Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE MAKALELER :   10 Şubat 2009

  Ana sayfa

  2009 Yılı Çalışmaları

  Pratik Bilgiler

  Staj - Stajyer Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

  Muhasebe Bilgi Rehberi 

 Tekdüzen Hesap Planı

 

 

 


Ramazan AKTAŞ

Vergi Denetmeni
ramazan.aktas@vergianaliz.net

 

Vergi Adaleti ile “UZLAŞMA” !
 

Uzlaşma müessesesi, 213 sayılı V.U.K.’un Ek-1. ile Ek-13. maddelerinde arasında düzenlenmiştir. Uzlaşma ile ilgili olarak Ek 1. maddede uzlaşmanın kapsamı anlatılmış ve hangi durumda mükelleflerin uzlaşma müessesesinden faydalanabileceği hüküm altına alınmıştır.

Uzlaşma genel olarak “Tarhiyat Öncesi ve Sonrası Uzlaşma” adı altında ikiye ayrılmıştır. Tarhiyat öncesi uzlaşma yine aynı kanunun Ek-1. ve Ek-11. maddelerinde açıklanmıştır.

Mükellefler çoğunlukla, ikmalen, resen veya idarece tarh edilen vergilerle bunlara ilişkin vergi ziyaı cezalarının verilmesi halinde, tarh edilen vergi ve vergi ceza miktarları konusunda uzlaşma imkânı bulabilmektedirler. Diğer yandan, aynı kanunun 359 uncu maddesindeki “sahte belge ile muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge” düzenleyen ve kullananlar ile bu fiilere iştirak edenlere kesilen vergi ve cezalarını kapsam dışına bırakılmıştır. Ancak, sahte belge kullanımlarında “İstemeyerek Sahte Belge Kullananlarda (!)” uzlaşma kapsamında değerlendirilmiş ve bu durumdaki mükelleflerde uzlaşmadan faydalanmaktadır.

Uzlaşmada genellikle vergi incelemelerine veya takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan tarhiyatlardaki Gelir, Kurumlar, Geçici Vergiler, KDV gibi vergi asılları ile yine bu vergilere bağlı vergi ziyaları, gecikme faizleri ve özel usulsüzlük cezaları gibi cezalar indirilmektedir. Ülkemizde hemen hemen her il ve bölge başkanlıkları ile merkez teşkilatta Uzlaşma komisyonları bulunmaktadır. Diğer yandan, söz konusu komisyonlarda, uzlaşmaya giren her bir mükellefler için vergi tarhiyatları ve cezalarına yapılan indirimler birbirinden çok farklı olabilmektedir. Bazı uzlaşma komisyonlarında tarhiyata konu vergi ve cezalarına yapılacak indirimler çok katı kurallara bağlanabilirken, diğer uzlaşma komisyonlarında ise bu indirimler çok yüksek olabilmektedir. Bu nedenle, söz konusu komisyonlarda mükelleflere standart olmayan çeşitli indirimler yapılabilmektedir.

Uzlaşma komisyonlarındaki en büyük sıkıntı ise, uzlaşmaya giren mükelleflerin ticari büyüklük ve itibarları, uzlaşmaya alınan vergi ve cezanın büyüklüğü ile diğer bazı sebepler yüzünden üzerinde uzlaşılan vergi ve cezalarda büyük farklılıklar yapılabilmektedir. Buda her mükellefe uzlaşma komisyonlarınca farklı muameleye tabi tutulduğunu göstermektedir.

Uzlaşmanın her ne kadar kanuni dayanağı olsa bile vergi hukukunu ve adaletini zedeleyen bir müessese olarak kabul edilmektedir. Kanaatimizce uzlaşma maddeleri, anayasaya da aykırı kanun maddeleridir.

