HÜKÜMET YANLIŞTAN DÖNMELİ
Tapuda tek kelimelik
değişikliğin gerçeği nedir? Vatandaş aldatılıyor veya
yanıltılıyor mu?
“HIRSIZIN HİÇ Mİ SUÇU YOK?”
Belediyelerin gelirlerini biraz daha attırmak adına
Hükümet tarafından, Kat Mülkiyeti Kanunu’nda değişiklik
yapıldı.
Hükümetin almış olduğu kararla, 5711 sayılı Kat
Mülkiyeti Kanunu’nun 3. maddesinde değişiklik yapıldı ve
uygulama 28 Kasım 2007 tarihinde yürürlüğe konuldu. Bu
yapılan düzenlemeye göre, kat irtifakına göre çıkarılmış
tapuların kat mülkiyetine çevrilmesi zorunlu hale
getirilmek isteniyor. Bunun için tanınan yasal süre ise
2009 yılı Kasım ayında doluyor.
Nasrettin Hoca’nın evinin soyulması hikâyesine dönen bu
düzenleme ile bütün sorumluluk vatandaşın sırtına
yüklenmiş bulunuyor. Hoca’nın evi soyulunca komşular her
biri bir ağızdan Hoca’yı suçlayan sözler söylüyorlar.
Hoca’da suçlamalardan bunalıp, “Yahu, Hırsızın hiç mi
kabahati yok?” demesine benzer bir hikâye yaşanmaya
başlandı.
Hükümet karar alıp 5711 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun
3. maddesinde değişiklik yapmaya karar verdiğinde,
başlangıç teşkil etmesi için yıl sınırlaması
getirmemekle, bütün sorumluluğu ev sahiplerine yüklemiş,
belediyeleri ise sütten çıkmış ak kaşık hükmüne
getirmiştir.
KAT MÜLKİYETİNE GEÇİLMEMESİ KİMİN SUÇU?
İnşaat yapılacak arsanın bulunduğu ilgili belediye,
inşaatın başlangıcını denetlememiş olmakla ilk
sorumluğunu yerine getirmemiş olmakla suç işlemiş
oluyor.
Bina yapım aşamasına başlarken, arsa ile ilgili
evraklar, inşaatın yapan tarafından ilgili belediyeye
prosedürlerin yerine getirilmesi için müracaat edilmesi
gerekmektedir. Arsa için, yapı – inşaat izni
müracaatından sonra alınması gereken inşaat ruhsatından
sonra temel atma işlemi başlatılmış olur.
İlgili kişiler bu ruhsatı almadan inşaata başlarsa bunun
adı kaçak olur ve sorumluluk öncelikle ilgili
belediyenindir. İnşaat ruhsatı alınarak inşaatına
başlanana, ancak sonrasında inşaat bitmiş olmasına
rağmen, bina belediye kayıtlarında bağımsız bölümler
haline getirilmeden vatandaşa satılmış ise, iki taraflı
suç ve suçlu var; inşaatı yapan ama kat mülkiyetine
dönüştürmeden tapuların vatandaşa arsa payı üzerinden
satışının yapılmasına göz yuman. Bir diğeri suçlu ise
ilgili belediye; bitmiş inşaatın kontrolünü yapmamış
olması ve işi sıkı tutmayarak, kat mülkiyetine
dönüşmeden söz konusu inşaata iskân izni vermesi tamamen
belediye yönetiminin suçudur.
İnşaatı yapmakla sorumlu müteahhitlerin inşaatla alakalı
yapması gereken yasal işlemleri bitirmeden oturma izni
veren belediyeler hukuken sorumludurlar. İnşaat
bitirilmiş, iskân verilmiş, vatandaş parasını ödeyerek
dairesini – işyerini satın almış, yıllar sonra hükmet
karar almış, “kat irtifakından kat mülkiyetine
geçmeyenleri cezalandıracağım” diyor. Neden inşaata
yasal olmamasına rağmen oturma izni veren Belediye ve bu
konuda talepte bulunan Müteahhit suçsuz ilan edilerek
vatandaş suçlanmaya kalkışılıyor?
Olayın azmettiricisi ve planlayıcısına dokunulmuyor,
olayın faillerine yataklık yapanlar suçlanıyor, cezaya
çarptırılıyor gibi bir durum söz konusu olmuş olmuyor
mu? Bu tavır hak ve adalete uygun olur mu? Konut veya
işyerini alan vatandaş, “Belediye iskân vermişse,
binanın bütün işlemleri tamamdır” diye düşünmektedir.
KAT İRTİFAKLI TAPULAR
Yıllar önce inşaatları bitirilmiş, insanların içinde
oturduğu, birden çok bağımsız bölümlerin, işyerlerin
envanterleri dahi çıkartılmamış yerlerin kat mülkiyetine
geçilmesinin istenmesi vatandaşın hayrına gibi
gözükmüyor. Bunların belki belediyeye emlak vergileri
dahi ödemediği için, belediyelere yönelik yapılmış bir
çalışma olması da söz konusudur.
İskânı alınmamış binaların kat mülkiyetine geçişleri
zannedildiği kadar kolay ve halledilebilir değildir.
İskânı alınmış bir binanın kat mülkiyetine geçişi için
dahi, öncelikle cins tashihi gerekmektedir. Bundan
sonrasında, üzerine bina yapılmış olan arsanın ilgili
belediyede harita üzerine işlenmesi gerekmektedir. Bu
iskân işinden sonrasında, ilgili Tapu sicil
müdürlüklerine müracaat edilmesi gerekmektedir.
İşin en doğrusu, hükümet bununla ilgili yeni bir karar
alıp, alt sınır yılı koymalıdır. Mesela 2005 yılından
sonra yapılan binalarda bu şartlar aranır denilmelidir.
Bu tarihten öncekiler ile ilgili tapu dairelerine kadar
olan işlemleri ilgili belediyeler kendileri yapacaklar
denilmelidir.
Hükümet bu yanlış uygulamaya ve anlaşılmaya yol açan
kararından bir an önce vaz geçmeli veya eksiklikleri
düzeltmelidir.
Mustafa BAYGIN
SMMM
Emlak Müşaviri
mustafabayginyh@hotmail.com
15.05.2009
www.muhasebenet.net
|