Muhasebe  

Maliye

Vergi

İletişim

2009 Yılı Vergi Takvimi

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   21 Ağustos 2009

   Ana sayfa

   2009 Yılı Çalışmaları

   2009 Pratik Bilgiler

   Staj - Stajyer Rehberi

   Kanun-Mevzuat Rehberi

   Sosyal Güvenlik Rehberi

   Muhasebe Bilgi Rehberi

  Tekdüzen Hesap Planı

 

 

 


BELEDİYE ŞİRKETLERİNDE STRATEJİK PLANLAMA

 

1.  GİRİŞ

Kamu Yönetiminde Reform Çalışmaları çerçevesinde hazırlanan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, “kamu kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde elde edilmesini ve kullanılmasını, hesap verebilirliği ve mali saydamlığı sağlamak” amacıyla kanunlaşmıştır. Kamu yönetimi literatürüne üst yönetici kavramını kazandıran kanun, kamu idarelerinin kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasından üst yöneticileri sorumlu tutmuştur. Üst yöneticiler bu sorumluluklarını hazırlayacakları stratejik planlarla yerine getireceklerdir.

Abdullah Ekinci Mali Müşavir

Kanunun 11. maddesinde düzenlendiği üzere belediyelerde üst yönetici Belediye Başkanı’dır. Aynı maddede Belediye Başkanı’nın kanunda belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinde Belediye Meclisi’ne karşı sorumlu olduğu belirtilmektedir. Bu çerçevede Belediye Başkanı belediyenin kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasından Belediye Meclisi’ne karşı sorumlu tutulmaktadır. 5018 sayılı kanunun Belediye Başkanı’na yüklediği bu sorumluluk 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda da teyit edilmiştir. 5393 sayılı kanunun 41. maddesi Belediye Başkanı’na bütçeye esas teşkil edecek bir stratejik plan ve performans programı hazırlama yükümlülüğü getirmekte ve 56. maddede de Belediye Başkanı’nın stratejik plana ilişkin faaliyet raporlarını Belediye Meclisi’ne sunacağı belirtilmektedir.

5393 sayılı kanunun belediyelere tanıdığı haklardan bir tanesi de şirket kurabilmeleridir. Belediye şirketleri belediyenin gelir kaynaklarından birini oluşturmanın yanında, gider kalemlerinden birini teşkil etmekte ve belediye tarafından şirketlere kaynak aktarılmaktadır. Bu noktada kamu kaynaklarını kullanan şirketler, DPT tarafından hazırlanan Yerel Yönetimler Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda da ifade edildiği üzere kamu denetimi dışındadır. Raporda şirketlerin “yerel yönetimlerin bağlı oldukları genel kurallara bağlanması”nın gerekliliğine vurgu yapılmıştır. Ancak gerek 5393 sayılı kanunda gerekse 5018 sayılı Mali Yönetim ve  Kontrol kanununda belediye şirketlerinin stratejik plan zorunluluklarına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır.

Bu yazımızda belediye şirketlerinin hukukî durumları, kuruluş amaçları ifade edilmeye çalışılacak, Belediye Başkanı’nın belediye şirketlerinin de kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanımından sorumlu olduğu ve bu sorumluluk gereğince, belediye şirketlerinin stratejik plan hazırlama gerekliliği üzerinde durulacaktır.

2.  BELEDİYE İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ (BİT)

Belediyeler, Anayasamızın 127. maddesi gereğince “mahalli müşterek ihtiyaçların karşılanması” amacıyla kurulan kamu tüzel kişileridir. Bu anayasal düzenleme gereğince hazırlanan 5393 sayılı Belediye Kanunu belediyeyi, “belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi” olarak tanımlamaktadır. Aynı kanunda belediyelerin görev ve sorumlulukları da “mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla” düzenlenmiştir.

