Devlet Memurları Kanunu kapsamına giren memurlar, Kanun' un 1.
maddesinde şöyle belirtilmiştir:
-
Genel bütçeli kurumlarda çalışan memurların bir kısmı,
-
Katma bütçeli kurumlarda çalışan memurların bir kısmı,
-
İl özel idareleri ve belediyelerde, buraların kurdukları birliklerde
çalışan memurlar,
-
657 sayılı Kanun' a tabi kurumlara bağlı döner sermayeli
kuruluşlarda çalışan memurlar;
-
Kefalet sandıklarında çalışan memurlar,
-
Beden terbiyesi bölge müdürlükleri bütçesinden aylık alan memurlar,
Devlet memurlarının yükümlülükleri, ödev ve
sorumlulukları, genel hakları, yasaklar mezkur
kanunun 6-31 maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Devlet Memurları Kanunu nun " Ticaret ve Diğer
Kazanç Getiri Faaliyetlerde Bulunma Yasağı"
başlıklı 28. maddesinin genel bir
değerlendirmesi yazımızın konusunu
oluşturmaktadır.
2- 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNDAKİ
YASAL DÜZENLEMELER
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu nun ticaret
ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma
yasağı başlıklı 28 maddesinde memurların Türk
Ticaret Kanunu ‘na göre Tacir veya Esnaf
sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette
bulunamayacakları, ticaret ve sanayii
müesseselerinde görev alamayacakları, ticari
mümessil veya ticari vekil veya kollektif
şirketlerde ortak veya komandit şirkete
komandite ortak olamayacakları hüküm altına
alınmıştır. Maddenin devamında memurların üyesi
oldukları yapı, kalkınma ve tüketim
kooperatıfleri ile kanunla kurulmuş yardım
sandıklarının yönetim ve denetim kurulları
üyelikleri görevleri ve özel kanunlarda
belirtilen görevlerin bu yasaklamanın dışında
olduğu belirtilmiştir.
3- 6762 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNUNDAKİ YASAL
DÜZENLEMELER
Türk Ticaret Kanunu ‘nun 14. maddesine göre tacir, bir ticari
işletmeyi kısman dahi olsa kendi adına işleten
kimsedir. Ticarethane, fabrika ve ticari şekilde
işletilen diğer müesseseler ise Türk Ticaret
Kanunu ‘a göre ticari işletme sayılır ( TTK md.
11 )..
Türk Ticaret Kanunu ‘nun 17. maddesine göre esnaf ise, ister gezici
ister bir dükkanda veya sokağın muayyen
yerlerinde sabit bulunsunlar, iktisadi
faaliyetlerini nakdi sermayeden ziyade bedeni
çalışmasına dayanan, kazancı ancak geçimine
yetecek derecede olan sanat ve ticaret erbabı,
olarak tanımlanmıştır.
Bu çerçevede devlet memurlarının tacir ve esnaf
sıfatını kazanmalarını gerektirecek ( Kanun' un
özel düzenlemelere ilişkin hükümleri saklı
kalmak kaydıyla) ticaret veya kazanç getirici
faaliyetlerde bulunmaları Kanun' un amir hükmü
gereği yasaktır.
657 sayılı Türk Ticaret Kanunu nun 28. maddesi gereği devlet
memurlarının ticaret ve sanayi müesseselerinde
görev almaları, ticari mümessil veya ticari
vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya
komandit şirketlerde komandite ortak olmaları
yasak kapsamında olduğunda tereddüt yoktur.
Münazaraya açık kısım Anonim Şirket ve Limited
Şirket ortak olup olmayacağı noktasında
kilitlenmektedir.
4- DEVLET MEMURLARI ANONİM VE LİMİTED
ŞİRKETLERDE ORTAK VE YÖNETİM KURULUNDA
OLABİLİRLER Mİ ?
4-1 Anonim Şirketlerde Ortak ve Yönetim
Kurulunda Olabilirler mi ?
Anonim Şirket beş veya daha fazla gerçek veya tüzel kişi tarafından
iktisadi amaçla kurulan, muayyen sermayesi
bulunan, borçlarından dolayı yalnız mameleki ile
mesul olan ticaret şirketleridir. Şirketin
üçüncü şahıslara karşı mesuliyeti şirket
mameleki ile sınırlandırılmış olup, alacaklılar
şirket mal varlığından alacaklının elde
edemezlerse ayrıca ortakların mallarına müracaat
edemezler. Ortakların mesuliyeti taahhüt
ettikleri sermayeyi ödemekle sona erer. Türk
Ticaret Kanunu' nun 317. maddesi uyarınca AŞ,
idare meclisi(Yönetim Kurulu) tarafından idare
ve temsil olunur. Buna göre Anonim Şirketlerin
Kanuni temsilcisi, yönetim kuruludur. Temel
prensip olmakla birlikte Türk Ticaret Kanunu'
nun 319. maddesinde yönetim kuruluna ait olan
şirketi idare ve temsil yetkisinin; esas
sözleşme ile yönetim kurulu üyelerinin en az
biri veya birden fazlasına veya esas sözleşme
ile genel kurula veya yönetim kuruluna verilecek
yetki ile yönetim kurulu üyesi olmaları şartıyla
murahhas üyeler veya şirkette pay sahibi
olmasalar bile sorumlu müdürlere
devredilebileceği belirtilmiştir. Buna göre
temsil ve idare yetkisi murahhas üyelere veya
pay sahibi olmayan müdürlere bırakılmış ise
yönetim kurulu üyeleri kanuni temsilci sıfatını
taşımaktadır.
