Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE MAKALELER :   05 Aralık 2008

  Ana sayfa

  2008 Yılı Çalışmaları

  Pratik Bilgiler

  Staj - Stajyer Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

  Muhasebe Bilgi Rehberi 

 Tekdüzen Hesap Planı

 

 

 


ÖNDER ÖZSOY

Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

 

ozsoy_1973@hotmail.com

 

SERBEST MESLEK KAZANCINDA VERGİSEL SORUNLAR

 

GİRİŞ:
Aynı şeyleri anlatmak ne derece doğrudur bilinmez ama bir gerçek var oda bu sorunun neden çözülemediği, Kimi meslek mensupları serbest meslek makbuzunu liste fiyatından kimileri de aldı ücret kadar makbuz kesmektedir. fakat kanun koyucu da liste fiyatından (yani ücretini ister al ister alma)kesilmesini istemektedir. Meslek mensubuna sorsanız almadığım ücretin makbuzunu neden keseyim demektedir. Tabi Katma değer vergisini unutmamak gerek (kambersiz düğün bayram olmaz hele katma değersiz hiç olmaz )Acaba düşünüyorum da sizce kim haklı?

AÇIKLAMA:
Gelir vergisi kanunun 66. maddesine göre serbest meslek erbabı ,Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez. Denilmekte akabinde de kimlerin serbest meslek erbabı olduğu şu şekilde anlatılmaktadır.
1. Gümrük komisyoncuları, bilumum borsa ajan ve acentaları, noterler, noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar;
2. Bizzat serbest meslek erbabı tarifine girmemekle beraber serbest meslek erbabını bir araya getirerek teşkilat kurmak veya bunlara sermaye temin etmek suretiyle veya sair suretlerle serbest meslek kazancından hisse alanlar;
3. Serbest meslek faaliyetinde bulunan kollektif ve adi şirketlerde ortaklar, adi komandit şirketlerde komanditeler;
4. Dava vekilleri, müşavirler, kurumlar ve tüccarlarla serbest meslek erbabının ticarî ve meslekî işlerini takip edenler ve konser veren müzik sanatçıları
5. Vergi Usul Kanunu'nun 155' inci maddesinde belirtilen şartlardan en az ikisini taşıyan ebe, sünnetçi, sağlık memuru, arzuhalci, rehber gibi mesleki faaliyette bulunanlar (şartlardan en az ikisini taşımayanlar ile köylerde veya son nüfus sayımına göre belediye içi nüfusu 5.000'i aşmayan yerlerde faaliyette bulunanların bu faaliyetlerine ilişkin kazançları gelir vergisinden muaftır.)

Serbest Meslek Kazancını Tarifi ise;
Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısı ile yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır. Müşteri veya müvekkilinden, serbest meslek faaliyeti ile ilgili olmak üzere para ve ayın şeklinde alınan gider karşılıkları kazanca ilave edilir. Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde Vergi Usul Kanunu'nun 328'inci maddesine göre hesaplanan müspet fark kazanca eklenir.

Vergi, resim, harç, keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi hususlara harcanmak üzere müşteri veya müvekkilden alınan ve tamamen bu hususlara sarf edilen para ve ayınlar kazanç sayılmaz. Serbest meslek erbabı, mesleki kazançlarını Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tuttukları "Serbest meslek kazanç defteri"ne istinaden tespit ederler .

65'inci maddenin son fıkrasında yazılı şirketler de mesleki kazançlarını "Serbest meslek kazanç defteri" üzerinden tespit ederler. Bu şirketlerin bilanço esasına göre tuttukları defterler serbest meslek kazancı defteri yerine geçer.

Serbest meslek erbabı için,

1. Ittıla hasıl etmeleri kaydı ile namlarına kamu müessesesine, icra dairesine, bankaya, notere veya postaya para yatırılması;

2. Serbest meslek kazancı olarak doğan alacağın başka bir şahsa temliki veya müşterisine olan borcu ile takası;

Tahsil hükmündedir.

