Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Kayseri,
Kocaeli, Adana, Konya, Gaziantep, Afyonkarahisar,
Çanakkale, Ordu, Bilecik, Çankırı, Keşan, Akşehir,
Bartın, Bodrum, Alanya, ……. ve diğer illerimizin SMMMO
Odaları internet siteleri ve forum siteleri aracılığı
ile Oda Kurulları ve kayıtlı üyelerinin konuyla ilgili
yaptıkları paylaşımlarda ve Alo Maliye bilgilendirme
paylaşım sitesinde yapılan yazı ve paylaşımlarda
meselenin çözümüne yönelik;
-Muhasebe ücretlerinin, müşterilerin banka mevduat
hesaplarına getirilecek otomatik sistem üzerinden
ödenmesi,
-Banka, K.Kartı veya çek yoluyla tahsilat şartı
getirilmesi,
-Maliye Bakanlığı tarafından tahsil edilmesi,
-Odalar tarafından tahsil edilmesi,
-Maliye Bakanlığı tevkifatı yoluyla tahsil edilmesi,
-3568
Sayılı yasa ile çözülmesi,
-Bankacılık sistemi ile otomatik ödeme mecburiyetinin
getirilerek tahsil edilmesi,
-Ücretin nakden ve peşinen alınması halinde hizmetin
verilmesi,
-Meslek mensuplarının ücretlerinin vergi daireleri
tarafından açılacak bir vergi kodu ile tahsil edilmesi
ve meslek mensuplarının vergi dairesine sunacağı resmi
liste ile paralarını maliyeden almalarının sağlanması,
-Borcu
olan mükelleflere borcunu ödemezsen işlem yaptıramazsın
denilmesi,
-Tüm
ücret ödemelerinin odalar bünyesinde kurulacak banka
hesaplarına yatırılarak odalarca tahsil edilmesi,
-Sorunun Maliye Bakanlığı tarafından yasal düzenleme
yapmadan çözümlenemeyeceği
gibi
temelde birbirine benzeyen pek çok çözüm önerileri
olduğu görülmektedir.
Bir an
için, tahsilat sorununun muhasebe mesleğinin dışında
Avukatlık mesleği, mühendislik mesleği, hekimlik
mesleği, mimarlık mesleği gibi hizmet sektöründe
faaliyet gösteren diğer sektörlerde nasıl çözümlendiğine
bir bakalım;
-
Hiçbir avukat, müvekkilinden tahsil
edemediği alacağını tahsil etmek maksadıyla;
-Baro
yada Adalet Bakanlığı’ nın yardımına başvurmaz.
-Tahsil edemediği alacağını Baro tahsil etsin, Adalet
Bakanlığı tahsil etsin, demez.
-Müvekkileri
bankada otomatik ödeme talimatı versinler demez.
-
Aynı şekilde, Hiçbir mühendis, hiçbir
hekim, hiçbir mimar da;
-Tahsil edemediği alacağının tahsili için odası yada
bağlı bulunduğu ilgili bakanlık aracılığı
ile
tahsil yollarına başvurmaz,
-
Yine, Ticaret yapan bir işletme de;
-Müşterisinden tahsil edemediği alacağı için, bağlı
bulunduğu oda ya da Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ nın
yardımını talep etmez.
Mal ve
hizmet teslimlerinde tahsil edilemeyen alacakların ne
şekilde tahsil edileceği yasalarla açıkça belirlenmiştir.
Peki,
muhasebe mesleği dışındaki hiçbir sektör ve alanda
benzeri görülmeyen bir talep ve arayışlara girilmesinin
nedeni ve manası nedir. Bunu tüm meslek mensuplarının
ciddi ciddi düşünmeleri gerekmektedir.
Maliye
Bakanlığımız, kendi alacaklarının tahsilinde sıkıntı
yaşarken, birde bizlerin alacaklarını ne şekilde tahsil
eder. Tahsil etse de bize bunun geri dönüşü ne şekilde
ve ne kadar zamanda olur. Vergi Dairelerinde İade ve
mahsup işlemlerine ilişkin işlerin ne kadar sürede
sonuçlandığı hususundaki değerlendirmeyi bu mesleği
yapan meslek mensuplarına bırakıyorum.
