Sporcular
için sosyal güvenlik rehberi - 4
Başarılı
sporculara "şeref aylığı" Ülkemizde sporun ve
sportif başarının teşvik edilmesine yönelik olarak en
önemli düzenlemelerden birisi geçtiğimiz yıl yapıldı.
Sosyal güvenlik reformunun mimarlarından Murat
Başesgioğlu, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olunca da boş
durmadı ve Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması İle
Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun'un
yasalaşmasını sağladı. Böylece hem sporculara aylık
bağlanması hem de 'Devlet Sporcusu' unvanına ilişkin
uygulamaya bir standart getirilmiş oldu.
Kimler 40 yaşında emekli olabiliyor?
Uluslararası nitelikteki müsabakalarda ferdi ya da takım
olarak dereceye giren amatör sporculara 40 yaşlarını
doldurduktan sonra devlet bütçesinden aylık bağlanıyor.
Ancak bu aylığın bağlanabilmesi için hem müsabakalar
açısından hem de sporcular açısından bazı şartlar var.
Müsabakalar açısından şartlar;
" Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından olimpik,
paralimpik ve defolimpik spor dalları içinde kabul
edilmiş dalların birinde büyükler kategorisinde mücadele
etmek,
" Olimpiyat oyunlarında, Dünya veya Avrupa
şampiyonalarında ferdi ya da takım sporlarında takım
halinde birinci, ikinci ve üçüncü olmak.
Sporcular açısından aylığa hak kazanma şartları ise,
" Dereceye girdikten sonra ömür boyu hak mahrumiyeti
cezası almadıkları veya doping gibi sebeplerle
derecelerinin geçersiz hale gelmediğini GSGM'den
belgelemeleri,
" Aylık alacakları süre içerisinde Türk vatandaşlığını
korumaları,
Gerekiyor. Bu şartları yerine getiren amatör sporculara
sporcu şeref aylığı Bakanlar Kurulu Kararıyla
bağlanacaktır. Sporculara bağlanan bu aylık, ölümleri
halinde bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocuklarına
dul-yetim aylığı olarak ödenmeye devam edecek.
Diğer taraftan yine uluslararası müsabakalarda takım
halinde olimpiyat veya dünya şampiyonu olmuş amatör
sporcuların milli takım teknik direktör ve
antrenörlerine de aynı aylık bağlanıyor.
Özürlü sporcuda yaş şartı yok!
Başarılı amatör sporculara aylık bağlanmasında 40 yaş
sınırı mevcut. Ancak özürlü grubunda müsabakalara
katılan ve özür oranı en az %40 olan sporculara aylık
bağlanırken 40 yaş sınırı aranmıyor. Bu kapsamdaki bir
sporcu örneğin 20 yaşında da dereceye girmişse, aylık
almaya hak kazanıyor.
Sporcu şeref aylığı ne kadar?
Başarılı sporculara bağlanan şeref aylığının tutarı,
sportif başarının türüne göre değişiyor. Bu anlamda
bugün için bağlanacak aylığın tutarı;
" Olimpiyat oyunlarında ferdi olarak birinci olan amatör
sporculara 1.092,96 TL, ikincilere 874,36 TL ve
üçüncülere 765 TL,
" Dünya şampiyonalarında ferdi olarak birinci olan
amatör sporculara 765 TL, ikincilere 656 TL, üçüncülere
ise 546 TL,
" Avrupa şampiyonalarında ferdi olarak birinci olan
amatör sporculara 546 TL, ikincilere 437 TL ve
üçüncülere de 327,6 TL aylık bağlanır.
Takım derecelerinde de aylık var
Yukarıda ferdi başarı gösteren sporcular için belirtilen
aylık tutarlarının her birisinin %75'i, aynı kategoride
takım halinde dereceye giren sporculara bağlanır.
Örneğin ferdi olarak olimpiyat birincisi olan bir
güreşçiye 1.092,96 TL aylık bağlanırken, takım halinde
birinci olan okçuluk takımının her bir sporcusuna da
819,72 TL aylık bağlanacaktır.
