KRİZ
EKONOMİK Mİ?
Dünyada var
olan, özellikle işsiz insanları bu ifadelerle teselli
etmeye çalışılan krizin asıl nedeni ekonomik midir?
İnsan yönetme becerisi olmayanların para yönetmesi gibi
bir maharetleri, becerileri olabilir mi? Olayın alt
kademesinde bunu sorgulamak en akılcı yoldur. Avrupa’da,
ABD’de 100 yıllık dev firmalar şirketlerin iflas
ettikleri açıklandı.
Yabancı şirketlerin yapısal durumlarını pek
derinlemesine bilme durumumuz söz konusu olmasa da,
bilinen bir gerçek var ki, 1 asırlık bir işletme nasıl
bir anda iflas edebilir? Altında iyi niyeti suiistimal
yok ise, bu güne kadar yöneticilik yapanlar insan
ilişkilerini çok iyi bilen ancak sonraki yöneticilerin
bu basiretten yoksun olduklarını söylemek müneccimlik
değildir.
İşletmelerde ilk ve en önemli sermaye insanın
kendisidir. Sonrasında elinde bulundurduğu şirketin
çalışmasını sağlayacak ayni veya nakdi olan maddi ve
mali sermayedir. İlk işletme için kullanılan sermayenin
kaynağını oluşturan gelişimde emek, bedel, zaman yoksa o
paranın ve sermayenin çok uzun ömürlü olması mümkün
değildir. Çünkü bu tür sermayeler emeksiz elde
edildiğinden yeni sermayelerin oluşturulması için emek
ve zaman harcamak kolay değildir. Hatta mevcut
sermayeyi, hoyratça, doyumsuzluk hazzı yaşayarak
harcamak çok basittir.
İşletmelerin batış, kapanış, el değiştirme nedenlerinin
asıl nedenleri yukarıda saydıklarımız nedenlerle de
sınırlı değildir. Kapanma, istihdam daralmasına gidiş,
el değiştirme, iflas, bunların hepsine sadece küresel
olduğu söylenen kriz mi neden olmaktadır? Küresel krizin
etkilediği, sarstığı işletmeler elbette vardır. Ama
iflas başka bir olaydır.
Türkiye, 99 ve 2001 krizleri içerisinde şirket
evlilikleri ile tanıştı. Şirketler kendi kendilerine
yeni çözüm yolları bularak krizden en az hasarla
etkilenmenin, hatta çoğu zaman krizden kâr elde etmenin
yollarını öğrendiler. Türkiye’de 30-40-50 yıllık
firmaların, işletmelerin zarar ettiğini, iflasın eşiğine
geldiğini, kapısına kilit vurulmaya çalışıldığını
görüyor, duyuyor ve okuyoruz. Neden olarakta küresel
kriz gösteriliyor. Bunların bir çoğu gemilerini kolay,
kaçışı basit olan, ucuz sığınma limanı olarak görülen
küresel kriz bahanesi ile kaptanlıklarının uzmanlık
boyutunu gösterircesine, denizin en sığ noktasına
demirlemeye çalışırken karaya oturtmaktadırlar.
Küresel krizi bir hastalık olarak kabul ettiğimizde,
elbetteki çevresine de hastalık mikrobunun bulaşma
ihtimali çok yüksektir. Türkiye’nin de bu hastalık
mikrobundan nasibini azda olsa aldığı bir gerçektir.
Türkiye’de veya diğer ülkelerde, geçmişi uzun yıllara
dayanan şirketler, işletmeleri batmaya mahkûm olmuşsa,
altında yatan gerçeklerin başında insan yönetemeyenlerin
şirket yönetmeye kalkışması gelmektedir. İnsan yönetme
beceresi olmayanlar, işletmesinin muhasebesinde ikame
ettiği yöneticinin, mali müşavirin fikir ve
davranışlarından faydalanmak değil, aksine ona
istediğini yaptırabileceği ve yöneteceği kişileri
oturtmuşlardır.
Bir diğer öncelikli neden ise, şirket/işletme kurucusu
veya kurucularının vefat etmiş veya geriden gelen
veliahtlarından görevi devrettiği kişileri iyi
yetiştirememiş, onu zorlukların içerisine dahil etmemiş
olmasıdır. İşletmenin ikinci kuşak neslinin ve
sonrasındakilerin işe sahiplenmemesinden
kaynaklanmaktadır. Aile şirketlerinde kurucuların
olmadığı ve geride gelenlerin dağılması, kendi içinde
kaynaklanana dağılma nedeniyle şirket/işletme de
otomatikman dağılma sürecine girmektedir.
Sorumsuzca ve hiçbir problemle karşılaşmadan elde edilen
sermaye, daha hırslı ve tedbirsiz, plansız, programsız,
hırs yüklü olarak kazanç elde etmeye, daha fazla israfa
yönelik fütursuzca harcamaya yönelik düşünceler, değil
5-10 yıllık, asırlık işletmelerin bile batmasını
tetikleyici en önemli unsurlardan biridir.
İnsani değerlerin olmadığı yerde para hırsı ile iş
büyütmek imkânsız olduğundan, batış ve iflası kriz
bahanesine sarmalamak acizliğin ifadesinden öteye
gitmez.
Mustafa BAYGIN
SMMM
Emlak Müşaviri
mustafabayginyh@hotmail.com
03.06.2009
www.muhasebenet.net
-Diğer makaleleri
-Ev Sahibi Ve Kiracılar Dikkat
-Müflis Tüccar Hikâyesi
-Hükümet yanlıştan dönmeli
|