VERGİ BORÇLARININ
TAKSİTLENDİRİLMESİ
GİRİŞ:
Bir taksitlendirme imkanı da
29.10.2008 Tarihli 4 sıra no lu Tahsilat genel tebliğ
kapsamında vergi borçlarına taksitlendirme imkanı
getirilmiştir. Bence Üst üste Hem Bağ-Kur Hem SSK Hem
Vergi dairesinden taksitlendirme imkanları getirilmesi
güzel bir yaklaşım olabilir ama bir mükellefin her
kuruma borcu olduğunu düşünelim ve hepsine başvuru
yaptığı zaman hepsini nasıl ödeyecek ? kişi bu durumları
aşmak için Banka kredilerine yönelmesi durumunda ilerde
kişi krediyi ödeyemez ise nasıl olacak inşallah daha
vahim hadisler olmaz? Ayrıca piyasada dönen bütün nakdi
döngünün kamu kurumlarına aktarılmasının yaratacağı hava
nasıl olur bunları da düşünmek
gerekmez mi ?
AÇIKLAMA
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanunun 148 inci maddesinde düzenlenen tecil ve
taksitlendirme müessesesinden, zor durumda olan
borçluların yararlanarak borçlarını ödemelerine imkan
tanımak ve amme alacaklarının bir an önce Hazineye
intikalini sağlamak amacıyla vergi dairelerince takip ve
tahsil edilen amme alacaklarının talep edilmesi halinde
aşağıdaki şartlarla tecil ve taksitlendirmeye tabi
tutulacaktır.1 Eylül 2008 tarihi itibarıyla vadesi
geldiği halde vergi dairelerince takip ve tahsil edilen,
2008 yılı gelir ve kazançları için tahakkuk eden geçici
vergi ve bu vergi ile birlikte ödenmesi gereken damga
vergisi hariç, tüm amme alacaklarıdır. Bu kapsamda tecil
ve taksitlendirmelerden yararlanmak isteyen
mükelleflerin bağlı oldukları vergi dairesine olan tüm
borçları için yazılı talepte bulunmaları şarttır. Tecil
ve taksitlendirmeden yararlanabilmek için mükelleflerin
28 Kasım 2008 günü mesai saati bitimine kadar bağlı
oldukları vergi dairelerine yazılı olarak tecil ve
taksitlendirme talebinde bulunmaları gerekmektedir.
Birden fazla vergi dairesinde mükellefiyet kaydı bulunan
mükellefler, her bir vergi dairesine olan borçları için
ayrı talepte bulunacaklardır.
Başvuruların posta yoluyla yapılması mümkün olup, bu
takdirde başvuru dilekçelerinin taahhütlü posta veya APS
ile gönderilmesi halinde postaya verildiği tarih, adi
posta ile gönderilmesi halinde ise vergi dairesi
kayıtlarına intikal ettiği tarih başvuru tarihi olarak
dikkate alınacaktır. Mükelleflere borçlarını ödemede ilk
taksit Aralık/2008 ayından başlamak ve eşit taksitler
halinde olmak üzere 18 aylık ödeme süresi tanınmıştır.
Tecil edilen bu borçlara yıllık % 3 tecil faizi
uygulanacaktır.
Tecil kapsamına alınacak borç asıllarına vade
tarihlerinden müracaat tarihine kadar (bu tarih hariç)
geçen süre için gecikme zammı uygulanacak ve
taksitlendirilecek tutara ilave edilecektir. Tecil ve
taksitlendirmeden yararlanmak üzere başvuruda bulunan
mükelleflerin tecil talepleri alacağın tutarına
bakılmaksızın vergi daireleri tarafından
değerlendirilerek,Tecil edilen borçlar için
mükelleflere; ödenecek taksit tutarlarını, tecil faizi
tutarlarını ve taksitlerin vade tarihlerini (vade tarihi
olarak her ayın son iş günü belirtilecektir) gösteren
yazı tebliğ edilecektir. Ayrıca, tebliğ edilen yazıda
tecil edilen borçların tecil şartlarına uygun ödenmemesi
halinde, tecil şartlarının ihlal edilmiş olacağı ve amme
alacağının cebren takip ve tahsil edileceği hususuna yer
verilecektir.
Daha önce taksitlendirme imkanından faydalananların
durumu
Vadesi 1 Eylül 2008 tarihinden önce olup, Tecil edilmiş
ve tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olan amme
alacaklarının, müracaat tarihlerinden Tahsilat genel
tebliği olan 29.10.2008 tarihine kadar geçerli olan
tecil faizi oranları, bu Tebliğin yayımı tarihinden
sonra ise bu Tebliğ ile belirlenen taksit süresi boyunca
yıllık % 3 oranında tecil faizi hesaplanacaktır. Bununla
birlikte, borçları daha önce tecil edilmiş ve tecil
şartlarına uygun olarak ödemekte olan mükelleflerin, bu
Tebliğden, verilecek tecil süresi için yararlanmak
istemeleri halinde, bağlı oldukları vergi dairesine
dilekçe ile başvurularını yapmaları gerekmektedir. Bu
durumda kendilerine verilebilecek azami sürenin ilk
müracaat tarihinden itibaren 36 ayı geçmemesi gerektiği
ve 18 aylık taksit süresini de aşmaması gerekmektedir.
