Vergi alacaklarının cebren tahsili,
ödeme
emri-mal bildirimi
Ülkemizin devlet bütçe
gelirlerinin büyük bir bölümünü vergi gelirleri
oluşturur. Vergi gelirleri tüm modern vergi
sistemlerinde olduğu gibi mükelleflerin gönüllü
beyanları esas alınarak tarh ve tahakkuk ettirilerek
kesinleşir. Kesinleşen vergiler (kamu alacağı) vergi
kanunlarında belirtilen vadelerinde ödenir.
Vadesinde ödenmeyen vergi ve diğer amme alacakları 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da
yer alan cebri takip ve tahsil esaslarına göre tahsil
edilir.
Takip ve tahsil
şekilleri
Kanunlarında belirtilen vadelerinde ödenmeyen kamu
alacaklarının cebren tahsili aşağıdaki takip
şekillerinden birinin uygulanması suretiyle yapılır.
- Kamu borçlusu vergi dairesi veya (vergiden
kaynaklanmıyorsa) ilgili tahsil dairesine teminat
göstermişte teminatın paraya çevrilmesi, kefil
gösterilmişse kefilin takibi,
- Borçlunun mallarından borcuna yetecek miktardaki
kısmının haczedilerek paraya çevrilmesi,
- Gerekli şartlar bulunduğu takdirde borçlunun iflasının
istenmesi.
Borcu tecili ve
taksitlendirme, cebri takibi önler
Borcu nedeniyle cebri takime maruz kalmamak için
mükellef ya da borçlu tarafından tecil talebinde
bulunulabilir. 6183 sayılı kanunun 48. maddesine göre,
amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haciz uygulanması
veya hacz olunmuş malların paraya çevrilmesi borçluyu
çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile
talepte bulunulmak ve teminat gösterilmek şartıyla
alacaklı idarece vergi, resim, harç, ceza (vergi cezası
ve diğer cezalar) gecikme zammı alacakları, mahkeme
masrafları iki yıla, bu alacaklar dışında kalanlar beş
yıla kadar tecil faizi alınmak suretiyle ertelenebilir,
taksitler halinde ödenebilir.
Cebri tahsilat
ve ödeme emri
Kamu alacağının cebren tahsiline başlanabilmesi için
vade dolduğu halde alacağın ödenmemiş olması gerekir.
Alacağın tahsili için öncelikle borçluya ödeme emri
gönderilmelidir. Alacak teminatlı ise borcun 7 gün
içinde ödenmemesi halinde teminatın paraya çevrileceği
bir yazı ile borçluya bildirilmek durumundadır.
Amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde
borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları
lüzumu bir "ödeme emri" ile tebliğ olunur.
Ödeme emrinde borcun asıl ve ferilerinin mahiyet ve
miktarları, nereye ödeneceği, müddetinde ödenmediği veya
mal bildiriminde bulunulmadığı takdirde borcun cebren
tahsil ve borçlunun mal bildiriminde bulununcaya kadar
üç ayı geçmemek üzere hapis ile tazyik olunacağı,
gerçeğe aykırı bildirimde bulunduğu takdirde hapis ile
cezalandırılacağı kayıtlı bulunur. Ayrıca, borçlunun
114. maddedeki vazifeleri ve bu vazifeleri yerine
getirmediği takdirde hakkında tatbik edilecek olan ceza
bu ödeme emrinde kendisine bildirilir (Borçlunun adres,
nüfus ve devamlı mükellefiyetleri bulunan diğer tahsil
dairelerine ilişkin bilgiler).
Köylerde bulunan
borçlulara ödeme emri
Belediye hududu dışındaki köylerde bulunan borçlulara
ödeme emirleri muhtarlıkça tebliğ olunur. Ödeme
emirlerinin muhtarlığa teslimi tarihinden itibaren 15
gün içinde tebligat yapılmadığı takdirde ödeme emirleri
tebliğ edilmemiş olan borçluların isimleri ödeme emri
hüküm ve mahiyetindeki bir "ödeme cetveline" alınarak
borçlular, borçlarını ödemeye ve mal bildiriminde
bulunmaya çağrılırlar.
Ödeme cetveli köy ihtiyar kurulu kapısına bir örneği de
köyde herkesin görebileceği umumi bir mahalle 10 gün
müddetle asılmak suretiyle tebliğ olunur. Cetvel
asılırken ve indirilirken keyfiyet muhtarlıkça tutanakla
tespit edilir. Cebren tahsil ve takip ödeme emrinin
tebliği veya ödeme cetvelinin indirilmesi tarihinde
başlamış olur.
