KURUMLARDA
TAŞINMAZ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI VE UYGULAMASI
I- GİRİŞ
5520 Sayılı Kurumlar
Vergisi Kanunu’nun 5.Maddesinin 1 numaralı fıkrasının
(e) bendinde, taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile
kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının
satışından doğan kazançlara ilişkin istisna
düzenlenmiştir. İstisnanın amacı, kurumların bağlı
değerlerinin ekonomik faaliyetlerde daha etkin bir
şekilde kullanılmasına imkan sağlanması ve kurumların
mali bünyelerinin güçlendirilmesidir. Mezkûr bentte
belirtilen şartların sağlanması halinde, kurumların en
az 2 Tam Yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar
ve iştirak hisseleri ile yine en az 2 Tam Yıl süreyle
sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve
rüçhan haklarının satışından doğan kazançların
% 75’lik kısmı kurumlar
vergisinden istisna edilmektedir.
Diğer taraftan; 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun
Geçici 1.Maddesinin (5) numaralı fıkra hükmüne göre,
diğer kanunlarla 5422 Sayılı Eski Kurumlar Vergisi
Kanunu’na yapılmış olan atıflar, ilgili olduğu maddeler
itibariyle 5520 Sayılı Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu’na
yapılmış sayıldığından bu itibarla, 488 sayılı damga
vergisi kanunu’na ekli 2 sayılı tablo’nun IV nolu başlık
35.fıkrasına göre bu kapsamdaki işlemler nedeniyle
düzenlenen kağıtlar
damga vergisinden, 6802
Sayılı Gider Vergileri Kanunu 29/v maddesine göre
banka ve sigorta muameleleri
vergisinden, 3065
Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu 17/4-r maddesine göre
KDV’den istisnadır.
Ancak tapu kadastro harcına tabidir.
Makalenin konusu,
taşınmaz satış kazancı istisnası ile
sınırlandırılmıştır. Bu bağlamda belirtmek gerekir ki;
21.06.2006 tarihine kadar olan taşınmaz satış
kazançlarına istisna uygulamasında mülga (yürürlükten
kaldırılan) 5422 Sayılı Kanun’un 8.Maddesinin 12
numaralı bent hükmü, 21.06.2006 tarihinden sonra
gerçekleşecek taşınmazların satışlarından doğan
kazançlara istisna uygulamasında ise 5520 Sayılı Yeni
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5.Maddesinin 1 numaralı
fıkrasının (e) bendi hükmü uygulanacaktır.
5520 Sayılı Kurumlar
Vergisi Kanunu’nun 5.Maddesinin 1 numaralı fıkrasının
(e) bendinde yapılan düzenlemeden
dar mükellef kurumlar da dahil
olmak üzere, tüm kurumlar vergisi mükellefleri
yararlanabilecektir.
II- İSTİSNA
UYGULAMASINA KONU OLACAK TAŞINMAZLAR
Mezkûr bent hükmü
içerisinde yer alan ve istisnanın uygulanmasına konu
olacak taşınmaz ibaresi; Türk Medeni Kanunu’nda
“Taşınmaz” olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından
bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan,
dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır. Bunlar TMK’nun
704.Maddesinde, arazi, tapu siciline ayrı sayfaya
kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar, kat mülkiyeti
kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler, olarak sayılmıştır.
Taşınmaz satış
kazancına istisna uygulanabilmesi için, taşınmazın Türk
Medeni Kanunu’nun 705.Maddesi gereğince kurum adına
tapuya tescil edilmiş olması gerekmektedir.
Ancak; fiiliyatta cins
tashihinin kurum adına tapuya tescilinin yapılmasında
çeşitli nedenlerle gecikmeler olabilmektedir. Bu gibi
durumlarda, taşınmazın işletme aktifinde iki yıl süreyle
bulunup bulunmadığının tespitinde, işletmede iki yıldan
fazla süreyle sahip olunarak fiilen kullanıldığının,
yapı inşaatı ruhsatı, vergi dairesi tespiti veya resmi
kurum kayıtlarından birisi ile tevsik (belgeleme)
edilebilmesi halinde istisna uygulanabilecektir.