6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil
talebinde bulunan ancak talepleri değerlendirme
aşamasında olan mükelleflerden bu taksit imkanından
yararlanmak isteyenlerin bu kanunda belirlenen sürede
yazılı olarak ilgili vergi dairelerine başvurmaları
gerekmektedir. Bu çerçevede başvuruda bulunan
mükelleflerin borçları için ilk müracaat tarihinden bu
yayınlanan tahsilat genel tebliğine kadar geçerli olan
tecil faizi oranları, bu Tebliğin yayımı tarihinden
sonra da yıllık % 3 oranında tecil faizi oranı
uygulanacak ve taksitlendirmelerde ilk müracaat
tarihinden itibaren 36 aylık süre ve bu Tebliğde
belirtilen 18 aylık süre aşılmayacaktır.
Borçları taksitlendirilen mükelleflere, tecil ve
taksitlendirilen borçlarının % 10’unu ödemiş olmaları ve
vadesi geçmiş başkaca bir borcunun bulunmaması
şartlarıyla vadesi geçmiş borcunun bulunmadığına dair
yazı verilecektir. Motorlu taşıtlar vergisinden borcu
olan mükelleflerin, bu Tebliğ ile getirilen düzenlemeden
yararlanmak üzere her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak
toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları
zorunludur. Motorlu taşıtlara ilişkin vergi ve diğer
amme alacaklarının da tecili uygun görülmüş olmakla
birlikte, bu türden borçları tecil edilmiş
mükelleflerin, maliki oldukları taşıta ilişkin satış ya
da devir yapabilmeleri için tecil edilen borçlarını
defaten ödemeleri gerekmektedir. Taksitlendirmelere
uygun ödemede bulunulmaması halinde tecil ihlal edilmiş
olacaktır. Ancak mükelleflerin taksitlendirme süresi
içerisinde tecilin geçerli sayılması yönünde talepte
bulunmaları halinde bu talepleri tecili yapan vergi
dairelerince değerlendirilerek sonuçlandırılacaktır.
İlgili vergi dairelerince tecilin geçerli sayılabilmesi
için taksitlendirme süresi içerisinde en fazla 2
taksitin süresinde ödenmemesi ve tecil ihlaline neden
olan taksit tutarlarının hesap edilecek tecil faizi ile
birlikte tecilin geçerli sayıldığına ilişkin yazının
tebliğ edildiği tarihten itibaren 5 iş günü içinde
ödenmesi şartları aranılacaktır.
Tecil ihlaline neden olan taksitin son taksit olması
halinde mükelleflerin tecilin geçerli sayılmasına
ilişkin taleplerini en geç son taksit ödeme süresini
izleyen ayın sonuna kadar yapmaları gerekmekte olup bu
tarihten sonra yapılacak başvurular üzerine tecil
geçerli sayılmayacaktır.
Vadesi 1 Eylül 2008 tarihinden sonra olan alacaklar için
yapılan tecil ve taksitlendirmeler Seri:A Sıra No:1
Tahsilat Genel Tebliğinde yer alan esaslar dahilinde
değerlendirilecektir.
6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil edilen
amme alacaklarına ilişkin teminat uygulamasının geçerli
olduğu tabiidir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu2 ile 6183 sayılı Kanunda
yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar,
kanuni temsilciler ve ortaklar gibi asıl amme borçlusu
dışında amme borçlusu sayılan kişiler de bu Tebliğ ile
getirilen düzenlemeden sorumlu oldukları tutar için
talepte bulunmaları halinde yararlanabileceklerdir.
Adi ortaklıklarda
ve kollektif şirketlerde ortaklar ortaklığın ödenmemiş
borçlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu
olduklarından, ortaklığın borçları için hisseleri
nispetinde Tebliğ hükümlerinden yararlanmaları mümkün
bulunmamaktadır. Bununla birlikte, ortaklar ortaklık
borçlarının tamamı için Tebliğ ile getirilen
düzenlemeden yararlanabileceklerdir.
SONUÇ:
İnşallah her şeyin hayırlısı deyip hayra yormak gerek
ama aklıma da şöyle bir soruda gelmiyor değil 3568
sayılı Yasa kapsamında hizmet eden biz meslek
mensuplarının yükleri gün geçtikçe artmakta fakat bizim
muhasebe ücret tahsilatımız gittikçe zorlaşmaktadır
haliyle SSK,BĞK-KUR ve Vergi Dairesine borcu olanlar
önce onu ödeyecek kalırsa bize kalmaz ise artık başka
bahara…..
ÖNDER ÖZSOY
Serbest Muhasebeci
Mali Müşavir
ozsoy_1973@hotmail.com
30.10.2008
-Katma
Değer Vergisinin Konusu ve Teslimi
-Banka
ve nihai tüketicilere kredi kartı okuyucuları kullanarak
kontör satışı
-Çeklerin Factoring Şirketlerine ciro
edilmesi...
-Diğer makaleleri için tıklayınız |