Yabancı parası ile yapılan ödemeler, ödeme gününün borsa rayici ile borsada rayici yoksa, Maliye Bakanlığı'nca tespit edilecek kur üzerinden Türk parasına çevrilir.
Biletle girilen yerlerde faaliyette bulunan dar mükellefiyete tabi serbest meslek erbabı diledikleri takdirde, bilet bedelleri tutarından, bu bedellere dahil resimler düşüldükten sonra kalan miktarın yarısı safi kazanç sayılmak suretiyle vergilendirilirler. Denilmektedir.

Serbest meslek kazancı ve kdv;

Serbest meslek hizmetinin verilmesi karşılığında elde edilen kazanç Gelir Vergisi Kanunu'na tabi olmaktan başka, bu hizmet karşılığında alınan bedeller de Katma Değer Vergisi Kanunu'na tabidir. Gelir Vergisi Kanunu kazancın vergilendirilmesini "fiilen elde etme" koşuluna bağlamıştır. Buna karşılık Katma Değer Vergisi Kanunu'nda hizmet sunumlarında verginin doğumu, hizmetin ifa edilmiş olmasına bağlanmıştır.
İki kanunun vergiyi doğuran olayı, aynı hizmette aynı kişi için farklı esaslara bağlaması uygulamada zaman zaman ihtilaflara yol açmaktadır. özellikle yıllık sözleşme ile defter tutmayı ve mali tablolar ile döneme ait beyannameleri hazırlamayı belli bir bedelle (aylık taksitler halinde on iki taksitte) üstlenen serbest meslek erbabının bazı aylar ücretini tahsil edememesine rağmen, o aylarda da hizmetin verildiği gerekçesi ile KDV ödemeleri istenilmekte, ödemeyenler hakkında da cezalı tarhiyatlar yapılmaktadır.
İki kanun arasındaki vergiyi doğuran olay belirlemesinin farklılığından kaynaklanan bu uyumsuzluğu giderecek hareket noktasının, yine bu kanunlardan birine göre belirlenmesi gerekir.Burada hareket noktasının Gelir Vergisi Kanunu olması gerekir. Zira Katma Değer Vergisi Kanunu serbest meslek hizmetinin ifasını konusuna almakla birlikte, serbest mesleğin, serbest meslek erbabının ve serbest meslek hizmetinin tanımını yapmamış, bu konularda Gelir Vergisi'ne atıf yapmıştır. Dolayısıyla hareket noktasının Gelir Vergisi olması gerekir.

Öte yandan Katma Değer Vergisi Kanunu, öz ve ekonomik gerçeklik kadar, şekle de önem veren bir kanundur. Nitekim üstlenilen Katma Değer Vergisi'nin indirim konusu yapılması, sağlıklı belgede gösterilmesi (Hatta bu da yeterli değildir. Belgenin de deftere kaydedilmiş olması gerekir) koşuluna bağlanmıştır. Katma Değer Vergisi'nin hesaplanması da belgenin varlığına bağlıdır. Zaten belge yoksa, Katma Değer Vergisi'nin yayılılık özelliği ve indirim mekanizması çalışmaz.

O halde serbest meslek erbabında KDV hesaplanabilmesi, müşterisinde de bu verginin indirim mekanizması içerisinde değerlendirilebilmesi için, belgenin düzenlenmiş olması gerekir. Bu durumda cevabı aranması gereken soru, meslek erbabının belge düzenleme zorunluluğunun ne zaman doğduğudur.

Serbest meslek erbabının belgesi, serbest meslek makbuzudur. Bu belge, tahakkuk ilkesinin bir eseri olan faturada farklı bir niteliğe sahiptir ve adı gibi sadece bir makbuzdur. Makbuz ise bedel tahsil edildiğinde düzenlenir. Bir başka anlatımla serbest meslek erbabı, bu makbuzu, Gelir Vergisi açısından vergiyi doğuran olay gerçekleştiğinde, tahsil esasında geliri elde ettiğinde düzenlemek durumundadır. Dolayısıyla serbest meslek erbabı, hizmetini ifa etmiş olmasına rağmen, gelirini (hizmetinin bedelini) elde etmedi ise makbuz düzenlemek zorunluluğu yoktur.

serbest meslek makbuzunun yokluğu ve düzenleme zorunluluğunun bulunmadığı hallerde, Katma Değer Vergisi de doğmaz. Konuyu bira daha açalım ve konu İle ilgili mukteza ve Danıştay kararlarına göz atalım.
 

