28 Kasım 2008 CUMA |
Resmî Gazete |
Sayı : 27068 |
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
SATIŞ AMAÇLI ELDE TUTULAN DURAN VARLIKLAR VE
DURDURULAN
FAALİYETLERE İLİŞKİN TÜRKİYE FİNANSAL RAPORLAMA
STANDARDI (TFRS 5) HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ SIRA NO: 107
MADDE 1
– 16/3/2006 tarih ve
26110 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 25 Sıra
no’lu Satış Amaçlı
Elde Tutulan Duran Varlıklar ve Durdurulan
Faaliyetlere İlişkin Türkiye Finansal Raporlama
Standardı (TFRS 5) Hakkında Tebliğin ekinde yer
alan "TFRS 5 Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran
Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetler" Standardına 8
inci Paragraftan sonra gelmek üzere aşağıda yer
alan 8A Paragrafı eklenmiştir.
“8A.
Bağlı ortaklığı üzerindeki kontrolünün
kaybedilmesi sonucunu doğuran bir satış planı
oluşturmuş olan bir işletme, satış sonrasında eski
bağlı ortaklığı üzerinde herhangi bir payı kalıp
kalmayacağına bakılmaksızın, 6 - 8 inci
Paragraflarda belirtilen koşullar karşılandığı
anda söz konusu bağlı ortaklığın tüm varlık ve
borçlarını satış amaçlı elde tutulan olarak
sınıflandırır.”
MADDE 2 –
Aynı Standarda 36
ncı Paragraftan sonra
gelmek üzere aşağıda yer alan 36A Paragrafı
eklenmiştir.
“36A.
Bağlı ortaklığı üzerindeki kontrolünün
kaybedilmesi sonucunu doğuran bir satış planı
oluşturmuş olan bir işletme, söz konusu bağlı
ortaklığın 32 nci
Paragrafta yer verilen durdurulan faaliyet
tanımına giren elden çıkarılacak bir varlık grubu
olması durumunda, 33 - 36 ncı
Paragraflarda yer verilen bilgileri açıklar.”
MADDE 3 –
Aynı Standarda 44B
Paragrafından sonra gelmek üzere aşağıda yer alan
44C Paragrafı eklenmiştir.
“44C.
“-””
MADDE 4 –
Bu Tebliğin 1 ve 2
nci maddelerinde
belirtilen hükümleri uygulayan işletmeler,
13/8/2008 tarih ve
26966 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 68 Sıra
no’lu Konsolide ve
Bireysel Finansal Tablolara İlişkin Türkiye
Muhasebe Standardı (TMS 27) Hakkında Tebliğin 2
no’lu ekiyle eklenen "TFRS
1 Türkiye Finansal Raporlama Standartlarının İlk
Uygulaması" Standardının 34C Paragrafının (c)
bendini aşağıdaki şekilde uygular.
“34C.(c)
Bir bağlı ortaklık üzerindeki kontrolün
kaybedilmesinin muhasebeleştirilmesine yönelik
34-37 nci
Paragraflardaki hükümler ve TFRS 5’in 8A
Paragrafının ilgili hükümleri.”
MADDE 5 –
Bu Tebliğ
30/6/2009 tarihinden
sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
İsteyen işletmeler bu hükümler çerçevesinde, bu
Tebliği 1/7/2009
öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin
finansal tablolarında uygulayabilirler. Ancak,
aynı dönem için TMS 27’nin 38 inci Paragrafında
yapılan değişiklik uygulanmadığı sürece, söz
konusu değişikliklerin
1/7/2009 tarihinden önce başlayan hesap
dönemlerinde uygulanma imkânı bulunmamaktadır.
Sözü edilen değişikliklerin
1/7/2009 tarihinden önce uygulanması
durumunda, anılan husus dipnotlarda açıklanır. TMS
27’nin (13/8/2008 tarih
ve 26966 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan) 45
inci Paragrafında yer alan geçiş hükümleri de göz
önünde bulundurulmak suretiyle, bu değişiklikler
TFRS 5’in ilk uygulandığı tarihten itibaren
uygulanır. Ancak, TMS 27’nin (13/8/2008
tarih ve 26966 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan)
daha önceki bir dönemde uygulanması durumunda, bu
Tebliğde yer alan hükümler de aynı dönemde
uygulanır.
MADDE 6 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
—— • ——
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
FİNANSAL TABLOLARIN
SUNULUŞUNA İLİŞKİN TÜRKİYE MUHASEBE
STANDARDI (TMS 1) HAKKINDA
TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ
SIRA NO: 108
MADDE 1 –
13/8/2008 tarih ve
26966 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 66 Sıra
no’lu Finansal
Tabloların Sunuluşuna İlişkin Türkiye Muhasebe
Standardı (TMS 1) Hakkında Tebliğin ekinde yer
alan "TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu"
Standardının 68 inci Paragrafının son cümlesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Dönen
varlıklar ayrıca, esas itibariyle ticari amaçla
elde tutulan varlıkları (TMS 39’a göre ticari
amaçla elde tutulan olarak sınıflanmış olan
finansal varlıklarda olduğu gibi) ve uzun vadeli
finansal varlıkların kısa vadeli kısımlarını
içerir.”
MADDE 2 –
Aynı Standardın 71 inci
Paragrafının 2 nci
cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“TMS
39’a göre alım satım amacıyla elde bulundurulan
olarak sınıflandırılmış bazı finansal borçlar,
kredili mevduat hesapları, uzun vadeli finansal
borçların kısa vadeli kısımları, temettü
ödemeleri, gelir vergileri ve diğer ticari olmayan
ödemeler bunlara örnektir.”
MADDE 3 –
Aynı Standarda 139A
Paragrafından sonra gelmek üzere aşağıda yer alan
139B ve 139C Paragrafları eklenmiştir.
“139B.
“-”
139C.
“-””
MADDE 4 –
Bu Tebliğ
31/12/2008 tarihinden
sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
İsteyen işletmeler, bu Tebliği
1/1/2009 öncesinde başlayan hesap
dönemlerine ilişkin finansal tablolarında
uygulayabilirler. Bu durumda, anılan husus
dipnotlarda açıklanır.
MADDE 5 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
—— • ——
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
MUHASEBE
POLİTİKALARI, MUHASEBE TAHMİNLERİNDE DEĞİŞİKLİKLER
VE
HATALARA İLİŞKİN
TÜRKİYE MUHASEBE STANDARDI (TMS 8)
HAKKINDA TEBLİĞDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
İLİŞKİN TEBLİĞ
SIRA NO: 109
MADDE 1
– 20/10/2005 tarih ve
25972 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 5 Sıra
no’lu Muhasebe
Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler
ve Hatalara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS
8) Hakkında Tebliğin ekinde yer alan "TMS 8
Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde
Değişiklikler ve Hatalar" Standardının 7
nci Paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“7. Bir
Standart veya Yorum, bir işleme, olaya veya koşula
özellikle yönelik ise söz konusu kaleme ilişkin
muhasebe politikası, bu Standart veya Yorum
dikkate alınarak uygulanmalıdır.”
MADDE 2 –
Aynı Standardın 9 uncu
Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“9.
Standartlar, bunlarda yer alan hükümlerin
uygulanmasında işletmelere yardımcı olmak üzere
çeşitli Rehberler ile birlikte yayımlanmaktadır.
Sözü edilen Rehberlerin, ilgili bulunduğu
Standardın ayrılmaz bir parçası niteliğinde olup
olmadığı bu Rehberlerde belirtilmektedir. Söz
konusu Rehberlerden, Standartların ayrılmaz
parçası niteliğinde olmayanlar finansal tablolar
açısından bir gereklilik oluşturmaz.”
MADDE 3 –
Bu Tebliğ
31/12/2008 tarihinden
sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
İsteyen işletmeler, bu Tebliği
1/1/2009 öncesinde başlayan hesap
dönemlerine ilişkin finansal tablolarında
uygulayabilirler.
