Buna
göre; Ücret dışındaki gelirler 50.000,00 TL’den itibaren
%35 vergilendirme oranına tabi olurken, bu limit ücret
gelirleri için 76.200,00 TL olarak değiştirildi.
01/08/2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren değişiklik 01/01/2010 tarihinden
itibaren geçerli olacağı için, bu güne kadar bir önceki
dilime göre ödenen vergilerin tekrar hesaplanarak yeni
orana göre düzeltilmelerinin yapılması gerekiyor.
"2010 takvim yılına ilişkin olarak yapılmış ücret
ödemeleri için bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar
yapılmış olan gelir vergisi tevkifat tutarlarının, 103
üncü maddede bu Kanunla yapılan değişiklik hükmü
uyarınca hesaplanan vergiden fazla olması halinde, fark
vergi tutarı terkin edilir, tahsil edilmişse
mükelleflerin sonraki dönemlerde ödeyecekleri gelir
vergisinden mahsup edilir, mahsup imkânının olmaması
halinde ise red ve iade olunur. Eksik olması halinde ise
bu fark, vergi sorumluları tarafından bu Kanunun
yayımlanmasından sonra yapılacak ilk ücret ödemesinden
kesilerek bu ödemenin ait olduğu döneme ilişkin muhtasar
beyannamenin verilme ve ödeme süresi içinde topluca
(muhtasar beyanname verme yükümlülüğü olmayanlar hariç)
verilecek ayrı bir beyanname ile beyan edilir ve ödenir.
Bu beyanname için ayrıca damga vergisi hesaplanmaz.
Anılan sürede düzeltilen söz konusu fark için gecikme
faizi ve vergi cezası aranmaz; eksik tahakkuk etmiş olan
verginin bu süre içinde tamamlanmaması halinde bu
tarihte vergi ziyaı doğmuş olur.”
2010 takvim yılı içinde ödenen ücret vergileri için
yapılacak hesaplama sonucu fazla ödendiği tespit edilen
vergiler terkin edilir, şayet tahsil edilmişse sonraki
dönemlerden mahsup edilir, mahsup imkanı yoksa red ve
iade olur. Şayet eksik ödendiği tespit edilirse, bulunan
farklar, temmuz ayı ücretlerine ilişkin verilecek
muhtasar beyanname süresi içinde, ayrı bir beyanname ile
beyan edilip ödenecektir.
Genel hukuk temullerine göre çıkarılan kanunlar ileriye
doğru işler iken, özellikle ülkemizde ve özellikle vergi
kanunları geriye doğru işletilmektedir. Yapılan bu
düzenleme yoğun iş yüküyle yeterince boğulmuş olan
serbest muhasebeci mali müşavirlere ciddi bir yük
getirmektedir. Kanun koyucuların düzenlemeleri yaparken,
içinde bulunulan ekonomik konjokturu dikkatli analiz
etmeleri ve adaptasyon süresini iyi hesaplamaları maliye
politikası araçlarının etkinliğini arttıracaktır.
İ.Burak
OĞUZ
S.M.M.M.
burak@noktax.com
muhasebenet.net
Yasal Uyarı
Diğer makaleleri
-Fırsatınız Varken Bol Bol Masaj Yaptırın
-Mali Tatilde Dava Açılabilir mi?
-Serbest Bölgelerde kapasite raporu sorunu
çözüldü
-Vergi Dairesinin Haciz Önceliği Varmıdır?
-Dışarıdan temin edilen işçilikte KDV
tevkifatı
|