|
|
|
Ücretlerde
Gelir Vergisi Düştü |
|
|
|
Ülkemizde gerçek gelirler üzerinden
artan oranlı vergi alınmaktadır. 2010
yılı gelir vergisi tarifesine göre,
8.800 TL’ sına kadar %15, 22.000 TL’
sının 8.800 TL’si için 1.320 TL, fazlası
için %20, 50.000 TL’ sının 22.000 TL’si
için 3.960 TL’si, fazlası için %27 ve
50.000 TL’sini aşan gelirler için de %35
oranında gelir vergisi alınmaktadır |
|
|
|
|
|
2006 yılına kadar
ücret gelirleri için uygulanan en üst vergi
dilimi farklı iken, 30 Mart 2006’da çıkarılan
5479 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, Özel
Tüketim Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu’nda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 1.
Maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 103.
Maddesinde yapılan değişiklik sonucu bu ayrım
ortadan kaldırılarak, gelirin ticari kazanç,
ücret vb. elde edilme türüne bakılmaksızın hepsi
için aynı oranlarda gelir vergisi uygulanmaya
başlanmıştı.
Anayasa Mahkemesi 8 Ocak 2010’da aldığı karar
ile yapılan bu düzenlemeyi Anayasa’ya aykırı
bularak iptal etti. Buna göre çalışanlar bundan
sonra en fazla % 27 oranında gelir vergisi
ödeyecek. Bu iptal kararı aynı zamanda 2006’dan
sonra çalışanların ödediği yüzde 35’lik gelir
vergisi için dava açıp fazla ödedikleri gelir
vergisini geri alma hakkını da doğurdu. Her ne
kadar ücret gelir vergileri işverenler tarafında
ödeniyorsa da söz konusu iade için çalışanların
bireysel olarak dava açmaları gerekiyor.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, çalışanların
ücret sözleşmelerinin brüt ya da net ücret
üzerinden olmasına göre çalışan ya da işverene
fayda sağlayacak. Şayet iş sözleşmesi brüt ücret
üzerinden ise işveren açısından herhangi bir
değişiklik olamayacak fakat çalışanın eline daha
fazla para geçecektir. Tam aksi durumda ise yani
is sözleşmeleri net ücret üzerinden ise bu kez
de çalışanın eline geçen para değişmeyecek fakat
işverenin ödeyeceği gelir vergisi yükü
hafifleyecektir.
Anayasa'nın 153/3 fıkrasına göre kanunlar iptal
kararlarının Resmî Gazete’de yayımlandığı
tarihte yürürlükten kalkar. Fakat iptal
kararının oluşturduğu hukuksal boşluğun kamu
düzeni ihlal etmesi durumunda Anayasa Mahkemesi
iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca
kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî
Gazete’de yayımlandığı günden başlayarak bir
yılı geçemez. Anayasa Mahkemesi de iptal
kararının yürürlük tarihini 6 ay sonrası olarak
belirlemiştir. Bu süre zarfında yeni bir
düzenleme yapılarak meydana gelen hukuksal
boşluğun doldurulması gerekmektedir.
İ.Burak OĞUZ
S.M.M.M.
burak@noktax.com
www.muhasebenet.net
|
|
|
|