Sporcular için sosyal güvenlik rehberi -2
Profesyonel sporcuların sosyal
güvenliği
Dünkü yazımızda amatör
sporcuları ele aldık ve genel olarak amatörlerin zorunlu
sigorta dışında kaldıkları ifade ettik. Peki aynı durum
profesyonel sporcular için de geçerli mi? Sporu bir
meslek olarak icra eden ve kulüp, dernek, birlik veya
herhangi bir şirket bünyesinde faaliyet gösteren
sporcuların durumu nedir? İşte bugün bu sorulara cevap
arayacağız.
Profesyonel sporcularla ilgili büyük yanılgı!
Sporcular geneli itibariyle İş Kanunu kapsamı dışında
tutulmuştur. Bu durum eski iş kanununda da böyleydi,
yenisinde de böyle. Fakat bundan hareketle gerek
sporcularda gerekse kulüplerde şöyle bir yanlış anlama
mevcut; "sporcular 4857 sayılı İş Kanununa tabi
olmadığından, sigortalı yapılmaları da gerekmez". Hemen
belirtelim ki bir kimsenin iş kanununa tabi
olması/olmamasıyla sosyal güvence kapsamında olması ayrı
şeyler. Nitekim bu kafa karışıklığından hareketle pek
çok kulüp, profesyonel sporcusunu sigortalı olarak
bildirmemiştir. Oysa sporu meslek olarak icra edip,
herhangi bir organizasyona bağlı spor yapan her
sporcunun zorunlu olarak sigortalı olması gerekir.
Burada kastedilen "sigorta" bireysel emeklilik veya
diğer özel sigortalar değil, Sosyal Güvenlik Kurumu
bünyesinde eski adıyla SSK, yeni adıyla 4/a
sigortalılığıdır.
Sosyal güvence = sağlık sigortası (mı?)
Aktif spor yaşamında özellikle profesyonel sporculara
kulüplerince özel sağlık sigortası yaptırılmakta.
Dolayısıyla sağlık sorunlarıyla ilgili olarak
profesyonel sporcular genelde pek sıkıntı yaşamıyor. Öte
yandan yine aktif spor yaşamında elde edilen gelir de
profesyonel sporcu için tatmin edici olabiliyor. Bu
tatmin futbolcular için daha da üst seviyelerde. Fakat
buradaki yanılgı, sosyal güvencenin sadece sağlıktan
ibaretmiş gibi algılanması. Oysa sosyal güvence sadece
sağlık risklerine (yaralanma, sakat kalma vs) karşı
değil, yaşlılık ve ölüm gibi asıl kaçınılmaz olan
durumlara karşı güvence anlamına geliyor. Genç sporcu
için sportif başarı ne kadar cazip ise yaşlılıkta da
sağlam bir emekli aylığı o kadar cazip hale gelmekte.
Kulüpler ve sporcular ihmalkar
Aktif spor yaşamında ne kadar iyi kazanırsa kazansın,
sosyal güvence her sporcu için temel bir ihtiyaç. Fakat
gerek kulüplerin gerekse 'iyi kazanan' sporcuların
ihmaliyle, zamanında bu konuya gereken özen
gösterilmiyor. Zamanında uçuk transfer rakamlarıyla
gündeme gelmiş kimi sporcular, bugün çok zor ekonomik
şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Bugün, eskiye
nazaran bireysel emeklilik ve hayat sigortası gibi kimi
özel sigorta enstrümanları geliştirilmiş olsa da,
'devlet güvencesi'nden daha sağlam bir araç
geliştirilebilmiş değil. Dolayısıyla bu konuda
kulüplerin daha duyarlı davranması gerektiği gibi,
profesyonel sporcuların da sosyal güvence konusunu ihmal
etmemeleri gerekiyor.
SGK'ya bildirim nasıl yapılacak?
