Stopaj Vergi Sizi Aldatmasın !
Vergi ödemek bir vatandaşlık
görevidir. Vergi kanunlarında belirlenen süreler
dahilinde elde edilmiş kazançlar üzerinden belli
oranlarda hesaplanır, yine vatandaşlarca devlete ödenir.
Bu yönüyle vergi mükellef üzerinde parasal bir yüktür.
Ülkemizde vergi ile ilgili vatandaşlık ödevleri vergi
kanunlarına göre Beyan Usulüne göre yerine getirilir.
Beyan Usulü, mükelleflerinin belirli dönemlerde elde
ettikleri net kazançlarını vergi kanunlarında belirtilen
sürelerde vergi dairelerine bildirerek, kazançlarını
vergilendirirler. Vergi dairelerine bildirme işlemi,
vergi mükellefinin ilgili dönem kazancını gösterdiği ve
doğruluğunu da imzalamak suretiyle teyit ettiği
Beyannameler ile yapar. Böylece vatandaşlık görevini de
ifa etmiş olur.
Öte yandan, vergi kanunlarımız sadece beyan usulünü
değil aynı zamanda kaynakta kesinti usulü de
benimsenmiştir. Vergi kesintisi yapmak zorunda olanlara,
kanunlarda açıkça belirlenen ödemeleri hak sahiplerine
yapmadan önce vergiyi peşin tahsil etme ve vergi
dairesine ödeme görevini yüklenmiştir. Ödeme esnasında
yapılan vergi kesintisine Tevkifat Vergi yada Stopaj
Vergi denmektedir.
Stopaj vergi, genel olarak 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 94. maddesi, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanununun 15 ila 30. maddesinde ve 3065 sayılı Katma
Değer Vergisi Kanununun 9. maddesi ile ilgili
tebliğlerde açık olarak belirtilmiştir. Söz konusu madde
geçen ödemeler nedeniyle, vergi kesme sorumluluğunu da
hak sahiplerine ödeme yapanlara yüklemiştir. Stopaj
vergi, en sık olarak Ücret ve Maaşlarda, Kira
Ödemelerinde, Faiz ve Karpayı ödemelerinde, Serbest
Meslek Erbaplarına yapılan ödemeler de ve 3065 sayılı
Katma Değer Vergisi Kanunu tebliğlerinde belirlenen
diğer ödemeler üzerinden yapılmaktadır.
Stopaj vergi, vergi teorisi içinde yapısı itibariyle
aldatıcı yönü bulunan ilkel bir vergileme tekniği olarak
bilinmektedir. Vergi bilincinin tam olarak yerleşmediği
ve vergi kayıp-kaçağın yoğunlaştığı faaliyet alanlarında
uygulanan bir vergi güvenlik müessesesi olarak
görülmektedir. Beyan usulünün yanında ayrıca tevkifat
yöntemi ile kesilen verginin de vergi dairesine vergi
sorumlusu sıfatı ile yatırılması nedeniyle, verginin
asıl yüklenicisi hakkında yanıltıcı bir görünüm ortaya
çıkarır.
Beyan usulünde vergi ödeyenlerin ayrıca vergi
kanunlarındaki açık hükümler nedeniyle hak sahiplerine
yaptıkları ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapıp,
vergi dairelerine ödemeleri, mükellefte rahatsız edici
bir etki bırakmaktadır. Ayrıca verginin ikinci kez
kendisinden tahsil edildiği şeklinde bir yanılsamaya
girmekte ve bu da mükellefte haksızlığa uğradığı gibi
bir duyguya kapılmasına neden olmaktadır. Diğer yandan,
vergilendirilmesi gereken kazancın asıl sahibini, vergi
sorumlusunu gizler
Diğer yandan, alacakları üzerinden vergi kesintisi
yapılanlar vergi kesintisini kendisine ödeme yapana
yansıtmaktadır. Bu da ödemeyi yapan açısından bir
maliyet unsuru olarak görülmektedir. Söz konusu durumda
ödemeyi yapan açısından da bir sıkıntı neden olmaktadır.
Ayrıca, kesinti nedeniyle asıl vergi yükümlüsü alacaklı
ile ödemeyi yapan, verginin ödenmesi bakımından yer
değiştirmiş gibi aldatıcı bir durum ortaya çıkmaktadır.
Stopaj verginin bir diğer etkisi ise alacak sahibi ile
ödemeyi yapan arasında bir ihtilaf oluşturmakta,
ödenecek vergi pazarlık konusu yapılmaktadır. Böylece
üzerinde vergi kesintisi yapılacak ödemeye ait stopaj
vergi de ödeyen açısından maliyete veya gider unsuru
haline gelecektir.
Sonuç olarak, vergi adaletinin sağlanması ile tam
anlamıyla bir vergi bilincinin oluşturulması için, ilkel
vergileme yöntemi olarak kabul edilen stopaj verginin
beyan usulüne çevrilmesi gerekmektedir.
|