Bu nedenlerle;
organize sanayi bölgeleri tarafından verilen tahsis
belgesine istinaden veya çeşitli nedenlerle iki yıldan
fazla süreyle fiilen kullanılan ancak tapuda kurum adına
henüz tescil edilmemiş bir taşınmazın tahsis belgesine
dayanılarak veya zilyetliğin devri suretiyle satılması
durumunda istisna uygulanmayacaktır.
Taşınmaz tanımına, taşınmazın
bütünleyici parçası niteliğinde olan unsurları da
dahildir. Bütünleyici
parça, TMK’nun 684.Maddesinde; “Bir şeye malik olan
kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur.
Bütünleyici parça, yerel âdetlere göre asıl şeyin temel
unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara
uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan
ayrılmasına imkan bulunmayan parçadır.” Şeklinde
tanımlanmıştır.
Diğer taraftan taşınmaz tanımına,
taşınmazın eklentisi niteliğinde olan unsurlar
girmeyecektir. Eklenti,
TMK’nun 686.Maddesinde; “Bir şeye ilişkin tasarruflar,
aksi belirtilmedikçe onun eklentisini de kapsar.
Eklenti, asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya
yerel âdetlere göre, işletilmesi, korunması veya yarar
sağlaması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve
kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir
biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır. Eklenti,
asıl şeyden geçici olarak ayrılmakla bu niteliğini
kaybetmez” şeklinde tanımlanmıştır.
Taşınmazlarla birlikte satışa konu
olan ve o taşınmazın bütünleyici parçası sayılan
şeylerin satışından elde edilen kazançlar da istisna
kapsamında değerlendirilecektir.
Üretim vasıtası
niteliğindeki makinelerin sökülmesi gerektiği zaman bina
tahrip olacak veya zarar görecek ise bu makineler
binanın bütünleyici parçası olarak kabul
edilecektir.Keza, bina ile birlikte bir bütün oluşturan
ve birbirinden ayrılmaları halinde istenilen faydayı
sağlamayacak durumda olan makineler de binanın
bütünleyici parçası kabul edilecektir. Bunlara örnek
olarak transformatörler, kazanlar, zemine raptedilen
türbinler sayılabilir.
Ancak; taşınmazın
zeminine veya duvara sabitlenmiş olmakla birlikte
münferiden veya toplu olarak sökülüp satılması mümkün
olan ve bu takdirde işletmenin sınai olma vasfını
değiştirmeyen ve üretimi de aksatmayan makine ve benzeri
aletler bütünleyici parça niteliğinde
değerlendirilmeyecek ve bunlar istisnadan
yararlanmayacaktır.
III- İSTİSNA UYGULAMASINA İLİŞKİN
ŞARTLAR
1-)
İki Tam Yıl Süreyle Aktifte
Bulundurulması
İstisna uygulamasına
konu olacak taşınmazların en az 2 Tam Yıl (730 gün)
süreyle kurumun aktifinde yer alması ve kurumun bu
taşınmaza bilfiil sahip olması gerekmektedir.
Örnek; 29 Temmuz 2008
tarihinde iktisap edilmiş ve aktife alınmış bir
taşınmazın,
29 Temmuz 2010 tarihi dahil ve
sonrası bir tarihte satılması ve diğer şartların da
gerçekleşmesi halinde bu satıştan doğan kazanç kurumlar
vergisinden istisna edilecektir.
KVK’nun 19 ve
20.Maddeleri kapsamında gerçekleştirilen devir, tam ve
kısmi bölünme hallerinde, devir veya bölünme suretiyle
devralınan taşınmazların iktisap tarihi olarak, devir
alınan veya bölünen kurumdaki iktisap tarihi esas
alınacaktır.
Kurumun aktifinde 2
tam yıl kayıtlı olması şartı ile inşaatı henüz
tamamlanmayan, fiilen kullanma imkanı da bulunmayan
binaların satılması halinde, sadece binanın arsasının
satış kazancına isabet eden kısmı kurumlar vergisi
istisnasından yararlanacaktır.
