Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Asgari Geçim İndirimleri

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :  17 Ağustos 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

   
Mustafa BAYGIN
SMMM, Emlak Müşaviri
mustafabayginyh@hotmail.com
muhasebenet.net
 
   

 

REFERANDUM KİMİN İŞİNE YARIYOR?

Hükümet ile Muhalefet kendi ikballer için milleti sığaya çekmek adına referandum üzerinden yol almaya çalışıyorlar.

Anayasa Değişikliğini içeren bazı maddelerin oylanması için millet 12 Eylül 2010 günü sandık başına gidecek. Millet sandığa gidecek gitmesine de, bu referandumu bu kadar önemli kılmaya çalışmanın mantığını kim nasıl izah edecek? Ne gibi çok çok önemli maddeler değişmiş ki Ramazan dinlemiyorlar, sıcak demiyorlar, açlık dinlemiyorlar ana muhalefet ile iktidar meydan meydan dolaşarak, düello edercesine 7 yaşındaki çocuğun söylemeyeceği ifadeleri bir birlerine karşı kullanıyorlar. Nedir bu kadar hırslandıran? Altında ne gibi bir çapanoğulluk vardır?

Öncelikle şunu ifade edeyim. İktidarda kim olursa olsun, TBMM çatısı altında bulunana Milletvekilleri Anayasada değişiklik yapma, teklif etme hak ve hürriyetine (yasaların izin verdiği ölçüler dahilinde) sahiptir. Bu nedenle de oyumun rengi “evet”tir.

Şimdi hükümet kanadına bakıyoruz, bir kaşık suda fırtınalar kopartmaya çalışıyor. Muhalefet de iktidarın bu hırsından nemalanmaya kalkışarak o da bu tartışmaların göbeğine kendisini atıyor. Söz konusu Anayasa değişikliği 12 Eylül Anayasasını ortadan kaldırmıyor. Kimseyi kandırmaya, aldatmaya kalkışmayın. Sadece birkaç maddesi değiştiriliyor. Hatta öyle ki kanun olması gereken maddeler Anayasa maddesi olarak yasalaştırılıyor. Bu nasıl bir mantıktır?

Mevcut Anayasa’daki geçici 15. Maddenin kaldırılması ile ne değişecek. Sadece, anayasa metni kitapçığındaki yerinde olmayacak o kadar. 12 Eylül darbesini gerçekleştirenleri yargılayacağız diyen varsa külliyen yalan söylemiş olur, bu da biline. Millet kül yutmuyor. Gerçekten 12 Eylül darbesini yargılayacağız diyenler, öncelikle 28 Şubat Postmodern darbesini yapanları ve 27 Nisan e muhtırasını verenleri bir yargılasın da hep beraber görelim. Muhalefete bu noktada katılmamak mümkün değil. Acaba bilinmesi istenmeyen, saklanana bir şeyler mi var? Sahi, bir ülkenin Başbakanı ile Genelkurmay Başkanı baş başa görüşme yapıyorlar ve bu görüşme kayıt altına alınmıyor mu? Nasıl bu bilgiler sadece iki kişinin sırrı olarak kalabilir? Devletin sırrı ve bilgi hazinesi nereye konuyor? Çevik Bir! 28 Şubatın önde gideni idi. Şimdi nerede? Neden yargılanmıyor? Yaş kararları ile dengelerin değiştiğini düşünenler veya böyle düşünülmesini isteyenler. 28 Şubat’ta Sincan’da tankları yürüten komutanı hangi mevkie yükselttiler? Kimseyi gözü küllü zannetmesinler. Millet ne yapmaya çalıştıklarını ve birinin kendi liderliğini, diğerinin ise bir sonraki seçimde yeniden başbakanlığını garantilemeye çalıştığını görüyor ve anlıyor bu millet.

Türkiye’nin öylesine devasa problemleri, çözüm bekleyen meseleleri, istihdam oluşturulması gereken konuları varken ucubeleşmiş bir Anayasa Maddeleri ile uğraşarak milleti kamplaşmaya sevk etmeye kalkışılmamalıdır. Milletin ve devletin kaybedecek, boşa geçirilecek 1 saniyesi dahi külliyen israf ve haramdır. İki cihanda milletin eli bunu yapanların yakasında olur. Küçücük meseleleri devleştirip, devasa konuları yok sayamaya kalkışmak milletle dalga geçmekten başka bir şey değildir. Sizler cesamet olarak küçük, konular sizden büyüktür. Bunu sakın unutmayınız!