T.C.

ANKARA VALİLİĞİ

İl Defterdarlığı

Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü

 

 

SAYI     : B.07.4.DEF.0.06.11/GVK-11065                   

KONU  :   

Sn;……….

………………………………….

 

İLGİ      :  Tarihsiz dilekçeniz.

İlgide kayıtlı dilekçeniz incelendi.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 65’inci maddesinde; “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti ; sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.

…………….” hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan aynı Kanunun 67’nci maddesin 1’inci fıkrasında ise; serbest meslek kazancının bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısiyle yapılan giderler indirildikten sonra kalan fark olduğu hükme bağlanmış olup; aynı maddenin 7’nci fıkrasında da;

Serbest meslek erbabı için :

1-Ittıla hasıl etmeleri kaydiyle, namlarına, kamu müessesesine, icra dairesine, bankaya, notere veya postaya para yatırılması;

2-Serbest meslek kazancı olarak doğan alacağın başka bir şahsa temliki (Temlikin ivazlı olup olmadığına bakılmaz. İvazlı temliklerde ivazın tahsil şartı aranmaz) veya müşterisine olan borcu ile takası;

Tahsil hükmündedir.” hükmü yer almıştır.

Bu itibarla; serbest meslek kazancında hasılatın elde edilmesi tahsil esasına bağlandığından  muhasebecilik faaliyeti dolayısıyla verilen hizmet karşılığında tahsil edilen bedelin serbest meslek kazancı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan; 2.1.1990 gün ve 20390sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Ücretlerinin Esasları Hakkında Yönetmelikde; tarifenin, Serbest Muhasebecilerin, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin belge düzenlenmesi, işlem yapılması, tasdik, denetim ve danışmanlık hizmetleri dolayısıyla alacakları en az ücretlerin yer aldığı liste olduğu, ücretin tespitinde tarifeye uyulmasının zorunlu olduğu, tarifedeki asgari miktar altında kalan ücretle çalışmanın yasak olduğu aksine hareketin disiplin cezasını gerektirdiği ve meslek mensuplarının ücretsiz işlem yapamayacakları belirlenmiştir.

Yine söz konusu yönetmelikle “ Yazılı sözleşmedeki ödeme esaslarına uyulmazsa, meslek mensubu işe başlamaz ya da başlanmış işi sürdüremez. Bu durumda, sorumluluk iş sahibine aittir……  “ şeklinde belirleme yapılmıştır.

Bu itibarla, tahsil edilecek bedelin serbest meslek faaliyetinde ilgili mesleki teşekküllerce belirlenen bir tarifeye bağlanmış olması ve söz konusu tarifenin de Maliye Bakanlığı’nca onaylanarak  Resmi Gazetede  yayımlanması nedeniyle mükelleflerin kazançlarının tespiti ve vergilendirilmesinde söz konusu tarifeye uyulması bağlayacağı bir kriter olarak ortaya çıkmaktadır.

Öte yandan, her ne kadar serbest meslek kazancında hasılatın elde edilmesi tahsil esasına bağlanmış olsa da yukarıda belirtilen düzenlemelere uygun hareket etmeyen meslek mensubunun işi bırakmak zorunda kalması veya yönetmelikte belirtilen diğer cezai müeyyidelerle karşılaşması durumu söz konusu olacağından, sözleşmelerde belirtilen tutarların tahsil edilmesi gerekmektedir.