Ancak, arsa üzerinde
inşa edilen ve aktife kaydedilen binanın kurum adına
tapuya tescil edilerek satılması halinde, satılan
binanın 2 yıllık aktifte bulundurulma süresinin
başlangıç tarihi olarak, inşaatın tamamlandığı ve bina
olarak kullanılmaya başlandığı tarih esas alınacaktır.
2-)
Satış Kazancının %75’lik Kısmının
Fon Hesabında Tutulması
Taşınmaz satışında
kazanç, satış işlemi ile birlikte doğacaktır. Bu nedenle
satış, ister peşin ister vadeli olsun istisna, satışın
yapıldığı dönemde uygulanacaktır.
Taşınmaz satışından
elde edilecek kazancın istisnadan yararlanan % 75’lik
kısmının, pasifte “549- Özel Fonlar Hesabı’na” alınması
ve satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna
kadar bu hesapta tutulması gerekmektedir. 549 Hesaba
alınan kazanç tutarının sermayeye ilavesi mümkündür.
Ancak sermayeye ilave dışında, 5 yıl içinde başka bir
hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi veya dar
mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılması ya da
kurumun tasfiyesi halinde, istisna uygulanması nedeniyle
zamanında tahakkuk etmeyen vergiler vergi ziyaı cezası
ve gecikme faizi ile birlikte ödenir.
Örnek 1:
07 Ocak 2007 tarihinde taşınmaz satışından 200.000,00
YTL kazanç elde edilmiştir. 200.000,00 YTL kazancın %
75’i olan 150.000,00 YTL 549- Özel Fonlar Hesabına
alınmıştır. 2007 yılında gerek geçici vergi dönemlerinde
gerekse yıllık kurumlar vergisi beyannamesinde
istisnadan yararlanılmıştır. 549 hesaba alınan
150.000,00 YTL’nin 31.12.2012 tarihine kadar sermayeye
ilave dışında başka bir hesaba aktarılmaması veya
işletmeden çekilmemesi gerekmektedir.
Peşin satışlarda
olduğu gibi vadeli satış halinde de satıştan doğan
kazanç kısmının
% 75’i, 5 yıl süreyle 549- Özel
Fonlar Hesabı’nda tutulmak şartıyla satışın yapıldığı
dönemde istisnadan yararlanacaktır. Ancak, satış
bedelinin tamamının, satışın yapıldığı yılı izleyen
ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi
şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline
isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk
ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası ve gecikme
faizi ile birlite ödenir.
Örnek 2:
Maliyet bedeli 200.000 YTL olan bir taşınmaz, 2007
yılında 1.000.000 YTL’ye vadeli olarak satılmıştır.
Yapılacak tahsilatlar vadeleri itibariyle şöyledir.
2007 yılında 300.000 YTL + 2008
yılında 300.000 YTL + 2009 yılında 300.000 YTL + 2010
yılında 100.000 YTL = 1.000.000 YTL. Bu satıştaki kurum
kazancı 1.000.000 (-) 200.000 = 800.000 YTL olup bunun %
75’i olan 800.000 x %75 = 600.000 YTL 549- Özel Fonlar
Hesabı’na alınmıştır.
Satışın yapıldığı yılı
(2007’yi) izleyen ikinci takvim yılının sonuna (2009
sonu) kadar satış bedelinin tamamının tahsil edilmesi
gerekiyordu. Halbuki 2009 sonuna kadar tahsil edilen
tutar 900.000 YTL’dir. Bu süre içinde tahsil edilemeyen
100.000 YTL’ye isebet eden istisna nedeniyle zamanında
tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası ve
gecikme faizi ile birlikte ödenecektir.