MADDE 4 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
—— • ——
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
BİLANÇO TARİHİNDEN
SONRAKİ OLAYLARA İLİŞKİN TÜRKİYE
MUHASEBE STANDARDI (TMS
10) HAKKINDA TEBLİĞDE
DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ
SIRA NO: 110
MADDE 1
– 20/10/2005 tarih ve
25972 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6 Sıra
no’lu “Bilanço
Tarihinden Sonraki Olaylara İlişkin Türkiye
Muhasebe Standardı (TMS 10) Hakkında Tebliğ”in adı
“Raporlama Döneminden (Bilanço Tarihinden) Sonraki
Olaylara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS
10) Hakkında Tebliğ” şeklinde; Tebliğin ekinde yer
alan "TMS 10 Bilanço Tarihinden Sonraki Olaylar"
Standardının adı “TMS 10 Raporlama Döneminden
(Bilanço Tarihinden) Sonraki Olaylar” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 2 –
Aynı Standardın 13
üncü Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“13.
Ödeneceği, raporlama döneminden (bilanço
tarihinden) sonra, ancak finansal tabloların
yayımı için onay verilen tarihten önce ilan edilen
temettüler (örneğin; temettülerin onaylanması ve
dolayısıyla artık işletmenin isteğine bağlı
olmaması durumunda); söz konusu zamanda herhangi
bir yükümlülük bulunmadığından yükümlülük olarak
finansal tablolara alınmaz. Bu tür temettüler,
“TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu” Standardı
uyarınca dipnotlarda açıklanır.”
MADDE 3 –
Bu Tebliğ
31/12/2008 tarihinden
sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
İsteyen işletmeler, bu Tebliği
1/1/2009 öncesinde başlayan hesap
dönemlerine ilişkin finansal tablolarında
uygulayabilirler.
MADDE 4 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
—— • ——
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
MADDİ DURAN
VARLIKLARA İLİŞKİN TÜRKİYE MUHASEBE
STANDARDI (TMS 16)
HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN
TEBLİĞ
SIRA NO: 111
MADDE 1
– 31/12/2005 tarih ve
26040 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 15 Sıra
no’lu Maddi Duran
Varlıklara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS
16) Hakkında Tebliğin ekinde yer alan “TMS 16
Maddi Duran Varlıklar” Standardının 6
ncı Paragrafında yer
alan “Geri kazanılabilir tutar” kavramının tanımı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Geri
kazanılabilir tutar: Bir varlığın gerçeğe uygun
değerinden satış giderleri çıkarılarak bulunan
değeri ile kullanım değerinden büyük olanıdır.”
MADDE 2 –
Aynı Standarda 68 inci
Paragraftan sonra gelmek üzere aşağıda yer alan
68A Paragrafı eklenmiştir.
“68A.
Ancak, başkalarına kiralanmak amacıyla elinde
bulundurmakta olduğu maddi duran varlıklarını
normal faaliyet akışı içerisinde düzenli olarak
satmakta olan bir işletme, bu gibi varlıkların
kiralanma amacı sona erdiği ve ilgili varlıklar
satış amaçlı elde tutulan varlık haline
geldiğinde, bu varlıkları defter değerleri
üzerinden stoklara aktarır. Sözü edilen
varlıkların satışından elde edilen tutar, “TMS 18
Hasılat” Standardı
uyarınca hasılat olarak muhasebeleştirilir. Normal
faaliyet akışı içerisinde satılmak üzere elde
bulundurulmakta olan varlıkların stoklara
aktarıldığı durumlarda TFRS 5 uygulanmaz.”
MADDE 3 –
Aynı Standardın 69 uncu
Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“69. Bir
maddi duran varlık kaleminin elden çıkarılması
çeşitli yollarla (satış, finansal kiralama veya
bağış) gerçekleşebilir. Bir maddi duran varlığın
elden çıkarma tarihinin belirlenmesinde, TMS 18’de
yer alan işletme mallarının satışından sağlanan
hasılatın
muhasebeleştirilmesine ilişkin kriterler
uygulanır. Satıp geri kiralama işlemi yoluyla
elden çıkarmalarda TMS 17 uygulanır.”
MADDE 4 –
Aynı Standarda 80 inci
Paragraftan sonra gelmek üzere aşağıda yer alan 81
inci Paragraf; 81A, 81B, 81C, 81D ve 81E
Paragrafları ile 82 nci
ve 83 üncü Paragraflar eklenmiştir.
“81. “-”
81A. “-”
81B. “-”
81C. “-”
81D. “-”
81E. “-”
82. “-”
83. “-””
MADDE 5 –
Bu Tebliğin 1, 2 ve 3 üncü
maddelerinde belirtilen hükümleri uygulayan
işletmeler, 18/1/2005
tarih ve 25704 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4
Sıra no’lu Nakit Akış
Tablolarına İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS
7) Hakkında Tebliğin ekinde yer alan "TMS 7 Nakit
Akış Tabloları" Standardının,
(a) 14
üncü Paragrafının 2 nci
fıkrasını aşağıdaki şekilde uygular.
“Fabrikanın bir unsurunun satışı gibi bazı
işlemler, muhasebeleştirilmiş kâr ya da zararda
yer alan kazanç ya da kayıpta artışa neden
olabilir. Bu tür işlemlerle ilgili nakit akışları,
yatırım faaliyetlerinden elde edilen nakit
akışlarıdır. Ancak, “TMS 16 Maddi Duran Varlıklar”
Standardının 68A Paragrafında tanımlandığı üzere,
başkalarına kiralanmak amacıyla elde
bulundurulmakta iken satış amacıyla elde
bulundurulma niteliği kazanan varlıkların üretimi
veya edinimi için yapılan nakit ödemeleri, işletme
faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışlarıdır.
Benzer şekilde, bu tür varlıkların kiralanmasından
ve satışından elde edilen nakit girişleri de
işletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit
akışlarıdır.”
(b) 54
üncü Paragrafından sonra gelmek üzere aşağıda yer
alan 55 inci Paragraf
eklenmiş olup, söz konusu Paragraf
aşağıdaki şekilde uygulanacaktır.
“55.
“-””
MADDE 6 –
Bu Tebliğ
31/12/2008 tarihinden
sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
İsteyen işletmeler bu hükümler çerçevesinde, bu
Tebliği 1/1/2009
öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin
finansal tablolarında uygulayabilirler. Bu
durumda, anılan husus dipnotlarda açıklanır.
MADDE 7 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
—— • ——
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
ÇALIŞANLARA SAĞLANAN
FAYDALARA İLİŞKİN TÜRKİYE MUHASEBE
STANDARDI (TMS 19) HAKKINDA
TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ
SIRA NO: 112
MADDE 1 –
30/3/2006 tarih ve
26124 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 33 Sıra
no’lu Çalışanlara
Sağlanan Faydalara İlişkin Türkiye Muhasebe
Standardı (TMS 19) Hakkında Tebliğin ekinde yer
alan "TMS 19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar"
Standardının 7 nci
Paragrafında yer alan ilgili tanımlar aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Çalışanlara sağlanan kısa vadeli faydalar:
Çalışanların hizmet sundukları dönemin sonundan
itibaren on iki ay içinde ödeme günü gelecek olan
faydalardır (işten çıkarma tazminatı dışındaki).
Çalışanlara sağlanan diğer uzun vadeli faydalar:
Çalışanların hizmet sundukları dönemin sonundan
itibaren on iki ay içinde ödenmeyecek olan
faydalardır (çalışma dönemi sonrasına ilişkin
faydalar ile işten çıkarma tazminatları
dışındaki).
Plan varlıkları yatırım
getirisi: Plan varlıklarından kaynaklanan faiz,
temettü ve söz konusu yatırımlara ilişkin
gerçekleşmiş ve gerçekleşmemiş kazanç ve kayıpları
ile birlikte, bunlardan kaynaklanan diğer
gelirlerden, planın yönetiminden kaynaklanan
maliyetler (tanımlanmış fayda yükümlülüğünü ölçmek
için kullanılan aktüeryal
varsayımlarda dikkate alınanlar hariç olmak üzere)
ile plana ilişkin vergilerin düşülmesi sonucunda
bulunan tutardır.