Bu nedenle verdiğiniz hizmet  karşılığında sözleşmelerde belirtilen tutarların altında bir tutarı tahsil etmeniz halinde tahsil etmediğiniz tutarlar için en kısa sürede alacaklarınızın tahsili için kanuni takip yoluna  gitmeniz ve bu şekilde tahsil ettiğiniz tutarları ise defter kayıtlarınıza intikal ettirmeniz gerekmekte olup, aksi halde kanuna karşı hile yoluna başvurduğunuz  kabul edileceğinden bu durumda cezalı tarhiyata muhatap olacağınız da tabiidir. 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

22 Temmuz 2008 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 26944

 

Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığından:

         

Esas  No         : 2006/4576

Karar No        : 2008/508

         

Kanun Yararına Temyiz Eden: DANIŞTAY BAŞSAVCISI

Davacı: ....İSKENDERUN

Karşı Taraf      : Akdeniz Vergi Dairesi Müdürlüğü-İSKENDERUN

 

İstemin Özeti: Yeminli mali müşavir olan ve Kasım 1998 döneminde elde ettiği serbest meslek gelirini eksik beyan ettiği ileri sürülen davacı adına takdir edilen matrah üzerinden re'sen salınan ağır kusur cezalı katma değer vergisini; ..........Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile davacı arasında düzenlenen katma değer vergisi iade tasdik sözleşmeleri, düzenlenen katma değer vergisi iade tasdik raporları ve vergi dairesince bu raporlara göre iadelerin yapılmış olması davacının serbest meslek faaliyetinde bulunduğunu ortaya koyan doneler olmakla birlikte katma değer vergisi yönünden vergiyi doğuran olayın hizmetin yapılması anında meydana gelmesi nedeniyle 1.1.1999 tarihli tasdik sözleşmesi ve bu sözleşme uyarınca düzenlenen tasdik raporu ve vergi dairesi düzeltme fişi tarihleri dikkate alındığında yeminli mali müşavirlik hizmetinin Kasım 1998 döneminde değil 1999 yılı içinde verilmiş olduğu, bu nedenle uyuşmazlık konusu dönemde serbest meslek kazancının sözleşmede yazılı tutar kadar kayıt ve beyan dışı bırakıldığının açık ve kesin delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle kaldıran Hatay 1. Vergi Mahkemesinin 11.10.2005 gün ve E:2004/495, K:2005/463 sayılı kararına karşı davalı idare tarafından yapılan itirazı reddeden Adana Bölge İdare Mahkemesinin 8.3.2006 gün ve E:2006/276, K:2006/227 sayılı kararına karşı yapılan karar düzeltme istemini kabul ederek, söz konusu kararı kaldırdıktan sonra; davacının tasdik ettiği vergi iadesi raporu nedeniyle kendisi ve müşterisi arasında karşılıklı edimleri içeren sözleşmenin varlığı, davacının serbest meslek geliri elde ettiği halde beyan etmediğini hukuken geçerli tespitlerle ortaya koyduğu, bu durumun gelirin elde edilmediğini ispat etme konusundaki sorumluluğun davacıya ait olduğunu gösterdiği ve davacı tarafından uyuşmazlık döneminde serbest meslek makbuzlarını ve yasal defterlerini ibraz ederek bu sorumluluğu yerine getirmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde ve 1999 yılı belgelerini zamanaşımına uğraması nedeniyle saklamadığı yolundaki iddiasına rağmen katma değer vergisi iadesi tasdik sözleşmesini ibraz edebilmiş olmasının iddiasında tutarlılık olmadığını gösterdiğinden salınan ağır kusur cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle vergi mahkemesi kararını bozan Adana Bölge İdare Mahkemesinin 28.6.2006 gün ve E:2006/1386, K:2006/1371 sayılı kararının; katma değer vergisi açısından vergiyi doğuran olay, malın teslimi veya hizmetin yapılması  anında  meydana  gelmekte  olup, bu hususta  ticari, sinai, zirai veya serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler yönünden farklı bir düzenlemeye yer verilmediği,  olayda  yeminli  mali müşavir olarak serbest meslek faaliyetinde bulunan davacının müşterisi  olan  ... Tekstil  Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile arasında yapılan  1.1.1999 gün ve 448-29048 sayılı tasdik sözleşmesine istinaden düzenlenen 5.2.1999/YMM-74-1999/508-008 sayılı katma değer vergisi iadesi raporu nedeniyle hizmet alış verişinin Kasım 1998 döneminde değil, 1999 yılında gerçekleştirildiği anlaşıldığından Kasım 1998 dönemi için yapılan tarhiyatta yasal isabet görülmediğinden hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına bozulması istenmiştir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilen Adana Bölge İdare Mahkemesinin 28.6.2006 gün ve E:2006/1386, K:2006/1371 sayılı kararı incelendikten ve Tetkik Hakimi Nagihan Altekin'in açıklamaları dinlendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

