İşletmenin ticari durumu ve iş hacmi
dolayısıyla bütün ortakların şirket idare ve temsiline
katılması mümkün olmadığından, şirketi temsil ve idare
için müdür tayini zorunlu olmaktadır.
Limited şirketlerin yönetimi, Türk
Ticaret Kanunu’nun 540 ve 541. maddelerine göre müdür ya
da müdürler tarafından gerçekleştirilir.
TTK’nun 540. maddesine göre,
Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte
müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi
temsile mezun ve mecburdurlar.
denilmektedir.
Gerek şirket ortakları arasından, gerekse
dışarıdan seçilebilecek limited şirket müdürleri, şirket
ana sözleşmesiyle atanabileceği gibi ortaklar kurulu
kararıyla da göreve getirilerek şirketi temsil ve ilzam
ederler.
Limited Şirketlerin kuruluş işlemleri
sırasında; ticaret sicil memurlukları ve ticaret ve
Sanayi odalarının internet siteleri aracılığı ile talep
edilen belgeler listesi incelendiğinde;
Müdür Atamasına ait Ortaklar Kurulu Kararı |
Noter Tasdikli. |
4 adet
(SSK ‘lı var ise 6 adet.) |
Yetkililerin sıfatları ile hazırlanmış İmza
Beyannamesi (Unvan ve İşyeri adresi yazılmış olacak) |
Noter Tasdikli |
3 Adet
(SSK’lı varsa 5 adet) |
yukarıdaki belgelerin istenildiği
görülmektedir.
Görüldüğü üzere, bir yandan, TTK’nun 540.
maddesi ile
Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar
hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve
şirketi temsile mezun ve mecburdurlar
denilerek limited
şirket ortaklarının her birinin yasa ile yetkili müdür
kabul edilmesi (müdürlük yetkisi ortaklar kurulu
kararı ile bir veya birkaç kişiye verilmemişse),
diğer yandan ise, ticaret ve sanayi odaları ve
ticaret sicil memurluklarının yetkili müdür atamasına
ilişkin ortaklar kurulu kararı olmadan şirket kuruluş
işlemleri tescilini sonuçlandırmamaları, yani müdür
ataması yapılmasına ilişkin evrakların eksik kabul
edilip işlem tesis etmemeleri ve kuruluş tescilini
yapmamaları hususu TTK ile ilgili resmi kurumlar
arasında uygulamadaki çelişki ve eksikliği açıkça ortaya
koymaktadır.
Şirket
yetkili müdürlerine ilişkin yukarıda belirtilen
çelişkili duruma bir diğer örnek ise;
Limited Şirket ortaklar kurulu kararı ile ya da kuruluş
ana sözleşmesiyle müdür ataması yapılan imzaya yetkili
müdürlerin imza yetki sürelerinin sona ermesi halinde
şirket faaliyetleri fiilen aralıksız devam ediyorsa,
yeni bir imzaya yetkili müdür ataması yapılana kadar,
TTK’ nun 540. maddesindeki
Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar
hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve
şirketi temsile mezun ve mecburdurlar
amir hükmü gereği tüm şirket ortaklarının müdür sıfatına
haiz olacakları belirtilmesine rağmen, resmi, özel,
kurum, kuruluş ve işletmeler nezdinde, ortaklar kurulu
kararı ile imzaya yetkili müdür ataması yapılmayan
Limited Şirketlerin hiçbir resmi ve özel işlemi
yapılmamaktadır. (Bankacılık, kamu ve özel ihaleler, mal
ve hizmet alım satım sözleşmeleri tanzimi vs. pek çok iş
ve işlem gibi)
Belirtilen durumlar beraberinde iki farklı neticeyi de
doğurmaktadır.
