TRANSFER FİYATLANDIRMASINDA HAZİNE ZARARI ARANACAK
?
5766 Sayılı Kanunun 21.Maddesiyle
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun Transfer
Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı başlıklı
13.Maddesine 6.fıkradan sonra gelmek üzere 7.fıkra
eklenmiş ve mevcut 7.fıkra 8.fıkra olarak
değiştirilmiştir. 2008
yılı kazançlarına da uygulanacak
olan düzenlemeye göre;
Tam mükellef kurumlar
(sermaye şirketleri-kooperatifler-iktisadi kamu
kuruluşları-dernek-vakıf-dernek veya vakıflara ait
iktisadi işletmeler-iş ortaklıklarını kapsar)
ile yabancı kurumların
Türkiye’deki işyeri veya daimi temsilcilerinin
aralarında ilişkili kişi kapsamında gerçekleştirdikleri
yurt içindeki işlemler
nedeniyle kazancın örtülü
olarak dağıtıldığının kabulü
Hazine
Zararının Doğması şartına bağlıdır. Hazine Zararından
Kasıt,
emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit
edilen fiyat ve bedeller nedeniyle kurum ve ilişkili
kişiler adına tahakkuk ettirilmesi gereken her türlü
vergi toplamının eksik veya geç tahakkuk ettirilmesidir
Mezkûr fıkra hükmüne göre,
* Tam mükellef
kurumların kendi aralarında,
* Yabancı kurumların
Türkiye’deki işyeri veya daimi temsilcilerinin yine
kendi aralarında,
* Tam mükellef
kurumlarla, yabancı kurumların Türkiye’deki işyeri veya
daimi temsilcileri arasında,
İlişkili kişi kapsamında
gerçekleştirdikleri yurt
içindeki işlemler
nedeniyle
hazine
zararı doğmaması
şartıyla
transfer fiyatlandırması söz konusu edilmeyecektir.
Ancak, yurt dışındaki işlemlerde hazine zararı
aranmaksızın transfer fiyatlandırması söz konusu
edilecektir.
Örnek:
Dönem sonu itibariyle kâr eden (A) şirketi
emsal fiyatı 500 YTL
olan bir ticari malı 600
YTL’ye iştirak ettiği
(B) şirketine satarsa tabiatiyle transfer
fiyatlandırması söz konusu oacaktir. Ancak, yapılan bu
alım satım işleminde netice itibariyle ilişkili kişiler
adına tahakkuk etmesi gereken vergiler bakımından bir
eksiklik veya geç tahakkuk ettirilmesi söz konusu
değilse, başka bir ifadeyle hazine zararı doğmamış ise,
transfer fiyatlandırması yönünden bir eleştiri
yapılmayacaktır.
Eklenen fıkra hükmünün
incelenmesinden de anlaşılacağı üzere trasfer
fiyatlandırması açısından ilişkili kişi kavramında bir
değişiklik söz konusu değildir. İşlemler ilişkili
kişiler arasında yapılmaktadır. Ancak yapılan işlem
transfer fiyatlandırması hükümlerinin uygulanmasını
gerektirse bile sonucunda bir hazine zararı doğmamış ise
transfer fiyatlandırması açısından bir işlem
yapılmamaktadır.
Mezkûr
fıkrada sayılmaması sebebiyle, gerek tam mükellef
kurumların, gerekse yabancı kurumların Türkiye’deki
işyeri veya daimi temsilcilerinin,
Gerçek
Kişiler
(şahıslar-şahıs
şirketleri ya da adi ortaklıkları kapsar),
ile İlişkili kişi
kapsamında gerçekleştirecekleri
yurt
içindeki işlemler
nedeniyle
hazine zararı aranmaksızın
transfer fiyatlandırması söz konusu edilecektir.
Ayrıca, iki
gerçek kişi arasında ilişkili kişi kapsamında
gerçekleşecek işlemlerde de hazine zararı aranmaksızın
transfer fiyatlandırmasının söz konusu edileceği
tabiidir.
Diğer taraftan, madde
metninde geçen
“tahakkuk ettirilmesi
gereken her türlü vergi toplamının eksik veya geç
tahakkuk ettirilmesi”
ifadesi daha şimdiden kafaları karıştırmaktadır.
Kimilerine göre her türlü vergi ibaresinden anlaşılması
gereken kurumlar vergisi olmalıdır. Kimilerine göre de
kanun’un lâfzı gayet açık olup Stopaj, KDV, Damga
Vergisi ve BSMV gibi tüm vergilerin anlaşılması
gerekmektedir. Madde metnine bakıldığında ikinci görüşe
katılmamak mümkün değil. Ancak işin içine tüm vergilerin
katılmasının da düzenleme ile getirilmek istenen amaca
uygun olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu nedenle,
madde metninde geçen her türlü vergi ibaresinin yeni bir
düzenleme ile eski KVK’nun 17.maddesi ile ilgili
uygulamada Danıştay kararlarında olduğu gibi Kurumlar
Vergisi ile sınırlandırılması ve madde metnine açıkca
yazılması halinde ancak o zaman bu madde beklentilere
cevap verir hale gelebilecektir.
Sonuç olarak;
KVK’nun 13.Maddesine
eklenen 7. fıkra hükmü transfer fiyatlandırmasında
mükellefleri rahatlatan bir düzenleme değildir. Doğrusu,
kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk
ilkesine uygun bedel veya fiyat üzerinden mal veya
hizmet alım ya da satımında bulunmalarıdır. Çünkü, hangi
işlemin sonucunda hazine zararının doğup doğmayacağını
bilmek, çoğu zaman mümkün olmayabilir.
Öte yandan, KVK’nun
13.Maddesine eklenen 7.fıkra hükmü 2008 yılı
kazançlarına da uygulanmak üzere 06.06.2008 tarihinden
itibaren yürürlüğe girdiğinden bu değişiklik 2007 yılına
uygulanmayacak olup 2007 yılı için hazine zararı doğması
şartı aranmayacaktır.
İbrahim GÜLER
Serbest Muhasebeci
Mali Müşavir
Adana SMMM Odası Vergi Mevzuatı
İnceleme Komisyonu Başkanı
29.08.2008
-
Kurumlarda
taşınmaz satış kazancı istisnası ve uygulaması
-YENİ
EK-2 FORMU İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR
(05.08.2008)
--
Diğer makaleleri için tıklayınız |