Alacağımızın tahsilinin bizim dışımızdaki başka kişi ve
kurumlarca yapılmasını beklemek yerine, oturup biz bu
günlere nasıl geldik, bu sorunu nasıl ve neden yaşıyoruz
sorusunu kendimize hep birlikte sormalıyız.
-Benim
bu hususdaki şahsi değerlendirmem, meslek mensuplarının
yoğun iş temposu ve angaryalar nedeniyle ofislerinden
çıkamamaları, müşterilerine tahsilat için gidememeleri
sorunun kaynağını oluşturduğu şeklindedir.
Nasıl
mı,
Bir
düşünelim, çok uzaklara gitmeye hiç gerek yok, kısa bir
süre öncesine kadar;
-Tüm
beyannameler devlet malzeme ofislerince basılıp odalar
ve vergi daireleri aracılığı ile meslek mensuplarına
dağıtılmıyor muydu,
-Ve
dağıtılan beyannamelerin sadece içeriği meslek
mensuplarınca doldurulduktan sonra, tahakkuk
işlemlerinin ilgili vergi dairelerince yapıldığını
hepimiz dün gibi hatırlarız,
Peki,
bu ne anlama geliyor,
-Devlet kendi memurunun yaptığı tarh ve tahakkuk işini
meslek mensuplarına yaptırarak, bir yandan
beyannamelerin kırtasiye maliyetinden, tahakkuk
fişlerinin kırtasiye maliyetinden ve diğer yandan ise,
beyannamelerin tahakkuk işleminin yapılması ile
beyanname ve tahakkuk fişlerinin alınması işlemleri ile
ilgili işçilik maliyetinden kurtularak bu yükü de meslek
mensuplarının üzerinde bırakmıştır.
-Gelir
Vergi Beyannamesi ile birlikte yılda bir kez tahakkuk
ettirilen geçici vergi, daha sonra altı aya, sonrasında
da ise 3’er aylık dönemlere dönüştürülerek bir yandan
yıl içerisinde verilen toplam beyanname sayısı, diğer
yandan yılda bir kez yaptığımız gelir vergisi hesaplama
işlemleri yılda 4 keze çıkartılmadı mı,
-Yine,
yılda bir kez verilen ba ve bs formaları, daha sonra
aylık döneme dönüştürülerek her ay verilen beyanname
sayısı 3’e çıkartılmış ve KDV beyannamesinden çok daha
fazla zaman alan ba bs formlarının aylık beyana
dönüştürülmesi ve cezai yaptırımlarının da
ağırlaştırılması ile iş yükümüzün ne derece arttığı
ortadadır,
-Son
dönemde ise, 2011 yılında verilmesine ilişkin kanun
tasarısı hazır olan kesin mizan beyanlarının ise her bir
beyannamede ön hazırlığı ile birlikte ne kadar zaman
gerektirdiğini ve verilecek tüm beyanların birer
çıktılarının alınmasını hesaba kattığınızda tüm bu iş ve
işlemlerin kırtasiye maliyeti, işçilik maliyeti ve tüm
bunlara ilaveten ve en önemlisi ise zaman kıtlığı çeken
meslek mensuplarını nasıl bir zaman fakiri yaptığını ve
bu zaman yokluğunda hangi arada müşterisine giderek
alacağını tahsil edeceğini varın siz düşünün.
Ticari
mal alım satımı yapan bir firmanın, mallarını sattığı
müşterisine satılan malın bedelini tahsil için
gitmediğinde, nasıl ki müşterisi gel sana ödeme yapayım
demiyorsa, bizim durumumuz da budur. Zaman borç öteleme
zamanıdır, en ucuz finansman, ticari borçlanma
yoluyla temin edilendir mantığıyla hareket eden
işletme sahipleri, miktarı belli olan ancak ödeme zamanı
borçlunun iki dudağı arasında olan yöntem ile
ödemelerini yürüttüklerinden, önce gelen/ilk gelen alır,
sona kalan kalır mantığında, bizlerin bu zaman
yokluğunda hiçbir zaman önce gitme şansımız
olamayacağına göre, telefonla da tahsilat nasıl
yapılıyorsa ancak öyle yapılabiliyor.
