KREDİ KULLANIMINA İLİŞKİN
TEMİNAT VE SÖZLEŞMELERİ DAMGA VERGİSİNE TABİ
TUTULABİLİR Mİ ?
I.GİRİŞ
Bilindiği
üzere İşletme sahipleri ve Yöneticileri,
İşletmelerinin Ekonomik döngüdeki faaliyetleri
esnasında ihtiyaç duyduğu yada duyabileceği ve bir
çok değişken faktöre bağlı olarak kredi kullanma
ihtiyacı duyarlar. Kredi kullanımı gerek yurt içi
gerekse yurt dışı kaynaklardan gerçekleşir.
II.KREDİ,TEMİNAT
VE TEMİNAT MEKTUBU KAVRAMLARI
Türk Dil Kurumu Sözlüğünde Kredi;
Fr. crédit
-
Ekon
1. Borç ödemede güvenilir olma durumu: Piyasada
kredisi var.
2. ekon. Ödünç alınan veya verilen mal,
para:
“Kredi almada, senet ödemede, şunda bunda oldum
olası kolaylık göstermişlerdir.” -A. İlhan.
3. mec. Güven, saygınlık, itibar.
1. Borç ödemede güvenilir olma durumu,
itibar.
2. Ödünç alınan veya verilen mal, para:
§ “Sanki
düşük faizle büyük miktar kredi istemeye geldim de…”
-Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-
kredi İng.
credit, loan
Para, mal veya para cinsinden bir değerin belirli
bir vade ve koşulla geri alınmak üzere verilmesi.
(1)
Olarak tanımlanmaktadır.
Bununla birlikte teminat kavramını da aynı şekilde
ele alacak olursak;
teminat
Ar. te¢m³n¥t
-
(te:mina:tı)
Güvence:
“Sen de bana teminat olarak peşin iki yüz
lira ver, işe girince iade edeyim.” -N. F.
Kısakürek. (2)
Kredi ve teminatın tanımlanması ile teminat
mektubuna ilişkin tanım ve uygulama,uygulama
sorunlarına değinmekte fayda olacaktır.Buna göre,
Teminat Mektubu,
’’Teminat mektupları
uygulamasının ilk yasal dayanağını Bakanlar
Kurulu’nun 1928 yılında kabul ettiği ve Devlet
İhalelerinde kullanılan teminat mektupları metinleri
oluşturmuştur. Bu mektuplarda yer alan ve bankanın
muhatabın ilk yazılı talebinde “protesto keşide
etmesine; hüküm istihsaline ve borçlunun rızasını
almaya gerek olmaksızın” derhal ödeme taahhüdü,
bugüne kadar tüm teminat mektuplarında yer almış ve
bu ibareler teminat mektuplarının niteliğini
belirlemiştir. Resmi teminat mektupları metinleri,
daha sonra çoğunlukla aynı şekilde özel kişilere
hitaben verilen teminat mektuplarında da
kullanılmaya başlamıştır.
Teminat mektuplarındaki bu ibareler nedeniyle 1967
ve 1969 yılında verilen iki İçtihadı Birleştirme
Kararında banka teminat mektuplarının başkasının
fiilini taahhüt niteliği taşıdığı, garanti
sözleşmesi oluşturduğu ve kefalet sayılmayacağı
sonucuna varılmıştır. Bu tür bir taahhüdün, kefaleti
aşan bir yükümlülük içerdiği; asıl borca bağlı fer’i
nitelik taşıyamayacağı ve bağımsız olduğu kabul
edilmiştir.
Mahkemeler de 1969 yılından itibaren ilk talepte
tazmin garantisi taşıyan teminat mektuplarını
garanti sözleşmesi, BK. 110. maddedeki başkasının
fiilini taahhüt saymışlardır.
Garanti sözleşmesi, kefaletten farklı olarak,
yasalarda düzenlenmemiş; unsurları, nitelikleri ve
hukuki sonuçları Öğreti ve Yargıtay Kararları ile
belirlenmiştir.
