|
TÜRK PARASININ KIYMETİNİ
KORUMA HAKKINDA KANUN(*)
R.Gazete
No.1433 R.G.Tarihi: 25.2.1930
Kanun No. 1567 Kabulü: 20.2.1930
Madde 1-
Kambiyo, nukut, esham ve tahvilat alım ve satımının ve bunlar ile kıymetli
madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi
eşya ve kıymetlerin ve ticari senetlerle tediyeyi temine yarıyan her türlü
vasıta ve vesikaların memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve
tahdidine ve Türk parasının kıymetinin korunması zımnında kararlar
ittihazına Bakanlar Kurulu salahiyetlidir.
Madde 2-
Bu kararlar (Türk Parası Kıymetini Koruma) başlığı altında Resmi Gazete ile
ve Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın münasip göreceği diğer
neşir vasıtalariyle neşir ve ilan olunur.
Şu kadar ki kararların yürürlüğe girmesinde Resmi Gazete ile yapılacak neşir
ve ilan esas olup bu gazete ile neşredilen kararlar başka vasıtalarla neşir
ve ilan edilmiş olsun olmasın metinlerinde mer'iyet tarihi varsa o tarihten
yok ise Resmi Gazete ile neşredildiğinin ertesi gününden itibaren
Türkiye'nin her tarafında yürürlüğe girer.
Madde 3-
a) Bakanlar Kurulunca 1 inci maddeye göre alınan kararlara aykırı hareket
eden veya bu kararlarda belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen gerçek
ve tüzel kişiler ikimilyar liradan yirmibeşmilyar liraya kadar ağır para
cezasıyla cezalandırılırlar.
Ancak, karara aykırı fiil 1 inci maddede yazılı kıymetlerin izinsiz olarak
yurttan çıkarılması veya yurda sokulması mahiyetinde ise eşya ve kıymetlerin
rayiç bedeli kadar, teşebbüs halinde bu bedelin yarısı kadar ağır para
cezasına hükmolunur. Yakalanan eşya ve kıymetler, fiil teşebbüs derecesinde
kalsa dahi, müsadere olunur. Yakalanamadığı için müsadere edilemeyen eşya ve
kıymetlerin rayiç bedeli kadar ağır para cezasına hükmolunur.
b) Her türlü mal, kıymet, hizmet ve sermaye ithal ve ihraç edenler veya bu
işlere aracılık edenlerden bu işlemlerinden doğan alacaklarını 1 inci
maddeye göre alınan kararlardaki hükümlere göre yurda getirmeyenler yurda
getirmekle yükümlü oldukları kıymetin rayiç bedelinin yüzde beşi tutarında
ağır para cezasıyla cezalandırılırlar.
Ancak, yargı kararının kesinleşmesinden önce alacaklarını yurda getirenlere,
bu maddenin (a) bendinin birinci paragrafındaki hükümler uygulanır.
c) İthalat, ihracat ve diğer kambiyo işlemlerinde döviz veya Türk parası
kaçırmak kastıyla muvazaalı işlemlerde bulunanlar, kaçırdıkları kıymetlerin
rayiç bedeli kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar.
Muvazaalı işlemlere teşebbüs edenler hakkında hükmolunacak para cezası
kaçırmaya teşebbüs edilen kıymetin rayiç bedelinin yarısından az olamaz.
d) Bu madde uygulamasında dövizlerin rayiç bedelinin tespitinde, suç
tarihinde geçerli döviz alış kurları uygulanır.
Hükmolunacak para cezasına, suç tarihi ile tahsil tarihi arasındaki süreler
için 6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında, para
cezası ile birlikte tahsil olunmak üzere, gecikme faizi uygulanır. Gecikme
faizinin hesaplanmasında ay kesirleri nazara alınmaz.
e) Yukarıdaki bentlerde yazılı suçların tekerrürü halinde verilecek cezalar
iki kat olarak hükmedilir.
Madde 4-
Bakanlar Kurulunca 1 inci maddeye müsteniden ittihaz edilecek kararlara
aykırı hallere ait takip ve duruşma meşhut suçların muhakeme usulü hükümleri
mucibince yapılır. Bu davaları rüyet edecek mahkemelerle bu mahkemelerin
kaza çevreleri Adalet ve Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu
Bakanlıklarca müştereken tayin ve ilan olunur. Cumhuriyet savcıları,
doğrudan doğruya veya Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlık veya
tavzif edeceği mercilerin yazılı müracaatı üzerine mezkur kanun hükümlerine
tevfikan takibe geçerler.