Çift aylık alınabilir!
Başarılı amatör sporculara ve ailelerine bağlanan
aylıklar, bunların normal emekli aylığı ve gelirlerini
almalarına engel değil. Örneğin bir kamu kurumunda memur
olan çalışan bir kimse, aynı zamanda amatör güreşçi
olarak uluslararası derece almış ve sporcu şeref
aylığına hak kazanmışsa, hem bu aylığı hem de memuriyet
emekli aylığını bir arada alabilecektir.
Yarın: Başarılı sporculara sağlık sigortası
SORU-CEVAP
Çift şeref aylığı alabilir miyim?
Soru: Sadettin Bey ben güreşçi ferdi olarak Avrupa
ikinciliği ve yine takım olarak Avrupa birinciliği
dereceleri aldım. Bildiğim kadarıyla bu dereceler
dolayısıyla bana aylık bağlanacak. Ben bu derecelerden
ikisi için de aylık alabilecek miyim? Eğer sadece birini
alacaksam tercih hakkı tanınacak mı? M. Polat
Cevap: Değerli okurum, bu derecelerinizden sadece birisi
için aylık alabileceksiniz. Burada sizin tercihiniz
belirleyici olacak. Tabii ki yüksek olan "ferdi Avrupa
ikinciliği" aylığı olduğu için bunu tercih edersiniz.
Şuan aylık bağlanmış olsa elinize 437 TL geçecek.
Fenerbahçe tarihinin en uzun süre forma giyen futbolcusu
Fikret Kırcan:
FUTBOL BİR RÜYAYDI GELDİ GEÇTİ
Fenerbahçe'nin Türk futbol tarihine geçen "Cihatlar,
Lefterler, Canlar, Fikretler" döneminden ulu bir çınar.
Fikret Arıcan ile aynı dönemde futbol oynadıkları için
"Küçük Fikret" ya da birçok taraftarca "Kefal Fikret"
olarak lakaplandırıldı. Fikret Kırcan futbolculuğunun
ilk döneminde 1934-35, 1935-36, 1936-37 yıllarında
İstanbul Ligi, 1933-34, 1937-38, 1938-39 yıllarında
İstanbul Şildi, 1935 yılında Türkiye Şampiyonası ve
1937, 1940 yıllarında Milli Küme şampiyonu olan
Fenerbahçe takımında süratli, kıvrak ve estetik oyun
tarzıyla giderek yıldızlaştı. Ancak yıldızlaşmaya
başladığı bu dönemde A milli futbol takımının İkinci
Dünya Savaşı nedeniyle hiç uluslararası temas yapamaması
nedeniyle ay-yıldızlı formayı giyebilmek için uzun
yıllar beklemek zorunda kaldı. Zira 1937'den sonra ilk
ulusal müsabaka 1948'de yapılabilmişti. Fenerbahçenin
ard arda oyuncularını kaptırdığı bir yıl (O dönemin
Adalet Spor'u Fenerbahçeli futbolcuları çok iyi paralara
transfer ediyor) Kırcan'ın kaptanlığında genç bir kadro
kuruluyor. Futbol camiasının Fenerbahçe bu takımla bir
şey yapamaz dediği bir yıl) O yıl ltüm tahminleri
çürüterek 1951-52 ligini üçüncü tamamlamayı başardı.
Fikret Kırcan, Müjdat Yetkiner ve Mehmet Ali Has'ın
önderliğindeki genç takım "Küçük Şeytanlar" olarak
adlandırılmaya başlanmıştı. Bu takım, 1952-53 sezonunda
muhteşem bir başarıya imza atarak namağlup İstanbul
şampiyonluğuna ulaştı.
Kırcan'ın futbolu bırakması bir başka Fenerbahçe
şampiyonluğuna sahne olan 1956-57 sezonunda gerçekleşti.
