GEÇİCİ VERGİ NEDİR?
“Geçici vergi” gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin
cari vergilendirme dönemlerinin gelir ve kurumlar vergisine
mahsuben üçer aylık kazançları üzerinden hesaplanıp ödenen
bir peşin vergi uygulamasıdır.
|
|
KİMLER GEÇİCİ VERGİ
ÖDEYECEKTİR ?
Basit usulde vergilendirilenler hariç ticari kazanç
sahipleri, serbest meslek erbabı ve kurumlar vergisi
mükellefleri geçici vergi ödemek zorundadırlar.
· Adi ortaklıklar ve kollektif şirketler ile adi komandit
şirketler ortaklık olarak gelir veya kurumlar vergisi
mükellefi olmadıklarından geçici vergi mükellefi de
değildirler. Ancak, adi ortaklıklar ile kollektif
şirketlerde ortakların, komandit şirketlerde komandite
ortakların şirketten aldıkları kazançlar, şahsi ticari veya
mesleki kazanç sayıldığından geçici verginin konusuna
girmektedir. |
|
· Türkiye’de işyeri veya daimi temsilcisi bulunan dar
mükellefiyete tabi kurumlar, bu faaliyetleri dolayısıyla
geçici vergi ödeyeceklerdir.
HANGİ KAZANÇLAR GEÇİCİ VERGİ
KAPSAMINA GİRMEZ ?
· Senelere sari inşaat ve onarma işi yapan mükellefler ile
noter bulunmayan yerlerde Adalet Bakanlığınca geçici yetkili
noter yardımcısı olarak görevlendirilenler, bu kazançları
dolayısıyla geçici vergi ödemeyeceklerdir. Ancak, söz konusu
mükellefler, senelere sari inşaat ve onarma veya geçici
yetkili noter yardımcılığı işlerinden elde ettikleri
kazançları dışında kalan ticari veya mesleki kazançları için
geçici vergi ödemek zorundadırlar.
· Zirai kazançlar, ücret, menkul ve gayrimenkul sermaye
iradı, diğer kazanç ve iratlar geçici vergi kapsamında
değildir.
GEÇİCİ VERGİ DÖNEMLERİ
NELERDİR?
Geçici vergi, ilgili hesap döneminin üçer aylık dönemleri
itibariyle beyan edilecektir. Buna göre, bir hesap dönemi
ile ilgili olarak 4 ayrı geçici vergi dönemi söz konusudur.
Geçici vergi dönemleri, hesap dönemi takvim yılı olanlar ile
kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenler bakımından
farklılık göstermektedir.
GEÇİCİ VERGİ DÖNEMLERİ
(HESAP DÖNEMİ TAKVİM YILI OLANLAR)
Hesap dönemi takvim yılı olan mükellefler için geçici vergi
dönemleri aşağıdaki gibidir:
Birinci dönem; Ocak-Şubat-Mart,
İkinci dönem; Nisan-Mayıs-Haziran,
Üçüncü dönem; Temmuz-Ağustos-Eylül,
Dördüncü dönem; Ekim-Kasım-aralık.
Geçici vergi dönemleri üçer aylık olmakla birlikte, beyan
edilecek kazancın hesaplanmasında 3,6,9 ve 12 aylık mali
tablolar esas alınacaktır.
GEÇİCİ VERGİ DÖNEMLERİ (ÖZEL
HESAP DÖNEMİ TAKVİM YILI OLANLAR)
Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilen mükellefler için
geçici vergi dönemleri, özel hesap döneminin başlangıç
tarihinden itibaren üçer aylık dönemler olacaktır.
Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilmiş gelir ve
kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/1998 tarihi itibariyle
içinde bulundukları üç aylık dönemi takip eden dönemden
başlayarak geçici vergi ödeyeceklerdir.
İŞE BAŞLAMA, İŞİ BIRAKMA VE
HESAP DÖNEMİNİN DEĞİŞMESİ
İşe başlama, işi bırakma veya hesap döneminin değişmesi gibi
üç aydan kısa olan vergilendirme dönemlerinde;
· İşe başlamada, işe başlanılan tarihin içinde bulunduğu
dönemin sonuna kadar olan süre,
· İşi bırakma veya tasfiye hallerinde işin bırakıldığı veya
tasfiyeye girildiği tarihe kadar olan süre,
· Hesap döneminin değişmesi halinde yeni hesap döneminin
başladığı tarihe kadar olan süre,
Ayrı bir geçici vergi dönemi kabul edilecektir.
ÖRNEK: Öteden beri hesap dönemi takvim yılı olan bir
mükellefe, isteği üzerine 1 Mayıs-30 Nisan Özel hesap dönemi
olarak tayin edilmiştir. Geçici vergi uygulamasında, bu
mükellefin ilk özel hesap döneminin başına kadar olan dört
aylık sürenin ilk üç ayı bir vergilendirme dönemi, kalan bir
aylık süre (1 Nisan- 30 Nisan) ise ayrı bir vergilendirme
dönemi olarak kabul edilecektir. Buna göre, özel hesap
döneminin başladığı 1 Mayıs tarihinden 31 Temmuz tarihine
kadar olan süre, özel hesap dönemine ilişkin ilk geçici
vergi dönemi olacaktır.
