Beyanname mi, Bildirim mi ?
Vergi beyannameleri, belirli
hesap dönemleri itibariyle elde edilen gelirler ile söz
konusu gelirlerden vergi kanunlarının izin verdiği
ölçüde indirilen gider, indirim ve istisnaları gösteren
özet hesap belgeleridir.
Vergi bildirimleri ise, mükelleflerin vergi
beyannamelerinde göstermiş olduğu gelir ve giderlere ait
bilgileri gösteren istatistiki bir cetveldir. Bildirim
de amaç mükellefin faaliyet gösterdiği sektörün
karlılığı ile sektördeki ortalama finansal
performansının ölçülmesi, elde ettiği gelirler ile
yapmış olduğu giderlerinin, vergi beyannameleri ile
tutarlılığını ve ticari faaliyet gösteren mükelleflerin
vergi eğilimini tespit etmek, vergiye uyumunu
sağlamaktır.
Vergi bildirimleri, çeşitli sektörlerde ticari faaliyet
gösterenlerin vergiye karşı tutumunu yansıtması
bakımından çok değerli bilgiler taşır. Bildirimler,
mükellefin ticari faaliyetlerindeki karlılığı, yaptığı
giderlerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, gelirlerini
gizlemek için sahte belge kullanıp kullanmadığını saptar
dolayısıyla sektörel bazda faaliyet gösteren
mükelleflerin elde ettiği hasılatı kayıt ve beyan dışı
bırakıp bırakmadığına dair bilgiler sunar. Riskli
mükelleflerin vergiye karşı davranışlarını belirler ve
böylece sektörel bazda vergi kaçıran mükelleflerin
tespit edilmesine yardımcı olur.
Özellikle son yıllarda gelir idaresi, vergi
beyannameleri için gösterdiği hassasiyeti artık vergi
bildirimlerine göstermeye başlamıştır. Öyleki hem 213
sayılı V.U.K.’un mükerrer 355 inci maddesinde hem de
aynı kanunun ilgili tebliğlerinde söz konusu
bildirimleri vermeyenler ile eksik yada yanıltıcı bir
şekilde bilgi verenler hakkında V.U.K. Mük. md. 355 ‘e
göre birinci sınıf tüccar ile serbest meslek erbabına
için 1490 YTL, ikinci sınıf tüccar, defter tutan çiftçi
ve basit usul mükellefler için 680 YTL ile bunlar
dışında kalanlar için 320 YTL özel usulsüzlük cezası
öngörülmektedir. Görüldüğü üzere bildirimin verilmemesi
veya eksik yada yanıltıcı bir şekilde bilgi verilmesi
durumunda vergi mükelleflerine hayli yüklü bir ceza
uygulaması getirilmiştir.
Söz konusu ceza uygulaması ile gelir idaresinin vergi
bildirimlerine ne kadar önem verdiğini görülmektedir.
Elbetteki, vergi sistemimizde vergilendirme, beyan
esasına göre yapılmakta ve uygulama da bu şekilde
sürdürülmektedir ayrıca vergi bildirimleri, mükellefin
imzalayarak bağlı olduğu vergi dairesine verdiği vergi
beyannamelerini ikinci plana itmez.
Diğer yandan, mükellef tarafından yapılan vergi
beyanlarının doğruluğu ve gerçekliği hakkında, gelir
idaresinin de bazı tespitler yapması ve bu tespitler
doğrultusunda mükellefin vergi denetimine alınmasına
itiraz edilemeyeceği tabidir. Dolayısıyla vergi
bildirimlerinde yer alan bilgilerin eksiksiz olması ve
doğruluğunun sağlanması noktasında gelir idaresinin
caydırıcı önlemler almasından daha doğal bir şey olamaz.
Ancak verilecek bildirimler nedeniyle, gelir idaresi ve
mükellefler arasında bir ihtilafa neden olmayacak
şekilde düzenlemelerin yapılması çok önemli bir
durumdur. Bu noktada vergi bildirimleri ile ilgili
olarak, yapılacak düzeleme ile düzenlemeye muhalefet
edilmesi nedeniyle uygulanacak cezalar ihtilafa yer
bırakmayacak şekilde vergi kanunlarında açık bir şekilde
gösterilmelidir.
Sonuç olarak şu unutmamalıdırlar ki beyan esasına göre
vergi beyanın da bulunan mükellefler için vergi
beyannameleri ne derece önemli ise gelir idaresi içinde
vergi bildirimleri o derece de önem arz eder.
Vergi mükelleflerinin, gelir idaresince vergi
bildirimleri nedeniyle tenkit edilememesi için vergi
bildirimlerine gereken ehemmiyeti göstermesi büyük önem
taşımaktadır.
Ramazan AKTAŞ
Vergi
Denetmeni
ramazan.aktas@vergianaliz.net
17.12.2008
www.muhsebenet.net
-Diğer makaleleri
-Ücretlilerde Beyan Usulüne Geçiş Mümkün
müdür ? (17.11.2008)
-Stopaj Vergi Sizi Aldatmasın !
(14.11.2008)
|