|
2006 yılı Kurumlar Vergisi beyanı verilirken
enflasyon düzeltmesi ile ilgili hatırlatmalar
Bildiğiniz gibi
ekonomimizin yüksek enflasyon altında ezildiği uzun
yıllar boyunca olmalı mı olmamalı mı diye
tartıştığımız vergide "enflasyon düzeltmesi"
1.1.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe
giren 5024 sayılı yasa ile Vergi Usul Yasası'na
eklenen iki önemli madde ile uygulamaya konulmuştu.
Söz konusu yasa ile Vergi Usul Yasası'na eklenen
geçici 25. madde hükümleri çerçevesinde önce
31.12.2003 tarihli bilançolar, daha sonra da yine
aynı yasanın 5024 sayılı yasa ile değişik mükerrer
298. maddesi gereği 31.12.2004 tarihli bilançolar
düzeltilmişti. 2005 yılından itibaren yasada yer
alan şartların gerçekleşmemesi nedeniyle vergide
enflasyon düzeltmesi uygulaması münhasıran sürekli
olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali
ile iştigal eden mükellefler dışındaki mükellefler
için sona ermişti.
Uygulaması, sistemin karmaşıklığı ve o dönemdeki
belirsizlikler nedeniyle son derece sıkıntılı olan
ve sadece 2 dönemlik mali tablolarda kullanıldığı
için unutulmuş olma ihtimali de bulunan vergide
enflasyon düzeltmesi uygulamasının bugüne sarkan ve
2006 yılı beyanlarında da kendisini gösterebilecek
ana etkilerini 3 başlıkta toplayabiliriz:
Reel olmayan finansman maliyetine ilişkin 2006 yılı
gideri
Hatırlayacağınız gibi 31.12.2003 tarihli bilançonun
Vergi Usul Yasası'nın Geçici 25. maddesi
çerçevesinde düzeltilmesi sırasında 31.12.2003
tarihi itibariyle son beş hesap dönemi içinde aktife
giren maddi duran varlıklar, mali duran varlıklar ve
özel tükenmeye tabi varlıklar ile stokların maliyet
ve alış bedelleri içinde yer alan ve tevsik
edilebilen reel olmayan finansman maliyetleri ilgili
varlığın maliyet ve alış bedelinden düşülmüş ve söz
konusu varlıklar enflasyon düzeltmesinde "reel
olmayan finansman maliyetleri" düşülmüş değerleri
üzerinden dikkate alınmışlardı.
Yine, geçici 25. maddede yer alan hüküm çerçevesinde
amortisman süresi bitmemiş olan kıymetlere ilişkin
maliyet veya alış bedelinden düşülen söz konusu reel
olmayan finansman maliyetinden amortisman ayrılmamış
tutar 2004 ve sonraki dönemlerde beş yılda ve beş
eşit taksitte dönem kazancının tespitinde gider
olarak dikkate alınacaktır.
Bu hesaplamayı yapan mükelleflerin bulunan tutarın
5'te 1 'lik kısmını 2004 ve 2005 yıllarında olduğu
gibi 2006 yılında da beyanname üzerinden indirim
konusu yapmayı unutmamalarını hatırlatırız.( Aynı
tutarlar 2007 ve 2008'de de indirim konusu
yapılacaktır ). Bildiğiniz gibi kurumun dönemi
zararla kapatması halinde bile reel olmayan
finansman maliyetlerinin yukarıdaki şekilde
hesaplanan tutarından ilgili yıla isabet eden kısmı
gider olarak yani mali zararı büyüten bir kalem
olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Pasif kalemlere ilişkin enflasyon farklarının
işletmeden çekilmesi
Hatırlatmak istediğimiz ikinci konu, pasif kalemlere
ilişkin enflasyon fark hesapları ile ilgilidir.
Vergi Usul Yasası'nın hem 31.12.2003 tarihli mali
tablolar ile ilgili hükümlerin yer aldığı geçici 25.
maddesinde ve hem de 1.1.2004'ten sonraki dönemlerle
ilgili hükümlerin yer aldığı mükerrer 298.
maddesinde yer alan hükümlere göre, pasif kalemlere
ilişkin enflasyon fark hesaplarının herhangi bir
suretle başka bir hesaba nakledilmesi ya da
işletmeden çekilmesi durumunda başka hesaba
nakledilen ya da işletmeden çekilen söz konusu fark
hesabı, aktarım ya da çekişin yapıldığı dönemde
vergiye tabi tutulacaktır. Söz konusu hükmün tek
istisnası öz sermaye kalemlerine ilişkin enflasyon
fark hesapları için getirilmiştir. Bu kalemlerle
ilgili fark hesaplarının enflasyon düzeltmesi sonucu
oluşmuş bulunan geçmiş yıl zararlarına mahsup
edilmesi ya da sermayeye ilave edilmesi durumunda
herhangi bir vergileme yapılmayacağı ve bu işlemin
kâr dağıtımı da sayılmayacağı yasada açıkça
belirtilmiştir.