Demek
ki bizde sorun tahsilat sorunu değil zaman sorunudur.
Sorunu
böyle görüp, Maliye Bakanlığının memurları gibi çalışıp
seslerimizi çıkartmadığımızda bu durum hiçbir zaman
değişmeyecektir.
Kendimize zaman yaratacak çalışma yöntemleri ve
sistemleri geliştirmeli, yeni kazanç yolları yaratmalı
ve hizmet içinde ve resmi kurumlar nezdindeki üzerimizde
var olan angaryaları belirleyip, en aza indirecek yasal
düzenlemelerin alt yapısına ilişkin girişimleri Odalar
ve Birliğimizin önderliğinde süratle devreye sokup bir
an önce angaryalardan kurtulmalıyız.
Yoksa,
mali durumu iyi olanlar ayakta kalacak diğer meslek
mensupları borç yükleri ile bürolarını birer birer
kapatmak zorunda kalacaklardır.
Maalesef kabul etsek de etmesek de sorun bu kadar basit,
sorunu doğru tespit edemediğiniz sürece çözüm
yollarınızda daima yanlış
olacaktır.
Bilgi
birikimi, deneyim, tecrübe ve enerjimizi daha faydalı
alanlarda kullanabilmemiz için, önce zaman
yaratabilmeli, müşterilerimize daha çok zaman ayırmalı,
mükelleflerimizi, bir yandan mali mevzuat konusunda,
diğer yandan meslek mensuplarınca yapılan iş ve işlemler
hakkında bilgilendirmek suretiyle alacaklarımızı tahsil
etmeliyiz.
Bilgi,
deneyim önemli, Kaliteli Mal ve Hizmet üretmek önemli,
üretilen mal ve hizmetin satış, pazarlama ve dağıtımı
bir o kadar önemli, ancak en önemlisi, bilginle,
deneyiminle ürettiğin ve satış ve pazarlamasını yaptığın
kaliteli ürünlerin bedellerini tahsil edebilmek, şayet
tahsilat yoksa, üretim, satış ve pazarlamadaki
başarınızda kısa süreli olmaya mahkûmdur.
Her
geçen gün mesleğimizin, meslek mensuplarına getirdiği
sorumlulukların arttığı da göz önünde bulundurulduğu,
bu sorumluluğun gereklerini yerine getirebilmemiz için
bizlerin asıl üzerinde durmamız gereken en önemli husus,
zaman yaratmaktır.
Bakanlığımızın bize iş olarak getirdiği yükümlülükleri
nasıl gelire dönüştürebiliriz, bu yükümlülüklerin
malzeme olarak, işçilik olarak maliyetlerinin
finansmanında devletimiz kendi üzerinden attığı
maliyetleri biz nasıl bertaraf edebiliriz. Yada bu
yükümlülükleri yerine getirilmesinde iş ve işlemlerimizi
nasıl kolaylaştırabiliriz.
Bu
konuda tüm meslektaşların, meslek odalarımızın ve
birliğimizin taşın altına elini koymaları, çözüm
önerilerini tahsilat yönünde değil de zaman konusunu
çözme yönünde yoğunlaştırmaları meselenin çözümüne katkı
sağlayacağı inancındayım.
Değerlendirmelerimde varsa hatam, tüm meslek mensubu ve
Yöneticilerimizin engin hoşgörü ve anlayışlarına
sığınıyor, saygı ve sevgilerimi sunuyor, bol kazançlı
günler diliyorum.
SMMM
Recep YAŞAR
Bursa Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Üyesi
rmmuhasebe@hotmail.com
Diğer
makaleleri
-Limited şirket ortaklarını
bekleyen gizli tehlike
-Müstahsil Makbuzu
-Kooperatiflerin Resmi Kapanış tasdikleri
-Mesleğimizin zorlukları - mali müşavirlerin ne
sorunları varmış ki diyenlere.
-Borç Yapılandırma
-Kur Farkları |