Birileri iktidarını korumak için yollarda, diğeri ise muhalefetini ispat için meydanlarda. Sandıktan, “Evet” çıkarsa iktidar gidecek. “Hayır” çıkarsa Muhalefet güç kaybedecek. Böyle bir mantık olur mu hiç? Bu seçim mi ki halkı böyle kamplaştırmaya, bir birine karşı kin ve nefret olgusu ile doldurmaya kalkışıyorlar? Referandumda oylanacak paketin içinde ne var, ne yok hiç önemli değil. Asıl önemli olan çıkacak sonuç neticesinde kendi yerlerini sağlama alabilmek telaşı kaplamış iktidarla muhalefeti. Bırakın millet okusun, kendince doğru ve yanlışı görüp karara versin. Bunun için meydanlar bu kadar işgal edilir mi? zaman harcanır, ülkenin beklemeyecek kadar elzem konuları ötelenir mi?

İktidar yapamadıkları, muhalefet yaptıramadıklarından kaçmak için bu referandum bahanesi ile halk nezdindeki gündemlerini değiştirmeye çalışmaktadırlar. Oyuncak bulmuş çocuklar misali boş bir oyun peşinde sürükleniyorlar. Bir taraf “Evet”ci, diğer taraf “Hayır”cı olup millet adeta kamplaştırıldı. Bu ayrışma ve kamplaşma terör belasının bir başka boyutuna gidişin ayak sesleri gibi geliyor.

Her söylenilen söz muhalefet ve iktidar tabanının biraz daha sağlamlaştırıyor. Bu pakette kadınlara, çocuklar, engelliler, işçilere bir takım değişiklikler getiriyor diyen iktidar kanadına, diğer taraftan muhalefet kanadı “bu kesime ne veriyor” diye soruyor. Bu maddeler sadece ve sadece ağlayan çocuğa şeker uzatmaktan öte bir şey ihtiva etmiyor.

Hiç kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın. Hattaki hatta; “Biz geçici 15. Maddeyi kaldırarak, 12 Eylül darbecilerden hesap soracağız” demeye kalkışarak milleti yanıltmaya kalkışmayın.

Ey iktidar ve muhalefet; Türkiye’de Ekonomi hangi safhada? Ülke ekonomik olarak nerelere savruluyor? Terör inişli çıkışlı bir seyirle ne amaçlıyor? Bu hareket kimlerin işine yarıyor? Türkiye üzerinde ne gibi planlar hazırlanıyor? Sizler kavga ederek, birkaç seçmeni daha saflarına katmak veya kendinizden ayrıştırmak için çaba sarf ettiğiniz kadar memleket meselelerine neden zaman ayırmıyorsunuz?  Her şey sizin için mi, yoksa bu ülke ve millet için mi? ülkeyi felakete sürüklemekten bir an önce vaz geçmelisiniz.

Ülke, Millet sizlerin kazanacağı üç beş oydan, iktidarınızdan ve muhalefetinizden elf-u elfeyn’den kat be kat daha üstün ve önemlidir. ….


Mustafa BAYGIN

SMMM, Emlak Müşaviri

mustafabayginyh@hotmail.com

muhasebenet.net

Yasal Uyarı

 

-Diğer makaleleri

 

-Türkiye'de 1 Ekim devrimi

-Tam gün yasası

-Gelir ve Kurumlar vergisi dönemleri

-Rüşvet 'etik'leşti mi ?

-Ev ve işyeri olanlar dikkat !

-Yatırım karları dışarı kaçtı

-Ekonomi İyi İse Bu Neyin Artışı?

-Domuz gribi !

-Sağlık ve Maliye Bakanlığı kendi aralarında problemi çözerek, bir an önce mukteza yayınlamalıdır

-Türkiye kanunen kendi gömleğini giyemez mi?

-Muhasebeci misin derdin var !...

-Hedef Adana ekonomisini batırmak mı?

-Ramazan’a Veda Günleri

-Çağrımız ses getirdi...

-Varlık barışını bırak İsviçre'ye bak !

-Kira bedelini vekiller nasıl tahsil edecek?

 

 

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.