Geçmiş
hizmet maliyeti: İşten ayrılma sonrası sağlanan
faydaların veya çalışanlara sağlanan diğer uzun
vadeli faydaların başlaması veya değişime uğraması
nedeniyle cari dönemde sonuçlanan, çalışanın
geçmiş dönemlerde sunduğu hizmetlerine ilişkin
tanımlanmış fayda yükümlülüğünün bugünkü değerinde
meydana gelen değişmedir. Geçmiş hizmet maliyeti
pozitif (faydalar ortaya çıktığında veya
değiştirildiğinde ve böylece tanımlanmış fayda
yükümlülüğünün bugünkü değeri arttığında) veya
negatif (mevcut faydalar değiştirildiğinde ve
böylece tanımlanmış fayda yükümlülüğünün bugünkü
değeri azaldığında) olabilir.”
MADDE 2 -
Aynı Standardın 8
inci Paragrafının (b) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“8.(b)
İzin dönemine tekabül eden ücretlerin,
çalışanların hizmet sunduğu dönem sonunu takip
eden on iki ay içinde ödendiği kısa süreli ücretli
izinleri (örneğin: ücretli yıllık izin ya da
ücretli hastalık izni gibi);”
MADDE 3 –
Aynı Standardın 32B
Paragrafının 1 inci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“32B.
“TMS 37 Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu
Varlıklar” Standardı, işletmenin bazı koşullu
borçları hakkında kamuoyuna açıklama yapmasını
gerektirir. Örneğin, çok sayıda işverenin
dahil olduğu fayda
planlarında aşağıda yer alanlar nedeniyle koşullu
bir borç ortaya çıkmış olabilir:”
MADDE 4 –
Aynı Standardın 97
nci Paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“97.
Geçmiş hizmet maliyeti, işletmenin mevcut
tanımlanmış fayda planı kapsamında geçmiş
hizmetlere ilişkin olarak ödenmesi gereken
faydalarda değişiklik yapması veya faydaları
geçmiş hizmetlerle ilişkilendiren yeni bir
tanımlanmış fayda planı oluşturması durumunda
ortaya çıkar. Bu değişiklikler, ilgili faydaların
hak kazanıldığı döneme kadar, çalışanlar
tarafından sunulacak hizmetlere karşılık yapılır.
Bu sebeple, geçmiş hizmet maliyeti, ilgili
maliyetin önceki dönemdeki çalışan hizmetini ifade
ettiği gerçeğine rağmen anılan dönemde finansal
tablolara yansıtılır. Geçmiş hizmet maliyeti,
maliyette meydana gelen düzeltmeden kaynaklanan
değişiklik olarak ölçülür (bakınız: 64 üncü
Paragraf). Negatif geçmiş hizmet maliyeti, geçmiş
hizmetlerle ilişkilendirilen faydaların
değiştirilmesi sonucunda, tanımlanmış fayda
yükümlülüğünün bugünkü değerinin azalması
durumunda ortaya çıkar.”
MADDE 5 –
Aynı Standardın 98
inci Paragrafının (c) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“98.(c)
Fayda artışı resmen açıklanmamış olsa bile, planın
resmi koşulları (veya bu koşulların ötesine geçen
zımni kabulden doğan yükümlüklerce) veya
yasalarca, işletmenin, herhangi bir fonu plan
katılımcılarının faydası için kullanmak zorunda
olması durumunda, finansal tablolarda
muhasebeleştirilmiş olan
aktüeryal kazançlardan doğan fayda
iyileşmelerine ilişkin tahminler
(çalışanlara sağlanacak
faydalara ilişkin yükümlülükteki artış
aktüeryal bir zararı
ifade etmekte olup, geçmiş hizmet maliyeti
değildir (bakınız: Paragraf 85(b));”
MADDE 6 –
Aynı Standardın 111 inci Paragrafı aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“111.
Aşağıdakilerden herhangi birisi durumunda azaltma
meydana gelir:
(a)
İşletmenin, plan dahilindeki
çalışan sayısında önemli bir azaltma yapmayı
açıkça taahhüt etmesi durumda; veya
(b)
İşletmenin, tanımlanmış fayda planının koşullarını
değiştirmesi ve böylelikle mevcut çalışanların
gelecekteki hizmetlerinin önemli bir bölümünün
ileride hiçbir faydaya hak kazandırmaması veya
sadece daha düşük tutarda faydaya hak kazandıracak
olması durumunda.
Azaltma
bir fabrikanın kapanması, bir faaliyetin devam
etmemesi veya bitirilmesi ya da bir planın
durdurulması veya gelecekteki maaş artışlarının
geçmişteki hizmetler için ödenen faydalarla
ilişkilendirilmesinde meydana gelen azalma gibi
ayrı bir olaydan doğar. Azaltmalar genellikle
yeniden yapılanmalarla bağlantılıdır. Bu tür
durumlarda, işletme azaltmayı, ilgili yeniden
yapılanmayla aynı zamanda muhasebeleştirir.”
MADDE 7 –
Aynı Standarda 111 inci Paragraftan sonra gelmek
üzere aşağıda yer alan 111A Paragrafı eklenmiştir.
“111A.
Planda yapılan bir değişikliğin sağlanacak fayda
tutarını azaltması durumunda, söz konusu
azaltmanın sadece gelecekte verilecek olan hizmete
ilişkin etkisi, azaltma olarak nitelendirilir.
Azaltmanın, geçmiş hizmete ilişkin etkisi ise
negatif geçmiş hizmet maliyetidir.”
MADDE 8 –
Aynı Standarda 159C
Paragrafından sonra gelmek üzere aşağıda yer alan
159D Paragrafı eklenmiştir.
“159D.
“-””
MADDE 9 –
Bu Tebliğin 1, 2 ve 3 üncü
maddeleri 31/12/2008
tarihinden sonra başlayan hesap dönemleri için
geçerli olmak üzere, yayımlandığı tarihte
yürürlüğe girer. İsteyen işletmeler, anılan
maddeleri 1/1/2009
öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin
finansal tablolarında uygulayabilirler. Bu
durumda, anılan husus dipnotlarda açıklanır. Bu
Tebliğin 4, 5, 6 ve 7 nci
maddelerinde yer verilen hükümler ise,
31/12/2008 tarihinden
sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere, Standart kapsamında bulunan faydalarda
31/12/2008 tarihinden sonra meydana gelen
değişiklikler için uygulanır.
MADDE 10 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
—— • ——
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
DEVLET TEŞVİKLERİNİN
MUHASEBELEŞTİRİLMESİ VE DEVLET
YARDIMLARININ
AÇIKLANMASINA İLİŞKİN TÜRKİYE MUHASEBE
STANDARDI (TMS 20)
HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN
TEBLİĞ
SIRA NO: 113
MADDE 1
– 1/11/2005 tarih ve
25983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 8 Sıra
no’lu Devlet
Teşviklerinin Muhasebeleştirilmesi ve Devlet
Yardımlarının Açıklanmasına İlişkin Türkiye
Muhasebe Standardı (TMS 20) Hakkında Tebliğin
ekinde yer alan "TMS 20 Devlet Teşviklerinin
Muhasebeleştirilmesi ve Devlet Yardımlarının
Açıklanması" Standardında yer alan
“vergilendirilebilir gelir” ifadesi
“vergilendirilebilir kâr ya da zarar” olarak,
“gelir olarak finansal tablolara yansıtılma”,
“gelir kaydedilme” ve “gelir olarak
muhasebeleştirilme” ifadeleri “kâr ya da zararda
muhasebeleştirilme” olarak, “doğrudan
özkaynak olarak
kaydedilme” ve “doğrudan
özkaynaklar ile ilişkilendirilme” ifadeleri
“kâr ya da zararın dışında muhasebeleştirilme”
olarak, “muhasebe tahmininin düzeltilmesi” ifadesi
“muhasebe tahmininin değiştirilmesi” olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 2 –
Aynı Standardın 2
nci Paragrafının (b)
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“2.(b)
İşletmelere vergilendirilebilir kâr ya da vergi
zararının hesaplanmasında yararlanmak üzere
sağlanan faydalar veya vergi yükümlülüğüne bağlı
olarak belirlenen ya da vergi yükümlülüğü ile
sınırlı olarak sağlanan devlet yardımları. Sözü
edilen yardımlara örnek olarak; gelir/kurumlar
vergisi istisnaları, yatırımı teşvik amaçlı vergi
indirimleri, hızlandırılmış
amortisman uygulaması ve indirilmiş vergi
oranları gösterilebilir;”
MADDE 3 –
Aynı Standarda 10
uncu Paragraftan sonra gelmek üzere aşağıda yer
alan 10A Paragrafı eklenmiştir.
