Sosyal güvenlikte yeni dönem- 6
SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin yıllık maaş artışında yine
TÜFE ve Gelişme Hızı kullanılacak
Ancak, Gelişme Hızı katsayısının
artık yüzde 100 yerine yüzde 30 kullanılmaya başlanması
emekli aylıklarının yıldan yıla daha az artmasına neden
olacak.
Sosyal güvenlik reformu esas itibariyle halihazırda
çalışmakta olanları ya da bundan sonra çalışma hayatına
girecekleri etkiliyor. Ancak reform, çalışanlar kadar
olmasa da, emeklileri de belirli ölçülerde etkileyecek.
Bu etkilenme Emekli Sandığı, SSK ve Bağ-Kur
emeklilerinde birtakım farklılıklar gösteriyor. Reform
kanunundan en az etkilenecek olanlar memur emeklileri.
İşte emeklileri bekleyenler:
Yüzde 30 uygulanacak
Reform öncesinde sağlık harcamaları Emekli Sandığı
tarafından karşılanan memur emeklileri, 1 Ekim
sonrasında kurumsal hazırlıklar tamamlandıktan sonra
Genel Sağlık Sigortası kapsamında sağlık hizmeti alacak.
Memur emeklilerinin, 1 Ekim'den önce; Tekrar kamuda
çalışmaya başlarlarsa aylıkları kesiliyor; SSK'ya tabi
bir işte çalışırlarsa en az asgari ücretin yüzde 30'u
destek primi ödüyor; Bağ- Kur'a tabi çalışırlarsa 12.
basamağın yüzde 10'u destek primi ödüyorlardı.
1 Ekim'den sonra da aynı uygulama devam edecek. Ancak
yeni dönemde hem emekli aylığı alıp hem Bağ-Kur
kapsamında çalışırlarsa destek primi asgari ücretin
yüzde 12'si olacak. Takip eden her yıl bir puan
artırılacak ve nihayet yüzde 15 olarak uygulanmaya devam
edilecek.
Emekli memurlar 1 Ekim sonrası SSK kapsamında
çalışırlarsa yüzde 31-36,5 destek primi ödeyecek. Bunun
yüzde 7,5'i kendisine ödenen ücretten kesilirken, geri
kalanı işveren tarafından ödenecek.
MEMUR DAHA AVANTAJLI
Reformdan önce SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarının
artırılmasında Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) ve
Gelişme Hızı katsayıları kullanılıyordu. Reformla TÜFE
yine aynı şekilde kullanılacak.
Ancak Gelişme Hızının yüzde 100'ü değil yüzde 30'u esas
alınacak. Bu da işçi ve esnaf emeklilerinin aylıklarının
yıldan yıla daha az artması anlamına geliyor.
Memur emeklilerinin aylıkları ise eskiden olduğu gibi
yine memur maaş katsayısına göre artırılacak. Bu açıdan
memur emeklilerinin maaşları diğerlerine nazaran daha
hızlı artmış olacak.
iŞÇi EMEKLiSi ESNAF
OLURSA DESTEK PRiMi ARTACAK
SSK emeklileri yine SSK kapsamında çalışırlarsa yüzde
31-36,5 destek primi ödeyecek. Bağ-Kur emeklileri de
aynı şekilde SSK'ya tabi çalışmaya başlarlarsa aynı
oranda destek primi ödeyecekler.
SSK veya Bağ-Kur emeklileri Bağ- Kur kapsamında
çalışmaya başlarlarsa, yüzde 10 değil, 1 Ekim - 31
Aralık 2008 arasında yüzde 12, takip eden her yıl bir
puan artırılarak nihayet yüzde 15 destek primi ödeyecek.
Örneğin, bir fabrikadan emekli olan Hasan Bey, aynı
fabrikada işçi olarak çalışmaya devam ederse, kendisi
için Ekim 2008'de 197 YTL (asgari ücret için) destek
primi ödenecek. Bu primin 3/4'ü işveren payı, 1/4'ü işçi
payı olarak ödenecek.
Ancak Hasan Bey, bir limited şirkete ortak olursa, bu
kez Bağ-Kur statüsünde Ekim 2008'de 77 YTL destek primi
ödeyecek.
Eski emekli etkilenmez
Kamuoyunda yanlış bilgilendirme sonucu, şu an emekli
olarak çalışmakta olanların, 1 Ekim'den sonra aylıkları
kesilecekmiş gibi bir yanlış anlama oluştu. Oysa böyle
bir durum söz konusu olmayıp, emekli aylığı kesilecek
olanlar, 1 Ekim'den sonra ilk defa sigortalı olup da
emekli olacaklardır.