Profesyonel sporcular genelde sezonluk sözleşmelerle
oynamakta. Tipik bir sporcu sözleşmesinde genelde
sporcunun yükümlülükleri, hakları, alacağı ücret,
ücretin ne şekilde ödeneceği, prim ve ikramiye gibi
konular yer alır. Diyelim ki sporcu sözleşme gereği 1
Eylül 2009 ila 30 Haziran 2010 tarihleri arasında görev
yapacaksa, aynı tarih aralığında da SGK'ya bildiriminin
yapılması gerekir. Yine sözleşmede aylık, haftalık veya
müsabaka başı ücret olarak ne kararlaştırılmışsa, o
ücretin aylık brüt tutarı üzerinden bildirim
yapılmalıdır. Örneğin aylık brüt 8000 TL'ye anlaşan bir
sporcu, en yüksek sigorta matrahı olan 4.504,5 TL
üzerinden sigortalı olarak bildirilmelidir.
Yüksek ödeme, düşük bildirim
Kulüplerin profesyonel sporcularla ilgili tek ihmali
sigortasız çalıştırmak değil. Bunun yanında en fazla
görülen uygulamalardan birisi, fiilen yüksek ödeme
yapıldığı halde SGK'ya düşük ücretten bildirim
yapılması. Bunun sonucu ise, sporcunun ilerde hak
ettiğinden çok daha düşük emekli aylığı almasıdır.
SORU-CEVAP
Profesyonel basketbolcü olarak sigortalı olmam
gerekmiyor mu?
Soru: Sadettin Bey, ben 2001-2002 sezonundan beri
muhtelif takımlarda profesyonel basketbolcü olarak
oynuyorum. Bu süre zarfında kimi kulüp sigortamızı
bildirirken şuan oynamakta olduğum kulüp "SGK'nın
talimatı var, sizlerin sigortalı yapılmanız gerekmiyor"
şeklinde savunmada bulunuyor. SGK'nın gerçekten böyle
bir talimatı var mıdır? Eğer böyle bir talimat varsa,
ben kendim isteğe bağlı olarak sigortamı yatırabilir
miyim? Rumuz: Pota
Cevap: Değerli okurum, ne şuan ki SGK'nın ne de önceki
adıyla SSK'nın, "sporcuların sigortalı yapılması
gerekmiyor" şeklinde bir talimatı yok. Aksine,
profesyonel sporcuların sigortalı yapılması gerektiği
yönünde talimatlar ve uygulama mevcut. Size bu savunmayı
yapan kişi, kasıtlı yada bilmeden tamamıyla yanlış bilgi
vermiş. Dolayısıyla profesyonel basketbolcü olarak
oynadığınız sürece SGK'ya sigortalı olarak bildirilmeniz
gerekiyor.
Yarın: Sigortasız çalıştırılan sporcular ne yapmalı?
Sarı Mehmet
Şuan bir ambarda hem şöförüm hem de hamal, ama diyor
Konyalı Sarı Mehmet:
Futbolda bir dönemin idolüydüm
Futbol yaşantıma Hacettepe'de başladım. Sonra Konyaspora
geçtim 1961'de Konyaspor 1. lige geçti. bizde
profesyonel olduk o dönem. Ankaragücü'ne geçtim. Orada
talihsiz bir iğne oldum. Akibinde Futbol kariyerimde
bitti tabi.
O iğne vurulduktan sonra 7-8 yıl hayatla mücadele ettim.
Bir masörümüz vardı diploması dahi yoktu. Art niyeti de
yoktu belki.o kişinin. Binde bir belki aksi reaksiyon
yapar o da beni buldu. Bu iğneden sonra bir iğne daha
vuruldu bana. Bu önceden yapılan iğnenin ağrılarını
durduracak diye. O iğnenin ne olduğunu sonradan
öğrendik. Diğer arkadaşlarıma da vurulmuştu. Günler
sonra iğnenin ne olduğunu amacını öğrendik. Ama benim
için iş işten geçmişti. O iğneyi olduğumda Fener maçımız
vardı. Fenalaştım iğnenin tesirinden. Tüm idare heyeti
başıma toplanmıştı. Bir şey mi oldu diye. Ben tabi eve
geldim. Eşim diyor 'sana ne oldu limon gibi sararmışsın'
ben o iğnenin tesirinden kurtulmak için 6 sene mücadele
ettim. O dönem eşimden ayrıldım. Bir de kızım vardı. Her
şeyimi sattım 4 tane evim vardı. Arabam vardı. Annemin
bileziklerini bile tedavi için sattık. İki sene arbanın
içinde yattım. Bunu Ankara'lıda bilir Ankaraspor'da
bilir. Bu arada tabi mükavelem bitmişti Ankaragücü'nde.