Borcunu vadesinde ödemeyenlere ait malları elinde
bulunduran üçüncü şahıslardan bu malları 7 gün içinde
bildirmeleri istenir.
Teminatlı alacaklarda
bildirim
Karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı
vadesinde ödenmediği takdirde, borcun 7 gün içinde
ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya
diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağı borçluya
bildirilir.
Asıl borçlular dışında
ilgililere ödeme emri
Asıl borçlulardan tahsilat yapılamaması halinde, kanuni
temsilci, limited şirket ortağı, yabancı şahıs veya
kurum mümessilleri gibi borçtan sorumlu olanlara da
ödeme emri tebliğ edilerek borcun ödenmesi veya mal
bildiriminde bulunması istenilir.
Miktarda mal bildirimi
Mal bildirimi, borçlunun borcuna yetecek tutarda mal
varlığını ve geçim kaynaklarını vergi dairesine (tahsil
dairesine) yazılı veya sözlü olarak bildirmesidir.
Borçlunun borcuna karşılık kendisinde veya kendisine ait
olup üçüncü kişiler elinde bulunan mal, alacak ve
hakları da tahsil idaresine bildirilir. Mal bildiriminin
borçlunun borcuna yetecek tutarda olması esastır. Tüm
mal varlığını bildirmesine gerek yoktur.
Mal bildiriminde borçlu, her türlü gelirlerini,
mallarını malı yoksa kendisine ait malı bulunmadığını,
geçim kaynaklarını bildirmelidir. Mal bildiriminde malın
miktarı, cinsi, vasfı ve değeri belirtilmelidir.
Bildirim yazılı yada sözlü olarak yapılabilir.
Mal bildirimi servet beyanı olmadığından borçlunun
borcunu karşılayacak tutarda mal bildiriminde bulunması
esastır. Borçlunun daha fazla mal bildiriminde bulunmaya
zorlanması söz konusu değildir.
Malı olmadığın bildiren borçlu bu bildirimle beraber,
ikamet ve iş adreslerini kamu idareleri ve vergi
daireleri bilgilerini ve hesap numaralarını
bildirilmelidir. Ayrıca nufüs kayıt örneği de bildirime
eklenmelidir.
Mal bildiriminde
bulunmama halinde zorlayıcı hapis
Kendine ödeme emri tebliğ edilen borçlu, 7 günlük süre
içinde borcunu ödemez ve mal bildiriminde bulunmazsa,
mal bildiriminde bulununcaya kadar bir defaya mahsus
olmak ve üç ayı geçmemek üzere hapis cezasıyla
cezalandırılır.
Ödeme emrine karşı dava açılan hallerde, vergi
mahkemesinin ret kararının tebliği tarihinden itibaren 7
gün içinde borçlu mal bildiriminde bulunmalıdır. Aksi
halde icra tetkik mercii kararı ile hapsedilir.
Borçlu mal bildiriminde bulunduğu anda hapis kararı
alınmış olsa dahi infaz edilemez. Borçlu hapsedilmişse
derhal tahliye edilir.
Ellerinde borçluya ait
mal bulunan kişilerin durumu
Borcunu vadesinde ödemeyen borçlulara ait malları
ellerinde bulunduran üçüncü şahısların bu malları vergi
dairesi yazısının kendilerine tebliğinden itibaren 7 gün
içinde vergi dairesine bildirmeleri gerekir.
Bu gereklilik, üçüncü şahıslardan yazı ile talep edilir.
Talebe rağmen bildirimde bulunmayanlar ilgili
mahkemelerce 15 günden 6 aya kadar hafif hapis cezası
ile cezalandırılır.
Malı olmadığını
bildiren borçlunun mal edinmesi
Mal bildiriminde malı olmadığını gösteren veya borca
yetecek kadar mal göstermemiş olan borçlu, sonradan
edindiği malları ve gelirlerindeki artmaları edinme ve
artma tarihinden başlayarak 15 gün içinde alacaklı
idareye bildirmeye mecburdur.
Sonradan edinilen mallarını ve gelirlerindeki artmaları
anılan sürede bildirmeyerek kamu alacağının tahsiline
engel olanlar veya tahsilini zorlaştıranlar bir aydan
bir yıla kadar hafif hapis cezasıyla cezalandırılır.
Mal bildirimi
ve sonuçları
Borçlunun, mal bildiriminde gösterdiği veya vergi
dairesince tespit edilen mallarla borçluya ait olup
üçüncü şahıslar ve bankalarda bulunan mal, alacak ve
mevduattan borcuna yetecek miktarı hacz olunur.
Yapılan takip sonucunda borçlu borcunu rızaen ödemediği
takdirde vergi dairesince haciz olunan mallar satışa
çıkarılarak alacak tahsil edilir. Bankada mevduat
haczedilmişse tahsil yoluna gidilir.