Birincil netice; yukarıda belirtildiği üzere, imzaya
yetkili müdürün imza yetki süresi sona ermişse ve
ortaklar kurulu kararı ile yeniden müdür ataması
yapılmamışsa, şirketin resmi ve özel hiçbir işleminin
yapılamaması halidir. Özellikle ortaklar arasında
ihtilaf olması halinde yada kötü niyetli bir veya birkaç
şirket ortağının bulunduğu durumlarda, şirket işleri
aksayarak faaliyetler sekteye uğrayabilmektedir. Eğer
TTK. 540’ ncı maddesinde belirtildiği gibi aksi
kararlaştırılmış olmadıkça her ortak şirket işlerini
idareye ve şirketi temsile mezun ve mecburdurlar hükmü
fiiliyatta da uygulanıyor olsa idi, belirtilen
aksaklıkların yaşanması da söz konusu olmayacak ve
şirketlerin işleri aksamadan yürümeye devam
edebilecektir. Ancak, uygulamada TTK. 540’ ncı
maddesinin işlerliğinin olmadığı açıktır.
İkincil netice ise; yine şirket imza yetkilisinin imza
yetki süresinin sona ermesine rağmen, çoğu kez şirket
faaliyetleri, alımlar, satımlar, borçlanmalar, vergi ve
Sgk. beyanları aksamadan devam edebiliyor ve gün geliyor
şirket bir anda kapanıyor, yada gayri faal hale
düşebiliyor. Bunun üzerine, üçüncü kişi ve kurum
borçları varsa şirket ortaklarının sermaye miktarları
ile sınırlı sorumlu olunması nedeniyle ortakların şahsi
mal varlığına ilişkin takip yapılmıyor, ancak kamu
borçlarında durum pek öyle olmuyor,
Nasıl
mı;
Özellikle Kamu borçlarına karşı
ortakların sorumluluklarında;
- Öncelikle şirketten tahsil imkânı bulunmayan amme
alacağının ait olduğu dönemde ve ödeme zamanında şirket
ortaklarının kimler olduğu ve bu ortakların sermaye
hisseleri; şirket ana sözleşmesi, ana sözleşme
değişikliği veya pay defterindeki kayıtlardan tespit
ediliyor,
- Daha sonra her bir ortağın sermaye hissesine göre
takip konusu olan amme alacağından sorumlu olduğu miktar
belirleniyor,
- Akabinde
takip
konusu amme alacağının ait olduğu dönemde ve ödeme
zamanında pay devri nedeniyle farklı kişilerin ortak
olması halinde, bu kişiler hakkında müşterek ve
müteselsil sorumluluk esasına göre takip yapılıyor,
- Sonrasında ortaklar hakkında takip muamelesine 6183
sayılı Kanunun 55’inci maddesine göre tanzim edilecek
ödeme emri tebliği suretiyle başlanılıyor,
Ancak;
6762 sayılı
Türk Ticaret
Kanunu’ nun 540’ıncı maddesinde, aksi kararlaştırılmış
olmadıkça, ortakların hep birlikte müdür sıfatıyla
şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve
mecbur oldukları hükme bağlanmış olması nedeniyle;
Şirket
ortakları faaliyetlere ilişkin imza yetkisine ilişkin
bir veya birkaç kişiye müdürlük yetkisi vermemişlerse,
yada süre uzatımı yapılmamışsa, ama ona rağmen
faaliyetler devam etmişse, o halde müdür ataması
yapılmayan dönemlere ilişkin olarak
Ortaklar hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılacak
takip; 35’inci madde hükümlerine göre sermaye hisseleri
oranında olmayacaktır. Ortakların hepsi kanuni temsilci
sıfatına haiz olacaklarından, ortakların haklarındaki
takip Mükerrer 35’inci madde hükmü uyarınca, amme
alacağının tamamından müşterek ve müteselsil sorumluluk
esasına göre
387 Seri No’lu
Tahsilat Genel Tebliğinde
yer alan açıklamalar çerçevesinde yürütülecektir.