Beni Galatasaray aldı. 3 Mehmetler vardı Galatasarayda o
Mehmetlerden biri bendim. Konyalı Mehmet, Ördek Mehmet,
Çilli Mehmet. Baktılar toparlanamıyorum. Çok zordu tabii
neredeyse iki sezon sezon sahalardan uzak kalmak. Olmadı
yani. Sanırım bir sezon tuttular beni. Oradan tekrar
1980'de Konyaspor'a döndüm. Bir sezon top oynadım
Konyaspor'da. Bu arada Gülhane Hastanesinde de
yattım.Olmadı gene toparlanamadım. Hastalığım daha da
artınca bıraktım futbolu. Konyaspor'un ve Konya'nın
'Konyalı Mehmet'iydim. Başladığım yerde jübilemi yapmak
istedim. Konyaspor Yönetimi bana bunu çok gördü. Bu
meslek çok namkör. Futbol yaşantım boyunca 23 defa
ay-yıldızlı formayı terlettim sahalar da. Bu benim için
gurur kaynağıdır.
Bir iğneye bağladılar hayatımı. Eğer bir maç izin
verselerdi de oynatmasalardı. Ne olurdu sanki 1 maç
oynamasam. O iğneyi vurmasalardı. Sağlığım
bozulmayacaktı. Yani bilinçsiz insanlar 1 maç için
futbol hayatımıda bitirdi, hayatımı da bitirdi. Ben
hayatın tokatını yedim. Acısı yıllar sonra da olsa
bitti.
Hiç bir futbolcunun istemem ne bir hap ne bir iğne
kullanmasını. Kesinlikle kullanmasınlar. Bize maç
öncelerinde hap verirlerdi. Ağzıma hapı alır gidip
tuvalete atardım. Midem hapı kabul etmezdi.
Ankaragücü'nden transfer paramı bile alamadım.
Verdikleri çekin karşılığı hala yok.
Kısmetim böyleymiş. Şimdi de Allah'a bin şükürler olsun
tedavimi oldum. Herşeyim gitti ama sıhhatim geldi.
Şükürler olsun Allaha. Sonra nafakama baktım.
Nafakam için her işi yaparım. Yaptım da. Anıl
Nakliyat'ta konya şubesinde çalışıyorum. 65 yaşındayım.
Araba kullanıyorum. Hamallıkta yapıyorum. Nafakam için
yaparım. SSK Emeklisiyim..Ankaragücü ve
Galatasarak'dayken sigortam hep ödenmiş. Ama Konyaspor
hiç prim ödememiş.
Oğlum iyi bir futbolcu. Bakıyorum güzel futbol oynuyor.
Aldım onu Ankaragücü'ne götürdüm. Yüzüme bile
bakmadılar. Kapıdan döndüm. Ben yıllarca yeşil sahalarda
forma terlettim. Top koştum. Fulbolcudan, hele hele
gelecek vaat edenden anlarım. Oğluma dedim ki ' Babana
ne verdi futbol şimdi sana ne verecek'. Aldım oğlumu
Gerisi geriye Konya'ya döndüm.
Şu an kariyerleri çok iyi çocuklar var. Allah başa
vermesin sakatlandıkları an futbol hayatları biter.
Ankaragücü'nde son maç oynamayım dedim ağrım çok.