2010 yılında tahsil
edilen 100.000 YTL’ye isabet eden
1.000.000 tahsilata 600.000
istisna hesaplanırsa
100.000 tahsilata
x x= 100.000 x
600.000 = 60.000 YTL
1.000.000
60.000 YTL kazanç
kısmı istisnadan yararlanmayacaktır. Yani 549- Hesaba
600.000 yerine 600.000 (-) 60.000 = 540.000 YTL alınması
gerekiyordu. 549- Hesaba fazladan alınmış olan 60.000
YTL nedeniyle 2007 hesap dönemine ilişkin olarak
tahakkuk etmesi gereken geçici vergi ve kurumlar
vergisi, vergi ziyaına uğramış olacağından vergi aslı,
vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte
ödenecektir.
2007 yılı
beyannamesinin verilmesi sırasında, mükellef kurum
tarafından, satıştan elde edilen kazanç 800.000 YTL
olmasına rağmen istisna kazanç tutarının yukarıdaki
hesaba göre 540.000 YTL olarak uygulanmış olması halinde
tabiatiyle vergi ziyaından söz edilmeyecektir.
3-)
Fon Hesabında Tutulan Kazançların
İşletmeden Çekilmemesi
İstisna uygulamasında,
satışın yapıldığı yılı izleyen 5.yılın sonuna kadar
pasifte 549- Özel Fonlar Hesabı’nda tutulması gereken
kazanç kısmının, 5 yıl içinde sermayeye ilave hariç
549- Hesaptan, başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden
çekilmesi, bu süre içinde (yani satışın yapıldığı yılı
izleyen 5.yılın sonuna kadar tasfiyeye girilmiş olması)
işletmenin tasfiyeye girmesi veya dar mükellef kurumlar
tarafından yurt dışına transfer edilmesi
hallerinde 549- Hesaba alınan
istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen
vergiler, VUK’nu uyarınca vergi ziyaı cezası ve gecikme
faizi ile birlikte ödenecektir.
Ancak, KVK’nu uyarınca
gerçekleşecek devir ve tam bölünme hallerinde
549-Hesabın devralan kurumların bilançolarına aynen
aktarılması gerekeceğinden, bu işlem işletmeden çekiş
olarak değerlendirilmeyecektir.
Diğer taraftan,
549-Hesaba alınan kazancın 5 Yıl İçinde veya 5 Yıl
Geçtikten Sonra İşletmeden Çekilmesi Kâr Dağıtımı
Sayılacaktır. Dolayısıyla 5 Yıl İçindeki Çekişlerde
Geçici Vergi, Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi Stopajı,
Vergi Ziyaı Cezası ve Gecikme Faizi söz konusu olurken 5
Yıl Sonra Yapılan Çekişlerde ise sadece Kâr Dağıtımına
Bağlı Gelir Vergisi Stopajı söz konusu olacaktır.
Örnek:
(A) kurumu 2 yıl’dan uzun bir süredir aktifinde bulunan
taşınmazı 05.10.2006 tarihinde satmış ve bu satıştan
doğan kazancın %75’ini 549-Hesaba almıştır. 549-Hesaba
alınan bu kazanç kısmı 31.12.2011 tarihinden önce başka
bir hesaba (sermayeye ilave hariç) nakledilemeyecek veya
işletmeden çekilemeyecek ya da dar mükellef kurumlar
tarafından yurt dışına transfer edilemeyecektir. Aynı
şekilde bu süre içinde işletmenin tasfiyeye girmemiş
olması da gerekmektedir.
Fakat (A) kurumunun
20.06.2009 tarihinde (B) kurumu ile devir suretiyle
birleşmesi halinde 549- Özel Fonlar Hesabı, mukayyet
(yazılı-kayıtlı) değeri ile (B) kurumuna
devredileceğinden, (A) kurumu bünyesinde yapılacak
herhangi bir işlem bulunmamaktadır. (B) kurumu
tarafından 549-Hesabın 31.12.2011 tarihinden önce
sermayeye ilave dışında başka bir hesaba nakledilmesi,
işletmeden çekilmesi veya kurumun tasfiyeye girmesi
halinde 549-Hesaba alınan kazanç kısmı için zamanında
tahakkuk ettirilmeyen vergiler vergi ziyaı cezası ve
gecikme faizi ile birlikte ödenecektir.