“10A.
Devletten piyasa faiz oranından düşük bir oranla
alınan kredinin faydası, devlet
teşviği olarak kabul
edilir. Söz konusu kredi “TMS 39 Finansal Araçlar:
Muhasebeleştirme ve Ölçme” Standardı uyarınca
muhasebeleştirilir ve ölçülür. Düşük faiz oranının
yarattığı fayda, kredinin TMS 39 uyarınca
belirlenen başlangıçtaki defter değeri ile elde
edilen kazanımlar arasındaki fark olarak ölçülür.
Söz konusu fayda, bu Standarda göre
muhasebeleştirilir. Krediden sağlanan fayda ile
karşılanması planlanan maliyetlerin
belirlenmesinde, yerine getirilen veya yerine
getirilmesi gereken koşul ve yükümlülükler göz
önünde bulundurulur.”
MADDE 4 –
Aynı Standardın 12
nci Paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“12.
Devlet teşvikleri, bu teşviklerle karşılanması
amaçlanan maliyetlerin gider olarak
muhasebeleştirildiği dönemler boyunca sistematik
şekilde kâr veya zarara yansıtılır.”
MADDE 5 –
Aynı Standardın 13
üncü Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“13.
Devlet teşviklerinin muhasebeleştirilmesine
ilişkin iki genel yaklaşım bulunmaktadır:
Teşviğin kâr ya da
zarar dışında muhasebeleştirildiği "sermaye
yaklaşımı" ve teşviğin
bir veya daha fazla dönemde kâr ya da zararda
muhasebeleştirildiği "gelir yaklaşımı".”
MADDE 6 –
Aynı Standardın 14
üncü Paragrafının (a) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“14.(a)
Bir finansman aracı olan devlet teşvikleri,
finanse ettikleri harcama kalemini netleştirmek
amacıyla kâr veya zararda muhasebeleştirilmek
yerine, finansal durum tablosu (bilanço) ile
ilişkilendirilmelidir. Geri ödeme
beklenmediğinden, bu tür teşvikler kâr ya da zarar
dışında
muhasebeleştirilmelidir; ve”
MADDE 7 –
Aynı Standardın 15
inci Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“15.
Gelir yaklaşımının dayandığı gerekçeler ise
şunlardır:
(a)
Devlet teşvikleri, hissedarlar dışındaki bir
kaynaktan elde edilmiş olmaları nedeniyle,
doğrudan özkaynak
olarak kaydedilmemeli, fakat uygun dönemlerde kâr
ya da zarar olarak muhasebeleştirilmelidir;
(b)
Devlet teşvikleri nadiren karşılıksızdır.
İşletmeler koşullara uymakla ve önceden konan
yükümlülüklerini yerine getirmekle teşvikleri
kazanır. Bu nedenle bu teşvikler sözü edilen
teşviklerle karşılanması amaçlanan maliyetlerin
gider olarak muhasebeleştirildiği dönemler boyunca
kâr ya da zararda muhasebeleştirilmelidir ve
(c)
Gelir vergisi ve diğer vergilerin bir tür harcama
olması göz önüne alındığında, mali politikaların
bir uzantısı olan devlet teşvikleri de kâr veya
zarar ile ilişkilendirilmelidir.”
MADDE 8 –
Aynı Standardın 16 ncı
Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“16.
Gelir yaklaşımında, devlet teşviklerinin, ilgili
teşviklerle karşılanması amaçlanan maliyetlerin
gider olarak muhasebeleştirildiği dönemler boyunca
sistematik bir biçimde kâr ya da zarara alınması
esastır. Devlet teşviklerinin tahsil edildiği anda
kâr ya da zararda muhasebeleştirilmesi tahakkuk
esasına (bakınız: “TMS 1 Finansal Tabloların
Sunuluşu” Standardı) uygun değildir ve yalnızca
tahsil edildiği dönemden farklı dönemlerde
finansal tablolara yansıtılmasına ilişkin bir
esasın bulunmaması durumunda bu uygulama kabul
edilebilir.”
MADDE 9 –
Aynı Standardın 17
nci Paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“17.
Çoğunlukla, bir işletmenin bir devlet
teşviği ile ilgili
maliyet ve harcamaları finansal tablolarına
yansıttığı dönemler kolayca belirlenebilir.
Böylece belirli harcamalardaki devlet teşvikleri,
ilgili harcamaların finansal tablolara
yansıtıldığı dönemde kâr ya da zararda
muhasebeleştirilir. Benzer şekilde,
amortismana tabi
varlıklara ilişkin teşvikler, genellikle bunların
amortismanları oranında ilgili dönemler boyunca
kâr ya da zararda muhasebeleştirilir.”
MADDE 10 –
Aynı Standardın 18
inci Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“18.
Amortismana tabi olmayan varlıklara ilişkin
teşvikler belirli yükümlülüklerin yerine
getirilmesini gerektirebilir ve ilgili
yükümlülüklerin yerine getirilmesinde katlanılan
maliyetlerin gerçekleştiği dönemler boyunca kâr ya
da zararda muhasebeleştirilir. Örneğin, üzerine
bina inşa edilmesi koşuluyla alınan bir arsa
teşviğinin, binanın
ömrü boyunca kâr ya da zararda
muhasebeleştirilmesi uygun olacaktır.”
MADDE 11 –
Aynı Standardın 20
nci Paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“20.
Önceden gerçekleşmiş gider veya zararları
karşılamak ya da işletmeye gelecekte herhangi bir
maliyet gerektirmeksizin acil finansman desteği
sağlamak amacıyla verilen devlet teşvikleri,
tahsil edilebilir hale geldiği dönemde kâr ya da
zararda muhasebeleştirilir.”
MADDE 12 –
Aynı Standardın 21
inci Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“21.
Bazı durumlarda, devlet teşvikleri işletmenin
belirli harcamaları üstlenmesini teşvik etmek
yerine, acil finansman desteği sağlamak amacıyla
verilebilir. Bu tür teşvikler belirli bir
işletmeyle sınırlandırılabilir ve aynı durumdaki
tüm işletmelere tanınmayabilir. Bu durumlar
işletmenin teşviğe hak
kazandığı dönemde teşviğin,
etkisinin açıkça anlaşılabilmesi için gereken
açıklamalar ile birlikte, kâr ya da zararda
muhasebeleştirilmesine olanak sağlayabilir.”
MADDE 13 –
Aynı Standardın 22
nci Paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“22. Bir
devlet teşviğine,
geçmiş bir hesap döneminde gerçekleşmiş gider ve
zararların karşılanmasına yönelik olarak hak
kazanılmış olabilir. Bu tür teşvikler finansal
tablolara olan etkisinin açıkça anlaşılabilmesi
için gerekli açıklamalar ile birlikte, tahsil
edilebilir hale geldiği dönemin kâr ya da
zararında muhasebeleştirilir.”
MADDE 14 –
Aynı Standardın 26
ncı Paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“26.
Yöntemlerden birisinde teşvik, varlığın faydalı
ömrü boyunca sistematik bir biçimde ertelenmiş
gelir olarak kâr veya zararda muhasebeleştirilir.”
MADDE 15 –
Aynı Standardın 27
nci Paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“27.
Diğer yöntemde ise teşvik, varlığın defter
değerinin hesaplanması sırasında indirilir.
Amortismana tabi varlığın faydalı ömrü boyunca
amortisman giderinin
azaltılması yoluyla teşvik, kâr ya da zararda
muhasebeleştirilmiş olur.”
MADDE 16 –
Aynı Standardın 32
nci Paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“32.