Ödeme emrine
karşı dava yolu
Borcunu vadesinde ödemediği gerekçesiyle kendisine ödeme
emri tebliğ edilen borçlu, ödeme emrinde söz konusu
edilen borcunun olmadığı, borcunu kısmen ödediği, borcun
zamanaşımına uğradığı iddiasıyla tebliğ tarihinden
itibaren 7 gün içinde vergi mahkemesinde dava açabilir.
Borcun tamamına ya da bir kısmına dava açılabilir. Dava
borcun bir kısmı için açılacaksa dava açılacak kısmın
türü ve miktarının açıkça gösterilmesi gerekir.
Dilekçede dava açılan vergi veya cezanın türü ve
miktarının açıkça belirtilmemesi halinde dava açılmamış
kabul edilir.
Dava açılması borcun takibini durdurmaz. Borçlunun
talebi üzerine mahkemenin yürütmeyi durma kararı
alınırsa takip işlemi durur.
Mahkemenin borçlu
aleyhine karar vermesi ve sonuçları
Açmış olduğu davayı tamamen veya kısmen kaybeden
borçludan haksız çıkılan borç tutarı yüzde 10 fazlasıyla
tahsil edilir. Ayrıca, açılan davanın tamamen veya
kısmen reddi halinde borçlunun ret kararının kendisine
tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde mal
bildiriminde bulunulması gerekir. Borcun bir kısmına
karşı yapılan itirazlar mal bildirimi süresini uzatmaz.
Cebren tahsil
ve ödeme emri uygulamalarında sorunlar
Büyük bir bölümü vergi, ceza ve gecikme zamlarından
oluşan ve zamanında ödenmeyen kamu alacaklarının cebren
tahsili ile ilgili bazı düzenleme ve uygulamalar
nedeniyle sorunlar ortaya çıkmaktadır. Öncelikle ödeme
emrinin borçluya tebliğinden itibaren ödeme yapılması
veya mal bildiriminde bulunulması için öngörülen 7
günlük süre yetersizdir. Bu süre borçlunun ödeme, mal
bildirimi ya da dava açma hakkını kullanmada hazırlık ve
araştırma yapması için yetersiz kalmakta ve kişileri zor
durumda bırakmaktadır. Vergi davaları için kabul edilen
30 günlük süre ödeme emri konusunda da kabul
edilmelidir.
Bir diğer önemli sorun da borcunu vadesinde ödemediği
için ödeme emri tebliğ edilen borçlunun birçok halde
aynı bakanlık yada farklı bakanlıklar, bağlı ya da
ilgili kuruluşlardan alacaklı olmaları halidir. Borcunun
çok üstünde kamudan alacağı olsa dahi mükellef borcu
nedeniyle takibata uğrayabilmektedir.
Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesinde de
yayınlanan 2007-2009 yılı stratejik planında bu soruna
ve çözüm arayışlarına yer verilmiştir. Stratejide yer
alan açıklamalara göre, vergisini zamanında ödemeyenleri
tespit edecek, süresinde ödenmeyen vergi ve cezaların
cebren tahsilini sağlayacak sistemler oluşturulacaktır.
Bu amaçla borç takip ve değerlendirme sistemi kurulacak
ve gerekli teknolojik yatırımlar tamamlanacaktır. Cebren
tahsilatın etkinliğinin artırılması için diğer kurumlar
işbirliği genişletilerek sürdürülecektir.
Ayrıca cari hesap sistemi kurulacak mükelleflere, vergi
borçlarını zamanında ödeyebilmeleri için vergiyle ilgili
tüm işlemlerini içeren aylık hesap özeti
gönderilecektir. Mükelleflerin borç ve alacaklarına
ilişkin kayıtlarını güncel olarak tutmak için bir
mükellef cari hesabı oluşturulacak ve bu hesap
mükelleflerin ve ödeme yapacakları kurumların bilgisine
açılacaktır. Böylece mükelleflerin alacak ve borçlarını
net olarak görebilmeleri sağlanacak ve borçlar
gecikmesizin takip edilebilecektir.
Gelir İdaresi Başkanlığı'nın hazırladığı plan uygulamaya
geçtiğinde kamudan alacaklı oldukları halde cebri takibe
maruz kalarak borçlarını ödemek durumunda kalmalarından
kaynaklanan sorunlar büyük ölçüde giderilmiş olaçaktır.
Akif Akarca
akif.akarca@alfaymm.com
Dr. Mehmet Şafak
mehmet.safak@alfaymm.com
Dünya Gazetesi / 22.11.2007
|