Mahalli müşterek ihtiyaçların karşılanması amacıyla belediyelere sunulan haklardan bir tanesi de şirket veya işletme kurabilmeleridir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 70. maddesi belediyelere, kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında şirket kurabilme hakkı tanımaktadır. Aynı zamanda belediyeler, 71. madde çerçevesinde “özel gelir ve gideri olan hizmetlerini” bütçe içerisinde işletme kurarak gerçekleştirebileceklerdir. Her iki düzenlemede dikkati çeken nokta, söz konusu şirket ve işletmelerin faaliyet alanlarının belediyenin görev ve hizmet alanları ile sınırlandırılmış olmasıdır. Madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere, haksız rekabet ortamı yaratmamak amacıyla getirilen bu kısıtlama gereğince, bu faaliyet alanları dışında kurulan şirketlerin tasfiyeleri gerekecektir.

2.1. BİT’lerin Hukuki Durumları ve Kuruluş Süreçleri

Gerek 5393 sayılı kanunun 70. maddesi gereğince kurulan şirketler gerekse 71. madde çerçevesinde kurulan bütçe içi işletmeler, genel olarak Belediye İktisadi Teşebbüsleri (BİT) olarak anılmaktadırlar. Ancak BİT’lerin kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarını düzenleyen özel bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. BİT’ler yasal dayanaklarını 5393 sayılı Belediye Kanunu’ndan almaktadırlar.

4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 26. madde-sinde de ifade edildiği üzere, belediyeler;

·         Yeni bir şirket kurarak,

·         Kurulacak şirketlere sermaye katılımında bulunarak,

·         Mevcut bir şirkete ortak olarak,

Şirket kurabilirler. Her üç durumda da karar Belediye Meclisi tarafından alınacaktır.

2.1.1. Belediye Şirketleri

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Meclisin Görevleri” başlığını taşıyan 18. maddesi gereğince “bütçe içi işletme ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununa tâbi ortaklıklar kurulmasına veya bu ortaklıklardan ayrılmaya” Belediye Meclisi karar verecektir. Bu madde bize 70. maddedeki “ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre” ifadesini açıklamaktadır. Buna göre belediyeler, Belediye Meclisi kararı ile kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde şirket kuracaklardır. Ancak 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 26. maddesi gereğince, şirket kuruluşu için sadece Belediye Meclisi kararı yeterli değildir. Belediye Meclisi kararı sonrasında Bakanlar Kurulu’ndan da izin alınması gerekmektedir.

2.1.2. Belediye İşletmeleri

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 71. maddesi, belediyelere “özel gelir ve gideri bulunan hizmetlerini” yerine getirmek için “İçişleri Bakanlığı’nın izniyle” işletme kurma hakkı vermektedir. Madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere belediyeler, su, toplu taşıma hizmetleri ve toplu konut uygulaması gibi hizmetlerini bütçe içi kuracakları işletmelerle yerine getirebilecektir. 5393 sayılı kanunun 18. maddesi gereğince şirket kuruluşlarında olduğu gibi bütçe içi işletme kurma kararı da Belediye Meclisi tarafından alınacaktır. Ancak şirket kurulumunda olduğu gibi işletme tesisinde de İçişleri Bakanlığı marifetiyle Bakanlar Kurulu izninin alınması gerekmektedir.

2.2. Belediye İktisadi Teşebbüsleri ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri

Belediye İktisadi Teşebbüsleri, Anayasamızın 165. maddesinde, “sermaye-sinin yarısından fazlası doğrudan doğruya veya dolaylı olarak DEVLETE ait olan kamu kuruluş ve ortaklıklar” şeklinde tanımlanan Kamu İktisadi Teşebbüs-lerinden farklıdırlar. KİT’lerle BİT’ler arasındaki farklar, yasal düzenlemeler çerçevesinde şu şekilde ifade edilebilir:

1.                  KİT’ler 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 3. maddesi gereğince Bakanlar Kurulu kararı ile kurulurlar. BİT’ler ise yukarıda da ifade edildiği üzere, Belediye Meclisi’nin kararı ile kurulurlar.

2.                  KİT’lerin Bakanlar Kurulu kararı ile BİT’lerin ise Belediye Meclisi kararı ile kurulmaları söz konusu şirketlerin yönetim kurullarının teşekküllerini etkilemektedir. Buna göre KİT’lerin yönetim kurulları Devlet tarafından atanırken, BİT’lerin yönetim kurulları belediye organları (Belediye Başkanı, Belediye Meclisi ve Belediye Encümeni) tarafından atanmaktadır.

