Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2011 Vergi Takvimi  I   2011 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Kurumlar Vergisi Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   16 ŞUBAT 2011

  Vergi Rehberi 

  2011 Çalışmaları 
  Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
   

Mahkemenin Yürütmenin Durdurulması Kararlarına Karşı Vergi İdaresinin Hukuka Aykırı Yaklaşımı

 
   
       Davacının talep etmesi halinde, Mahkemeler tarafından vergi idarelerince tesis edilen işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmektedir. (2577 Sayılı Yasa 27/2 Mad.)

Ancak yürütmenin durdurulması kararlarının yerine getirilmesi yönündeki yazılı ve sözlü taleplerin, vergi idareleri tarafından bu kararların, kararın kendilerine tebliğinden sonra bir işlem yapılamayacağı anlamına geldiği, buna göre de karar verilene kadar tesis edilen işlemin daha sonradan geriye alınmasının söz konusu olmadığı gibi, tamamen keyfi, haksız ve hukuka aykırı bir yaklaşımla bu kararların uygulanmak istenilmediğine ve bu suretle de karşı tarafın maddi ve manevi birtakım zararlara katlanmak zorunda kaldıklarına şahit olmaktayız.

Oysa 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 28. maddesinin 1. fıkrasında; “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir.” Hükmü yer almaktadır.

Buna göre; idarenin, yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararların icaplarına göre, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur edilmesinden ve üstelik bunun için de uygulayıcıya en fazla 30 günlük bir sürenin verilmiş olmasından, vergi idareleri tarafından iddia edildiği gibi, karar verilene kadar idare tarafından tesis edilen işlemlerin daha sonradan geriye alınmayacağı anlamını çıkarmak mümkün değildir.

Bunun aksini düşünenlere, idareye verilen bu 30 günlük bir sürenin ne anlama geldiğini de sormak gerekir.

Bu 30 günlük süre, idare tarafından karar verilene kadar tesis edilen işlemin daha sonradan geri alınması için ihtiyaç duyabileceği bir süreden öte bir anlamı yoktur.

Bunun aksi hal için ise, zaten ortada idare tarafından sonradan geri alınması gereken bir işlemin varlığı da mevcut olmayacağından olduğu noktada durması için idareye 30 günlük bir süre verilmesinin bir anlamı olmazdı.

Eğer vergi idareleri, bunun gibi keyfi, haksız ve hukuka aykırı uygulamalarında ısrar eder ve sizin zarara uğramanıza sebep olursa, yine aynı Kanun maddesinin 3. fıkrasına göre; idare aleyhine Danıştay ve ilgili idare mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabileceğini, 4. fıkraya göre de; kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabileceğini, önemle belirtmek gerekir ki hiçbir keyfi uygulama, yapanların yanına kar kalmasın.…

Sevgi ve Saygılarla,

Sami Okutan
S.M.Mali Müşavir
Baş Denetçi

sami.okutan_01@mynet.com

Diğer makaleleri:

-Daha önce ödediğiniz KDV’yi, cezası ve gecikme faizi ile birlikte yeniden ödememek için…

-Sözleşmeden cayma bedeli olarak GSM operatörleri tarafından kesilen faturalar ödenmeli mi?

 
    Yasal Uyarı
 
 

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2011 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.