|
|
Bir işletme için
finansman dendiğinde teminatları, vadesi, faizi,
para birimi, tutarı, ödeme ve kullandırım
koşulları hayati derecede önem arz etmektedir.
Şayet doğru bir finansman planlaması ve tercihi
yapılamazsa sonucun işletmelerin iflaslarıyla
son bulması kaçınılmaz olacaktır. Yaşadığımız bu
kriz ortamında bunun birçok canlı örneğini
gördük.
Bu nedenle işletmeler finansman ihtiyaçlarını
karşılamak amacıyla, gerek yurt içinden gerekse
yurt dışından banka veya benzeri finans
kuruluşlarından ya da bunların dışında kalan
kuruluşlardan uygun şartlarda borçlanma veya
kredi bulma yoluna gidebilmektedirler. Yurt
dışından kullanılan kredi ve borçlanmalarda,
banka ve benzeri finans kurumlarından ya da
şirket ortakları gibi diğer kurumlardan
karşılanmasına göre, ödenen faizler üzerinden
sorumlu sıfatıyla stopaj ve Katma Değer Vergisi
(2 No’lu KDV) gündeme gelebilmektedir.
Stopaj aşısından baktığımızda, Kurumlar Vergisi
Kanunu (KVK) 30/7-b maddesinde; “Yurtdışındaki
finans kuruluşlarından temin edilen
borçlanmalara ilişkin ana para, faiz ve kâr payı
ödemeleri ile sigorta ve reasürans ödemeleri
üzerinden bu fıkra uyarınca vergi kesintisi
yapılmaz” denilmektedir. Buna ilave olarak,
20.12.2006 tarih ve 2006/11447 Sayılı
Kararnamenin Eki Kararın 2/(e)-(i)bendinde
“Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya
yabancı banka ve kurumlardan alınan her türlü
krediler için ödenecek faizlerden (katılım
bankalarının kendi usullerine göre yurt dışından
sağladıkları fonlar ve benzeri kaynaklar için
ödedikleri kar payları dâhil) yapılacak tevkifat
oranı %0”, (ii)bendinde ise “Diğerlerinden
%10”oranında vergi kesintisinin yapılacağı
belirtilmiştir. Bu açıklamalardan da
anlaşılacağı üzere, yurt dışında kullanılan
kredinin yabancı devlet veya kredi vermeye
yetkili banka ve benzeri kurumlardan alınması
durumunda ödenen faiz, kar payı vb. üzerinden
herhangi bir stopaj yapılmayacak fakat bunlar
dışında olması durumunda %10 stopaj kesintisi
yapılacaktır. Tabi bu stopajı yaparken çifte
vergiyi önleme anlaşmalarının da mutlaka göz
önünde bulundurularak yapılması gerekmektedir.
KDV açısından ise, KDVK’nun 17/4-e maddesinde,
“Banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına
giren işlemler ve sigorta aracılarının sigorta
şirketlerine yaptığı sigorta muamelelerine
ilişkin işlemleri ile KVK’nun 7/24 bendinde
belirtilen kurumların kredi teminatı sağlama
işlemleri KDV’den istisna edilmiştir. Bu da
demek oluyor ki, bunların dışındaki kurumlardan
alınan borç ve krediler için ödenen faizler için
%18 oranında sorumlu sıfatıyla KDV hesaplanması
gerekmektedir.
Ayrıca bir hatırlatmada daha bulunmak istiyorum,
şayet bu şekilde yurtdışından aldığınız borç ya
da kredi varsa, bu paraları Türkiye’ye
getirirken –aracı bankanız vasıtasıyla- Türkiye
Cumhuriyeti Merkez Bankasına (TCMB) müracaat
ederek bir kredi numarası alınması ve gelen
paraların bu numaraya bağlanması gerekmektedir.
Daha sonra yurt dışına faiz ödemesi yapmak
istediğinizde bu numarayı kullanarak
yapabilirsiniz. Aksi durumda bankalar para
transferinizi yapmayacaklardır.
Günümüzde ekonomik sıkıntılarla boğuşan
işletmelerin yurt dışından uygun koşullarda
temin etmiş oldukları veya temin edecekleri
krediler için maliyet hesabı yaparken ödenmesi
muhtemel sorumlu sıfatıyla %10 stopajı ve %18
KDV’ni de dikkate almaları gerekmektedir.
İ.Burak OĞUZ
S.M.M.M.
burak@noktax.com
www.muhasebenet.net
Diğer
makaleleleri
-Ücretlerde Gelir Vergisi Düştü |
|