PRİM
BORCUNU ÖDEYEMEYEN İŞVEREN ÖLSÜN MÜ?
Kamu
kurum ve kuruluşlarına borcu olup da özellikle ödemeyen
af çıkar diye bekleyen, elindeki atıl parayı da repo
yapan işverenlerden hep bahsedilir. Ben şahsen bugüne
kadar böyle bir işverene hiç rastlamadım. Çünkü elinde
parası olup da repo yapmayı düşünen insan, herhangi bir
iş kurmaz, yanında işçi çalıştırmaz, dolayısı ile vergi
ve SGK borcu ile de uğraşmaz. Bu sebeple de başlığı
yazarken borcunu ödemeyen değil, ödeyemeyen işveren
dedim.
İşletmeler genel olarak, ödenmeyen vergi ve
SGK borçları için katlandıkları gecikme zamlarını gider
yazamadıklarından, imkânları varsa faizli yabancı kaynak
kullanıp borçlarını kapatmak yoluna gitmekteler. Ancak,
her şeye rağmen bir işveren özellikle SGK prim borcunu
ödeyemez ise gör başına neler gelir.
Sosyal Güvenlik Kurumuna
Prim Borcunun Ödenememesinin Parasal Yaptırımı;
Sosyal
Güvenlik Kurumuna yanında çalıştırdığı işçilerden dolayı
prim borcu olan bir işveren bu borcunu ödeyemediği
takdirde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 89.maddesine göre ilk üç ay için %3
gecikme cezası tahakkuku ile karşılaşır. Bu tahakkuklar
her takip eden ay 1 gün gecikme halinde %3 dür. Günlüğe
çevrilerek hesaplama yapılmaz. 3 ay sonra %9 a
ulaştığında bu ceza artmaz durur. SGK borçları için
hesaplanan bu gecikme cezası bileşik bazda uygulanır.
2.olarak,
yine 5510 / 89’a göre her gecikilen gün için Hazine
Müsteşarlığınca açıklanan TL cinsinden iskontolu ihraç
edilen Devlet İç Borçlanma Senetlerinin aylık ortalama
faiz oranları tutarında bir gecikme faizi uygulanır. Bu
da bugün için aylık yaklaşık %1,2 gibi bir orandır. Bu
gecikme faizi de aynı gecikme cezası gibi bileşik faiz
şeklinde hesaplanır.
3.olarak,
5510 / 88.maddesinde “Kuruma fiilen ödenmeyen prim
tutarları, gelir vergisi ve kurumlar vergisi
uygulamasında gider yazılamaz.” diye bir hüküm
mevcuttur. Bu hükme göre primleri ödeyemeyen işveren
kurumlar vergisi mükellefi ise prim tutarının %20 si,
şahıs işletmesi ise en az %15 en fazla %35 i oranında
ilave bir maliyet ile karşılaşır.
4.olarak,
5510 / 81’e SGK ya borcu olmayan işverenler için
“işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden
tutar Hazinece karşılanır” hükmü eklenmiştir. Her ne
kadar bu indirimin adı 5 puanlık indirim olsa da ~%36,5
toplam ödenecek prim içindeki %5, ödenecek toplam primin
~%13,7 sine isabet etmektedir.
Rakamsal Örnek;
100.000,00-TL
sosyal güvenlik kurumuna prim borcu olan ve 3 ay boyunca
bu borcunu ödeyemeyen bir şirket,
((((100.000,00-TL x 1,03
x 1,012)x 1,03 x 1,012) x 1,03 x 1,012)-100.000,00-TL) =
13.253,91-TL gecikme cezası ve gecikme faizi öder.
Ödeyemediği
primleri gider yazmadığı için (100.000,00-TL x %20) =
20.000,00-TL sı da ilave bir kurumlar vergisi yükü
doğacaktır. (Gelecek dönemlerde borcunu ödediği takdirde
ise beyanname üzerinde diğer indirim adı altında aynı
rakamı indirim konusu yapma hakkı saklıdır).
