet yanlıştan
dönmeli"
-Kriz ekonomik mi ?
-Ev Sahibi Ve Kiracılar Dikkat
-Müflis Tüccar Hikâyesi
-Hükümet yanlıştan dönmeli
|