4-) Taşınmaz Ticareti ve
Kiralamasıyla Uğraşılmaması
Taşınmaz ticareti ve
kiralamasıyla uğraşan kurumların ticari amaçla iktisap
ettikleri ve ellerinde tuttukları taşınmazların
satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı
dışındadır. Söz konusu taşınmazların iki tam yıl kurum
aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmez. Ancak,
taşınmaz ticareti veya kiralanması ile uğraşan
mükelleflerin kendi faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis
ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri
kazançlara istisna uygulanır.
Örnek 1:
Bir inşaat şirketinin şirket merkezi olarak kullanmak
üzere inşa etmiş olduğu bir binayı, iki tam yıl süre ile
kullandıktan sonra satması halinde, bu satıştan doğan
kazanca istisna uygulanır.
Örnek 2:
İnşaat şirketi satın aldığı arsayı iki tam yıl geçtikten
sonra satarsa istisnadan yararlanmaz.
Örnek 3:
Faaliyet konusu alış veriş
merkezleri inşaa etmek veya kiraya vermek olan bir
şirketin bu amaçla inşa ettiği taşınmazları iki tam yıl
geçtikten sonra satması halinde istisnadan yararlanmaz.
Örnek 4:
Bir inşaat şirketi inşa etmiş olduğu binanın bir kısmını
otopark bir kısmını da işyeri olarak kiraya vermekte
diğer kısımlarını ise şirket faaliyetlerinde
kullanmaktadır. Şirket faaliyetinde kullanılan
kısımların satışında istisna uygulanır, otopark ve
işyeri olarak kiraya verdiği kısımların satışında
istisna uygulanmaz.
Örnek 5:
Esas faaliyeti taşınmaz ticareti ve kiralaması olmayan
bir şirketin, atıl olarak durmakta olan bir taşınmazını
kiraya verdikten iki tam yıl sonra satması halinde satış
kazancı istisnadan yararlanır.
IV- KOOPERATİFLERİN DURUMU
Gerek yapı
kooperatiflerinin gerekse diğer kooperatiflerin yapılan
açıklamalar çerçevesinde söz konusu istisnadan
yararlanabilmesi mümkündür. Ancak, istisna edilen
kazancın 549-Özel Fonlar Hesabında tutulması, hiçbir
şekilde ortaklara dağıtılmayarak kooperatif amaçları
doğrultusunda kullanılması gerekmektedir. İstisna
uygulaması bakımından ortakların bir veya birden fazla
konut veya işyeri sahibi olmasının bir önemi yoktur.
Diğer taraftan, kooperatiflerin amaçlarını
gerçekleştirdikten sonra kalan fazla arsa veya konutu
elden çıkarmaları halinde de doğan kazanç istisnaya konu
olur.
V- ÖZELLİK ARZEDEN HUSUSLAR
* Taşınmazların para
karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası gibi
işlemler istisna kapsamına girmez (kat karşılığı arsanın
devrinde olduğu gibi).
* Taşınmazların mevcut
borçlar karşılığında rızaen veya icra yoluyla
devredilmesi işlemleri ile kamulaştırma işlemleri
kurumların finansman imkanlarını artıracağından
istisnaya konu edilecektir.
* İstisna
uygulamasında, her şeyden önce satış bedelinin nakit
olarak tahsil edilmesi gerekmektedir. Ancak, nakit
olarak tahsil edilmese de her an nakde dönüştürülmesi
kolay olan Altın, Devlet Tahvili, Hazine Bonosu, Toplu
Konut İdaresince Çıkarılan veya İMKB’de İşlem Gören
Hisse Senetleri, Tahvil ve Bonolar ile de tahsil
edilmesi mümkündür. Diğer taraftan bu kıymetlerin en geç
iki yıllık tahsil süresinin sonuna kadar nakde
dönüştürülmesi gerekir.
