- Haklısın! diyerek gönderir.
Bir süre sonra bu kez adamın hakkında şikayetçi olduğu
komşusu Nasreddin Hoca'nın huzuruna çıkagelir. O da az
önce gelen komşusundan şikayet etmektedir. Uzun uzadıya
derdini Nasreddin Hoca'ya anlatır ve hakkının kendisine
verilmesini diler.
Nasreddin Hoca bu ikinci adamı da güzelce dinler ve
ardından ekler:
- Haklısın! diyerek onu da diğeri gibi yollar.
O sırada Nasreddin Hoca bu olaylara ve konuşulanlara
kulak misafiri olan karısı Nasrettin Hoca'ya:
- İlahi Hoca Efendi! Sen ne biçim kadısın? Birbirinden
şikayetçi olan iki adamın ikisi birden hiç haklı olur
mu? diye sorar.
Karısının bu sözleri üzerine Nasreddin Hoca, bir süre
düşündükten sonra karısına döner ve şöyle der:
- Hatun, sen de haklısın.
Daha önce burada anlattığım Türkiye Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Birliği(TÜRMOB)
20. Genel Kurulunda seçim sonuçlarını haksız bulan bir
arkadaşımız ilçe seçim kuruluna itiraz etmiş ve itirazı
reddedilmişti. Bu sefer hakkını Yüksek Seçim Kurulu’nda
arayan arkadaşımızın hakkı iade edilmişti. Bunun üzerine
kazandığı açıklanan ilk kişi buna itiraz ederek, kazanan
ben değilsem o da değildir; kazanan bir başkasıdır dedi.
Bu itirazı inceleyen ilçe seçim kurulu bu sefer de
üçüncü bir kişinin kazandığına hükmetti. Gel de sorma
şimdi; bir davada iki kişi nasıl haklı oluyor! Mevzuat
sadece hakkını arayan kişinin ibraz ettiği deliller
midir? Kurul konuyu düzenleyen hukuki mevzuatı hiç mi
araştırmaz!..
3568 Sayılı Kanunun 39. Maddesi “Birlik Genel Kurulu
üyeleri arasından üç yıl için seçilen üç asıl ve üç
yedek üyeden oluşur. Denetleme Kurulu üyelerinden en az
birinin yeminli mali müşavir olması zorunludur. Süresi
dolan üye yeniden seçilebilir” şeklinde düzenlenmiş olup
en az birinin tabirini birden fazla olur şeklinde de bir
şeklinde de anlayabiliriz. Burada tekrar söylüyorum 20
yıldan beri sürdürülen ve hiçbir çekişmenin olmadığı bir
konuda tartışma çıkarmak kendisi de mali müşavir olan
birine yakışmaz. Şikayetçi yeminli müşavir biri olsaydı
söylenecek daha çok söz olabilirdi ama mali müşavir
olunca bize de söylenecek söz kalmıyor. Bir başka yerde
söylediğim sözü tekrarlamak istiyorum, yeminli mali
müşavirlerin meslek ve meslek örgütü üzerindeki yükleri
bu vesile ile hafifletmenin tam zamanıdır.
SMMM İbrahim BALCIOĞLU
ibalcim@gmail.com
Diğer makaleleri:
-Çocuklar primsiz sağlık yardımı almayacak
mıydı?
-Muhasebeciler Kanununda Grup Kavramı
-TÜRMOB Genel Kurulu Üzerine
-Durma Dans Et
-Odalarda
Yönetimler Nasıl Şekilleniyor
-İstirahatli
Olanların İdareye Bildirilmesi
|