3.                  BİT’ler, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun ilgili maddeleri çerçevesinde, belediyeye verilen görev ve hizmet alanlarında kurulurlar. Bu noktada BİT’ler, kısıtlı faaliyet alanları ile belediyelerin birçok aslî fonksiyonuna yardımcı kurumlar haline gelmişlerdir. Ancak KİT’lerin faaliyet alanlarında kısıtlama olmaması, KİT’lerin devletin asli fonksiyonlarına ilave kurumlar olmasına neden olmuştur. KİT’ler, devletin asli fonksiyonlarını yürüterek bu fonksiyonların daha etkin ve verimli bir şekilde gerçekleşmesini sağlamak yerine, devlete yeni fonksiyonlar ekleyerek yönetsel ve ekonomik sistemin daha da karmaşık hale gelmesine yol açmaktadırlar.

2.3. Belediye Şirketlerinin Kuruluş Amaçları

2.3.1. Kaynak Yaratmak

Kamu tüzel kişisi konumundaki belediyelerin gelir ve giderleri, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 59 ve 60. maddesinde ve bu maddeler çerçevesinde düzenlenen 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nda düzenlenmiştir. Ancak gelişen ekonomik ve sosyal şartlar, belediyeleri yeni kaynak arayışına yöneltmiştir. Bu durumu göz önünde bulunduran kanun koyucu, belediyelere “belediyelerin hizmetlerini daha etkili, verimli ve ekonomik şartlarda sunmasına ve kaynak yaratmalarına yardımcı olmak” gerekçesiyle şirket kurma hakkı vermiştir. Böylece 5393 sayılı ve 5216 sayılı kanunlar, belediyelerin gelir ve giderleri arasında belediyelerin kuruluşlarına katıldıkları şirketlerin hisseleri ve ortaklık paylarını da eklemiştir.

2.3.2. Bankalardan Kredi Kullanabilmek

Belediyelerin mali kaynak oluşturma yollarından bir tanesi de borçlanmadır. Belediyelerin borçlanma usullerini belirleyen 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 68. maddesi, belediyelere sadece İller Bankası’ndan kredi kullanma hakkı tanımaktadır. Bu nedenle belediyeler, özel bankalardan kredi kullanamamaktadır. Ancak 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde kurulan belediye şirketleri, özel bankalardan kredi kullanmak konusunda herhangi bir problem yaşamamaktadır.

2.3.3. Nitelikli Yönetici İstihdam Etme İsteği

Nitelikli yönetici veya personelin en önemli beklentisi, yüksek maaştır ve kamu kurumları, genel itibariyle böyle bir mali imkânı çalışanlarına sunamamaktadır. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na tabi şirketler olarak özel hukuk hükümleri çerçevesinde idare edilen belediye şirketleri, kamu personel mevzuatının birçok kısıtlamasından uzaktır. Bu çerçevede belediyeler, nitelikli yönetici ve çalışan istihdam etme amacıyla da şirketler kurmaktadırlar.

2.3.4. Kamu Hukukunun Katı Kurallarından ve Bürokrasiden Kurtulma

Belediyeler, başta da belirtildiği üzere mahalli müşterek ihtiyaçların karşılanması amacıyla kurulan kamu tüzel kişileridir ve görevleri de bu çerçevede mahalli müşterek nitelikte olma şartıyla düzenlenmiştir. Değişen ekonomik ve sosyal şartlar, hizmetlerin etkin ve verimli bir şekilde sunulmasının yanında, hızlı olmasını da gerektirmektedir. Ancak kamunun mevcut bürokratik yapısı, hizmetlerin istenilen hızda sunulmasını, buna ilişkin kararların hızla alınmasını engellemektedir. Bu nedenle belediyelerin şirket kurma amaçlarından bir tanesi de kamunun bürokratik yapısından kurtulmak, karar mekanizmalarını olabildiğince hızlı işletebilmektir.

2.4. Belediye Şirketlerinin Denetlenmesi

2.4.1. Sayıştay Kanunu

Anayasamızın 160. maddesi gereğince “merkezi yönetim bütçesi kapsa-mındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmak” Sayıştay’ın görevidir. Belirtilen Anayasal düzenleme çerçevesinde hazırlanan 832 sayılı Sayıştay Kanunu da Sayıştay’ın bu görevini teyit etmiştir. Bu düzenlemeler çerçevesinde kamu kurumlarına ilişkin genel denetim yetkisi Sayıştay’ındır. Ancak yasal düzenlemeler incelendiğinde, Sayıştay’ın belediye şirketleri üzerindeki denetim yetkisine ilişkin herhangi bir düzenleme olmadığı görülmektedir.