* Taşınmazlarda
mülkiyetin devri, tapuya tescil ile gerçekleşeceğinden
satış vaadi sözleşmeleri ile tahsil olunan bedeller
dolayısıyla istisna uygulanmaz.
* Grup şirketlerinin
her birinin ayrı tüzel kişilikleri bulunduğundan, her
bir şirketin söz konusu istisnadan yararlanması
mümkündür. Ancak, satış işleminin istisnanın amacına
aykırı olarak işletmeye nakit girişi olmaksızın
gerçekleştirilmesi halinde istisna uygulanmaz.
* Bağlı ortaklığın
yapacağı sermaye artırımı sonucu doğacak sermaye
taahhüdüne karşılık olmak üzere taşınmazların ayni
sermaye olarak bağlı ortaklığa devredilmesi halinde,
bağlı değer, başka bir bağlı değere (iştirak hissesine)
dönüşmüş olacağından söz konusu istisnadan
yararlanılamaz.
VI- DÖVİZLİ SATIŞLARDA KAZANCIN
HESAPLANMASI, KUR FARKI VE VADE FARKI
Satış kazancı, satış işlemi ile
birlikte oluşacağından istisna, satışın yapıldığı
dönemde uygulanacaktır. İstisna kapsamındaki
taşınmazların satışından kaynaklanan alacaklar için
alınan faiz, komisyon ve benzeri gelirler, istisna
kazancın tespitinde dikkate alınmaz. Aynı şekilde, satış
bedelinin döviz cinsinden belirlenmesi durumunda ortaya
çıkan kur farkları da istisna kazancın tespitinde
dikkate alınmayacaktır. Dövizli veya vadeli olarak
yapılan satışlarda, yabancı paraların ya da alacakların
değerlemesinden kaynaklanan farklar gelir veya gider
olarak dikkate alınır.
Örnek:
İşletmenin aktifinde 1.000.000 YTL
değerle kayıtlı olan taşınmaz 10 Temmuz 2006 tarihinde
1.500.000 ABD Doları mukabilinde vadeli olarak
satılmıştır. Satış bedelinin;
- 500.000 ABD Doları
peşin olarak alınmış,
- 500.000 ABD Doları
10 Temmuz 2007,
- 500.000 ABD Doları
da 10 Temmuz 2008 tarihinde tahsil edilecektir.
*
Satış tarihinde 1 ABD Doları = 1.5
YTL’dir. Buna göre,
Satış Bedeli
1.500.000 $ x 1.5 YTL = 2.250.000 YTL
Satış Kazancı 2.250.000 YTL
(-) 1.000.000 YTL = 1.250.000 YTL
İstisna Kazanç
Tutarı 1.250.000 x %75 = 937.500
YTL
Fona (549-Hesaba)
Alınacak Tutar = 937.500
YTL
Döviz üzerinden
yapılan bu satışta, yabancı paraların ya da alacakların
değerlemesinden kaynaklanan artış veya azalışlar istisna
kazanç tutarını etkilemeyeceği gibi fonda tutulan kazanç
tutarını da değiştirmeyecektir.
VII- ÖRNEK UYGULAMA
İşletme, 01.05.2006
tarihinde 200.000,00 YTL değerle aktifine kaydettiği
arsasını 08.07.2008 tarihinde 500.000,00 YTL’sına peşin
olarak satmıştır.
Satış Bedeli : 500.000,00 YTL
Kayıtlı Değeri : 200.000,00 YTl
Satış Kazancı: 300.000,00 YTL
Fon Hesabına Kaydedilecek Tutar:
300.000 x 0.75 = 225.000,00 YTL
_______________________________08.07.2008____________________________
102- BANKALAR 500.000,00
250-
ARAZİ VE ARSALAR 200.000,00
549- ÖZEL
FONLAR 225.000,00
679- DİĞ.
OL.DIŞI GEL.VE KÂR. 75.000,00
Açıklama:
1-) Satış kazancının
istisnadan yararlanan kısmı yani 300.000 YTL’nin % 75’i
olan 225.000 YTL 549-Özel Fonlar Hesabına alınmıştır.