36 yaşındaki Kırcan 7 Ekim 1956'da Dinamo Moskova'ya
karşı İnönü Stadı'nda oynanan maçta sarı-lacivertli
formayı son kez sırtına geçirdi ve aktif futbolculuk
yaşamına Fenerbahçe kaptanı olarak veda etti.
Sarı-lacivertli forma latında toplam 139 gol atan Kırcan,
Fenerbahçe tarihinin en uzun süre forma giyen futbolcusu
oldu.
Fikret Kırcan ve eşi Tanju Kırcan "36 yaşında futbolu
bıraktı. Eğer ev kendimizin olmasa epey bir zorluk
çekerdik. Fikret SSK'lı. Maaşımız var. Bir de bir
firmada gümrük danışmanlığı da var oradan da para
alıyoruz" diyor.
Yediği tekmeden dolayı Felç geçirmişti
Bir maçta saha kenarında duruyormuş. Hazırlık maçı filan
herhalde. Hadi demişler burada da bir oyna. Kıramamış
maca girmiş. O maçta bir tekme yemiş. Ama üstünde
durulmamış yıllar sonra o tekmeden dolayı damar
tıkanıklığı beyne gidiyor. Ve ani kalp krizi geçiriyor.
Ben ozaman evli değildim kendisiyle. Babam doktordu. Ama
muayanesini Fener'in maç günleri kapatırdı. Hastaları da
bilirdi bunu. Tam bir fenerkolikti yani. Babam bir gün
gazeteyi açıyor. Aaaa! Bir bakıyor küçük fikret öldü.
Gazete o şekilde haber geçmiş. Bu apartmanın diğer
bloğunda oturuyormuş Fikret. Onu alıp hemen apar topar
Almanya'ya götürmüşler. Orada bir ameliyat geçirmemiş,
tedavi görmüş sadece. Tedaviden sonra geri dönmüşler.
Fikret çok iradelidir. Yürüyemiyormuş, konuşamıyormuş.
Demişki ben bunu yenicem. Yıl 1961'di sanırım. Tek
başına arabaya binmiş arkasında 15 tane araba konvoy
yapmış. Nasıl kullanacak diye arabayı bekliyorlarmış.
Konvoy halinde fenerbahçeye gitmiş. Nitekim hastalığını
yenmiş. Kendsi hiç sigara içmemiş. Alkol kullanmamış.
Zaten doktorların dediğine göre o yüzden kurtulmuş.Hiç
bir şeyi unutmaz. Fikret Bey'in Hafızası çok güçlüdür.
Bu olayın kalıntısı biraz kalmış tabii. Şu an seker
biraz ama kimse anlamaz bunu. O kendisine bir hava
vermiş. Hani futbolcular yürürler ya sol bacağının
üzerine biraz seker gibi. Çok yakışıklıdır kendisi.
Sekmesi bile ona ayrı bir hava vermiş. Yürüyüşünden de
havalı derler kendisine.
Fikret bey dinleniyordu odasında. Kalkıyor. Sohbetimizin
kalan bölümü Küçük Fikret'le bir diğer adıyla 'Kefal
Fikret' ile devam ediyor. '1934'te Fenerbahçe'ye geldim.
14 yaşındaydım. 1956'ya kadar oynadım.Hiç para almadım.
Kulüp tabii ki futbolcularına para veriyordu. Ama ben
hiç almadım. Arkadaşlarıma ben de para verirdim. Futbol
bir rüyaydı benim için. Bana dediler sen kaptan
olacaksın Fikret abi. Oldum. Yıllarca kaptanlık yaptım.'
(1951 ile 1956 arası)
1961 sonunda çok üzüntülüydüm. Üzüntü üzüntü İhtilalden
dolayı. Kalp krizi geçirdim. Tanju hanım söze giriyor.
Aldığın tekme sonucu olduğunu anlatsana Fikretciğim.