Özellikle, Limited
Şirketlerin azınlık hisselerine sahip olan, yada şirket
kuruluşu için hatıra binaen istenilen sayısal eksikliği
gidermek maksadıyla formalite gereği şirket
ortaklığına giren, yada gerçekten şirkete ortak
olan ancak faaliyetler ve resmi işlemler hakkında hiçbir
bilgisi olmayan tüm şirket ortaklarının bu husus da
sorumluluklarının bilincinde olmaları, yükümlülük ve
vecibelerini daha iyi öğrenmeleri ve şirket iş ve
işlemlerine müdahil olamıyorlarsa da en azından dönem
dönem faaliyetler ve resmi işlemler hakkında sürekli
raporlar alıp işlemleri takip etmeleri menfaatleri icabı
olup, aksi durumda hiç beklemedikleri bir anda devletin
icra memurlarını karşılarında bulabilirler.
İmzaya yetkili müdür ataması
yapılmamış, yada müdürlerin yetki süresi sona ermiş
limited şirketlerdeki, şirket
hissedarlarının tamamı
6762 sayılı Türk Ticaret
Kanunu’ nun 540’ıncı maddesi gereği kanuni temsilci
sıfatına haiz olacaklarından, ortaklar hakkında
yapılacak takip de Mükerrer 35’inci madde hükmü
uyarınca, amme alacağının tamamından müşterek ve
müteselsil sorumluluk esasına göre
387 Seri No’lu
Tahsilat Genel Tebliğinde
yer alan açıklamalar çerçevesinde yürütülecektir.
Konuya ilişkin Danıştay
ve Yargıtay Daireleri nezdinde alınmış kararlar, işin
ciddiyetini bir kez daha ortaya koymaktadır.
DANIŞTAY Üçüncü Daire -
2004/2405 Esas No, 2005/241
Karar No, 31.1.2005 Tarihli
kararında;
-
LİMİTED ŞİRKETİN KAMU BORCU ( Ortağı Bulunduğu Şirkete
Yeni Kanuni Temsilci Atamasının Yapılmadığı Dönemde
TTK’nun 540. Maddesine Göre Şirket İşlerini İdare Ve
Temsile Diğer Ortaklarla Birlikte Müdür Sıfatıyla
Yetkili Ve Zorunlu Olan Davacının Şirketin Vergi
Borçlarından Sorumlu Tutulabileceği )
-
ÖDEME EMRİ DÜZENLENMESİ ( Vergi Borçlarının Tahsili
Amacıyla - Vergide Limited Şirket Ortağının
Sorumluluğu )
-
VERGİDE LİMİTED ŞİRKET ORTAĞININ SORUMLULUĞU (
Kanuni Temsilci Atamasının Yapılmadığı
Dönemde TTK’nun 540. Maddesine Göre Şirket İşlerini
İdare Ve Temsile Diğer Ortaklarla Birlikte Müdür
Sıfatıyla Yetkili Ve Zorunlu Olan Davacının Şirketin
Vergi Borçlarından Sorumlu Tutulabileceği
)
belirtilmiş,
YARGITAY Onbirinci Ceza Dairesi -
2001/11409 Esas No, 2002/135
Karar No, 15.1.2001 Tarihli
kararı ile;
-
VERGİ USUL KANUNUNA MUHALEFET ( Ortakların Aksi
Kararlaştırılmadıkça Hep Birlikte Müdür Sıfatıyla
Şirket İşlerini İdareye ve Şirketi Temsile Mezun ve
Mecbur Olmaları )
-
213
SAYILI KANUNA MUHALEFET ( Ortakların Aksi
Kararlaştırılmadıkça Hep Birlikte Müdür Sıfatıyla
Şirket İşlerini İdareye ve Şirketi Temsile Mezun ve
Mecbur Olmaları )
-
LİMİTED ŞİRKET ORTAKLIKLARI (
Ortakların Aksi Kararlaştırılmadıkça Hep Birlikte
Müdür Sıfatıyla Şirket İşlerini İdareye ve Şirketi