Dinleneyim. Yok dediler yarınki maçı oyna. Oynattılar. O
maçta minüsküs oldum. Sakatlandım. Sonra da iğne işte.
Mahvettiler beni. Hayatımla oynadılar. Şimdiki
futbolculara tavsiyem ilersini düşünerek bir an evvel
yatırım yapmaları lazım. Yarın ne olacağını kimse
bilemez.
Çarşıda kazandığım pazarda bitti. O dönem ki eşimle
oturduk anlaştık gitti. Ayrıldık yani. O şimdi Elvan'ın
yanında oturuyor. Bende evlendim. Şimdi ki eşimden iki
çocuğum var. Biri 24 yaşında biri 22 yaşında. Eski
eşimden kızım var benim Elvan Aktan. Evladım beni
aramıyor. Telefonlarını kaybettirdi. İnsan babasını bir
arar bir sorar.
Bir sürü anısı var Konyalı Mehmetin futbola dair.
Ankaragücü'ne yeni geldiğim zaman. İlk İstanbula
Beşiktaş maçına gelmiştik. Beşiktaşı o maç'ta yenmiştik
ilk golü gene ben atmıştım. Bizim santradan aldım
götürdüm. Kaleciyi de geçtim boş kaleye götürdüm geldim.
Fenerbahçe'yi 8 kişiyle yendik.
Ankaragücü'yle Fenerbahçe'ye geldik 8 kişiyle yendik o
maçta. ilk golü ben atmıştım
Türkiye'de ilk uzun taçı çıkaran benim. Konyalı Sarı
Mehmet adıyla bir dönemin idolü olmuştum.
DÜNYA BALTACIOĞLU (54 yaşında, eski milli voleybolcu)
- Şu an bir sosyal güvenceniz var mı?
DÜNYA BALTACIOĞLU: Sağlık sigortam var. Hem de
Bağ-Kur'luyum.
- Emekli aylığı alıyor musunuz? Hagi kurumdan emekli
oldunuz?
D.B: Daha emekli aylığı almıyorum. Bağ-Kur'dan emekli
olacağım ve daha 3 yıl var. Sanırım Bağ-Kur da SSK'ye
bağlanabilir.
- Kulüpler sağlık sigortası ve emeklilik yönünden
gerekli özeni gösteriyor mu?
D.B: Kulüpler sporcularını korumak için çaba sarf
ediyor. Yeni yasaya göre kulüpler sporcularını SSK'li
yapmak zorunda. Bir sporcunun kulübünden ayrıldıktan
sonra sigortalı olup olmaması tamamen maddi gücüne
bağlı.
- Aktif spor yaşantınızdan geriye bir sağlık sorununuz
kaldı mı? Eğer kaldıysa tedavi masraflarınızı nasıl
karşılıyorsunuz?
D.B: Vücudumun yarısı eski sakatlıklar yüzünden zaman
zaman ağrıyor. Spor yapmaya da devam ediyorum.
Ağrılarımın geçmesi için ilaç tedavisi uyguluyorum ve
fizik tedavisi yaptırıyorum. Yıllların yorgunluğu da
var. Sporcu sağlıklı olmaz, hep sakattır.
- Şu an aktif spor yaşantısında olan gençlere neler
önerirsiniz?
D.B: Mutlaka kendilerine çok iyi baksınlar. Bir
sakatlıkları olursa da tedavilerini geciktirmeden hemen
yaptırsınlar. Sporcu sağlığı kendine çok iyi bakmaktan
geçiyor.
- Sizce genç sporcuları yaşlılıklarında neler bekliyor?
D.B: Genç sporcular kendilerine çok iyi bakmak şartıyla
yaşlılıklarını iyi geçirebilir. Kendilerine bakmazlarsa
her türlü harekette sıkıntı çekeceklerdir. Kısaca
hareketleri kısıtlanacaktır.
Sadettin ORHAN
sorhan@bugun.com.tr
21.10.2009
-Sporcular için sosyal güvenlik rehberi -1 |