SERMAYE ŞİRKETLERİNDE KÂR/ZARAR İLE İLGİLİ MUHASEBE
KAYITLARI, YASAL YEDEK AYRILMASI VE KÂR DAĞITIMI
İşletmelerin kuruluşlarının
amacı kâr elde etmektir. Kârı hedeflemeyen veya
gerçekleştiremeyen şirketler ise yok olmaya
mahkûmdurlar. Sermaye şirketlerinde elde edilen
kârın ne şekilde değerlendirileceği konusunu ise
öncelikle 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) daha
sonra ise o şirketin ana sözleşmesi belirler.
Meslek
mensuplarımızca en sık yapılan hatalardan birisi
muhasebe kayıtları yapılırken vergi hesaplaması
düşünülerek bazı hesapların seçilmesi ve kayıtların
yapılmasıdır. Oysa yapılması gereken, hiçbir vergi
kaygısı olmadan, işletmenin mali tablolarına
bakanlar tarafından, işletmenin durumunun net olarak
görülebilmesi olmalıdır. Kanunen kabul edilmeyen
giderler, vergiye tabi olmayan gelirler, geçmiş yıl
mali zararları gibi vergi ile ilgili takiplerin ise
Nazım Hesaplarda yapılması gerekir.
İşletmenin belli
bir dönem boyunca elde ettiği sonuç ticari kâr veya
zarar, diğer adı ile bilânço kârı veya bilânço
zararıdır. Vergi hesaplaması ile ilgili ilaveler
dâhil edilip istisna ve indirimler düşüldükten sonra
ise mali kâr veya mali zarar diğer adı ile vergi
karı veya vergi zararına ulaşılır.
Genişletilmiş bir
örnek ile yapılması gereken muhasebe kayıtları
üzerinde duralım.
2007 yılında kurulan şirketin
ticari zararı: 80,00 TL kanunen kabul edilmeyen
giderleri de: 10,00 TL dir. Bu durumda mali zarar:
70,00 TL dir. 2007 sonunda yapılacak kayıtlar:
___________________________
31.12.2007 ___________________________
692 Dönem Net Kârı veya
Zararı 80,00
690 Dönem Kârı veya Zararı
80,00
___________________________
31.12.2007 ___________________________
591 Dönem Net
Zararı
80,00
692
Dönem Net Kârı veya Zararı
80,00
________________________________________________________________
Kanunen Kabul Edilmeyen
Giderler (KKEG) ile ilgili yıl içinde herhangi bir
kayıt yapılmadı ise;
___________________________
31.12.2007 ___________________________
950 Kanunen Kabul Edilmeyen
Giderler 10,00
951
Matraha Eklenecek Tutarlar Alacaklı Hs.
10,00
________________________________________________________________
Şeklinde bir kayıt yapılması
hatta 950 hesabın alt detaylarında KKEG lerin
detaylarının da gösterilmesinde fayda vardır.
Dönem de mali
zarar olduğundan vergi hesaplanmamıştır ve bir
sonraki yıla devreden cari yıl mali zararı 70,00 TL
dir. Gelir tablosuna ve bilânçoya baktığımızda dönem
net zararı 80,00 TL olarak gözükmektedir. Sıklıkla
yapılan bir hata olan geçmiş yıl mali zararları
bilânço üzerinde gösterilmeye çalışılmamalıdır. 2008
yılı başında ise yapılacak kayıt:
___________________________
01.01.2008 ___________________________
580 Geçmiş Yıllar
Zararları
80,00
591
Dönem Net Zararı
80,00
________________________________________________________________
Olmalıdır.
2007 yılı kurumlar
vergisi beyannamesi verildiğinde beyanname üzerinde
Gelecek yıla devreden cari yıl zararı 70,00 TL
olarak gözükecektir ve kurumlar vergisi beyannamesi
verildiğinde;
___________________________
25.04.2008 ___________________________
952 Geçmiş Yıl Mali Zararları
(2007 yılı zararı) 70,00
953 Matrahtan İndirilecek Tutarlar
Alacaklı Hs. 70,00
________________________________________________________________
Şeklinde bir kayıt
yapılmasında fayda vardır. Beyanname üzerinde
ilaveler bölümünde gösterilen 10,00 TL KKEG için de
950 ve 951 hesapların ters kayıtla kapatılması
gerekir.
2008 yılı
faaliyetleri sonucunda ise Ticari Kâr: 160,00 TL
kanunen kabul edilmeyen giderler: 10,00 TL geçmiş
yıl zararları: 70,00 TL malî kâr: 100,00 TL kurumlar
vergisi: 20,00 TL olduğunu varsayalım. Yılsonu
muhasebe kayıtları:
___________________________
31.12.2008 ___________________________
690 Dönem Kârı veya
Zararı
160,00
691 Dönem Kârı Vergi ve Diğ.Yas.Yük.Karş.
20,00
692
Dönem Net Kârı veya Zararı
140,00
___________________________
31.12.2008 ___________________________
691 Dönem Kârı Vergi ve Diğ.Yas.Yük.Karş.
20,00
692 Dönem Net Kârı veya
Zararı 140,00
370
Dönem Kârı Vergi ve Diğ.Yas.Yük.Karş.
20,00
590
Dönem Net
Kârı
140,00
________________________________________________________________
193 Peşin Ödenen
Vergiler ve Fonlar hesabında rakam var ise 370
hesabı aşmayan tutarı 371 Dönem Kârının Peşin Ödenen
Vergi ve Diğer Yükümlülükleri hesabına borç
kaydedilir. Aşan tutar var ise 193 hesapta
bırakılır. Verginin hesaplandığı mali kâr rakamı
100,00 TL iken gelir tablosuna ve bilânçoya
baktığımızda dönem net kârı 140,00 TL olarak
gözükmektedir. 2008 yılı başında ise yapılacak
kayıt:
___________________________
01.01.2009 ___________________________
590 Dönem Net
Kârı
140,00
570
Geçmiş Yıllar Kârları
140,00
________________________________________________________________
Olmalıdır.
