Ba-Bs
Formalarına İlişkin Cezada Uzlaşma Müessesesinin
Eşitsizliği
Ba-Bs formlarını belirlenen
süre içinde vermeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde
bulunan mükellefler hakkında 381 Sıra Numaralı Vergi
Usul Genel Tebliğine göre özel usulsüzlük cezası
kesilmektedir. Bu kapsamda kesilen özel usulsüzlük
cezalarının tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası uzlaşma
müesseseleri karşısındaki durumları farklılık
göstermektedir.
Tarhiyat sonrası uzlaşma (TSU) VUK Ek Madde 1’de
düzenlenmekte olup re’sen, ikmalen veya idarece tarh
edilen vergiler ile bunlara ilişkin vergi ziyaı cezaları
için geçerlidir. TSU hükümlerinden; vergi ziyaına
sebebiyet verilmesinin kanun hükümlerine yeterince nüfuz
edememekten veya Kanunda sayılan diğer durumların
varlığında yararlanılmaktadır.
Tarhiyat öncesi uzlaşma (TÖU) ise VUK Ek Madde 11’de
düzenlenmektedir. TÖU ile ilgili Yönetmeliğin 2’nci
Maddesi TÖU’nın kapsamını, vergi incelemesine
dayanılarak salınacak vergi, resim ve harçlar ile
bunlara ilişkin olarak kesilecek vergi ziyaı cezası,
usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları olarak
çizmektedir.
Hükümlere göre; Ba-Bs formalarına ilişkin kesilecek özel
usulsüzlük cezaları için TSU’dan faydalanılması mümkün
değildir. Özel usulsüzlük cezaları TSU kapsamına
girmemektedir. Yine kesilecek ceza bir vergi
incelemesine dayanmadığı sürece bu cezalar hakkında TÖU
hükümlerinden yararlanmak da mümkün değildir. Zira, TÖU
vergi incelemesine dayanılarak kesilen özel usulsüzlük
cezalarında hüküm ifade etmektedir.
Bu durumda, özel usulsüzlük cezası vergi incelemesi
sonucu kesilmiş ise TÖU’dan faydalanmak mümkünken, tersi
durumda yani ceza vergi incelemesi olmaksızın kesilmiş
ise TÖU’dan faydalanmak olanaksızdır. Aynı fiil için
eşit olmayan iki farklı uygulamanın var olduğu açıktır.
Ayrıca, TSU’da kesilecek vergi ziyaı cezalarının kanun
hükümlerine yeterince nüfuz edememekten kaynaklanması
gerekmektedir. Yani, kanun hükümlerine yeterince nüfuz
edemeyerek vergi ziyaa uğratılabilir ve bunun için
kesilecek ceza için idare ile uzlaşılabilir. Vergi ziyaı
cezası için getirilen bu esnekliğin, tebliğlerin
hükümlerine yeterince nüfuz edememekten dolayı kesilecek
özel usulsüzlük cezaları için öngörülmemesi ise konunun
bir başka eleştirilecek yönüdür.
Vergisel bir avantaj olarak kullanılan uzlaşma
müessesinin aynı fiil için farklılaşması çoğu zaman
eşitsizliğe neden olmakta ve mükelleflerin
mağduriyetlerini derinleştirmektedir. Bu nedenle uzlaşma
hükümlerinin yeniden değerlendirilmesi gereklidir.
Osman F. ÇANAKKALE
Vergi Denetmeni
02.02.2009
www.muhsebenet.net
Diğer makaleleri
-KDV
İstisnasında Gayrimenkul Tanımının Önemi
(27.01.2009)
-Cari
hesap mahsuplarında müteselsil sorumluk
(29.12.2008)
-Diğer
makaleleri için tıklayınız
|