E-Beyanname Sisteminde KDV Kontrolü
Geçenlerde muhasebeci bir
arkadaşım ile sohbet ediyorduk. Bana 2007 yılında
başından geçen bir olayı anlattı.
Defterini tuttuğu bir mükellefin Haziran-2007 dönemine
ilişkin KDV beyannamesini verirken Mayıs ayındaki
ödenecek KDV’yi yanlışlıkla Haziran ayında Önceki
Dönemden Devreden KDV olarak yazdığını ve bu dönemde
anılan tutar kadar daha az KDV ödediğini, ancak bu
yanlışlığı Ekim-2007 döneminde fark ettiğini ve hemen
düzeltme beyannamesi vererek durumu düzelttiğini
söyledi. Ancak aklına şu soru takılmış “Acaba nasıl
olurda bu yanlışlığı vergi dairesi fark etmemiş.”
Daha sonra bu konuyu vergi dairesindeki müdür
yardımcısına sorduğunu, müdür yardımcısının kendisine;
normalde ilgili dosyadan sorumlu arkadaşların bunu
kontrol etmesi gerektiğini ancak iş yoğunluğundan
arkadaşların dikkatinden kaçmış olabileceğini
söylediğini aktardı.
Arkadaşım bana bu konuyu aktardıktan sonra, Peki hadi bu
yanlışlık vergi dairesinin dikkatinden kaçtı, merkezin
(Gelir İdaresi Başkanlığını kastederek) dikkatinden
nasıl kaçtı diye bana sordu.
Bende kendisine; Gelir İdaresi Başkanlığının E-beyanname
sistemine geçmesinin en önemli nedeninin: mükellef
bilgilerinin, bildirimlerinin ve beyannamelerinin
elektronik sistemle alınarak tek bir merkezde toplamak
olduğunu, bu bilgilerden hareketle kayıtdışıyla daha
etkin mücadele etmek için tüm işlemlerin merkezden
kontrol edilmesi, risk tabanlı denetim sisteminin
oluşturulması ve mükelleflerin vergi sistemine karşı
uyumsuz davranışlarının tespit edilerek daha hızlı önlem
alınmasının hedeflendiğini belirtim.
Ancak yukarıda arkadaşımın E-beyanname sisteminde
yanlışlıkla verdiği beyannamenin üzerinden 3-4 ay
geçmesine karşın ne vergi dairesinin nede Gelir İdaresi
Başkanlığının böyle bir hususu tespit etmemesi,
E-beyanname sisteminde bilgilerin merkezde
toplanmasından ziyade toplanan bilgiler üzerinden analiz
çalışmalarına bağlı olarak riskli tespit edilen iş ve
işlemlerin en kısa sürede çözüme kavuşturulmasının daha
önemli olduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır.
Son olarak ünlü bir yazarın sözü ile konuya noktayı
koyalım.
“ Cevheri bulup işlemedikten sonra, cevher bir işe
yaramaz. Önemli olan cevheri işleyerek insanların
kullanımına sunmaktır. ”
Maliye Bankaya Yatırılan Kiraları Tespit
Edebilecek Mi?
Maliye Bakanlığı 29.07.2008
tarihinde yayınladığı 268 seri nolu Gelir Vergisi Genel
Tebliği ile 01.11.2008 tarihinden sonra işyeri ve konut
kiralama işlemlerine ilişkin yapılacak tahsilat ve
ödemelerin banka veya posta idarelerince düzenlenen
belgelerle tevsikini belli şartlar dahilinde zorunlu
hale getirmiştir.
Anılan tebliğ kapsamında;
- Konutlarda, her bir konut için aylık 500 YTL ve
üzerinde kira geliri elde edenlerin,
- İşyerlerinde, işyerini kiraya verenler ile kiracıların
kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerinin 1/11/2008
tarihinden itibaren banka veya Posta ve Telgraf
Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen
belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
Ayrıca tebliğ ile Tevsik Zorunluluğu Getirilen
İşlemlerde Belge Düzeni, Tevsik Zorunluluğu Kapsamında
Olmayan Tahsilat ve Ödemeler, Ceza Uygulaması ile ilgili
açıklamalarda bulunulmuştur.