Bunlar da emekli olduktan sonra memur ya da SSK'lı
olarak çalışırlarsa aylıkları kesilecek. Bağ-Kur'a tabi
olarak çalışırlarsa emekli aylıklarını alarak çalışmaya
devam edebilecekler.
İş kazası primi
eklenecek
Örneğin emekli olduğu basın kuruluşunda halen çalışmaya
devam eden Sami Bey için işvereni daha önce her ay yüzde
30 destek primi ödüyordu. Bu oran Sami Bey'in emekli
aylığından değil, işveren tarafından ödenen ücret
üzerinden hesaplanıyor, 1/4'ü Sami Bey'in ücretinden
kesiliyor kalanı da işverence SGK'ya ödeniyordu.
1 Ekim'den sonra da Sami Bey, emekli aylığından hiçbir
kesinti olmaksızın yine aynı şekilde çalışmaya devam
edecek. Ancak Sami Bey'in işvereninin ödeyeceği prime
bir de iş kazası ve meslek hastalığı primi eklenecek.
Maluller 1 Ekim’e
dikkat!
SSK'dan malullük aylığı alanlar destek primi ödeyerek
Bağ-Kur'a tabi çalışabiliyorlardı. 1 Ekim'den sonra ilk
defa malullük aylığı bağlananların aylıkları, bu tür
çalışma durumunda kesilecek. Ancak önceden beri aynı
şekilde çalışmaya devam edenler, 1 Ekim'den sonra da
aylıkları kesilmeksizin çalışmaya devam edebilecekler.
Gazilere yeni avantaj
Harp ve vazife malulleri daha önce SSK'ya tabi bir işte
çalışırlarsa yüzde 30 SGDP ödüyorlardı. İsterlerse buna
ilaveten yüzde 20 de emeklilik primi ödeyerek ileride
ikinci bir emeklilik elde edebiliyorlardı.
Bağ-Kur'a tabi çalıştıklarında da 12. basamağın yüzde
10'u prim ödüyorlardı. Memur olarak çalışırlarsa
aylıkları kesiliyordu.
1 Ekim'den sonra bu kişiler memur (4/c'li) olurlarsa
aylıkları kesilmeksizin emeklilik primi ödeyecek. 4/a
veya 4/b'ye tabi çalışırlarsa öncelikle iş kazaları ve
meslek hastalığı primi ödeyecek. Dilerlerse emeklilik
primi de ödeyecekler. Ancak GSS primi ödemeyecekler.
Reform öncesi, bir Bağ-Kur emeklisi, emekli aylığını
kestirerek SSK'ya tabi çalışmaya başlar ve en az 3,5
yıldan (1260 gün) fazla prim öderse, yeniden emekli
olmak için başvurduğunda SSK şartlarında emekli
olabiliyor ve daha yüksek emekli aylığı alabiliyordu.
1 Ekim sonrası ilk defa sigortalı olanların böyle bir
imkanı olmayacak.
BAĞKUR'LU İÇİN 3 YIL
ŞARTI KALKTI
Emekli aylığı alırken kestirip yeniden prim ödemeye
başlayan Bağ-Kur emeklileri, 3 yıl geçmeden yeniden
aylığa müracaat edemiyorlardı. Yeni yasada böyle bir
şart yok. Dolayısıyla emekli aylığını kestirip çalışmaya
başladıktan sonra, 3 yılı beklemeksizin tekrar aylık
talebinde bulunabilecek.
Emekli aylıklarını banka hesaplarından 6 ay süreyle
almayanların aylıkları, ihtiyati olarak durdurulacak.
Bunların yeniden müracaat etmeleriyle birlikte
aylıkların ödenmesine devam edilecek.
Belirli yaşın üstündeki emekliler ile özürlülerin
aylıkları dilerlerse evlerinde ödenebilecek.
Yukarıdaki tüm yeni düzenlemeler, banka ve borsaların
emekli sandıklarından emekli olanlar için de geçerli.
ÇİFTE AYLIKLARA YENİ
DÜZENLEME
Hem kendi emekli aylığı hem eşinden dul aylığı alanlar
buna devam edecek. Diğer taraftan hem ölen eşinden ya da
ana-babasından ölüm geliri hem dul aylığı birleşirse
yüksek olanın tamamı, düşük olanın yarısı verilecek.
Örneğin Fadime Hanım'ın SSK'lı eşi bir iş kazası sonucu
ölmüş ve Fadime Hanım'a ölen eşinden ölüm geliri
bağlanmıştır. Aynı zamanda Fadime Hanım'ın eşinin 1800
gün sigorta primi olduğu için kendisine dul aylığı da
bağlanmıştır. Bu durumda Fadime Hanım ölüm geliri ile
dul aylığının ikisini de tam olarak alamayacaktır.