Geri ödenmesi gereken devlet teşvikleri, bir
muhasebe tahmininin değiştirilmesi olarak
muhasebeleştirilir (bakınız: “TMS 8 Muhasebe
Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler
ve Hatalar” Standardı). Gelire ilişkin bir
teşviğin geri ödenmesi
durumunda, ödenen tutar öncelikle bu tutarın
muhasebeleştirildiği itfa edilmemiş ertelenmiş
gelir kaleminden düşülür. Geri ödenen tutarın
ertelenmiş gelir bakiyesini aşması veya ertelenmiş
gelir kaleminin olmaması durumunda, söz konusu
tutar doğrudan kâr ya da zararda
muhasebeleştirilir. Varlıklara ilişkin devlet
teşviklerinin geri ödenmesi durumunda, ilgili
varlığın defter değeri geri ödenecek tutar kadar
artırılır veya ertelenmiş gelir hesabı geri
ödenecek tutar kadar azaltılır. Teşvik alınmamış
olsaydı önceki dönemlerde kâr ya da zararda
muhasebeleştirilmiş olacak olan birikmiş
amortisman tutarı,
teşviğin geri
ödenmesiyle birlikte o anda kâr ya da zararda
muhasebeleştirilir.”
MADDE 17 –
Aynı Standardın 37
nci Paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“37.
“-””
MADDE 18 –
Aynı Standarda 42
nci Paragraftan sonra
gelmek üzere aşağıda yer alan 43 üncü Paragraf
eklenmiştir.
“43.
“-””
MADDE 19 –
Bu Tebliğ hükümlerini
uygulayan işletmeler,
24/2/2006 tarih ve 26090 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan 22 Sıra
no’lu Tarımsal Faaliyetlere İlişkin Türkiye
Muhasebe Standardı (TMS 41) Hakkında Tebliğin
ekinde yer alan "TMS 41 Tarımsal Faaliyetler"
Standardının 34, 35 ve 36 ncı
Paragraflarını aşağıdaki şekilde uygular.
“34.
Gerçeğe uygun değerinden satış maliyeti düşülmek
suretiyle ölçülen canlı varlıklara ilişkin
koşulsuz olarak yapılan devlet teşvikleri, söz
konusu teşviklerin ancak ve ancak alacak haline
gelmeleri durumunda kâr ya da zararda
muhasebeleştirilir.
35.
Gerçeğe uygun değerden satış maliyeti düşülmek
suretiyle ölçülen canlı varlıklara ilişkin devlet
teşvikleri; ilgili işletmenin belirli tarımsal
faaliyetlerde bulunulmaması da
dahil olmak üzere, şartlı olarak verilmiş
olmaları durumunda, sadece ve sadece ilgili devlet
teşviğine ilişkin
koşullar karşılandığında kâr ya da zararda
muhasebeleştirilir.
36.
Devlet teşviklerinin koşul ve şartları farklılık
arz eder. Örneğin; bir teşvik, işletmenin belirli
bir yerde 5 yıl süreyle tarımsal faaliyette
bulunmasını, bu faaliyetin 5 yıldan daha kısa bir
dönem için yapılması durumunda ise tüm
teşviğin iade
edilmesini gerektirebilir. Bu durumda, söz
konusu teşvik, 5
yıllık süre dolmadıkça işletme tarafından kâr ya
da zararda muhasebeleştirilmez. Diğer taraftan,
teşvik koşullarının, geçen zamana bağlı olarak
teşviğin belli bir
kısmının işletmece alıkonulmasına izin vermesi
durumunda, işletme, söz konusu
teşviği, zaman
geçtikçe kâr ya da zararda muhasebeleştirilir.”
MADDE 20 –
Bu Tebliğ
31/12/2008 tarihinden
sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
İsteyen işletmeler bu hükümler çerçevesinde, bu
Tebliği 1/1/2009
öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin
finansal tablolarında uygulayabilirler. Bu
durumda, anılan husus dipnotlarda açıklanır.
MADDE 21 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
—— • ——
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
BORÇLANMA MALİYETLERİNE
İLİŞKİN TÜRKİYE MUHASEBE
STANDARDI (TMS 23) HAKKINDA
TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ
SIRA NO: 114
MADDE 1 –
15/7/2007
tarih ve 26583 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
46 Sıra no’lu
Borçlanma Maliyetlerine İlişkin Türkiye Muhasebe
Standardı (TMS 23) Hakkında Tebliğin ekinde yer
alan “TMS 23 Borçlanma Maliyetleri” Standardının 6
ncı Paragrafının (a),
(b) ve (c) bentleri aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“6.(a)
“TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve
Ölçme” Standardında tanımlanan etkin faiz oranı
yöntemi kullanılarak hesaplanan faiz gideri,
(b) “-”,
(c) “-”
”
MADDE 2 –
Aynı Standarda 29 uncu
Paragraftan sonra gelmek üzere aşağıda yer alan
29A Paragrafı eklenmiştir.
“29A.
“-””
MADDE 3 –
Bu Tebliğ
31/12/2008 tarihinden
sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
İsteyen işletmeler, bu Tebliği
1/1/2009 öncesinde başlayan hesap
dönemlerine ilişkin finansal tablolarında
uygulayabilirler. Bu durumda, anılan husus
dipnotlarda açıklanır.
MADDE 4 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
—— • ——
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
KONSOLİDE VE BİREYSEL
FİNANSAL TABLOLARA İLİŞKİN TÜRKİYE
MUHASEBE STANDARDI (TMS
27) HAKKINDA TEBLİĞDE
DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ
SIRA NO: 115
MADDE 1
– 13/8/2008 tarih ve
26966 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 68 Sıra
no’lu Konsolide ve
Bireysel Finansal Tablolara İlişkin Türkiye
Muhasebe Standardı (TMS 27) Hakkında Tebliğin
ekinde yer alan "TMS 27 Konsolide ve Bireysel
Finansal Tablolar" Standardının 38 inci Paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“38.
Bireysel finansal tablolar hazırlayan bir işletme,
bu tablolarda yer alan bağlı ortaklıklar,
müştereken kontrol edilen işletmeler ve
iştiraklerdeki yatırımlarını;
(a)
Maliyet değeriyle veya
(b) TMS
39’a uygun olarak muhasebeleştirir.
Her bir
yatırım kategorisi için aynı muhasebe
politikasının uygulanması esastır. Maliyeti
üzerinden muhasebeleştirilmiş olan yatırımlar,
TFRS 5’e göre satış amaçlı elde tutulan varlık
olarak sınıflandırıldığında (ya da satış amaçlı
varlık olarak sınıflanan bir grup varlık içerisine
dahil edildiğinde)
“TFRS 5 Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklar
ve Durdurulan Faaliyetler” Standardına uygun
olarak muhasebeleştirilir. Bu tür durumlarda, TMS
39 uyarınca muhasebeleştirilmiş olan yatırımlar
eski şekilde ölçülmeye devam edilir.”
MADDE 2 –
Aynı Standarda 45 inci
Paragraftan sonra gelmek üzere aşağıda yer alan
45A Paragrafı eklenmiştir.
“45A.
“-””
MADDE 3 –
Bu Tebliğ
31/12/2008 tarihinden
sonra başlayan hesap dönemleri için, 16/3/2006
tarih ve 26110 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
TFRS 5’in ilk kez uygulandığı tarihten itibaren
geçerli olmak üzere, yayımlandığı tarihte
yürürlüğe girer. İsteyen işletmeler, bu hükümler
çerçevesinde, bu Tebliği
1/1/2009 öncesinde başlayan hesap
dönemlerine ilişkin finansal tablolarında
uygulayabilirler. Bu durumda, anılan husus
dipnotlarda açıklanır.
