Şumulsüz Vergi İstisnaları
Vergi İstisnası, vergiye konu olan kazançların tamamının
veya bir kısmının belli bir süreye kadar vergi kanunları
doğrultusunda vergi dışı bırakılmasıdır.
Vergi istisnasının konulmasındaki amaçlar farklı
olabilir. İstisnalar, belirli sektörlerin önünün
açılması ve geliştirilmesi ya da ülkedeki sermaye
birikiminin artırılmasına yönelik olarak konulmaktadır.
Vergi kanunlarına istisna konulmasıyla beraber hiç bir
surette ilgili faaliyetlerden vergi alınması mümkün
değildir. Devlet vergi istisnası konulan faaliyetlerle
ilgili olarak alacağı vergiden belli bir süre
vazgeçmiştir. Böylece, vergi kanunlarına konulan istisna
hükümleri ile vergi alınmayacağına dair vergi
kanunlarına taahhüt konulmuştur.
Vergi kanunlarımızda, her ne kadar vergi istisnalarına
yer verilmiş olsa da söz konusu bazı istisnalar
üzerinden G.V.K.-Md.94 e göre stopaj vergi konulmuştur.
İlgili istisna maddelerinde bu durum " ....kazanç
istisnasının, bu kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif
suretiyle ödenecek vergiye şumulü yoktur. " denilerek
yine de istisna kazanç unsurundan vergi alınacağı
belirtilmektedir. Bu hem vergi teorisi hem de vergi
hukuku açısından garip bir durumdur. Diğer bir deyişle,
vergi kanunlarıyla söz konusu kazançtan vergi
alınmayacağını istisna hükümleri ile garanti edilmekte
ancak aynı istisnaya başka bir madde hükmü doğrultusunda
kesinti yoluyla vergilendirme yapılacağı
belirtilmektedir. Ancak vergi kesintisinin kazancı elde
edenlere değilde ödemede yapanlara uygulanacağı
belirtilmiştir.
Örneğin, G.V.K.-Md.18 deki Serbest Meslek Kazançlarında
İstisna ile ilgili olarak, istisnaya tabi olan kazançlar
belirtilmiştir. Devlet, mesleki kazançlardan vergi
almayacağını hüküm altına almasına rağmen, kanun
maddesinin son fıkrasında, söz konusu kazancı elde
edenlere ödemeyi yapanlardan, yine G.V.K nın 94 ncı
maddesinin ikinci fıkrasının birinci bendine göre
gayrısafi tutar üzerinden kesinti suretiyle vergi
alınacağı açıkça ifade etmiştir. Yani burda şu
söylenmektedir. " Senden her ne kadar vergi almayacağımı
söylesem de, sen bana bakma ben yine de bir şekilde bu
vergiyi alacağım " demektir. Burada önemli olan
vergilendirmenin kimin üzerinden yapılacağı değil, hangi
kazanç unsuru üzerinden yapılacağıdır. Vergilendirilecek
kazanç ise, 18 inci maddedeki istisna edilmiş olan
mesleki kazançlardır.
Aynı tuhaf uygulama, G.V.K.-Mük. Md.18 deki PTT
Acentalarında Kazanç istisnası ile G.V.K.-Md. 22/2.
fıkrasındaki menkul sermaye iradındaki karpayları ile
ilgili istisna içinde geçerlidir.
Öte yandan, vergi idaresi G.V.K. Geç. 64 üncü maddesinde
de aynı uygulamaya gitmiş, sporculara ücret olarak
yapılan ödemeler gelir vergisinden istisna edilmiş ancak
yine G.V.K.-Md.94 e göre vergi kesintisi uygulanacağı
belirtilmiştir. Ancak daha sonra söz konusu uygulama
01.07.2008 tarihi itibariyle G.V.K. Geç. 72 nci madde
ile değiştirilmiş ve istisna kaldırılarak ödemelerin
kesinti usulü ile vergilendirilmesi yöntemine
geçilmiştir. Doğru olan da budur. Elde edilen kazançlar
ya istisnadır ya da vergiye tabidir. Diğer yandan
01.07.2008 tarihi öncesi uygulamaya - bizce yanlış olan
uygulama - devam edileceği kanunu maddesinde ayrıca
belirtilmiştir.
Vergiden istisna edilmiş kazançlar üzerinden G.V.K. Md.
94 e göre vergi kesintisi yapılması son derece yanlış
bir uygulamadır. Söz konusu vergi stopajı uygulaması ile
yapılmak istenenin ne olduğu tam olarak anlaşılmamış
gözükmektedir. Dolayısıyla, istisna edilen kazançlar
üzerinde kesinti yoluyla alınan vergi haksız ve
adaletsiz bir uygulama olarak görünmektedir. Bu aynı
zamanda vergi adaletini de yaralamaktadır. Bu nedenle,
söz konusu istisna düzenlemelerinden ya vergi
kesintisine yönelik hükümler ya da istisnaların
kaldırılması gerekmektedir.
Ramazan AKTAŞ
Vergi
Denetmeni
ramazan.aktas@vergianaliz.net
26.01.2009
www.muhsebenet.net
-Diğer makaleleri
-E-ticarette
Kayıtdışılık Önlenebilir mi ?
(20.01.2009)
-Diğer
makaleleri için tıklayınız
|