Kanun 2008 yılında çıktığı ve kanun çıktığı tarihte
birçok muhasebeci odasında seçimler yapıldığı için o yıl
uygulanamadı. İlk defa bu yıl muhasebeci ve yeminli mali
müşavir odalarında başarıyla uygulanan nispi temsil
sistemi TÜRMOB seçimlerinde bir karışıklığa da neden
oldu.
TÜRMOB'un yönetim organlarında bulunması
gereken yeminli mali müşavirler ve serbest mali
müşavirler iki ayrı odadan gelip birlikte yönetim,
denetleme ve disiplin kurullarını oluşturuyor ve belli
oranlarda temsil ediliyordu. Yönetimde beş yeminli ve
dört mali müşavir olması gerekirken, denetlemede bir
yeminli iki mali müşavir ve disiplin kurulunda da üç
yeminli iki mali müşavir olması zorunluydu. Bu ikili
yapı seçim sisteminde sanki bir karışıklık yaratıyor
gibi görülse de sonuçta seçilen bir kuruldu ve
seçilecekler de belirli sayılarda temsil edileceklerdi.
Genel kurula katılan gruplardan
Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Grubu ve Değişim Grubu
yeminli ve serbest mali müşavirlerden oluşan listelerini
divana sunarken Katılımcı Muhasebeciler Grubu,
seçimlerle ilgili olarak sadece mali müşavirlerden
oluşan bir listeyi divan başkanlığına sunması
tartışmalara sebep oldu. Kanuna göre dokuz yeminli ve
sekiz mali müşavirden oluşması gereken aday listesi
acaba sadece mali müşavirlerden oluşabilir miydi? Sadece
mali müşavirlerden oluşan bir liste bağımsız aday gibi
mi telakki edilecekti yoksa bir grup olarak kabul
edilebilir miydi? Uzun tartışmalardan sonra Katılımcı
Muhasebeciler Grubu listeyi geri çekerek bağımsız
adaylarla seçimlere katıldı.
Oysa kanun bu konuda açık bir
hüküm ortaya koymuyor. Kanun grup ve bağımsız adaydan
söz ediyor. Elbette grup kavramının neyi ifade ettiği
tam olarak belirlenmediğinden bu konuda el yordamıyla
hareket eden divan kurulu, bir yanlışlığı da hayata
geçirdi. Oysa bir listenin grup olabilmesi için iki ve
daha fazla kişinin bir araya gelmesi yeterli olmalıdır.
Bu konuda Büyük Türkçe Sözlük grup için “görüşleri,
çıkarları bir olan kimseler bütünü, ekip” diye
tanımlıyor. Bir liste tamamen yeminlilerden olabileceği
gibi tamamen mali müşavirlerden de oluşabilir. Bu konuda
ne divan ne de ilçe seçim kurulu yetkilidir. Kanun
koyucunun iradesi başka kurum ve kuruluşlarca
engellenemez. Evet karışıklığı önlemek bakımından grup
kavramının kanun veya yönetmelik ile düzenlenmesinde
fayda vardır. Ama bu düzenleme yapılıncaya kadar da
seçimlere katılmak isteyen kişi veya gruplara herhangi
bir engel koyulamaz. Örneğin grup kavramı için oda üye
sayısının en az %5’ini temsil eden dernekler ve TÜRMOB
delege sayısının %5’ini oluşturan kişiler bu kanun
anlamında grup sayılır şeklinde bir düzenleme
yapılabilir.
Konuyla ilgili kanunun 40.
maddesinin ilgili fıkrası “Seçimlerde, üyeler bağımsız
aday olabilecekleri gibi, aralarında oluşturacakları
grupların listelerinden de aday olabilirler. Kurul
üyelikleri ve Birlik Genel Kurul temsilcilikleri için
ayrı oy pusulaları oluşturulur. Oy pusulalarında, grup
listelerinden aday olanlar ilgili grup ismi altında,
bağımsız adaylar ise ayrıca listelenir. Oy pusulaları,
hangi kurul üyeliği için hangi grup ya da bağımsız adaya
oy verileceğini gösterecek şekilde hazırlanır, grup
isimlerinin ve bağımsız adayların adları yanına işaret
konacak kare şeklinde kutulara yer verilmek suretiyle
çoğaltılır, ilçe seçim kurulu mührü ile mühürlendikten
sonra kullanılır. Oylar pusulada yer alan grup ya da
bağımsız adayların ismi yanındaki kutu işaretlenmek
suretiyle kullanılır. Oy verme işlemi, gizli oy açık
tasnif esaslarına göre yapılır” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu genel kurulda yapılan hata
dileriz önümüzdeki genel kurullarda tekrarlanmaz ve kişi
ve gruplar özgür iradeleriyle bir araya gelerek
seçimlere katılarak demokratik haklarını özgürce
kullanırlar.
SMMM İbrahim BALCIOĞLU
ibalcim@gmail.com
Diğer makaleleri:
-TÜRMOB Genel Kurulu Üzerine
-Durma Dans Et
-Odalarda
Yönetimler Nasıl Şekilleniyor
-İstirahatli
Olanların İdareye Bildirilmesi
|