GEÇİCİ VERGİYE ESAS KAZANCIN
TESPİTİNDE UYULACAK ESASLAR NELERDİR?
Mükellefler geçici vergiye tabi kazançlarının
belirlenmesinde aşağıda belirtilen hususlara uymak
zorundadırlar.
· Ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin olarak
Gelir Vergisi Kanununda yer alan hükümler.
· Kurumlar vergisi mükelleflerince, Gelir Vergisi Kanununun
ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin yanı sıra safi kurum
kazancının tespitine ilişkin olarak Kurumlar Vergisi
Kanununda yer alan hükümler.
· Geçici vergiye ilişkin kazanç üçer aylık dönemler
itibariyle ve kümülatif esasta hesaplanacaktır.
· Vergi Usul Kanununda yer alan değerlemeye ilişkin
hükümler.
Geçici vergiye ilişkin kazançların hesaplanmasında da,
dönemsellik esasına uyulacaktır. Örneğin, ilk üç aylık
kazancın tespitinde 1 Ocak tarihinde ödenen 1 yıllık kira
bedelinin, sadece ilk üç aya isabet eden kısmı dikkate
alınacaktır.
DEĞERLEME YAPILIRKEN DİKKAT
EDİLECEK HUSUSLAR NELERDİR?
· Geçici vergiye tabi kazançların tespitinde yabancı paralar
ile yabancı para cinsinden olan alacak ve borçların
değerlemesinde T.C. Merkez Bankasınca Resmi Gazete’de geçici
vergi döneminin kapandığı tarih itibariyle yayımlanan döviz
alış kurları esas alınacaktır.
· Mükellefler, geçici vergiye tabi kazançların tespitinde,
isterlerse vadesi gelmemiş senede bağlı borç ve alacaklarını
değerleme gününün kıymetine getirebileceklerdir.
· Herhangi bir geçici vergi döneminde matrah tespiti
sırasında reeskont yapılması halinde izleyen dönemlerde veya
hesap dönemi sonu itibariyle reeskont yapılması zorunlu
değildir.
· Geçici vergi uygulamasında da, alacak senetlerini
reeskonta tabi tutanlar borç senetleri için de aynı
uygulamayı yapmak zorundadırlar.
· Şüpheli hale gelen alacaklar için değerleme günü
itibariyle karşılık ayırma şartlarının bulunup bulunmadığına
bakılarak, şartların gerçekleşmesi halinde karşılık
ayırabilecektir. Şüpheli hale gelen alacağın içinde
bulunduğu hesap dönemini aşmamak üzere geçici vergi
dönemlerinden herhangi birinde karşılık ayırmak mümkündür.
· Yeniden değerleme uygulamasına istenilen geçici vergi
döneminde başlanılabilecek ancak bu tercih hesap dönemi
sonuna kadar değiştirilemeyecektir.
· Mükellefler yıllık olarak hesaplayacakları amortisman
tutarının ilgili döneme isabet eden kısmını geçici vergiye
ilişkin kazançlarının tespitinde dikkate alabileceklerdir.
Yıl içinde iktisap edilen amortismana tabi iktisadi
kıymetler için yıllık olarak ayrılabilecek amortisman
tutarından kazancın ilgili olduğu döneme isabet eden kısım
dikkate alınacaktır.
· Geçici vergi döneminin son gününde aktifte bulunan
kıymetler için yıllık amortisman hesaplanacak ve bu tutarın
ilgili geçici vergi dönemine ait kısmı vergi matrahından
indirilebilecektir.
· Amortisman uygulamasında yıllık olarak seçilen usul geçici
vergi dönemlerinde de geçerli olup, değiştirilmeyecektir.
· Binek otomobillerin amortismana tabi tutulmasına ilişkin
hüküm geçici vergiye ilişkin kazancın tespitinde de dikkate
alınacaktır.
· Matrah hesaplaması sırasında dönem sonu mal stokları
kayıtlar üzerinden tespit edilebilecektir.
· İster kaydi, ister fiili envanter sonucu tespit edilmiş
olsun dönem sonu mal mevcutlarının değeri Vergi Usul
Kanununda yer alan değerleme hükümlerine göre tespit
edilecektir.
HANGİ İNDİRİM VE İSTİSNALAR
DİKKATE ALINACAKTIR?
· Yılık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden
yararlanılabilen istisnaların tamamından geçici vergi
beyannamesinde de yararlanılabilecektir.
· İndirim ve istisnalardan yararlanma belli şartlara
bağlanmışsa, bu şartların yerine getirilip getirilmediği,
ilgili geçici vergi döneminin son günündeki duruma göre
belirlenecektir.
· Geçmiş yıl zararları genel hükümler çerçevesinde
indirilebilecektir.
· İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve
taşımacılık faaliyetinde bulunanların bu faaliyetlerinden
elde ettikleri döviz hasılatın %0,5'’ oranında
yararlanabildikleri götürü gider imkanı geçici vergi
açısından da geçerlidir.