Kararlara aykırı fiillere sair suretlerle ıttıla hasıl eden Cumhuriyet
savcıları hemen Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığı veya tavzif
edeceği mercileri haberdar ederek keyfiyetin tetkikini talep edebilirler.
Cumhuriyet savcıları ve mahkemelerce umumi hükümlere tevfikan takibat
icrasına zaruret görülen hallerde takip ve duruşmaya üç günden fazla fasıla
verilemez.
Cumhuriyet Savcılıkları ve mahkemeler bu Kanun hükümlerine istinaden cereyan
edecek takip ve duruşmalarda bilirkişi dinlenmesine lüzum gördükleri
takdirde münhasıran resmi bilirkişi listesinde isimleri yazılı kimselerden
seçecekleri bilirkişilerin rey ve mütalaasını alırlar. Resmi bilirkişi
listeleri her yargı çevresi için dokuzar kişiden aşağı olmamak üzere Türkiye
Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve Ticaret Borsaları Birliğinin mütalaası
alınmak suretiyle Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından tespit
olunur.
Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlık, Bakanlığın veya tavzif
edeceği mercilerin Cumhuriyet savcılığına yazılı müracaatta bulunmasıyle
müdahil sıfatını iktisap eder.
Madde 5-
Bakanlar Kurulunca ittihaz olunacak karara muhalif hareketler için 1447
numaralı kanunla sair kanunlarda yazılı ceza hükümleri cari olmayıp bu
kanundaki cezalar tatbik olunur.
Ek madde 1- Maliye müfettişleri ile Maliye müfettiş muavinleri, hesap uzman
ve yardımcıları, Hazine kontrolörleri ve stajyer Hazine kontrolörleri ve
kambiyo murakabe mercileri bu kanun hükümlerine aykırı hareket edenler
hakkında tetkikat ve tahkikat yapmak ve tahkikat sırasında suç emareleri
bulunursa maznunlar ve suçla ilgisi görülenler nezdinde Ceza Muhakemeleri
Usulü Kanununun zabıt ve arama hakkındaki hükümleri gereğince muamele ifa
etmek salahiyetini haizdirler.
Ek madde 2- Muhacir ve mültecilerin İskan Kunununun 31 inci maddesi
haricinde, menkul ve gayrimenkul mallarının bedeli ve ellerindeki nakitler
karşılığında yapacakları ithalat bu kanun hükümlerine tabidir.
Hariçteki servetlerin tevsik şekli, getirilecek malların cins ve nev'i ile
ithal için müracaat zamanı ve Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu
Bakanlıkca verilecek müsaadelerin geçerlik süresi ve konuyla alakalı diğer
hususlar ayrı bir Bakanlar Kurulu Kararı ile tesbit olunur.
Bu Kanun yürürlükte kaldığı müddetçe İskan Kanununun 32 nci maddesinin ithal
edilecek eşyaların cins ve nev'ini tahdit ve tayin eden hükmü ile 33 üncü
maddesi uygulanmaz.
Ek madde 3- Bu Kanuna aykırı fiilleri ihbar edenlerle suç delillerinin
tesbitinde hizmeti görülenlere, hangi hallerde ikramiye verileceği ve
verilecek ikramiyenin miktar ve nispeti Bakanlar Kurulu kararı ile tesbit
olunur.
Ancak verilecek ikramiyenin miktarı, bu kanun mucibince hükmolunacak para
cezalarından tahsil edilecek miktarın % 45 ini geçemez.
Ek madde 4- Bu Kanuna göre gerçek ve tüzel kişiler hakkında hükmolunacak
para cezalarıyla 1 inci maddeye göre alınan kararlar uyarınca tahsili
gereken alacaklar hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Ek madde 5- Bu Kanunun 1 inci maddesine göre Bakanlar Kurulunca alınan
kararlarda lehe değişiklik yapılması veya bu kararların yürürlükten
kaldırılması hallerinde; değiştirilen veya kaldırılan kararlara aykırı
davranışta bulunmuş olanlar hakkında, failin lehine olan kararlar ve kanun
hükümleri tatbik ve infaz olunur.