Dolayısı ile 2006 yılı içinde herhangi bir sebeple
pasif kalemlere ilişkin fark hesaplarını başka bir
hesaba aktaran ya da işletmeden çeken mükellefler
yıl sonu yapacakları beyanlarda söz konusu tutarlar
üzerinden vergi ödemek zorunda kalacaklardır.
Bakanlık tarafından verilen çeşitli özelgelerde
tasfiyeye giren mükelleflerin tasfiye sonucu
dağıttıkları tutarlar içinde yer alan pasif
kalemlere ilişkin fark tutarlarının dahi
vergilendirilmesinin istendiği görülmektedir. Öte
yandan yine bazı özelgelerde aktarım ya da çekişin
yapıldığı dönemde yatırım indirimi hakkı bulunan
mükelleflerin aktarım ya da çekiş nedeniyle
vergilendirilmesi gereken tutarları için yatırım
indirimi haklarını kullanmalarının mümkün olduğu
açıklanmaktadır.
2007 ve sonraki vergilendirme dönemlerinde bu
şekilde bir vergilendirme ile karşılaşmamak için en
azından öz sermaye kalemlerine ilişkin fark
tutarları bulunan mükelleflerin söz konusu tutarları
varsa enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan zarar
rakamlarına mahsup etmelerini ( böylelikle aynı
zamanda sonraki dönemlerde oluşacak kârların
dağıtımı imkanı da yakalanmış olacaktır) , böyle bir
tutar yoksa sermayeye ilave etmelerini öneririz.
Amortismana tabi olmayan kıymetlerin satışında
oluşacak zararlara ilişkin özel durum
Enflasyon düzeltmesi ile ilgili son hatırlatmamız,
amortismana tabi olmayan kıymetlerin satışında
oluşacak zararların gelir ve kurumlar vergisi
matrahının tespitinde dikkate alınmayacağı yönündeki
yasanın geçici 25. maddesinde yer alan hüküm olacak.
Bilindiği gibi kural olarak yasa hükümleri
çerçevesinde yapılan düzeltme işlemi sonucunda
düzeltilmiş kalemlerin elden çıkarılmasında söz
konusu kalemlere ilişkin düzeltme farkları da
maliyet bedeli olarak değerlendirilip elden çıkarma
sonucunda oluşacak kâr ya da zararın tespitinde
dikkate alınmaktadır. Ancak yasada yer alan hüküm
çerçevesinde amortismana tabi olmayan kıymetlerin
(sadece boş arsa ve araziler değil stoklar,
iştirakler gibi kıymetler de dahil olmak üzere
amortismana tabi olmayan tüm kıymetlerin)
düzeltilmiş değerinin altında bir bedelle satılması
halinde düzeltilmiş değerle düzeltilme öncesi değer
arasındaki farka isabet eden zarar matrah tespitinde
dikkate alınmayacaktır.
Daha açık bir ifade ile düzeltme sonrası elden
çıkarılacak iktisadi kıymetin satışı sırasında
hesaplanan ve 31.12.2003 düzeltmesi sonucu
amortismana tabi olmayan kıymetin maliyeti olarak
dikkate alınmak üzere hesaplanan fark tutarına kadar
oluşacak olan zarar rakamı, matrah tespitinde zarar
olarak kabul edilmeyecek, bu tutarın kanunen kabul
edilmeyen gider olarak matraha ilave edilmesi
gerekecektir.
2006 yılı kurum kazançları beyan edilirken, 2006
yılı içinde amortismana tabi olmayan iktisadi
kıymetlerle ilgili olarak gerçekleştirilen ve
zararla sonuçlanan satışlar incelenmeli, satışa konu
söz konusu kıymetlerin 31.12.2003 tarihli düzeltme
işleminde mevcut olduklarının tespit edilmesi
halinde 31.12.2003 tarihli düzeltme işlemi sonucunda
söz konusu kıymetlerin maliyetine eklenen tutarlar
yukarıda yer alan hüküm çerçevesinde matrah
tespitinde dikkate alınmalıdır.
M.Ersun Bayraktaroğlu
Dünya Gazetesi
04.04.2007
muhasebenet.net |
|