2.4.2. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettiş Kurulu Tüzüğü

5393 sayılı Belediye Kanunu, belediyelerin “malî işlemler dışında kalan diğer idarî işlemleri, hukuka uygunluk ve idarenin bütünlüğü açısından İçişleri Bakanlığı tarafından” denetleneceğini ifade etmektedir. Bu düzenleme gereğince İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettiş Kurulu Tüzüğü incelendiğinde, “beledi-yeler ve köylerle, bunlara bağlı ve bunların kurdukları veya özel kanunlarla kurulan birlik, işletme, müessese ve teşebbüslerin çalışmalarını, işlemlerini ve hesaplarını teftiş etmek ve denetlemek” (m.18/a) Mülkiye Müfettişlerinin görevleri arasında sayılmaktadır. Böylece Mülkiye Müfettişleri tarafından yapılan denetimin, doğrudan şirketlerin denetimi değil, belediyenin üzerinden dolaylı bir denetim olduğu görülmektedir.

2.4.3. 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu

Kamu kurumlarının kaynaklarını etkin ve verimli kullanmalarını sağlamak amacıyla alınan tedbirlerden bir tanesi de ihale usulüdür. Belediye şirketleri de mal veya hizmet alımları ile yapım işleri Kamu İhale Kanunu kapsamındadır (m. 2/d).

2.4.4. 5393 Sayılı Belediye Kanunu

5393 sayılı Belediye Kanunu, Belediye Meclisi’nin “belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile bunlara ilişkin hesap kayıt ve işlemlerinin denetimi için” bir Denetim Komisyonu oluşturacağını belirtmektedir. Oluşturulan komisyonun “belediye birimleri ve bağlı kuruluşlarından her türlü bilgi ve belgeyi” isteyebileceğine vurgu yapan kanun koyucu, belediye şirketlerinden bahsetmemiştir. Aynı zamanda “Belediyelerin Denetimleri” başlığını taşıyan Dördüncü Kısım’ da da belediye şirketlerinin doğrudan denetimine ilişkin herhangi bir hüküm yer almamaktadır.

Şirketlerin belediye denetimi içerisinde dolaylı olarak denetleneceklerine ilişkin bir düzenleme 56. maddede göze çarpmaktadır. Buna göre Belediye Başkanı, hazırlayacağı faaliyet raporlarında, “bağlı kuruluş ve işletmeler ile belediye ortaklıklarına ilişkin” bilgi ve değerlendirmelere yer verecektir. Nite-kim Belediye Meclisi, denetim ve bilgi edinme yetkisini, 26. madde uyarınca faaliyet raporlarıyla kullanabilmektedir. Bu düzenleme çerçevesinde, belediye şirketlerinin belediye denetim sürecinde dolaylı olarak denetleneceği görülmektedir.

2.4.5. 5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu

5216 sayılı kanunda, belediye şirketlerinin denetimine ilişkin farklı bir düzenleme, Büyükşehir belediyesine şirket kurma hakkı veren 26. maddesinde görülmektedir. Kanun koyucu, “Genel Sekreter ile belediye ve bağlı kuruluşlarında yöneticilik sıfatını haiz personel”in bu şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev alabileceklerini düzenlemiştir.

2.4.6. 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu

1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu’nu yürürlükten kaldırarak, “kalkınma planları ve programlarda yer alan politika ve hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasını, hesap verebilirliği ve mali saydamlığı sağlamak” amacıyla 2004 yılında kanunlaşan 5018 sayılı kanunun kapsamı 2. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre 5018 sayılı kanun, “merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri,  sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin mali yönetim ve kontrolünü kapsar”. Madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere “Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ile kamu iktisadi teşebbüsleri ve kamu şirketleri” kanun kapsamı dışında tutulmuştur. Belediye şirketlerinin kamu şirketi olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği yoruma açık bir konu olabilir. Ancak belediye şirketlerinin mahalli idareler kapsamında kamu kaynaklarını kullanan tüzel kişilikler oldukları göz önünde bulundurulduğunda kanun kapsamında olduğu görülecektir.

