Bu şekilde
çalışanlar bazı sosyal haklarını öteleyerek fazla
ücret alma uğruna birçok haklarını da kaybediyorlar.
Asgari ücret 'in işverenlere olan yükünün
fazlalığından şikayet ederek,kayıt dışı işçiliğe
mecbur bırakıldıklarını söylüyorlar.
II-Anayasa Hukukunda Çalışma Hayatına Bakış:
Ülkemizde çalışma hayatımızı düzenleyen Anayasa
Hukukumuzda çalışanların haklarını koruyacak yasal
tedbirler yönünden düzenlemeler yapılmıştır.[1]
Madde:49 Çalışma Hakkı ve Ödevi
Madde:50 Çalışma Şartları ve Dinlenme Hakkı
Madde:51 Sendika Kurma Hakkı
Madde:52 Sendikal Faaliyetler
Madde:53 Toplu İş Sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı
Madde:54 Grev ve Lokavt Hakkı
Madde:55 Ücret de Adalet Sağlanması
Madde:60 Sosyal Güvenlik Hakkı
Tüm bu yukarıda saydığımız maddeler TC Anayasasında
çalışma hayatını vatandaşlarımız için düzenleyen
hukuki maddelerinin temelini oluşturur. Bu hukuki
maddelerden vazgeçmek ya da bir takım olumsuz
gerekçeler göstererek kayıtdışılığın teşvik edilmesi
suçtur.
Bununla ilgili Anayasa’ya aykırı olmayan yasal
düzenlemeler yapılmıştır.
III-5510 sayılı Kanunun 86. Maddesinin 8'inci ve
9'uncu Fıkralarının Yaptırımı:
Alo SGK 170 ihbar hattını kullanarak yapılan
kayıtdışılıkla ilgili ihbarlarda yada kamu
kurumlarından SGK 'ya aktarılan bildirimlerden,Kadim
servislerince yapılan incelemeler sonucu
görevlendirilen denetim memurları tarafından
kayıtdışı çalışanların tespitinde 5510 SS ve
GSSK'nun 86'ıncı maddesinin sekizinci fıkrası''
Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca
işyerinde fiilen yapılan tespitlerden ve kamu
idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı
gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve
incelemelerden kayıt ve belgelere dayanmaksızın
çalıştığı belirlendiği halde, hizmetlerinin veya
prime esas kazançlarının Kuruma bildirilmediği
anlaşılan veya eksik bildirildiği tespit edilen
sigortalıların geriye yönelik hizmetlerinin veya
prime esas kazançlarının, en fazla tespitin
yapıldığı tarihten geriye yönelik bir yıllık süreye
ilişkin kısmı dikkate alınır.''[2]
SİY bu konuda ''26.maddesi göre Sosyal Güvenlik
Kurumu'nun denetim ve kontrolle görevli memurlarının
işyerinde yaptıkları durum tespiti sırasında,
sigortalı, işyerinde çalışan diğer sigortalılar,
işyeri mahallinde bulunanlar veya işveren beyanına
dayanılarak yaptıkları ve tespit tarihinden önceki
bir yıllık süreye ilişkin hizmetler de
sigortalılıkta dikkate alınır.''[3]
Bütün bu ibareleri incelediğimizde fiili
denetimlerde Kontrol ve Denetim elemanlarınca
denetlenen işyerinde yıllarca kayıtdışı
çalıştıklarını çalışanlar tutanaklara geçirse
bile,bu tutanakların altını imza atsalar da SGK
tarafından en fazla bir yıllık sigortalılık süresi
kazanma hakkına sahip olacaklardır.
Denetim fiilen yapıldığında o gün denetlenen
işyerinde olmayanlar hakkında bir işlem
yapılmayacak,daha önce denetlenen işyerinde bu
durumda çalışmış ve işten ayrılanlar hakkında da
herhangi bir işleme tabi tutulmayacaklardır.
Burada şu sonuç çıkıyor, denetlenen işyerinde o gün
bulunanlar SGK tarafından re'sen tescil edilerek
sigortalı kapsamına alınacaklar.