Ancak tebliğde banka veya PTT tarafından yapılacak
tahsilat işlemlerinin ne şekilde yapılacağı hususunda
hiçbir açıklamada bulunulmamıştır.
Örneğin, kiracı Kasım ayına ilişkin olarak ev sahibinin
A bankasındaki hesabına kira ödemesini yaparken, dekonta
veya hesap bildirim cetveline kira ödemesi yaptığını
belirtecek mi? Yada bunun için herbanka tarafından
oluşturlan bir kodmu kullanılacak?
Sorunun cevabı basit “İsteyen istediği şekilde ödeme
yapabilecek.” Yeterki banka ve PTT yapılacak işlemlerde
aracı kılınsın.
Peki o zaman Maliye idaresi Bankalara yatırılan kira
ödemelerini nasıl tespit edecek?
1. Tespit yöntemi: Vergi incelemesine bağlı olarak ev
sahibinin banka hesaplarının ayrıntıları ilgili bankadan
istenerek tek tek ödemeleri tespit etmek.
Tabiki maliye idaresinin kira ödemelerini banka
kanalıyla yapılmasını isterken bunun tespit yöntemini bu
şekilde düşünmemiştir.
2. Tespit yöntemi: Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem
Merkezine Bankalar tarafından 3 aylık periyotlarla
B-trans sistemi üzerinden gönderilen bilgiler yardımıyla
tespit etmek.
Bu şekilde Gelir İdaresi tarafından 3. kişilerden alınan
bilgilere ilişkin https://e-beyanname.mb-ggm.gov.tr/btrans/dosya.html
internet adresinde ayrıntılı açıklamalar yer almaktadır.
Belitilen internet sitesinde;
-FORMATLAR ve ORTAK DOSYALAR
-Bankalar
-Banka_ hesaba_ bagli_ islemler
BANKA İŞLEMLERİ FORMATI
(Müşteri Hesabına Bağlı Olarak Yapılan İşlemler)
Bölümünde yer alan “Vadesiz Mevduat (TL)” alanı 2022
işlem tür kodu ile bankalardan alınmakta ve bu bölümde
2.1.3. Vadesiz Mevduat (TL) (İşlem Türü=2022)
2.1.3.1. Dönem Başlangıcı Bakiye Tutarı
2.1.3.2. Yatırılan Tutarlar Toplamı
2.1.3.3. Yatırılan İşlem Sayısı
2.1.3.4. Çekilen Tutarlar Toplamı
2.1.3.5. Çekilen İşlem Sayısı
2.1.3.6. Bakiye Tutarı
2.1.3.7 Faiz Tutarı Toplamı (Brüt Tutar)
Alanları yer almaktadır.
2. Tespit yönteminde de görüldüğü üzere Gelir İdaresi
Bankalardan vadesiz hesaplara ilişkin olarak bilgi
alırken hesap ayrıntısı ve detayını almamaktadır.
Dolayısıyla bu sistem ile de kira ödemelerinin tespiti
şu an için mümkün bulunmamaktadır.
Her iki tespit yöntemi ile şuan için kira ödemelerini
tespit edilmesi mümkün bulunmamasına rağmen bu tebliğ
ile amaçlanan hedefe nasıl ulaşılacağı büyük bir soru
işaretidir.
Bu durumda yapılması gereken ilgili tebliği
belirttiğimiz hususu içerecek şekilde yeniden
düzenlemek, ya da Gelir İdaresi Bilgi İşlem Merkezine
bankalar tarafından alınan bilgilerin formatında en kısa
sürede değişiklik yapmaktır.
Aksi takdirde tebliğ ile amaçlanan hedef şu an için
gerçekeleştirilemeyecektir.
Aykut AYDIN
Vergi Denetmeni
aykut.aydin@vergianaliz.net
04.12.2008
www.muhasebenet.net
-Diğer makaleleri
-Beyan
esaslı vergi sisteminde formlar beyannamenin önüne
geçmemeli
(24.11.2008)
-Ba-Bs
formları için çözüm önerileri
(17.11.2008)
-Kayıtdışı Ekonomi ve Ba-Bs
(II)
(13.11.2008)
|