3. KAMU YÖNETİMİNDE STRATEJİK PLAN

Anayasamızın 166. maddesi gereğince “ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilâtı kurmak Devletin görevidir”. Bu görev gereğince 1930 yılında hazırlanan ancak değişen şartlara uyum sağlamadığı görülen 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile yürürlülükten kaldırılmıştır.

Kanunun gerekçesinde “kamu idarelerinin bütün gelir ve giderlerinin bütçelerinde yer alması, bütçe dışında gelir elde edilmesi ve gider sağlanmasını önleme” amacını ifade eden kanun koyucu, kamu idarelerinde üst yönetici kavramını getirmiş ve onları, kanun kapsamında “belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden” sorumlu tutmuştur (m.11). Bu kapsamda kanunun üst yöneticilere yüklediği en önemli sorumluluk stratejik plan hazırlamaktır (m.9).

Stratejik plan, 5018 sayılı kanunun 9. maddesi gereğince kamu idarelerine getirilen bir yükümlülüktür. Kanunun 11. maddesinde belirtildiği üzere üst yöneticiler, “kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından” sorumludurlar. Üst yönetici kavramı, Bakanlıklarda müsteşarı, diğer kamu idarelerinde en üst yöneticiyi, il özel idarelerinde valiyi ve belediyelerde belediye başkanını ifade eder.

Stratejik plan aynı kanunun 3. maddesinde, “kamu idarelerinin orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, bunlara ulaşmak için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımlarını içeren plan” olarak tanımlanmıştır. Kanun koyucu “sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan” sorumlu tuttukları üst yöneticilerin bu sorumluluklarını stratejik plan hazırlayarak yerine getireceklerini ifade etmektedir.

3.1. Belediyelerde Stratejik Plan

5018 sayılı kanunun 9 ve 11. maddelerine paralel olarak hazırlanan 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 41. maddesi, Belediye Başkanı’na bütçeye esas teşkil edecek bir stratejik plan ve performans programı hazırlama yükümlülüğü getirmektedir. Nitekim 38. madde gereğince Belediye Başkanının görevlerinden bir tanesi de “belediyeyi stratejik plana uygun olarak yönetmek, belediye idaresinin kurumsal stratejilerini oluşturmak, bu stratejilere uygun olarak bütçeyi, belediye faaliyetlerinin ve personelinin performans ölçütlerini hazırlamak ve uygulamak, izlemek ve değerlendirmek, bunlarla ilgili raporları meclise sunmak”(m.38/b)tır. Görüldüğü üzere kanun koyucu, Belediye Başkanı’na belediyenin kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılması amacıyla stratejik plan hazırlama ve bu plana ilişkin raporları Belediye Meclisi’ne sunma yükümlülüğü getirmektedir. Nitekim 5018 sayılı kanunda da düzenlendiği üzere belediyelerde üst yönetici konumundaki Belediye Başkanı, “bu Kanunda belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden” Belediye Meclisi’ne karşı sorumludur (m.11). Kanun koyucu üst yöneticinin bu sorumluluğunu, “hesap verme sorumluluğu çerçevesinde” hazırlayacağı faaliyet raporları ile yerine getireceğini belirtmektedir (m. 41).

5018 sayılı kanunun 41. maddesiyle paralel hazırlanan 5393 sayılı kanunun 56. maddesi, Belediye Başkanına faaliyet raporu hazırlama yükümlülüğü getirmektedir.

Buna göre Belediye Başkanı,

1.                  “Stratejik plân ve performans programına göre yürütülen faaliyetleri,

2.                   Belirlenmiş performans ölçütlerine göre hedef ve gerçekleşme durumu ile

3.                   Meydana gelen sapmaların nedenlerini ve

4.                   Belediye borçlarının durumunu”

açıklayan faaliyet raporunu hazırlayacak ve Belediye Meclisi’ne sunacaktır.