Burada yapılan fiili denetimlerde kişiler bir yıldan
fazla çalıştıklarını ve bu haklarını da sigorta
süresi kapsamında değerlendirilmesini istediklerinde
ancak yargı yolu ile bu sigortalılık haklarına sahip
olabilirler.
5510 SS ve GSSK’nun 86'ıncı maddesinin dokuzuncu
fıkrasında '' Aylık prim ve hizmet belgesi işveren
tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca
tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını
hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş
yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları
ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme
kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile
prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.''[4]
Bu işlemlerin geçerlilik kazanması sözlü
beyanlarının yanında kanıtlayıcı somut belgelerle
önem taşımaktadır.
Bir işyerinde yapılan fiili tespit sırasında
çalıştığı tespit olunan bir kimsenin geriye dönük
olarak hizmetlerinin geçerli olabilmesi için tanık
beyanları, geçerli belgelerle çevreden yapılan
soruşturmalar sonucunda hizmetin o işyerinde
geçtiğinin doğrulayıcı nitelikte inandırıcı
delillerle ortaya konulması gerekmektedir.
SONUÇ:
Kayıtdışı çalışanların bir yıllık sigortalılık
süresi kazandırılması ancak Kurumun görevlendirdiği
Denetim ve Kontrol memurlarınca yapılan fiili
denetimlerde olmaktadır. Ülkemizde halen kayıt içine
alınmayan bundan dolayı da istihdam edilmeyen nüfus
olarak görülen bir grup çalışan vardır.Bunlar resmi
kayıtlarda işsiz olarak görüldüğünden işsizlik
rakamlarına ilave olmaktadırlar.
Bu konuda SGK tarafından etkin bir denetim
sisteminin oluşturulmasıyla özellikle büyük
kentlerde kayıtdışı çalışmanın önüne geçilecektir.
Kadim servislerine kurum tarafından işlevsellik
kazandırılarak denetimler hızlandırılacaktır.
Kurum ağırlıklı olarak denetimlerinde kayıtlı
işyerlerini denetlerken,aynı zamanda mahalle
muhtarları,sivil toplum örgütleri,sendikalar ile
işbirliğine girerek sokak aralarında merdiven altı
üretim yapan ,Sosyal Güvenlik Kurumunda kayıtlı
olmayan işyerlerine karşı mücadele başlatmalıdır.
Vergi denetmenliğinde olduğu gibi Mobilize ve
donanımlı SGK denetim araçları devreye
alınmalı,Büyükşehirlerde ve AVM halkı sigortalılık
yönünde bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır.
SGK kadrolarına Denetim ve Kontrol Memurları takviye
edilmelidir.Bu konuda duyarlı çalışan Denetim ve
Kontrol memurlarının özlük hakları
iyileştirilmelidir.
Gelir İdaresi ile ortak çalışmaya gidilerek kayıtlı
işyerlerinin yıllık vergi beyannamelerindeki
kazançları doğrultusunda Asgari İşçilik süreleri
belirlenerek çalıştırılan kişilerin APHB gün ve
kazançları dikkate alınmalıdır.
İşverenler yanlarında bir kişi yada daha fazla işçi
de çalıştırsalar kanuni bir zorunluluk olarak
sigorta işlemlerini imtina etmeden yaptırmaları
gerekiyor..Bu işlemlerde imtina ederlerse SGK
tarafından ağır yaptırımlar uygulanacağını da
işverenler unutmamalılar.
Hazırlayan:
Vedat İLKİ
Ücretlendirme,İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı
Kaynak:
2709 sayılı Anayasa Hukuku(1982 Anayasası)[1]
5510 sayılı SS ve GSSK 86.Maddesi[2-4]
12.05.2010 Tarihli SİY.26.Maddesi[3]
Diğer makaleleri
-özürlü
Sağlık Kurulu raporu
-Yurtdışı borçlanmada zorunlu göç
-Sigortalıların kendilerini bildirmesi
|