Bir garanti sözleşmesi olan teminat
mektuplarındaki temel unsur belli bir riskin
garanti edilmesidir.
Buna karşılık; teminat mektubu banka ile muhatap
arasında bir garanti sözleşmesi oluşturduğundan,
Borçlar Hukukunun tüm diğer sözleşmeleri gibi,
sözleşme tarafı banka, kendisine ait def’ileri
-mektubun sahteliği, bankayı borç altına sokan
kişilerin yetkili olmadığı, riskin sona erdiği veya
gerçekleşmediği, teminat mektubunun ahlaka, adaba,
kamu düzenine aykırılığı- ileri sürebilecektir.
Keza garanti veren banka risk doğmuş olsa dahi,
Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen “Hakkın
kötüye kullanılmasını Kanun himaye etmez” kuralına
da dayanabilecektir.
Teminat mektuplarının garanti sözleşmesi sayılması
sonucu; banka asli ve bağımsız bir yükümlülük altına
girmekte, kefaletten farklı olarak ödediği
meblağları kanuni halefiyet nedeniyle borçluya rücu
edememektedir. Bu durumda bankanın lehtara
-borçluya- rücu edebilmesi için uygulamada
konrtgaranti denilen bir sözleşme banka ile lehtar
arasında imzalanmakta veya kredi sözleşmesine rücu
imkânı veren hükümlere yer verilmektedir.
Banka teminat mektupları vadeli veya vadesiz
olabilmekte, vadeli teminat mektuplarında bankaların
sorumluluğu ya vade sonunda sona ermekte veya
muhatabın riskin vade içinde doğduğunu ispat etmesi
koşulu ile on yıl devam etmektedir.
BK. 110/2 maddede öngörülen şartı içeren vadeli bir
teminat mektubunun tazmini vade içinde istenmez ise,
vade sonunda bankanın yükümlülüğü son bulacağından
zamanaşımı söz konusu olmayacaktır. Sadece vade
tarihini belirleyen teminat mektubu ise en geç
düzenleme tarihinden itibaren on yıl sonunda
zamanaşımına uğrayacaktır.’’ (3)
III. DAMGA VERGİSİ İSTİSNASI
3505 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesinin verdiği
yetkiye dayanılarak ihracat, döviz
kazandırıcı faaliyetler ve yatırımlarla ilgili damga
vergisi ve harç istisnası uygulamasının usul ve
esaslarının belirtilmesi amacıyla 27.12.1998 gün ve
23566 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe
giren İhracat ve Yatırımlarda Damga Vergisi ve
Harç İstisnası Uygulaması Hakkındaki 4 Seri No.lu
Tebliğin 2. Tebliğ Hakkında Genel Açıklama bölümünde
………………………………………..
1- Orta ve uzun vadeli nakdi kredi : Bu
kredi türü yurt içi ve yurt dışı kredi
kuruluşlarından sağlanan asgari bir yıl ve daha uzun
vadeli kredileri kapsar.
2- Orta ve uzun vadeli gayri nakdi kredi :
Bu kredi türü Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt
dışındaki finans kuruluşlarından temin ettikleri
veya Türkiye’deki bankalar tarafından verilen en az
bir yıl süreli garanti, karşı garanti, teminat ve
kefaletleri kapsar.
3- Ayni kredi ise; Yatırım teşvik belgesi
eki, ithal ve yerli makina teçhizat listelerinde yer
alan makina ve teçhizatın yurt içi ve yurt dışından
bir yıl ve daha uzun vadeli alımını ifade edecektir.