549- Hesap 2008 yılını izleyen beşinci yılın sonuna
kadar yani 31.12.2013 tarihine kadar kayıtlı olduğu
şekilde bekletilecektir. Fon hesabında kalması gereken
bu kazancın 5 yıl içinde sermayeye ilave hariç 549-
Hesaptan, başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden
çekilmesi, bu süre içinde (yani satışın yapıldığı yılı
izleyen 5.yılın sonuna kadar tasfiyeye girilmiş olması)
işletmenin tasfiyeye girmesi veya dar mükellef kurumlar
tarafından yurt dışına transfer edilmesi hallerinde 549-
Hesaba alınan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk
ettirilmeyen vergiler, VUK’nu uyarınca vergi ziyaı
cezası ve gecikme faizi ile birlikte ödenecektir. Diğer
bir ifade ile 5 Yıl İçindeki Çekişlerde Geçici Vergi,
Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi Stopajı, Vergi Ziyaı
Cezası ve Gecikme Faizi söz konusu olacaktır.
2-) Diğer taraftan,
549-Hesaba alınan kazancın 5 Yıl İçinde veya 5 Yıl
Geçtikten Sonra İşletmeden Çekilmesi Kâr Dağıtımı
Sayılacağından 5 Yıl Sonra Yapılan Çekişlerde İse Sadece
Kâr Dağıtımına Bağlı Gelir Vergisi Stopajı söz konusu
olacaktır.
3-) KDVK’nun 17/4-r
maddesi hükmüne göre yukarıdaki şartlarda yapılan
satışlar aynı zamanda KDV’den de istisna olduğundan KDV
hesaplanmayacaktır. (KDVK’nun 17/4-r hükmü KVK’nun 5/1-e
maddesiyle paralellik arzetmekle birlikte KDV istisnası
bağımsız bir istisnadır)
4-) Taşınmazların
satışından kaynaklanan alacaklar için alınan faiz,
komisyon ve benzeri gelirler, istisna kazancın
tespitinde dikkate alınmaz
5-) Döviz cinsinden
yapılan satışlarda leyh ve aleyhteki kur farkları fona
alınacak tutarın hesabında dikkate alınmaz.
_____________________________
/ ____________________________________
VIII- TAŞINMAZ SATIŞ KAZANCI
İSTİSNASI İÇİN YMM TASDİK RAPORU ZORUNLU MU?
5422 sayılı mülga
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun Geçici 28.Maddesinde
düzenlenen gayrimenkul ve iştirak hissesi satış kazancı
istisnası 31.12.2004 tarihinden sonra mezkur kanun’un
8.Maddesinin birinci fıkrasının 12 numaralı bendinde
kalıcı olarak düzenlenmişti. Önceki uygulamada 5, 25, 32
ve 37 sıra no’lu Serbest Muhasebecilik, Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik
Kanunu Genel Tebliğlerinde yapılan düzenlemelere göre
yeminli mali müşavirlik tasdik raporu ibraz zorunluluğu
mevcuttu. 5520 Sayılı Kanun ile yapılan yeni düzenlemede
YMM tasdik raporunun gerekip gerekmediği hususunda
tereddütler hasıl olmuştur.
Ancak; Gelir İdaresi
Başkanlığı’nın Büyük Mükellefler Vergi Dairesine verdiği
24.05.2007 tarih ve 0466930 sayılı yazıda taşınmaz satış
kazancı istisnası ile 5.Maddenin 1 numaralı fıkrasının
(b) ve (c) bentlerinde yer alan istisnalar içinde YMM
tasdik raporunun aranılması gerektiği belirtilmiş
bulunduğundan bu nedenle YMM tasdik raporu düzenlenmesi
görüşüne katılmaktayız.
İbrahim GÜLER
Serbest Muhasebeci
Mali Müşavir
Adana SMMM Odası Vergi Mevzuatı
İnceleme Komisyonu Başkanı
06.08.2008
-YENİ
EK-2 FORMU İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR
(05.08.2008)
--
Diğer makaleleri için tıklayınız |