Bu prim
borcunun doğduğu tarihte %5 prim indiriminden de
yararlanılamadığı varsayılırsa (100.000,00-TL x ~% 13,7)
= 13.700,00-TL si de ilave bir kaybı daha olacaktır.
İşveren bu
gecikmeden dolayı toplamda 46.953,91-TL kayba
uğrayacaktır, bu da 3 ayda ~%47 ye varan bir ek maliyet
demektir.
Vergi Borcunun
Ödenememesinin Parasal Yaptırımı;
Vergi borcu
olan işveren borcunu ödeyemediği takdirde 6183 sayılı
amme alacakları tahsili usulü hakkında kanuna göre aylık
%2,5 gecikme faizi ödemek zorunda kalır. Bu gecikme
faizi bileşik faiz şeklinde hesaplanmaz. Her ay için
anaparaya faiz oranı ayrı ayrı uygulanmak sureti ile
hesaplama yapılır. Aydan artan günler için ise %2,5
oranı 30 a bölünerek gün sayısı ile çarpılır. Başka bir
deyişle vergi borcunu 3 gün ödeyemeyen kimse için
%2,5/30x3 gün formülü ile ödenecek faiz hesaplanır.
Rakamsal Örnek;
100.000,00-TL
vergi borcu olan ve 3 ay boyunca bu borcunu ödeyemeyen
bir şirket,
(100.000,00-TL x %7,5) =
7.500,00-TL faiz öder. Bu gecikmeden dolayı 7.500,00-TL
kayba uğrar. Bu da 3 ayda %7,5 luk ek bir maliyet
demektir.
Görüldüğü
gibi sadece borçlardan birisine yetecek kadar parası
olan bir işverenin SGK ya olan borcunu öncelikle
kapatması daha avantajlı olacaktır.
Vergi ve Prim Borçlarının
Ödenememesinin Diğer Yaptırımları;
6183 sayılı
AATUHK göre çıkarılan Seri A: sıra no: 2 tahsilât genel
tebliğine göre 100.000,00-TL üzerinde olup da teminat
alınmamış olan amme alacakları için ilgili işverenlere
Yurt dışı çıkış yasağı uygulanmakta,
6183 e göre
borcu olan işverenler Ar-ge destekleri, Kosgeb
destekleri ve diğer devlet desteklerinden
yararlanamamakta,
4734 sayılı
Kamu İhale Kanununa göre 1.000,00 TL ve üzeri borcu olan
işverenler ise Kamu İhalelerine girememekteler.
Sonuç;
Özellikle kayıt dışılığın yüksek olduğu,
merdiven altı işletmelerin çok olduğu sektörlerde işini
düzgün yapmaya çalışan kayıt dışı çalışmayan
işletmelerin ayakta kalması gittikçe zorlaşıyor. Bütün
sektörlerde eskiye nazaran kar marjlarının çok düştüğü
ve öz kaynak yetersizliğinin arttığı göz önünde
bulundurulacak olursa, günümüzde hiçbir işletmenin bu
maliyetler karşısında ayakta kalmasına imkân yoktur.
Sosyal Güvenlik Kurumuna prim borcunu
ödeyemeyen işveren ölsün anlamına gelen bu uygulamaların
bir an önce yeniden düzenlenmesi, işletmelerin ayakta
kalması açısından ve son aylarda %16,1 e ulaşan işsizlik
oranına bir nebze çare olması açısından önemli bir katkı
olacaktır.
Kaynak;
4734
sayılı Kamu İhale Kanunu
5510
sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu
6183
sayılı Amme Alacakları tahsili Usulü Hakkında Kanun
Bülent FIÇICI
S.Muhasebeci Mali
Müşavir
FCC Denetim ve Yönetim
Danışmanlığı SMMM LTD.ŞTİ.
bulentficici@ttmail.com
23.05.2009
www.muhasebenet.net
-Diğer makaleleri
-Sermaye şirketlerinde kar zarar ile ilgili
muhasebe kayıtları, yasal yedek ayrılması ve kar dağıtımı
|