Başkalarının iş ve eylemlerinin
kontrol edilememesi, mal ve hizmeti satan tedarikçi
tarafından düzenlendiği sanılarak yasal kayıtlara
alınan, ancak bir başka kişi ya da kurum tarafından
düzenlendiği sonradan ortaya çıkan belgeler bu gibi
sonuçlara sebep olduğu gibi, bilerek ve isteyerek de
sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge
kullanılmaktadır.
İleride sahte belge kullandığı gibi iddialar ile muhatap
olduklarında ekonomik anlamda bir zarara uğramak
istemeyen bazı kişi ve kuruluşların da kendilerini
emniyet altına almak için ya borçlandıkları tutarı banka
havalesi ve çek ile ödedikleri ya da belge alınan kişi
ve kuruluşun beyanname ve tahakkuk fişlerini alarak
bunları muhafaza etmeye çalıştıkları görülmektedir.
Belli şartları taşıması kaydıyla sahte belge
kullananlara yapılan ödemelerin banka havalesi ve çek
ile olması sorunu çözmektedir.
Ancak ödemelerin banka havalesi ve çek dışında başka bir
ödeme aracı ile yapılması ya da alımların sahte belge
düzenlediği iddia edilen kişi ve kuruluşlardan yapılması
halinde ise, daha önce ödediğiniz KDV, bu KDV kadar bir
vergi zıyaı cezası (213 Sayılı Kanun’un 359. maddesi
uygulanırsa vergi zıyaı cezası KDV’nin üç katı
olacaktır.), üst sınırı olmakla birlikte belge tutarının
% 10’u kadar özel usulsüzlük cezası ve indirim konusu
edilen KDV’nin gecikme faizi ile birlikte yeniden
ödenmesi istenilebilmektedir.
Şayet sorun 84 Seri No’lu KDV Kanunu Genel Tebliğine
göre çözülememiş ise, KDV beyannamelerin ihtirazı
kayıtla düzeltilmesi ve tahakkuk fişi tarihinden
itibaren 30 gün içersinde dava açılması da başka bir
seçenek olabilir.
Ancak ihtirazı kayıtla verilen bu beyanlar için açılan
davalar tahakkuk eden vergilerin, vergi zıyaı
cezalarının ve vergilere ait gecikme faizlerinin vergi
idaresi tarafından takibini durdurmayacağından
yürütmenin durdurulması talep edilmelidir.
Sahte belge düzenleyenlerden olan alımlarınızla ilgili
olarak da hakkınızda yapılacak cezalı tarhiyatı
beklemenin dışında yapılacak başka pek bir şey yoktur.
Şayet hakkınızda vergi incelemesi yapılır ve yapılan bu
vergi incelemesinde hakkınızda 213 Sayılı Vergi Usul
Kanunu’nun “Kaçakçılık Suçları ve Cezaları” başlıklı
359. maddesine göre işlem yapılmamışsa ya uzlaşma talep
edeceksiniz ya da söz konusu bu hüküm uygulanmış olsa da
cezalarda indirim talep edeceksiniz.
Bir üçüncü yolda yapılan bu cezalı tarhiyatın dava
konusu edilmesidir.
Ancak bu güne kadar açılan davalarda ne ödeme şeklinin
ve ne de belge düzenleyen işletmenin KDV
beyannamelerinin verilip verilmediğinden daha çok, belge
düzenleyen kişi ya da kurumun size belge düzenlediği
dönemde ve daha sonraki dönemlerde gerçekten ticari
faaliyette olup, olmadığının tevsik edilip,
edilemediğinin önem arz ettiği görülmüştür.
Buna göre; kendinizi emniyet altına almak ve mal veya
hizmeti satan tedarikçi tarafından düzenlendiği sanılan
faturaları yasal kayıtlara alarak onlar tarafından
aldatılmamak için size belge düzenleyenlerin beyanname
ve tahakkuk fişlerini alarak bunları saklamak yerine,
onlar hakkında bağlı oldukları vergi dairesi tarafından
düzenlenen yoklama tutanakların istenilmesi, söz konusu
bu yoklama tutanaklarında işyeri büyüklüğünün ne olduğu,
makine ve ekipman parkının, motorlu araçlarının bulunup,
bulunmadığı ya da aynı nitelikte araçların kiralanıp
kiralanmadığı, demirbaşların, mal mevcudunun ve
deposunun bulunup, bulunmadığı, işçi çalıştırıp,
çalıştırmadığı gibi hususlara bakılmasının ve bu
tutanakların bir örneğinin muhafaza edilmesi daha
sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.
SMMM Sami Okutan
sami.okutan_01@mynet.com
Diğer makaleleri:
-Sözleşmeden cayma bedeli olarak GSM
operatörleri tarafından kesilen faturalar ödenmeli mi? |