Sporcular için
sosyal güvenlik rehberi -1
Başlarken...Spora dair her şey yazıldı, çizildi,
konuşuldu ve tartışıldı. Hele hele konu futbol olunca
meselenin ele alınmayan tarafı kalmadı gibi. Fakat
şimdiye kadar spora ve sporcuya sosyal güvenlik
boyutuyla bakan olmadı. İşte pek çok konuda olduğu gibi
bu konuda da bir ilke imza atıyoruz ve spora, sporcuya
bir de sosyal güvenliğin penceresinden bakıyoruz. Türk
basınında ilk olan yazı dizimizde;
· Genç yaşlarında transfer ücretleri ile rekorlar kıran
sporcular acaba emeklilikte hangi şartlara tabiler?
· Amatör sporcuların sosyal güvenlikte profesyonellerden
farkı ne?
· 2.5 milyon lisanslı sporcunun sosyal güvencesi ne
alemde?
· Hayati risklerle karşı karşıya olan sporcuların sağlık
sigortası var mı?
· Yıldız sporculara kesenin ağzını açan kulüpler, sosyal
güvence konusunda üzerine düşeni yapıyor mu?
· Başarılı sporculara devlet bütçesinden yapılan sosyal
yardımlar neler?
· Sosyal Güvenlik Reformu sporcuları nasıl etkiledi?
· Sporcu şeref aylığı ve devlet sporculuğu unvanı
kimlere veriliyor?
sorularına cevap arayacağız. Dizi boyunca bir yandan bu
konuları ele alırken, diğer yandan da sizlerden gelen
sorulara cevap vereceğiz.
Amatör sporcular ne durumda?
Ülkemizde 2.5 milyondan fazla lisanslı sporcu var.
Bunlardan yaklaşık 500 bini Milli Eğitim Bakanlığı,
geriye kalan 2 milyon sporcumuz ise Gençlik ve Spor
Genel Müdürlüğü lisansına sahip. MEB lisanslıların
tamamı ve GSGM lisanslıların önemli bir kısmı amatör
sporcu kategorisine dahil. Amatör sporcu dediğimizde
sporu bir meslek edinmemiş, sözleşme ve düzenli ücret
karşılığı olmaksızın sporunu icra eden kişiyi anlıyoruz.
Üniversitenin futbol takımında, bir derneğe ait kulüpte
veya bir belediyenin takımındaki oyuncu bu kapsama
giriyor.
Spor camiasının en kalabalık grubu olan amatörler, aynı
zamanda en dezavantajlı kesimi oluşturuyor. Amatörlerin
dezavantajını anlatabilmek adına Sosyal Güvenlik Reformu
öncesi ve sonrasına ayrı ayrı göz atmak gerekiyor.
Reformdan önce amatör sporcular
Amatör sporcular, sporu meslek edinmedikleri ve düzenli
bir ücret gelirine sahip olmadıkları gerekçesiyle,
reform öncesi SSK kapsamı dışında tutulmuşlardı. Fakat
bu durum çok sayıda amatör sporcu için önemli bir kayıp
anlamına geliyordu. İşte bu kaybı kısmen telafi etmek
için amatör sporculara yönelik topluluk sigortası
uygulamasına gidildi. Topluluk sigortasıyla devlet, "Ben
amatör sporcuları zorunlu olarak sosyal güvence
kapsamına almıyorum ama isterlerse kulüp, dernek veya
federasyonlarla anlaşarak, sigortalı yaparım" diyordu.
Ancak işin sonucuna bakıldığında bu yöntemin, amatör
sporcuları sosyal güvenceye kavuşturma bakımından çok da
başarılı olmadığını görüyoruz. Zira uygulamada çok az
kulüp ya da dernek topluluk sigortasına başvurmuştur.
Kısacası, Sosyal Güvenlik Reformu'ndan önce amatör
sporcuların durumu pek iç açıcı değildi.
Reform sonrası ne değişti?
Sosyal Güvenlik Reformu'nun 1 Ekim 2008 tarihi
itibarıyla yürürlüğe girmesiyle birlikte topluluk
sigortası uygulamasına son verildi. Böylece, zaten
sınırlı bir uygulama alanı bulan amatör sporcular için
topluluk sigortası da sona ermiş oldu. Öte yandan reform
kanunu olarak ifade ettiğimiz 5510 Sayılı Kanun,
sporcular için açıkça sigortalı sayılırlar veya
sayılmazlar şeklinde bir düzenleme getirmedi.
Dolayısıyla eskiden olduğu gibi, "düzenli ücret" ve bir
kulübe "bağımlılık" unsurlarından yoksun olarak spor
yapan amatörler, bundan sonra da zorunlu sigorta
kapsamında yer almayacaklar.
Diğer taraftan reformla birlikte 18 yaş altı nüfus
doğrudan Genel Sağlık Sigortası kapsamına alındığından,
amatör sporcuların büyük çoğunluğunun en azından sağlık
sigortasına reformla birlikte kavuştuğunu
söyleyebiliriz.
SORU-CEVAP
Yatmayan sigortam için ne yapmalıyım?
Soru: Sadettin Bey, ben bir fabrikanın amatör kümede
mücadele eden futbol takımında oynuyorum. Antrenmanların
dışında kalan günlerde ise fabrikada güvenlik görevlisi
olarak çalışıyorum. Bize düzenli bir maaş ödenmiyor
ancak cep harçlığı mahiyetinde ödemeler yapılıyor. Bazen
de galibiyet sonrası cüzi bir miktar prim verildiği
oluyor. Yaklaşık 2 yıldır ben bu şekilde görev yaptığım
halde sigortamın yatırılmadığını öğrendim. Sigortamın
ödenmesi gerekmiyor mu? Ne yapmamı önerirsiniz? F. Bakır
Cevap: Değerli okurum, verdiğiniz bilgilerden amatör
statüde spor yaptığınız anlaşılıyor. Dolayısıyla
fabrikanın kulübündeki sportif faaliyetinizden dolayı
sigortalı olmanız gerekmiyor. Fakat diğer günlerde
güvenlik görevlisi olarak çalıştığınız için ve güvenlik
işi sigortalılık kapsamında bir iş olduğundan, bu günler
için sigortanızın bildirilmesi gerekir. Bu konuda
SGK'nın Alo 170 hattına sözlü olarak ve bulunduğunuz
ildeki SGK müdürlüğüne de yazılı olarak şikâyette
bulunabilirsiniz.
Yarın: Profesyonel sporcuların sosyal güvenliği
Sadettin ORHAN
sorhan@bugun.com.tr |