|
|
Ne Kadar Hasta, O Kadar Pasta
• Halkın Sesi Sokaklarda Yankılanacak
Hükümetin uygulamaya aldığı “Performans Ödeme
Sistemi” Tıp Fakültelerinde yaşanacak
sıkıntıların habercisi durumunda.
Tıp Fakültelerinde uygulanmaya alınan
“Performans Ödeme Sistemi” öğretim üyelerini
asıl kimlik ve görevlerinden alıp, başka
amaçlara yönlendirmeye matuf çalışma olarak
algılanmaya başlandı.
Öğretim görevlisi. Adı üstünde ‘öğretim’ci. Yani
bu kişilerin birinci önceliği ve görevi sağlık
alanında öğrenci, tıp adamı yetiştirmektir.
İkinci görevleri ise sağlıkla ilgili AR-GE
çalışmaları yapmak ve yeni buluşlara imza
atmaktır. Sonraki hizmet ve görevleri ise hasta
bakmaktır.
Neden sonraki görevleri hasta bakmak?
Çünkü öğretim görevlisi olarak bilinmeyen,
nadiren karşılaşılan, yeni ortaya çıkan
hastalıklar üzerinde bilgi edinip, araştırmalar
yapmak, bu hasta ve hastalık hakkında buluşlar –
araştırmalar yaparak öğrencilerini konu hakkında
bilgilendirmek ve eğitmektir.
Tıp Fakültelerinde uygulamaya konan “Performans
Ödeme Sistemi” ‘14 Mart Tıp Bayramı’ öncesi
birçok üniversite öğretim üyesi için sevinç
değil hüzün günü olarak kutlanacaktır.
Performans Ödeme Sistemi sayesinde doktorların
fazla kazanacağından dem vuran hükümet, hasta
üzerinden kazanç elde edilmesi gerektiği
görüşünü aleni olarak yapmış bulunduğu beyanatı
ile ortaya koymaktadır.
Üniversitelerde öğretim görevlisi olan Doktorun
görevi iyi hekim yetiştirmek mi, yoksa ‘Ne Kadar
Hasta, O Kadar Pasta’ mantığı ile hastaları bir
müşteri olarak algılayan gelecek nesil
doktorların yetiştirmeye çalışılmaları mıdır? Bu
mantık değil düz mantık, çürük bir mantıktan öte
bir durum değildir.
Öğretim üyesi olan doktorların önceliklerini
tekrar hatırlamak gerektiğinde;
1- Öğretim görevlisi, ülkesi ve gelecek için
hekim yetiştirecek,
2- Tanı ve tedavisi zor veya imkânsız
hastalıklar için çalışmak, buluşlar yapacak,
3- AR-GE çalışmaları ile ülkesini, milletini
bilimsel alanda temsil edecek tedavi
yöntemlerini bularak dünya çapında ülkesinin
öncü olmasına katkı koymaktır.
Bu mantık dışında bir düşünce ile Tıp
Fakültelerindeki öğretim üyelerinin
çalışmalarına katkı koyan Üniversite
Hastahanelerini sadece hasta bakma yeri olarak
değerlendirmek, bir doktorun kaç hastaya
baktıysa o kadar maaşı hak ettiğini kabullenmek
hastaların gelecekte tedavi için yabancı
ülkelerin bulduğu ve sattığı ilaçlara, ürünlere
ve doktorlara teslim edilmesi demek olacaktır.
Devlet kademesinin birçok hastanesi varken,
neden bazı hastalar Üniversitelerin araştırma
Hastahanelerine sevk ediliyor?
Demek ki yeterli araştırma zamanına ve donanıma
sahip değillermiş. Şimdi “Performans Ödeme
Sistemi” sayesinde üniversite araştırma
hastaneleri de, daha çok hasta bakma yarışına
girdirileceğinden araştırma, tanı ve zor
tedavilerde başarı elde edip etmediğine
bakılmadan mı performansları ölçülecektir?
Tıp Fakültelerindeki Öğretim görevlileri siyasi,
fikri, içtimai, sosyal ve siyasal görüş ayrılığı
olmaksızın 14 Mart Tıp Bayramından önce Halkın
Sesi olarak sokaklara dökülmeye başlar ve
“Cübbeli Yürüyüş” eylemleri gerçekleştirirlerse
bunun sorumlusu uygulamaya imza atan hükümetten
başkası olmayacaktır.
Amaçları gelecek yıllarını ve bilgilerini tıp
mesleğine adamış ve adamayı kendine görev bilen
bu öğretim görevlileri asıl amaçlarının dışında
kullanılmaya kalkışılmaya çalışılırsa Halkın
Sesi tabandan tavana doğru yükselmeye hızla
başlayacaktır.
Mustafa BAYGIN
SMMM, Emlak Müşaviri
mustafabayginyh@hotmail.com
muhasebenet.net
Yasal
Uyarı
-Diğer makaleleri
-Kamu suçu işlenmiş
-İstihdama engel; Harçlar...
-Barış içinde savaş çıkartıyorlar !
-IMF'ye ne gerek var
-Para Harekâtı Başlayabilir
-Türkiye'de yabancılara taşınmaz satışları
kolaylaştırıldı
-Tapuda online randevu uygulaması başladı
-Gelir İdaresi Başkanlığından uyarı!
|
|