5393 sayılı kanunun 56. maddesinde Belediye Başkanının hazırlayacağı faaliyet raporunda, “bağlı kuruluş ve işletmeler ile belediye ortaklıklarına ilişkin söz konusu bilgi ve değerlendirmelere” yer verme yükümlülüğü getirilmektedir. Böylece Belediye Başkanı, sadece belediyenin kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasından değil, genel olarak belediye iktisadi teşekkülü (BİT) olarak ifade edilen bağlı kuruluş, işletme ve ortaklıkların da kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasından Belediye Meclisi’ne karşı sorumlu tutulmaktadır.

4. SONUÇ

Belediyeler, Anayasamızın 127. maddesi gereğince “mahalli müşterek ihtiyaçların karşılanması” amacıyla kurulan kamu tüzel kişileridir. Kanun koyucu, belediyelerin bu amaçlarını yerine getirebilmeleri için onlara bazı haklar ve imtiyazlar tanımıştır. Bu haklardan bir tanesi de kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında şirket kurabilmeleridir (m.70). Madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere bu faaliyet alanları dışında kurulan şirketlerin tasfiyesi gerekecektir. Bu noktada faaliyet alanları sınırlanan belediye şirketlerinin, vatandaşta da oluşturduğu algı gereğince kamu hizmeti sürdürdüğü söylenebilir.

Madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere, belediye şirketlerinin kuruluş amacı kaynak oluşturmaktır. Nitekim 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun belediyenin gelir ve giderlerini düzenleyen maddelerinde, gelirler arasında iştirak gelirleri (m. 59/h), giderler arasında da şirket ortaklık payı (m. 60/f) sayılmıştır. Bu düzenlemeler çerçevesinde, belediyenin şirket ortaklık oranları çerçevesinde şirket katılım payı ödediği ve şirket hâsılatından gelir elde ettiği görülmektedir.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 18. maddesi gereğince Belediye Meclisi’nin kararı ile kurulan şirketlerin organları da belediye yöneticileri tarafından oluşturulmaktadır. Çoğunlukla yönetim kurulu başkanlığını, kurucu belediyenin Belediye Başkanı’nın yaptığı, şirketlerin denetim organlarında 5216 sayılı kanun çerçevesinde belediye yöneticilerinin bulunması mümkündür.

Bu bilgiler ışığında, belediyeye kaynak oluşturan ve gider kalemlerinden birini teşkil eden belediye şirketlerinin üst yöneticisi konumundaki Belediye Başkanı, belediye şirketlerinin kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasından sorumludur. 5018 sayılı kanun, üst yöneticilerin bu sorumluluklarını hazırlayacakları stratejik planlarla yerine getireceklerini belirtmektedir. Bu noktada Belediye Başkanı, belediyenin stratejik planlarından ayrı olarak, belediye şirketlerinin de kendi stratejik planlarını hazırlamak zorundadır.

Belediye şirketlerinin 5018 sayılı kanun kapsamında olmadığı yorumu da kanımca doğru değildir. Kanun koyucu, 2. maddenin gerekçesinde, kamu iktisadi teşekkülleri ve kamuya ait şirketlerin kanun kapsamının dışında olduğunu ifade etmiştir. Ancak yukarıda da ifade edildiği üzere KİT’ler ile belediye şirketleri arasında her ne kadar benzerlikler olsa da kuruluş amaçları ve misyonları farklı kurumlardır. Belediye şirketleri her ne kadar kamuya ait şirket olarak nitelendirilebilecek olsa da mahalli idareler kapsamındaki kurumlardır ve mahalli idareler 5018 sayılı kanun kapsamındadır.

 

Abdullah Ekinci
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
abdullahekinci25@gmail.com

www.muhasebenet.net

21.08.2009

-Diğer makaleler

 

-Belediye şirketlerinde Belediye Başkanlarının yerine getirmesi gereken sorumluluklar

 

-Memurlar esnaf ve tacir olabilir mi ?

 

-Bitlerin mevzuattaki yeri ve önemi

 

-KURUMLAR VERGİSİ HAZIRLANMASINDA DİKKATE ALINACAK MATRAHI ARTIRICI VEYA AZALTICI KALEMLER YASAL DAYANAKLARI VE ÖRNEK KURUMLAR VERGİSİ DÜZENLEME REHBER ÖZETİ  (02.04.2009)

  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2009  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.