Temsile Mezun ve Mecbur Olmaları
)
Hususlarına ilişkin karar verilmiş,
DANIŞTAY Yedinci Daire –
2003/476 Esas No, 2003/621
Karar No, 17.3.2003 Tarihli
kararında;
İPTAL DAVASI AÇILMASI ŞARTI ( Korunmaya
Değer Bir Menfaatin Varolması Gerektiği - Kanuni
Temsilci - Menfaat İhlali - Ödeme Emri -
Müşterek ve Müteselsil Sorumluluk -
Limited Şirket Ortağı - Borcun Tamamından Sorumlu Olma)
Şeklinde karar alınmış,
YARGITAY Onbirinci Hukuk Dairesi -
2001/4877 Esas No, 2001/7509
Karar No, 8.10.2001 Tarihli
kararında;
-
LİMİTED ŞİRKET ORTAĞI ( Amme Alacaklarından Zincirleme
Sorumlu Oldukları - Biri Bu Borcu İfa Ederse Diğer
Ortaklara Payları Oranında Doğrudan Müracaat
Edebileceği )
-
VERGİ BORCUNDAN SORUMLULUK ( Limited Şirket
Ortaklarının Zincirleme Sorumlu Oldukları - Biri Bu
Borcu İfa Ederse Diğer Ortaklara Payları Oranında
Doğrudan Müracaat Edebileceği )
-
LİMİTED ŞİRKETİ TEMSİL (
Aksi
Kararlaştırılmış Olmadıkça Ortakların Hep Birlikte
Müdür Sıfatıyla İdareye ve Şirketi Temsile Mezun ve
Mecbur Oldukları
)
belirtilmiş,
YARGITAY - Onbirinci Ceza Dairesi –
2007/2736 Esas No, 2008/11899 Karar No,
17.11.2008 Karar tarihli
kararında;
Suç tarihlerinde kimlerin şirketi idare
ve temsile yetkili olduğu şirket ana sözleşmesi
getirtilip Ticaret Sicil Memurluğu'ndan sorularak tespit
edilmeli, sonucuna göre sanıkların hukuki durumu
belirlenmelidir.
Denilmiştir.
6762 sayılı
Türk
Ticaret Kanunu’ nun 540’ıncı
maddesi ve yüksek yargı kararları ile fiili uygulamalar
birlikte değerlendirildiğinde;
-Gayri faal
olan şirketlerin ortakları ile,
-Faaliyetleri devam ederken imza yetkili
müdürlerinin yetki süreleri sona ermiş olan şirketlerin
ortakları,
yasalar ile uygulamadaki farklılıktan
doğan yukarıda belirttiğimiz
yükümlülük ve vecibelerini
göz önünde bulundurarak, ortak oldukları
şirketlerdeki konuya
ilişkin eksiklikleri takip etmeleri,
giderilmelerini sağlamaları,
münferit olarak eksiklikleri
gidermeleri mümkün
olamıyorsa, dava yoluyla, kendilerine gelebilecek
ceza ve yaptırımları bertaraf etmek üzere hukuki süreci
başlatmaları menfaatleri
gereğidir.
Kanun Koyucu Sayın Büyüklerimizin de,
konuya ilişkin yasalar ve uygulama arasındaki farklılık
ve eksikliklerin giderilmesi hususunda gerekli yasal
düzenlemeleri bir an evvel yaparak ileride telafisi
mümkün olmayan cezai yaptırım ve mağduriyetlerin
önüne
geçecekleri kanaat, beklenti ve inancındayız.
Cezasız günler diler, saygılar sunarım.
SMMM
Recep YAŞAR
Bursa Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Üyesi
rmmuhasebe@hotmail.com
Diğer
makaleleri
-Müstahsil Makbuzu
-Kooperatiflerin Resmi Kapanış tasdikleri
-Mesleğimizin zorlukları - mali müşavirlerin ne
sorunları varmış ki diyenlere.
-Borç Yapılandırma
-Kur Farkları |