2008 yılı kurumlar
vergisi beyannamesi verildiğinde 370 ve 371 hesap
karşılaştırılarak kapatılır 370 hesap daha büyükse
ilave ödenecek vergi 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar
Hesabına alınır. 193 hesapta kalan bakiye var ise
136 Diğer Çeşitli Alacaklar hesabına alınmalı ve
vergi dairesinden mahsuben veya nakden iadesi
istenmelidir. Takip eden yılda iade istenmeyen tutar
kalırsa ileriki yıllarda bu tutar iade
istenemeyeceğinden 681 Önceki Dönem Gider ve
Zararlar hesabına alınmak zorunda kalınır. Beyanname
üzerinde indirim konusu yapılan ve nazım hesaplarda
takip edilen geçmiş yıl mali zararları da aynı KKEG
deki uygulamada olduğu gibi 952 ve 953 hesap
karşılaştırılarak kapatılmalıdır.
Yukarıdaki verilerden
hareketle 2008 yılı kâr ile sonuçlandığından yasal
yedek ayrılması ve kâr dağıtımı gündeme gelmiştir.
Öncelikle 2008 yılı karı olan 140,00 TL den geçmiş
yıl zararı olan 80,00 TL nin düşülmesi gereklidir.
___________________________
30.04.2009 ___________________________
570 Geçmiş Yıllar
Kârları
80,00
580
Geçmiş Yıllar Zararları
80,00
________________________________________________________________
Kalan 60,00 TL den TTK nun
466.maddesine göre “her yıl ödenmiş sermayenin 1/5’
ini buluncaya kadar cari yıl safi kârında ayrılması
gereken 1/20 oranındaki I. Tertip Yasal Yedek”
ayrılması gerekir (Ana sözleşmeye bu oranı artırıcı
hüküm konulabilir).
___________________________
30.04.2009 ___________________________
570 Geçmiş Yıllar
Kârları
3,00
540
Yasal Yedekler
3,00
________________________________________________________________
Bu durumda dağıtılabilir kâr
ortaya çıkmıştır. Her ne kadar TTK na göre safi
kardan şirketin ödenmiş sermayesinin %5 i kadar kâr
dağıtımı yapılması gerekse de tüm ortaklarca kâr
dağıtılmamasına karar alınması halinde her hangi bir
yaptırımı yoktur. Kâr dağıtımının yapıldığı dönemde
%15 stopaj yapılması zorunluluğu olduğundan birçok
şirkette kâr dağıtılmaması yönünde hareket
edilmektedir. Ancak dikkat edilmesi gereken Anonim
şirketlerde genel kurul tutanağına diğer şirketlerde
ise ortaklar karar defterine bu durumun açıkça
yazılması ve tüm ortakların imzasının bulunmasıdır.
Aksi takdirde ortaklar arasında gelecekte doğacak
olan ihtilaflarda kâr dağıtımı yapmayan şirketin
ortağı bunun tasfiye sebebi olacağını iddia ederek
şirketin feshi ile ilgili dava açabilmektedir.
%5 den fazla bir tutarda kâr
dağıtımının yapılması kararlaştırıldığında ise
fazladan dağıtılacak tutarın %10 u kadarının da
2.tertip yasal yedek olarak ayrılması zorunluluğu
olduğu unutulmamalıdır. TTK ’nun 364/2 ve 369/2
maddeleri uyarınca anonim şirketlerde kar dağıtma
yetkisi genel kurula, Limited şirketlerde ise 536.
madde uyarınca ortak sayısı 20’ den fazla olanlarda
ortaklar genel kuruluna ortak sayısı 20 ve daha az
olanlarda ise ortakların yazılı kararına
bırakılmıştır.
Sadece %5 kâr dağıtımına karar
verilen bir şirkette ödenmiş sermayenin de 1.000,00
TL olduğunu varsayarsak, kâr dağıtımına karar
verilen tarihte;
___________________________
30.04.2009 ___________________________
570 Geçmiş Yıllar
Kârları
50,00
331 Ortaklara Borçlar (Dağıtılacak
Temettü) 50,00
________________________________________________________________
Dağıtıldığı tarihte ise;
___________________________
31.05.2009 ___________________________
331 Ortaklara Borçlar
(Dağıtılacak Temettü)
50,00
360
Ödenecek Vergi ve Fonlar
7,50
100
Kasa
42.50
________________________________________________________________
Şeklinde bir kayıt yapılması
gerekecektir.
Sonuç:
1956 yılında
yayınlanıp 1957 yılı başında yürürlüğe giren 6762
sayılı TTK bir çok konuda olduğu gibi günümüz
ekonomik koşullarına ayak uyduramamakta, özellikle
kâr dağıtımı, yedek akçe ayrılması gibi konularda
farklı yorumlanmasından dolayı da anlaşmazlıklara
sebep olmaktadır. 2000 yılından itibaren gündemde
olan ve son dört yıldır da yürürlüğe girmesi
beklenen Yeni Türk Ticaret Kanununun özellikle vergi
kanunları ile olan kopukluğunun da giderilmiş hali
ile bir an önce devreye girmesini umut ediyorum.
Kaynak;
6762 sayılı Türk Ticaret
Kanunu
1 Sıra Nolu Muhasebe Sistemi
Uygulama Genel Tebliği
Bülent FIÇICI
SMMM
FCC Denetim ve Yönetim Danışmanlığı
24.04.2009
bulentficici@ttmail.com
www.muhasebenet.net
|