Madde 6-
Bu Kanun neşri tarihinden üç sene müddetle muteberdir.*
Madde 7-
Bu Kanun hükümlerinin icrasına Bakanlar Kurulu memurdur.
**GEÇİCİ MADDE 1.- Bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce 1567 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (b)
bendine istinaden kesinleşen mahkeme kararları ile hükmolunan, ancak henüz
tahsil edilmemiş bulunan para cezalarına esas teşkil eden yurda getirilmesi
gereken kıymetin ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası alış
kurları üzerinden yüzde beşinin, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren
doksan gün içinde ilgili vergi dairesine ödenmesi veya bu Kanunun yürürlük
tarihinden önce 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümlerine göre kısmen tahsil edilen para cezasının yurda getirilmesi
gereken kıymetin başvuru tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası alış
kurları üzerinden hesap edilen tutarının yüzde beşine tekabül ettiğinin
tespiti halinde, kesinleşmiş mahkeme kararları bütün neticeleri ile ortadan
kalkar. Fazla ödenen tutarlar iade edilmez.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren doksan gün içinde yükümlü
oldukları kıymetleri cari kurdan yurda getirenlerin, cari kur üzerinden
hesaplanan değer ile defter kayıtlarında yer alan ihracat bedeli arasındaki
fark, pasifte bir fon hesabında izlenir. Bu fon sermayeye eklenmesi halinde
gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulmaz.
**GEÇİCİ MADDE 2- Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 1567 sayılı Kanuna
istinaden yürürlüğe konulan mevzuat hükümleri uyarınca süresi içinde zorunlu
döviz ve efektif devir ve satış yükümlülüklerini yerine getirmeyen yetkili
müesseseler ve kıymetli maden aracı kuruluşları, bu Kanunun yayımı
tarihinden itibaren yüzelli gün içinde devirle yükümlü oldukları kıymetin
yüzde birine tekabül eden tutarın, ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası alış kurları üzerinden Türk lirası karşılığını ilgili vergi
dairesine ödemeleri halinde, bu konuda açılmış davalar ile idari işlemler
bütün neticeleri ile ortadan kalkar.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini
Koruma Hakkında Kanun hükümlerine göre haklarında kambiyo takibi başlatılan,
ancak henüz yargıya intikal ettirilmeyenlerin, bu Kanunun yayımı tarihinden
itibaren yüzelli gün içinde yükümlü oldukları kıymeti yurda getirmeleri
halinde bu konuda yürütülen idari işlemler ortadan kalkar. Bu hüküm
çerçevesinde yurda getirilen kıymetler için cari kur uygulanır.
Kanunun yayımı tarihinden itibaren en çok yüzseksen gün içinde kambiyo
takibine konu kıymetin yüzde dördüne tekabül eden tutarın ödeme tarihindeki
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası alış kurları üzerinden Türk lirası
karşılığını ilgili vergi dairesine ödemeleri halinde, bu konuda açılmış
davalar ile idari işlemler ortadan kalkar.
25.2.2003 tarihli ve 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunundan yararlanarak
adlarına salınan vergileri ödeyen ya da ödeme planına bağlatan ihracatçı
gözüken mali kuruluşlar hakkında geçici 2 nci maddedeki yüzde dört oran
yüzde bir olarak uygulanır.
* 1567 sayılı Kanunun yürürlük süresi, 11 Şubat 1970 tarihinde yayımlanan
1224 sayılı Kanunla süresiz olarak uzatılmıştır.
** 1 ve 2 numaralı Geçici Maddeler, 6 Ağustos 2003 tarih ve 25191 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren “4961 Sayılı
Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun”da yer almaktadırlar.
(*)1567 sayılı Kanun içeriği itibarıyla,
- 2 Aralık 1936 tarihli
Resmi Gazete'de yayımlanan 3070 sayılı,
-
- 26 Aralık 1942 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 4328 sayılı,
-
- 18 Mart 1950 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 5540 sayılı,
-
- 20 Şubat 1954 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 6258 sayılı,
-
- 15 Mart 1966 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 753 sayılı,
-
- 24 Mayıs 1985 tarihli Mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanan 3196 sayılı,
-
- 28 Şubat 1989 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 3521 sayılı,
-
- 6 Ağustos 2003 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 4961 sayılı
Kanunlarla değişikliğe
uğrayarak bugünkü halini almıştır.
www.muhasebenet.net |
|