Vergisini usulüne göre beyanda bulunmayan ve vergi kaçırmaya çalışan mükelleflerin tespit edilmesi ile caydırıcı cezalar alması gerekirken, söz konusu mükellefler uzlaşma müessesesinden faydalanarak vergilerini diğer dürüst mükelleflere göre avantajlı bir şekilde ödeyip kurtulma imkânına kavuşmaktadırlar. Vergi kaçıranların uzlaşma imkânları ile hemen hemen hiçbir cezai muamele tabi tutulmadan kurtulmaları, dürüst mükellefler nezdinde adaletsiz bir uygulamaya uğradıkları hissine kapılmalarına neden olmaktadır. Ayrıca bu durum, vergi kaçıranları ödüllendiren ama dürüst mükellefleri ise cezalandıran bir sistem gibi algılanmasına yol açar.

Bu da dürüst mükelleflerin vergi idaresine olan güveni yitirmesine ve vergi ödevlerini aksatmalarına neden olmaktadır. Bilinçaltına yerleşen olumsuz algılamalar, ülkede elde edilen vergi gelirlerini olumsuz olarak etkiler, bu etki aynı zamanda ülkenin bütçesine dolayısıyla da makro ekonomik dengesine de sirayet eder.

Dolayısıyla, uzlaşma müessesesi, vergi hukukuna ve adaletine aykırı bir uygulamadır. Uzlaşma müessesesinin kaldırılması ve vergi adaletinin sağlanması için, ilk olarak 213 sayılı V.U.K.’taki uzlaşma ile ilgili Ek-1. ve Ek-13. madde arasındaki tüm kanuni hükümlerin kaldırılması gerekmektedir. Söz konusu uygulamanın kaldırılması, ülkemiz açısından oldukça zahmetli bir süreci gerektireceğinden, uzlaşmanın kaldırılması zamana yayılmalı ve uzlaşma müessesesini ikame edebilecek düzenlemelere gidilmelidir.

İlk olarak, uzlaşma müessesesi ile ilgili bazı hükümler, yine aynı kanunun 376 ıncı maddesine eklenmeli, yeni uzlaşma hükümlerinden faydalanma şartları ağırlaştırılmalı, söz konusu değişiklik hükümleri resmi gazetede yürürlüğe girdiği tarihten sonrası tarhiyatlar için geçerli olmalıdır.

Uzlaşmaya alınan mükellefin vergi aslı üzerinden herhangi bir indirim yapılmamalı ancak vergi ziyaı ve gecikme faizleri için zamanaşımı süresi de göz önünde bulundurularak ilgili dönem vergileri için gecikme faizi oranları tek tek tespit edilmeli ve V.U.K.’un 376.maddesine dâhil edilmelidir. Ayrıca, yine özel usulsüzlük cezalarının üçte ikisinin indirilmesi hükmü de ilgili kanun maddesine dâhil edilmelidir. Söz konusu düzenleme, değişikliğin yapıldığı dönemdeki vergilerin zamanaşımına uğrayacağı takvim yılına kadar uygulamada kalmalı daha sonra ilgili takvim yılı bitiminde bu uygulamada yürürlükten kaldırılarak, uzlaşma müessesesi vergi kanunlarımıza bir daha konulmamak üzere terk edilmelidir.

Ülkemizde, mükellefiyet ödevlerinin ciddi bir şekilde yerine getirilmesinin sağlanması, hiç kimsenin vergi kaçırmaya teşebbüs etmemesi, teşebbüs edenlerin yanına kar kalmayacağının bilinmesi ve böylece vergi bilincinin gelişmesi dolayısıyla vergi gelirlerinin artması için söz konusu değişikliğin bir an önce yapılması ülkemize ve ülkede yaşayan vatandaşlarımızın menfaati gereğidir.

Ramazan AKTAŞ

Vergi Denetmeni
ramazan.aktas@vergianaliz.net

10.02.2009

www.muhsebenet.net

-Diğer makaleleri

-Şumulsüz Vergi İstisnaları ..(26.01.2009)

-E-ticarette Kayıtdışılık Önlenebilir mi ? (20.01.2009)

-Diğer makaleleri için tıklayınız

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2008  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.