5.2 Orta ve Uzun Vadeli Yatırım Kredisi İşlemleri ve
Bunlarla İlgili Teminatlar Bölümünde; “5.2.2. Damga
vergisi ve harç istisnası münhasıran kredilerin
alınması ve geri ödenmesine ilişkin işlemlere tatbik
edilecektir.Bu kredilerin kullanılması suretiyle mal
ve hizmet alımı ve bunlarla ilgili işlemlerin
gerektirdiği sözleşme ve teminat ile akreditif
işlemlerine istisna tatbik edilmeyecektir.”
Söz konusu tebliğ ile ilgili olarak. 99/1 Sıra No.lu
Damga Vergisi Kanunu İç Genelgesi’nin 3-b
bölümünün son paragrafında ise, temin olunan ayni
kredilere karşılık bankalarca açılacak
akreditiflerin niteliklerine bakılmaksızın 4. Seri
No.lu tebliğin 5.2.2. bölümündeki açıklama
çerçevesinde damga vergisi ve harç istisnasından
yararlanamayacağı açıklığa kavuşturulmuştur.
Açıklanan nedenlerle, hiç bir şekilde gerek ayni
kredilerle ilgili akreditif işlemleri ve bu
akreditiflerle ilgili sözleşme, teminat ile
ipoteklerin ve gerekse ithalat akreditifleri
işlemleri nedeniyle düzenlenecek sözleşme ve buna
ilişkin teminat ve ipoteklerin damga vergisi ve
harç istisnasından yararlanması mümkün
bulunmamaktadır.
Ancak, tebliğin 5.2.1. bölümünde; ihracat veya döviz
kazandırma taahhüdü bulunan teşvik belgesi
kapsamındaki yatırımlarda kullanılacak orta ve uzun
vadeli nakdi, gayrinakdi veya ayni kredilerle ilgili
sözleşmelerin, teşvik belgesinin geçerlilik süresi
içersinde düzenlenmiş olması halinde, istisnadan
yararlandırılacağı,
5.2.3. bölümünde de; istisna, teşvik belgesinde yer
alan kredi için verilecek teminat veya ipoteğin
tamamına tatbik edileceği,
İstisna uygulamasında, kredi mukavelenamesi ve
teminata dair belgelerin muhtevasından, münhasıran
belge kapsamındaki ihracata dönük yatırım kredisi
ile ilgili olduğunun anlaşılmasının icabettiği,
Dolayısıyla, bankalarca uygulamada tip sözleşme
olarak tanzim edilen genel kredi sözleşmeleri ve
bunlarla ilgili ipotek, rehin veya benzeri
teminatlar hakkında düzenlenen kağıtlar üzerinde
ihracata dönük ve belgeye bağlı yatırımlarda
kullanılmak amacıyla temin olunan krediye ilişkin
olduğunun şerh edilerek tasdik olunması kaydıyla bu
kağıt ve işlemlere damga vergisi ve harç
istisnasının tatbik edileceği, açıklamalarına yer
verilerek Orta ve Uzun Vadeli Yatırım Kredisi
İşlemleri ve Bunlarla ilgili teminatların istisna
şartları belirlenmiştir.
Ayrıca tebliğin 6 numaralı Sorumluluk bölümünde de ;
Damga vergisi ve harç istisnasını uygulamak
suretiyle işlem yapan ( banka, noter, tapu, ihaleyi
yapan kurum veya kuruluş v.b. ) kuruluşların
belirtilen esas ve usuller çerçevesinde herhangi bir
makam veya merciiden muafiyete dair yazı talep
etmeksizin damga vergisi ve harç istisnasını re’sen
tatbik edecekleri, ancak tebliğdeki açıklamalara
rağmen istisna kapsamında bulunup bulunmadığı
hususunda tereddüte düşülen konularda
defterdarlıklardan görüş alınmasının mümkün
bulunduğu açıklanmıştır.(4)
Bilakis, İstanbul vergi dairesi başkanlığının bir
muktezası ise konuya ilişkin olmak üzere aşağıdaki
gibidir,
‘’Yazınızda, …Bankası Sultan hamam Şubesi ile Ltd.