YENİ İŞE BAŞLAYAN, İŞİ YENİ
BIRAKAN VE TASFİYEYE GİREN MÜKELLEFLERDE GEÇİCİ VERGİ NASIL
UYGULANACAKTIR?
· Yeni işe başlayan mükellefler, faaliyete başladıkları
tarihin içinde bulunduğu geçici vergi döneminden itibaren
geçici vergi ödemeye başlayacaklardır.
· İşin bırakılması halinde ise işin bırakıldığı tarihi
içeren dönemden sonraki dönemler için geçici vergi
beyannamesi verilmeyecektir.
· Ticaret siciline tescil edilerek tasfiyeye giren kurumlar
tasfiyeye girdikleri tarihi ihtiva eden geçici vergi dönem
kazançları üzerinden geçici vergi ödeyecekler bu dönemden
sonra geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir.
· Birleşme ve devir hallerinde olduğu gibi, geçici vergi
beyannamesinden önceki bir tarihte kurumlar vergisi
beyannamesi veriliyorsa, dönem için ayrıca geçici vergi
beyannamesi verilmeyecektir.
GEÇİCİ VERGİ HANGİ ORANDA
UYGULANACAK OLUP, NE ZAMAN NEREYE BEYAN EDİLEREK
ÖDENECEKTİR?
· Geçici vergiye ilişkin kazanç üçer aylık dönemler
itibariyle ve kümülatif esasta hesaplanacak olup, geçici
vergi oranı 2006 Yılı birinci dönemi için gerçek kişilerde %
15, kurumlarda ise % 20’ dir. Ancak kurumlarda henüz yasa
değişikliği olmadığı için 2006/1. dönem için %30
uygulanacaktır
· Geçici vergi beyannamesi ilgili olduğu üç aylık dönemi
izleyen ikinci ayın 10’ cu günü akşamına kadar bağlı olunan
vergi dairesine verilecek olup, en son 17. günde
ödenecektir.
· Örneğin, vergilendirme dönemi takvim yılı olan bir
kurumlar vergisi mükellefi Ocak-Mart dönemine ilişkin geçici
vergi beyannamesini Mayıs ayının 10’ cu günü akşamına kadar
bağlı bulunduğu vergi dairesine verecek, ödenmesi gereken
bir geçici verginin bulunması halinde bu tutarı da en son
aynı ayın 17. gününe kadar ödeyecektir.
GEÇİCİ VERGİNİN MAHSUBU
NASIL YAPILACAKTIR?
· Yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden
hesaplanan gelir ve kurumlar vergisinden ilgili hesap
döneminin üçer aylık dönemlerine ilişkin olarak ödenen
geçici vergi mahsup edilecektir.
· Mahsup işleminin yapılabilmesi için üçer aylık dönemler
halinde tahakkuk ettirilmiş geçici verginin mutlak suretle
ödenmiş olması gerekmektedir. Tahakkuk ettiği halde
ödenmemiş geçici vergi mahsup edilemeyecektir.
· Ödenmediği için mahsup edilemeyen geçici vergi terkin
edilecektir. Terkin edilen geçici vergi tutarına vade
tarihinden terkin edilmesi gereken tarihe kadar geçen süre
için gecikme zammı uygulanacaktır.
· Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir ve kurumlar
vergisinden fazla olduğu için mahsup edilemeyen tutar,
mükellefin diğer vergi borçlarından mahsup edilecektir.
Kalan bir tutarın bulunması halinde ise yıl sonuna kadar
yazılı olarak başvurulduğu takdirde iade edilecektir.
GEÇİCİ VERGİ BEYANNAMESİNE
HANGİ BELGELER EKLENECEKTİR?
· Kurumlar vergisi mükellefleri ile bilanço esasına göre
defter tutan gelir vergisi mükellefleri geçici vergi
beyannamelerine sadece gelir tablosunu ekleyeceklerdir.
· İşletme defteri tutan mükellefler işletme hesabı özeti
ekleyeceklerdir.
· Serbest meslek kazanç defteri tutan mükellefler ise
serbest meslek kazancı bildirimini ekleyeceklerdir.
GEÇİCİ VERGİ EKSİK BEYAN
EDİLİRSE NE OLUR?
· Geçici verginin %10’u aşmayan bir oranda eksik beyan
edilmesi, ceza ve faiz uygulanmasını gerektirmeyecektir.
· %10’u aşan eksik beyanlarda, aşan kısım için vergi ziyaı
cezası ile gecikme faizi uygulanacaktır.
· Geçici vergi dönemleri için Yeminli Mali Müşavir Tasdik
Raporu gerekmemektedir. Ancak, kurumlar vergisi tasdikini
yapan Yeminli Mali Müşavir geçici vergi beyanlarının da
doğruluğundan sorumlu olacaklardır. Geçici vergi ile ilgili
tespitlerine Kurumlar Vergisi Tasdik Raporunda yer
vereceklerdir.
(GİB Veri Bankası)
|