Bu açıklamalar paralelinde Anonim Şirketlerde devlet memurunun
Anonim şirketlerde ortak olmalarında herhangi
bir yasal sıkıntı olmayıp, kanuni temsilci
olamazlar. 657 sayılı Kanun' un 28. maddesinde
yer alan " ticaret ve sanayi müesseslerinde
görev alamazlar" hükmü gereği memurlar yönetim
kurulu ile beraber denetim kurulanda da görev
alamazlar.
Bu doğrultuda Danıştay, verdiği bir kararda (1) üniversite öğretim
üyelerinin kurucu ortak sıfatıyla Anonim
Şirkette ortak olmalarını 657 sayılı Kanun' un
28. maddesinde belirtilen yasak faaliyet
kapsamında sayılamayacağı belirtilmiştir.
Danıştay 1. Dairesi bu kararında, TTK' nın 278. maddesinde
tanımlanan kurucu üye sıfatının 657 sayılı DMK'
nın 28. maddesinde öngörülen memuriyete engel
faaliyetlerden sayılamayacağı, ancak anılan
kişilerin anonim şirketin yönetimini
üstlenmeleri halinde; ticaret ve sanayi
müesselerinde görev alamayacakları, idare
meclisi üyeliği gibi yöneticilik görevini
yapamayacakların, zira bu görevlerin yasak
kapsamında olduğunu belirtmiştir.
aynı doğrultuda Devlet Personel Başkanlığı (
DPB ) da 16.09.1994 tarihli yazısıyla memurların
AŞ' de yönetim kurulu üyesi, denetçi veya her ne
şekilde olursa olsun şirket personeli olarak
görev almalarının yasak kapsamında sayılmakla
birlikte, AŞ' de pay sahibi olmalarına ilişkin
herhangi bir yasağın bulunmadığını
belirtmektedir..
4-2 Devlet Memurları Limited Şirketlerde Ortak
Ve Müdür Olabilirler mi ?
Limited Şirketler ise özellikleri bakımından hem AŞ' lere hem de
kollektif şirketlere benzemektedirler. Limited
şirket, iki veya daha fazla ( en az 2 - en çok
50 ortak ) gerçek veya tüzel kişi tarafından bir
ticaret unvanı altında iktisadi maksat ve
konular için kurulan, ortakların mesuliyeti
koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı ve
esas sermayesi muayyen olan şirkettir.
Limited şirketler esas itibariyle ortaklar tarafından idare ve
temsil edilirler. Türk Ticaret Kanunu’ nun
540. maddesinde, aksi kararlaştırılmış
olmadıkça, ortakların hep birlikte müdür
sıfatıyla şirket işlerini idare ve şirketi
temsile yetkili oldukları hüküm altına
alınmıştır. Maddenin devamında bütün ortaklarca
birlikte temsil ve idarenin pratik olmadığından
şirket mukavelesinde veya ortaklar genel kurul
kararıyla idare ve temsil yetkisinin ortaklardan
biri veya birkaçına bırakılabileceği, 541.
maddesinde de idare ve temsil yetkisinin ortak
olmayan kimselere de yani dışarıdan seçilmiş
müdürlere de bırakılabileceği düzenlenmiştir.
Limited şirketlerde ortakların mesuliyeti taahhüt ettikleri sermaye
ile sınırlanmıştır. Ortak, sermaye borcunu
tamamen ödemiş ise mesuliyeti sona erecektir (
TTK 532). Bu çerçevede devlet memurlarının
Limited şirketler kanuni temsilci sıfatını haiz
olmaksızın ortak olmalarına yasal bir engel
yoktur.
www.muhasebenet.net
5- SONUÇ
657 sayılı DMK' nın 28. maddesiyle getirilen ticaret ve diğer kazanç
getirici faaliyetlerde bulunma yasağı, Kanun' un
genel gerekçesinde belirtildiği üzere yerleşmiş
içtihatlar ve teamüllerle düzenlenmiş olup,
Devlet Memurlarının anonim ve limitet
şirketlerde ortak olmalarında yasal bir sıkıntı
bulunmayıp, anonim şirketlerde yönetim Kurulunda
, limitet şirketlerde de müdür olamazlar. 657
sayılı devlet memurları kanunu 28 maddesine
muhalif uygulamalar yapan kişiler hakkında
ilgili kanunu 125 maddesine göre uygulama
yapılmaktadır.
Abdullah Ekinci
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
abdullah_ekinci@mynet.com
www.muhasebenet.net
06.08.2009
-Diğer
makaleler.
-Bitlerin
mevzuattaki yeri ve önemi
-KURUMLAR
VERGİSİ HAZIRLANMASINDA DİKKATE ALINACAK MATRAHI
ARTIRICI VEYA AZALTICI KALEMLER YASAL
DAYANAKLARI VE ÖRNEK KURUMLAR VERGİSİ DÜZENLEME
REHBER ÖZETİ
(02.04.2009)
|