Fikret Bey geldi geçti diyor. Devam ediyor Fenerbahçenin
ulu çınarlarından Küçük Fikret: 'Babadan kalma mallar
var ama çalışmak lazım tabii. dediler ki 'Gümrük
Müşaviri' ol. Raif Dinçkök 'o dönemin en büyük
sanayicilerinden'. milyarder, pırlanta insan. Dedim
nasıl girmek lazım. Dediler ki imtihanla gireceksin. Çok
zor olacak dediler. 3000 kişi o imtihana girdi. işe 3
kişi girecek. imtihanı verdim. Pekiyiyle geçtim
birinciydim. Başladık işe. NATO işi yaptım. Hiç para
almadım. Paşam dediki para alacaksın ben gene almadım.
Paşa kızdı bana.'
1956 yılında Fenerbahçe'yle Moskova'ya maça gidecek
Fikret Kırcanı Adnan Menderes yemeğe çağırır. Fikret bey
yarın Rusya'ya gidecektir. Başbakan Menderes, Nazım
Hikmeti koruyacağını söylemiş. Artık memlekete dönmeli
demiş. Bu işi sen yaparsın Fikret git onu bana getir
demiş. Fikret Bey Moskovaya gitmiş. Maçtan sonra bir rus
albayı Nazım Hikmet'in geceyarısı kendisini parkta
bekleyeceğini söylemiş. Fikret Bey şöyle anlatıyor
kalanını 'Bekliyorum saat 12'yi geçti. Ses yok. Ney se
Geldi Rus Albayı aldı beni parka götürdü. Bekledim
saatlarca gelmedi Nazım. Korktu belki de.'
Fenerbahçe tarihinde ki anılarını anlatıyor Fikret
Kırcan.
Can Bartu'yu İtalya'ya götürdüm. Oynamaya başladı. Bir
yıl sonra Can abi yoruldum. Sabah öğle akşam antraman
antraman be istanbula dönecem dedi. Yok dedim
kalacaksın. 7-8 sene kaldı orda.
1948'de Atina'da ihtilalden sonra ilk milli maçımız. İlk
milli maçım. Başladık maça. Lefter sol açık ben sağ açık
oynuyordum. Şükrü ortadaydı. 7. dakikada golü atttım.
3-1 maçı biz aldık. Milli takımda 12 kere oynadım. 3 kez
kaptanlık yaptım. 1936'dan 1948'e kadar milli maç zaten
yoktu. tam 12 sene. milli takımımız 2. dünya savaşından
sonra 23 nisan 1948'de ilk maçını yunanistan'la yaptı.
Takımın çoğu Fenerbahçe'dendi Başladık oynamaya. 7.
dakikada ilk golü attım. Sonra Lefter attı. 2-1 oldu
sonra Beşiktaş'lı Şükrü attı, kazandık. maç Atina'daydı.
Yunanlı bir taraftar o maçta kendini tirübünlerden atıp
intihar etti. Türkler bizi nasıl yendi diye.
Bir anı daha
19 Mayıs 1955`de yapılan Atatürk Kupası maçı.20 dakikada
beşiktaş 3 gol attı. 3-0 mağlubumuz. Halk kaptanım en
çok bana küfür ediyor. Devre arası lefterle Burhan
napacaz abi napacaz abi diyorlar. gidin dedim yüzünüzü
yıkayın gelin. Bizim yönetim kaçtı tabi. İdareci kaçmış
hepsi kaçmışlar. yerlerini değiştirdim 10 dakikada 3 gol
attırdım Burhana 20 dakka var 16 dakka var maç bitecek.
Biz bastırıyooruz. Beşiktaşta sol açık vardı Çoşkun.
geldi. topu bıraktı. Ofsayt oyun durdu. Herifler geldi
gol attı. 4-3 oldu. 2 dakaka var maç bitecek. Bir vurdum
top 90'a gitti. 4-4 oldu.
Sadettin ORHAN
sorhan@bugun.com.tr
Bugün/23.10.2009
-Sporcular için sosyal güvenlik rehberi -3 |