MADDE 4 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
—— • ——
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
İŞTİRAKLERDEKİ
YATIRIMLARA İLİŞKİN TÜRKİYE MUHASEBE
STANDARDI (TMS 28)
HAKKINDA TEBLİĞDE
DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ
SIRA NO: 116
MADDE 1
– 27/12/2005 tarih ve 26036 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan 12 Sıra no’lu
İştiraklerdeki Yatırımlara İlişkin Türkiye
Muhasebe Standardı (TMS 28) Hakkında Tebliğin
ekinde yer alan "TMS 28 İştiraklerdeki Yatırımlar"
Standardının 1 inci Paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“1. Bu
Standart, iştiraklerdeki yatırımların
muhasebeleştirilmesinde uygulanır. Ancak;
(a) Risk
sermayesi (girişim sermayesi) kuruluşları,
(b)Yatırım fonları ve yatırım amaçlı sigorta
fonlarını kapsayan benzer işletmeler tarafından
elde bulundurulan ve "TMS 39 Finansal Araçlar:
Muhasebeleştirme ve Ölçme" Standardı uyarınca
muhasebeleştirilerek, ilk muhasebeleştirmeyi
takiben gerçeğe uygun değeri ile değerlenip kâr
veya zararla ilişkilendirilen veya alım-satım
amaçlı elde bulundurulan iştirak yatırımları bu
Standart kapsamında değildir. Bu tür yatırımlar,
TMS 39 uyarınca gerçeğe uygun değerlerinden
ölçülür ve gerçeğe uygun değerde meydana gelen
değişimler, değişimin gerçekleştiği dönemde kâr
veya zararda muhasebeleştirilir. Bu tür bir
yatırımı elinde bulunduran işletme, Paragraf
37(f)’de yer verilen açıklamalarda bulunur.”
MADDE 2 –
Aynı Standardın 33 üncü
Paragrafının 1 inci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“33.
İştiraklerdeki yatırımın defter değerinin bir
bölümünü oluşturan şerefiye, ayrıca
muhasebeleştirilmediğinden "TMS 36 Varlıklarda
Değer Düşüklüğü" Standardının şerefiye değer
düşüklüğünün test edilmesine ilişkin hükümleri
uygulanarak ayrıca değer düşüklüğü açısından test
edilmez. Bunun yerine, TMS 39
hükümlerinin uygulanmasının yatırımda değer
düşüklüğü olabileceğini gösterdiği durumlarda,
iştirak yatırımının geri kazanılabilir tutarı
(kullanım değeri ile gerçeğe uygun değerinden
satış maliyetlerinin düşülmesi sonucu bulunan
tutardan büyük olanı) ile defter değeri
karşılaştırılarak yatırımın tüm defter değeri TMS
36’ya göre değer düşüklüğü açısından tek bir
varlık gibi test edilir. Bu tür durumlarda
muhasebeleştirilen değer düşüklüğü zararı,
iştirakteki yatırımın defter değerinin bir
bölümünü oluşturan şerefiye de
dahil olmak üzere herhangi bir varlık
kalemine dağıtılmaz. Buna bağlı olarak,
iştirakteki yatırımın geri kazanılabilir tutarının
sonradan artması durumunda, söz konusu değer
düşüklüğü zararı TMS 36 uyarınca iptal edilir.
Yatırımın kullanım değerinin belirlenmesinde
işletme tarafından aşağıdaki tahminler yapılır:”
MADDE 3 –
Aynı Standarda 41B
Paragrafından sonra gelmek üzere aşağıda yer alan
41C Paragrafı eklenmiştir.
“41C.
“-””
MADDE 4 –
Bu Tebliğin 1 ve 2
nci maddelerinde
belirtilen hükümleri uygulayan işletmeler,
30/1/2007 tarih ve
26419 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 42 Sıra
no’lu Finansal
Araçlar: Açıklamalara İlişkin Türkiye Finansal
Raporlama Standardı (TFRS 7) Hakkında Tebliğin
ekinde yer alan "TFRS 7 Finansal Araçlar:
Açıklamalar" Standardının 3 üncü Paragrafının (a)
bendini aşağıdaki şekilde uygular.
“3.(a) "TMS
27 Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar", "TMS
28 İştiraklerdeki Yatırımlar" ve "TMS 31 İş
Ortaklıklarındaki Paylar" Standartları kapsamında
muhasebeleştirilen bağlı ortaklık, iştirak veya iş
ortaklıklarındaki paylar. Diğer taraftan, bazı
durumlarda, TMS 27, TMS 28 ve TMS 31, bağlı
ortaklık, iştirak ve iş ortaklıklarındaki payların
TMS 39’a göre muhasebeleştirilmesine izin
vermektedir. Bu hallerde, işletme bu
TFRS’de yer alan
hükümleri uygular. Bu Standart, ilgili türev ürün
TMS 32’de yer alan özkaynağa
dayalı finansal araç tanımına girmediği sürece,
bağlı ortaklıklardaki, iştiraklerdeki ve iş
ortaklıklarındaki paylarla ilişkilendirilmiş her
türlü türev ürüne de uygulanır.”
MADDE 5 –
Bu Tebliğin 1 ve 2
nci maddelerinde
belirtilen hükümleri uygulayan işletmeler,
31/12/2005 tarih ve 26040 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan 14 Sıra no’lu
İş Ortaklıklarındaki Paylara İlişkin Türkiye
Muhasebe Standardı (TMS 31) Hakkında Tebliğin
ekinde yer alan "TMS 31 İş Ortaklıklarındaki
Paylar" Standardının 1 inci
Paragrafını aşağıdaki şekilde uygular.
“1. İş
ortaklıklarındaki payların muhasebeleştirilmesi ve
iş ortaklıklarının yapılarına ve faaliyetlerinin
gerçekleştirilme şekline
bağlı olmaksızın; iş ortaklığının varlık,
borç, gelir ve giderlerinin ortak girişimcilerin
ve yatırımcıların finansal tablolarında
raporlanması bu Standart hükümlerine göre yapılır.
Ancak bu Standart, alım-satım
amaçlı elde tutulan ve bu şekilde
sınıflandırılan, ilk muhasebeleştirme sırasında
gerçeğe uygun değerinden ve gelir tablosu ile
ilişkilendirilmek suretiyle gösterilen ve “TMS 39
Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme”
Standardı ile uyumlu olarak muhasebeleştirilen;
(a)
Girişim (risk) sermayesi organizasyonları veya
(b)
Yatırım fonları ve yatırım amaçlı sigorta fonları
dahil benzeri
işletmeler tarafından elde tutulan, müştereken
kontrol edilen işletmelerdeki ortak girişimci
katılım paylarına uygulanmaz. Bu tür yatırımlar,
gerçeğe uygun değerlerindeki değişimler, değişimin
gerçekleştiği dönemde kâr veya zarar ile
ilişkilendirilerek, TMS 39 uyarınca gerçeğe uygun
değerleri üzerinden değerlenir. Bu tür bir katılım
payını elinde tutan ortak girişimci, 55 ve 56
ncı Paragraflar
uyarınca gerekli açıklamaları yapar.”
MADDE 6 –
Bu Tebliğin 1 ve 2
nci maddelerinde
belirtilen hükümleri uygulayan işletmeler,
28/10/2006 tarih ve
26330 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 40 Sıra
no’lu Finansal
Araçlar: Sunuma İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı
(TMS 32) Hakkında Tebliğin ekinde yer alan "TMS 32
Finansal Araçlar: Sunum" Standardının 4 üncü
Paragrafının (a) bendini aşağıdaki şekilde
uygular.
“4.(a) "TMS
27 Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar", "TMS
28 İştiraklerdeki Yatırımlar" ve "TMS 31 İş
Ortaklıklarındaki Paylar" Standartları kapsamında
muhasebeleştirilen bağlı ortaklık, iştirak veya iş
ortaklıklarındaki yatırımlar. Öte yandan, bazı
durumlarda, TMS 27, TMS 28 ve TMS 31, bağlı
ortaklık, iştirak ve iş ortaklıklarındaki payların
TMS 39’a göre muhasebeleştirilmesine izin
vermektedir; bu tür durumlarda, işletme, bu
Standartta yer alan hükümleri uygular. İşletmeler,
bu Standardı bağlı ortaklıklardaki, iştiraklerdeki
ve iş ortaklıklarındaki yatırımlarına ilişkin tüm
türev ürünlere uygular.”