Bunlardan yüksek olanın tamamını, düşük olanın ise
yarısını alabilecek.
YEŞİL KARTLAR İKİ YILDA
KALKACAK
Yeşil kartlılar olarak bilinen ve fakirlik sınırının
altında olduğu için sağlık hizmetlerinden ücretsiz
yararlananlar, 1 Ekim'den sonra iki yıllık bir geçiş
dönemine tabiler. Bu kişiler 2 yıl süreyle yine tüm
sağlık yardımlarını ücretsiz alacaklar.
İki yılın sonunda ise bunların durumu SGK tarafından
incelenecek. İnceleme sonucu aylık net gelirleri asgari
ücretin üçte birinden az ise yine ücretsiz olarak hizmet
almaya devam edecekler.
SAĞLIKTA TEK ŞEMSİYE
Sosyal güvenlik reformu öncesinde, çalışan memurların
sağlık giderleri kendi kurumlarınca, emekli memurlarınki
ise Emekli Sandığı'nca karşılanıyordu. SSK ve Bağ-Kur
mensupları ise ödenen sağlık primlerinin karşılığı
olarak kurumlarınca anlaşmalı sağlık kuruluşlarından
sağlık hizmeti alıyorlardı. Diğer taraftan, SSK
hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrine kadar,
SSK'lılar öncelikle kendi hastanelerine başvuruyorlardı.
Reform öncesinde pek çok konuda olduğu gibi sağlık
hizmetleri konusunda da, sosyal kesimler arasında önemli
farklılıklar bulunuyordu. Bu, vatandaşların hem sosyal
güvenlik hem sağlık sistemine olan güvenini zedeliyordu.
İŞÇİ, MEMUR, ESNAF
AYRIMI KALKTI
Yıllardan beri tartışılan ancak bir türlü hayata
geçirilemeyen Genel Sağlık Sigortası (GSS) sistemi, hem
sağlık sorunlarının genelini, hem nüfusun genelini
sağlık şemsiyesi altına alıyor. GSS sisteminin tamamen
hayata geçmesiyle birlikte hizmet sunumunda tek bir
ölçüt olacak; gelen hasta GSS kapsamında mı değil mi?
Dolayısıyla memur musun, işçi misin ya da esnaf mısın
sorularını hastanelerde artık duymayacağız.
DEVLET DESTEĞİ
GSS sistemiyle, çalışanlar ve prim ödeme gücü olanların
prim ödeyerek, bu gücü olmayanların ise sistemden
ücretsiz yararlanmaları amaçlanıyor. Prim ödeme gücü
olmayanların primi devlet tarafından karşılanacak. GSS
ile birlikte Sosyal Güvenlik Kurumu tüm ülkenin sağlık
harcamalarını finanse eden bir konumda olacak.
SİSTEM ZAMANLA DEVREYE
GİRECEK
Sosyal güvenlik reform kanununda, GSS hükümlerinin
farklı maddeleri için farklı yürürlük tarihi öngörüldü.
Buna göre;
GSS'nin önemli bir kısmı 1 Temmuz 2008'den itibaren
uygulanmaya başlandı. Özellikle SGK'dan gazilik maaşı,
şeref aylığı, 65 yaş/özürlü aylığı gibi normal emeklilik
dışında maaş alanlar, GSS sisteminin her türlü
imkanından bu tarih itibariyle yararlanmaya başladılar.
GSS kapsamında ödenecek olan sağlık hizmetleri,
yurtdışına tedavi için gönderilme uygulaması ve
hastaların tedavi giderlerine katılım payı ile ilgili
düzenlemeler de 1 Temmuz'da uygulanmaya başlandı.
18 YAŞ ALTI ÜCRETSİZ
Çalışma hayatında olanlar (memur, işçi, bağımsız
çalışan) ile emekli aylığı alanlar için GSS'nin
uygulanması 1 Ekim 2008'de başladı. 18 yaşın altındaki
nüfusun ücretsiz GSS kapsamına alınması da yine 1
Ekim'de başladı.
Fiilen çalışmaya devam eden memurların sağlık
harcamaları kendi kurumlarınca karşılanmaktadır. Ancak 1
Ekim'den sonra SGK tarafından belirlenen süre içinde bu
kurumlar, sağlıkla ilgili işlemlerini SGK'ya
devredecekler.
Sadettin ORHAN
Bugün / 04.10.2008
--
Sosyal güvenlikte yeni dönem 5 |