Kayıtdışı Ekonomi ve Ba-Bs
Günümüzün en önemli sorunları
arasında yer alan kayıtdışı ekonominin önlenmesi
amacıyla, Maliye Bakanlığının kullandığı önemli
argümanlar arasında; Ba-Bs olarak bilinen, mükelleflerin
mal ve/veya hizmet alım-satım bilgilerini yıllık bazda
düzenli olarak bildirdiği formlar yer almaktadır.
Bu formlar sayesinde idare mükelleflerin mevcut ve
geçmiş mal-hizmet hareketlerini kolayca izleyebilmekte,
form bildirimlerinde çapraz kontroller yaparak
uyumsuzluk tespit edilen mükellefleri incelemeye almakta
ve hem sahte belge düzenleyen hemde sahte belge kullanan
mükellefleri tespit etmekte ve bu sayede oluşan vergi
kaybını önleyerek kayıtdışının azaltılması yönünde
önemli adımlar atmaktadır.
Maliye idaresi Ba-Bs ile ilgili olarak 2008 yılında
yayınladığı
381 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliğinde, yıllık bazda alınan
Ba-Bs formlarını 2008 ve sonraki yıllar için aylık bazda
ve toplam alım veya satımlar için aylık 8.000-YTL
tutarını dikkate alarak formların verilmesini yeniden
düzenlemiştir.
Ba-Bs’nin geçmişine baktığımızda ise ;
İlk olarak Maliye Bakanlığı 1997 yılında yayınladığı
256 Sıra No'lu Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliği ile, bilanço esasına göre
defter tutan mükelleflerin bir kişi veya kurumdan satın
aldığı mal ve/veya hizmetlerin tutarları toplamı katma
değer vergisi hariç 1 milyar lirayı aşması halinde bu
alımlara ilişkin olarak Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin
Bildirim Formunu (Form B) vermesi zorunluluğu getirilmiş
ve bu zorunluluk daha sonra yayınlanan ilgili diğer
tebliğlerle arttırılarak 2004 yılı alımları için
30.000-YTL olarak belirlenmiştir.
Daha sonra 2005 yılında yayınlanan 350 Sıra No'lu Vergi
Usul Kanunu Genel Tebliği ile de bilanço esasına göre
defter tutan mükellefler için 2004 yılındaki mal ve/veya
hizmet hareketlerine göre "Mal ve Hizmet Alımlarına
İlişkin Bildirim" ile "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin
Bildirim"i vermek zorunluluğu getirilmiştir. Mal ve
hizmet alımlarına ilişkin bildirim, "Form Ba"; mal ve
hizmet satışlarına ilişkin bildirim ise "Form Bs" olarak
ayrıca düzenlenmiştir.
Ancak mükellefler ve özellikle meslek mensupları,
devletimizin önemli sorunlarından biri olan kayıtdışı
ekonomi ile mücadelede bir araç olan Ba-Bs formlarına,
her platformda kendilerine ek işyükü getirdiği için
sürekli olarak direnç göstermiştir.
Özellikle 2008 yılında Ba-Bs’lerin aylık olarak alınmaya
başlanması ile bu direnç dahada artmıştır. Bu sonuca
bağlı olarak idarede Ocak,Şubat, Mart /2008 dönemine ait
olarak 05/06/2008 tarihine kadar verilmesi gereken Ba-Bs
formlarının verilme süresini yayınladığı bir sirkü ile
05/11/2008 tarihine kadar uzatmıştır.
Bu formların aylık olarak alınmasının kayıtdışı ile
mücadele için önemli olduğu hususunun mükelleflere ve
meslek mensuplarına iyi anlatılması gerekmekte ve bu
sayede formların aylık olarak alınmasına direnç
gösterilmesinin önüne geçilmesi sağlanmalıdır. Yok eğer
formların eskisi gibi yıllık olarak alınmasına devam
edilirse, mevcut bir çok mükellefin dönemsel olarak
yaptığı sahtecilik faaliyetlerini engellemek imkansız
olacaktır.
Dolayısıyla idare her hal ve takdirde bu formların aylık
olarak alınmasını sağlamalı ve formların verilme süresi
olan 05/11/2008 tarihini değiştirmemelidir.
Bilindiği üzere Ba-Bs formları, bilanço esasına tabi
mükelleflerin belirli limitin üzerindeki alış ve
satışlarını Gelir İdaresine aylık olarak bildirilmesinde
kullanılan formlardır. Bu limit 2003 yılında 25.000-YTL
iken 2004,2005,2006 ve 2007 dönemlerinde 30.000-YTL’ ye
yükseltilmiştir. 2008 döneminde ise bu limit aylık bazda
8.000-YTL yıllık bazda ise (8.000x12=) 96.000-YTL olarak
belirlenmiştir.
Genel olarak Maliye Bakanlığı vergi ve cezalar için
belirlenen maktu tutarları her yıla ait olarak
belirlenen yeniden değerleme oranı kadar arttırmaktadır.
Ancak 2007 yılında Ba-Bs formları için belirlenen
30.000-YTL’lik tutarı o yılki yeniden değerleme oranı
olan % 7,2 kadar artırmamıştır. Bu dönemde yapılan artış
oranı ise (96.000 / 30.000=) %320 gibi yüksek bir oranda
gerçekleşmiştir.
Bu durumda ortaya çıkan tabloda Gelir İdaresi
Başkanlığı, son 4 yıl için alım satım tutarlarında
mükellefler açısından gözardı ettiği 30.000-YTL tutarını
96.000-YTL’ye çıkarmıştır.
Daha önceki uygulamalarda mükellefler ancak yıllık
olarak 29.900-YTL’lik bir alım satım yapmış veya bu
tutarda bir sahte fatura kullanmış ise bunu maliyeye
bildirmiyorlardı. (gizleyebiliyorlardı.) Ancak şu anda
ise aylık yapılan alım satım tutarları 7.900-YTL olur
ise bunu maliyeye bildirmeyeceklerdir. Bu tutarın 12 ay
boyunca uygulandığını düşündüğünüzde mükellef
(7.900x12=) 94.800-YTL alım satım yapmış veya bu tutarda
sahte fatura kullanmış ise bunu maliyeye
bildirmeyecektir.( gizleyebilecektir.)
Örneğin mükellef, sahte fatura alımını 5 ayrı firmadan
yaparsa bu durumda rakam yaklaşık 500.000-YTL
olmaktadır. Eski uygulamada ise bu rakam aynı örnek için
en fazla 150.000-YTL olmakta idi.
O zaman şu sorunun cevaplandırılması gerekmektedir.
“ Maliye Bakanlığı bu kadar yüksek bir tutarı gözardı
etmekle neyi amaçlamaktadır? ”
Aykut AYDIN
Vergi Denetmeni
aykut.aydin@vergianaliz.net
13.11.2008
|