MADDE 7 –
Bu Tebliğ
31/12/2008 tarihinden
sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
İsteyen işletmeler, bu Tebliği
1/1/2009 öncesinde başlayan hesap
dönemlerine ilişkin finansal tablolarında
uygulayabilirler. Bu durumda, anılan husus
dipnotlarda açıklanır.
MADDE 8 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
—— • ——
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
YÜKSEK ENFLASYONLU
EKONOMİLERDE FİNANSAL RAPORLAMAYA
İLİŞKİN TÜRKİYE
MUHASEBE STANDARDI (TMS 29) HAKKINDA
TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ
SIRA NO: 117
MADDE 1
– 31/12/2005 tarih ve
26040 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 16 Sıra
no’lu Yüksek
Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlamaya
İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 29)
Hakkında Tebliğin ekinde yer alan "TMS 29 Yüksek
Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlama"
Standardının 6 ncı
Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“6.
İşletmeler, finansal tablolarını, genel fiyat
düzeyindeki değişimlerden ya da kayıtlarda yer
alan varlık ya da borçların özel fiyatlarındaki
artışlardan bağımsız olarak, tarihi maliyet
esasına göre hazırlar. Bu durumun istisnasını,
işletmenin gerçeğe uygun değer üzerinden ölçmek
zorunda olduğu ya da ölçmeyi tercih ettiği varlık
ve borçlar oluşturur. Örneğin, maddi duran
varlıklar gerçeğe uygun değer üzerinden yeniden
değerlenebilir; biyolojik varlıkların da gerçeğe
uygun değer üzerinden ölçülmeleri gerekir. Bununla
beraber bazı işletmeler, elde tutulan varlıkların
özel fiyatlarındaki değişimlerin etkisini yansıtan
cari maliyet yaklaşımına göre hazırlanmış finansal
tablolar sunar.”
MADDE 2 –
Aynı Standardın 8
inci Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“8.
Geçerli para birimi yüksek enflasyonlu bir
ekonominin para birimi olan bir işletmenin
finansal tabloları, ister tarihi maliyet ister
cari maliyet yaklaşımıyla hazırlanmış olsun,
raporlama dönemi (bilanço tarihi) sonundaki cari
ölçüm birimi cinsinden ifade edilir. “TMS 1
Finansal Tabloların Sunuluşu” Standardı (13/8/2008
tarih ve 26966 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan)
uyarınca istenen önceki dönemlere ait
karşılaştırmalı rakamlar ve önceki dönemlere ait
herhangi bir bilgi de raporlama dönemi sonundaki
cari ölçüm birimi cinsinden ifade edilir. Farklı
bir para biriminin kullanıldığı finansal
tablolarda karşılaştırmalı tutarların sunumunda
“TMS 21 Kur Değişiminin Etkileri” Standardının
42(b) ve 43 üncü Paragrafları uygulanır.”
MADDE 3 –
Aynı Standardın 14
üncü Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“14.
Diğer tüm aktif ve pasifler, parasal olmayan
kalemlerdir. Bazı parasal olmayan kalemler,
raporlama dönemi sonundaki cari tutarlarından
taşınır (net kâr ve gerçeğe uygun değeri ile
değerlenenler gibi) ve bu nedenle düzeltilmezler.
Diğer tüm parasal olmayan aktif ve pasifler
düzeltilir.”
MADDE 4 –
Aynı Standardın 15
inci Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“15.
Parasal olmayan kalemlerin çoğu, maliyet
değerlerinden ya da amortisman
düşülmüş maliyet değerinden taşınır, dolayısıyla
elde etme tarihindeki cari tutarlardan gösterilir.
Her bir kalemin düzeltilmiş maliyeti veya
amortisman düşülmüş
düzeltilmiş maliyeti; tarihi maliyet ve birikmiş
amortismana bir genel fiyat endeksindeki elde etme
tarihinden raporlama dönemi sonuna (bilanço
tarihine) kadar olan sürede gerçekleşen değişimin
etkisinin yansıtılmasıyla belirlenir. Örneğin,
maddi duran varlıklar, hammadde ve ticari mallar,
şerefiye, patent, ticari marka ve benzeri
varlıklar satın alma tarihlerinden itibaren
düzeltilir. Yarı mamuller ve mamuller satın alma
ve üretim maliyetlerinin oluştuğu tarihlerden
itibaren düzeltilir.”
MADDE 5 –
Aynı Standardın 19
uncu Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“19. Bir
parasal olmayan kalemin düzeltilmiş değeri, eğer
geri kazanılabilir tutarını aşıyorsa, ilgili
Standartlar çerçevesinde azaltılır. Örneğin, maddi
duran varlıkların, şerefiyenin, patent ve ticari
markaların düzeltilmiş tutarları geri
kazanılabilir tutarına, stokların düzeltilmiş
tutarları da net gerçekleşebilir değerine
indirilir.”
MADDE 6 –
Aynı Standardın 20
nci Paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“20.
Özkaynak yöntemiyle
muhasebeleştirilen bir yatırım, yüksek enflasyonlu
bir ekonominin para biriminde raporlama yapabilir.
Böyle bir yatırımın finansal durum tablosu
(bilanço) ve kapsamlı gelir tablosu, yatırımcının
işletmenin net aktifleri ve kâr ya da zarardaki
payını hesaplamak amacıyla, bu Standarda göre
düzeltilir. Yatırımın düzeltilmiş finansal
tabloları bir yabancı para biriminde
hazırlanmışsa, kapanış kurundan çevrilir.”
MADDE 7 –
Aynı Standardın 28
inci Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“28. Net
kârdaki kazanç veya kayıp, kâr ya da zarara
dahil edilir. Fiyat
değişimlerine anlaşmayla bağlı aktif ve pasiflere
13 üncü Paragrafta belirtildiği gibi yapılan
düzeltme net parasal pozisyon kâr/zararı ile
netleştirilir. Faiz gelir ve gideri ile yatırılan
veya borçlanılan fonlarla ilgili kur farkları gibi
diğer gelir ve gider kalemleri de net parasal
pozisyon ile ilişkilendirilir. Bu tür kalemler
kapsamlı gelir tablosunda ayrıca gösterilse de,
net parasal pozisyon kâr/zararı ile beraber
gösterilmeleri faydalı olabilir.”
MADDE 8 –
Bu Tebliğ
31/12/2008 tarihinden
sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
İsteyen işletmeler, bu Tebliği
1/1/2009 öncesinde başlayan hesap
dönemlerine ilişkin finansal tablolarında
uygulayabilirler.
MADDE 9 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
—— • ——
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
İŞ ORTAKLIKLARINDAKİ
PAYLARA İLİŞKİN TÜRKİYE MUHASEBE
STANDARDI (TMS 31)
HAKKINDA TEBLİĞDE
DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ
SIRA NO: 118
MADDE 1
– 31/12/2005 tarih ve
26040 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 14 Sıra
no’lu İş
Ortaklıklarındaki Paylara İlişkin Türkiye Muhasebe
Standardı (TMS 31) Hakkında Tebliğin ekinde yer
alan "TMS 31 İş Ortaklıklarındaki Paylar"
Standardının 1 inci Paragrafı aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“1. İş
ortaklıklarındaki payların muhasebeleştirilmesi ve
iş ortaklıklarının yapılarına ve faaliyetlerinin
gerçekleştirilme şekline
bağlı olmaksızın; iş ortaklığının varlık,
borç, gelir ve giderlerinin ortak girişimcilerin
ve yatırımcıların finansal tablolarında
raporlanması bu Standart hükümlerine göre yapılır.
Ancak bu Standart, alım-satım
amaçlı elde tutulan ve bu şekilde
sınıflandırılan, ilk muhasebeleştirme sırasında
gerçeğe uygun değerinden ve gelir tablosu ile
ilişkilendirilmek suretiyle gösterilen ve “TMS 39
Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme”
Standardı ile uyumlu olarak muhasebeleştirilen;
(a)
Girişim (risk) sermayesi organizasyonları veya
(b)
Yatırım fonları ve yatırım amaçlı sigorta fonları
dahil benzeri
işletmeler tarafından elde tutulan, müştereken
kontrol edilen işletmelerdeki ortak girişimci
katılım paylarına uygulanmaz. Bu tür yatırımlar,
gerçeğe uygun değerlerindeki değişimler, değişimin
gerçekleştiği dönemde kâr veya zarar ile
ilişkilendirilerek, TMS 39 uyarınca gerçeğe uygun
değerleri üzerinden değerlenir. Bu tür bir katılım
payını elinde tutan ortak girişimci, 55 ve 56
ncı Paragraflar
uyarınca gerekli açıklamaları yapar.”