Şti. arasında düzenlenecek olan yazınız eki
“Düzenleme Şeklinde Ticari İşletme Rehni Sözleşmesi”
nin damga vergisi ve harçtan istisna olup olmadığı
konusunda bilgi verilmesi istenilmektedir.
492 sayılı Harçlar Kanununun
123 üncü maddesinin son fıkrasında, anonim,
eshamlı komandit, limited şirketlerin kuruluş,
sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev’i
değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler ile
Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri
(Bu Kooperatifler ile Kredi Garanti Fonu İşletme ve
Araştırma Anonim Şirketi tarafından bankalardan
kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler
dahil)
bankalar, yurt dışı kredi
kuruluşları ve uluslararası kurumlarca
kullandırılacak kredilerin temini ve bunların
teminatları ile geri ödenmelerine ilişkin işlemlerin
bu Kanunda yazılı harçlardan müstesna tutulacağı
hükmüne yer verilmiştir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2)
sayılı tablonun “IV. Ticari ve medeni işlerle
ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün (23)
numaralı fıkrasında, bankalar, yurtdışı kredi
kuruluşları ve uluslararası kurumlarca
kullandırılacak kredilerin temini ve geri ödenmesi
amacıyla düzenlenecek kağıtlar ile bu kağıtlar
üzerine konulacak şerhlerin (kredilerin kullanımları
hariç) damga vergisinden istisna edileceği hükme
bağlanmıştır.
Dolayısıyla, 488 sayılı Kanuna ekli (2)
sayılı tablonun (23) numaralı fıkrasında 5035
sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile ihracat
kredisi, yatırım kredisi, konut kredisi ve benzeri
herhangi bir kredi ayrımına gidilmeksizin, bankalar,
yurt dışı kredi kuruluşları ve
uluslararası kurumlarca kullandırılan tüm krediler
ile ilgili düzenlenen kağıtlar ve bu kağıtlar
üzerine konulan şerhler istisna kapsamına
alınmıştır. Ancak bu kredilerin kullanımları istisna
kapsamında değildir.
Kanun kapsamındaki kredi tanımına Bankalar Kanununa
göre kredi olarak kabul edilen nakdi krediler ile
teminat mektupları, kefaletler, aval, ciro ve
kabuller gibi gayrinakdi krediler girmektedir.
Akreditifler de bu kanun kapsamında
değerlendirilmektedir.
Bu itibarla, … Bankası Sultanhamam Şubesi ile … Tic.
Ltd. Şti. arasında düzenlenecek olan yazınız eki
“Düzenleme Şeklinde Ticari İşletme Rehni Sözleşmesi”
nin, kullanılan kredinin ayni kredi olmaması başka
bir ifade ile nakdi veya gayrinakdi kredinin
teminatını ya da geri ödenmesini teşkil etmek
amacıyla düzenlenmiş olması şartıyla damga vergisi
ve harçtan istisna edilmesi mümkün
bulunmaktadır.’’denilmektedir.
IV. SONUÇ
Tüm bu
ifadelerden sonra ilgili Kanunun hükümlerinden çıkan
sonuç, Bankalar, yurt dışı kredi sağlayıcılar ve
uluslararası kurumlardan sağlanan kredilerin temini
ile bunların geri ödenmesi sırasında kredi
kuruluşları ile müşteri arasında düzenlenen kağıtlar
ve bu mahiyetteki şerhler (kredilerin kullanımları
hariç) damga vergisinden istisna edileceği
yönündedir.
YARARLANILAN KAYNAKLAR
(1)
BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü 2004
(2)
BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü 2004
(3)
Prof.Dr. Seza Reisoğlu
www.tbb.org.tr/.../SR-Konferans%20Banka%20Teminat%20Mektuplari.doc
(4)
http://www.bursavdb.gov.tr/Img/Uploads/mukteza/damga/damga_006.doc