         

Uyuşmazlık, 24.2.2004 tarihinde düzenlenen tutanak ile davacının ...... Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile aralarında Kasım 1998 dönemine ilişkin yapılan sözleşme uyarınca belirlenen ücret tutarı olan 2.870.000.000 lira için serbest meslek makbuzu düzenlemediği ve katma değer vergisi beyanına dahil etmediği tespit edilerek takdir komisyonuna sevki üzerine takdir edilen matrah üzerinden yapılan cezalı tarhiyata ilişkindir.

         

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Vergiyi Doğuran Olay" başlıklı 19'uncu maddesinde, vergi alacağının vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı belirtilmiş, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun "Vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi" başlıklı 10'uncu maddesinin (a) fıkrasında, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi ve hizmetin yapılması; (b) fıkrasında da, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi, (c) fıkrasında ise, kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması mutad olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde, her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması anında vergiyi doğuran olayın meydana geleceği kurala bağlanmıştır.

         

Dosyada mevcut ...... Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile davacı arasında yapılan 1.1.1999 tarihli tasdik sözleşmesiyle Kasım 1998 dönemini kapsayan işlemler için 2.870.000.000 lira ücret üzerinden makbuz karşılığı nakden ödenmek koşuluyla mutabık kalındığı, Mali Şube Araştırma Kurulu'nun 11.12.2003 günlü yazısında yer verilen Kasım 1998 dönemi için 5.2.1999 tarihli tasdik raporuna dayanılarak 10.2.1999 tarih ve 1/13 sayılı düzeltme fişiyle davalı idarece ...... Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ilgili katma değer vergisi  iadelerinin yapıldığı görüldüğünden, davacı ile  adı geçen şirket arasındaki katma değer vergisi iade tasdik sözleşmeleri, düzenlenen katma değer vergisi tasdik raporları ve vergi dairesince bu raporlara göre iadelerin gerçekleştirilmiş olması yeminli mali müşavirce serbest meslek faaliyetinin yapıldığını ortaya koyan doneler olmakla birlikte katma değer vergisi yönünden vergiyi doğuran olayın hizmetin yapılması anında meydana gelmesi nedeniyle tasdik sözleşmelerinin, düzenlenen tasdik raporlarının ve vergi dairesince yapılan  düzeltme fişlerinin tarihleri dikkate alındığında aradaki hizmet alış verişinin 1998 tarihinde değil 1999 yılında gerçekleştiği anlaşıldığından, davacının serbest meslek kazancını 1998 yılında elde etmediğini kanıtlayamadığından söz edilerek verilen kararın bozulması gerekmiştir.         

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısının temyiz isteminin kabulü ile Adana Bölge İdare Mahkemesinin 28.6.2006 gün ve E:2006/1386, K:2006/1371 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere bozulmasına, kararın bir örneğinin  Maliye Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmî Gazete’de yayımlanmasına, 25.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.


ÖNDER ÖZSOY

Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
 ozsoy_1973@hotmail.com
 05.12.2008

 

-Vergi borçlarının taksitlendirilmesi (30.10.2008)

-Katma Değer Vergisinin Konusu ve Teslimi

-Banka ve nihai tüketicilere kredi kartı okuyucuları kullanarak kontör satışı

-Çeklerin Factoring Şirketlerine ciro edilmesi...

-Diğer makaleleri için tıklayınız

 

  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2008  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.