MADDE 2 –
Aynı Standarda 57
nci Paragraftan sonra
gelmek üzere aşağıda yer alan 58 inci Paragraf ile
58A, 58B Paragrafları ve 59 uncu Paragraf
eklenmiştir.
“58. “-”
58A. “-”
58B. “-”
59. “-””
MADDE 3 –
Bu Tebliğin 1 inci
maddesinde belirtilen hükmü uygulayan işletmeler,
30/1/2007 tarih ve
26419 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 42 Sıra
no’lu Finansal
Araçlar: Açıklamalara İlişkin Türkiye Finansal
Raporlama Standardı (TFRS 7) Hakkında Tebliğin
ekinde yer alan "TFRS 7 Finansal Araçlar:
Açıklamalar" Standardının 3 üncü Paragrafının (a)
bendini aşağıdaki şekilde uygular.
“3. (a)
"TMS 27 Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar",
"TMS 28 İştiraklerdeki Yatırımlar" ve "TMS 31 İş
Ortaklıklarındaki Paylar" Standartları kapsamında
muhasebeleştirilen bağlı ortaklık, iştirak veya iş
ortaklıklarındaki paylar. Diğer taraftan, bazı
durumlarda, TMS 27, TMS 28 ve TMS 31, bağlı
ortaklık, iştirak ve iş ortaklıklarındaki payların
TMS 39’a göre muhasebeleştirilmesine izin
vermektedir. Bu hallerde, işletme bu
TFRS’de yer alan
hükümleri uygular. Bu Standart, ilgili türev ürün
TMS 32’de yer alan özkaynağa
dayalı finansal araç tanımına girmediği sürece,
bağlı ortaklıklardaki, iştiraklerdeki ve iş
ortaklıklarındaki paylarla ilişkilendirilmiş her
türlü türev ürüne de uygulanır.”
MADDE 4 –
Bu Tebliğin 1 inci
maddesinde belirtilen hükmü uygulayan işletmeler,
27/12/2005 tarih ve
26036 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 12 Sıra
no’lu İştiraklerdeki
Yatırımlara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS
28) Hakkında Tebliğin ekinde yer alan "TMS 28
İştiraklerdeki Yatırımlar" Standardının 1 inci
Paragrafını aşağıdaki şekilde uygular.
“1. Bu
Standart, iştiraklerdeki yatırımların
muhasebeleştirilmesinde uygulanır. Ancak;
(a) Risk
sermayesi (girişim sermayesi) kuruluşları,
(b)
Yatırım fonları ve yatırım amaçlı sigorta
fonlarını kapsayan benzer işletmeler tarafından
elde bulundurulan ve "TMS 39 Finansal Araçlar:
Muhasebeleştirme ve Ölçme" Standardı uyarınca
muhasebeleştirilerek, ilk muhasebeleştirmeyi
takiben gerçeğe uygun değeri ile değerlenip kâr
veya zararla ilişkilendirilen veya alım-satım
amaçlı elde bulundurulan iştirak yatırımları bu
Standart kapsamında değildir. Bu tür yatırımlar,
TMS 39 uyarınca gerçeğe uygun değerlerinden
ölçülür ve gerçeğe uygun değerde meydana gelen
değişimler, değişimin gerçekleştiği dönemde kâr
veya zararda muhasebeleştirilir. Bu tür bir
yatırımı elinde bulunduran işletme, Paragraf 37
(f)’de yer verilen açıklamalarda bulunur.”
MADDE 5 –
Bu Tebliğin 1 inci
maddesinde belirtilen hükmü uygulayan işletmeler,
28/10/2006 tarih ve
26330 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 40 Sıra
no’lu Finansal
Araçlar: Sunuma İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı
(TMS 32) Hakkında Tebliğin ekinde yer alan "TMS 32
Finansal Araçlar: Sunum" Standardının 4 üncü
Paragrafının (a) bendini aşağıdaki şekilde
uygular.
“4. (a)
"TMS 27 Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar",
"TMS 28 İştiraklerdeki Yatırımlar" ve "TMS 31 İş
Ortaklıklarındaki Paylar" Standartları kapsamında
muhasebeleştirilen bağlı ortaklık, iştirak veya iş
ortaklıklarındaki yatırımlar. Öte yandan, bazı
durumlarda, TMS 27, TMS 28 ve TMS 31, bağlı
ortaklık, iştirak ve iş ortaklıklarındaki payların
TMS 39’a göre muhasebeleştirilmesine izin
vermektedir; bu tür durumlarda, işletme, bu
Standartta yer alan hükümleri uygular. İşletmeler,
bu Standardı bağlı ortaklıklardaki, iştiraklerdeki
ve iş ortaklıklarındaki yatırımlarına ilişkin tüm
türev ürünlere uygular.”
MADDE 6 –
Bu Tebliğ
31/12/2008 tarihinden
sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
İsteyen işletmeler, bu Tebliği
1/1/2009 öncesinde başlayan hesap
dönemlerine ilişkin finansal tablolarında
uygulayabilirler. Bu durumda, anılan husus
dipnotlarda açıklanır.
MADDE 7 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
—— • ——
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
ARA DÖNEM FİNANSAL
RAPORLAMAYA İLİŞKİN TÜRKİYE MUHASEBE
STANDARDI (TMS 34)
HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN
TEBLİĞ
SIRA NO: 119
MADDE 1
– 2/2/2006 tarih ve
26068 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 19 Sıra
no’lu Ara Dönem
Finansal Raporlamaya İlişkin Türkiye Muhasebe
Standardı (TMS 34) Hakkında Tebliğin ekinde yer
alan "TMS 34 Ara Dönem Finansal Raporlama"
Standardının 11 inci Paragrafı aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“11.
İşletme, bir ara döneme ilişkin kâr veya zarar
bileşenlerini sunan tabloda, “TMS 33 Hisse Başına
Kazanç” Standardının uygulandığı durumlarda söz
konusu döneme ilişkin adi hisse başına kâr ile
hisse başına sulandırılmış kâr tutarlarını sunar.”
MADDE 2 –
Bu Tebliğ
31/12/2008 tarihinden
sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
İsteyen işletmeler, bu Tebliği
1/1/2009 öncesinde başlayan hesap
dönemlerine ilişkin finansal tablolarında
uygulayabilirler.
MADDE 3 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
—— • ——
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
VARLIKLARDA DEĞER
DÜŞÜKLÜĞÜNE İLİŞKİN TÜRKİYE MUHASEBE STANDARDI
(TMS 36) HAKKINDA
TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN
TEBLİĞ
SIRA NO: 120
MADDE 1
– 18/3/2006 tarih ve
26112 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 28 Sıra
no’lu Varlıklarda
Değer Düşüklüğüne İlişkin Türkiye Muhasebe
Standardı (TMS 36) Hakkında Tebliğin ekinde yer
alan "TMS 36 Varlıklarda Değer Düşüklüğü"
Standardının 134 üncü Paragrafının (e) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“134.
(e) Birimin (birimler grubunun) geri kazanılabilir
tutarının satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun
değeri esas alması durumunda, satış maliyetleri
düşülmüş gerçeğe uygun değeri belirlemek için
kullanılan yöntem. Satış maliyetleri düşülmüş
gerçeğe uygun değerin, birime (birimler grubuna)
ilişkin olarak gözlemlenebilen bir piyasa fiyatı
kullanılarak belirlenmemesi durumunda, aşağıdaki
bilgiler kamuoyuna açıklanır:
(i)
Yönetimin, satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe
uygun değeri belirlemede esas aldığı her bir kilit
varsayım. Kilit varsayımlar; birimin (birimler
grubunun) geri kazanılabilir tutarının en çok
duyarlı olduğu varsayımlardır.
(ii)
Yönetimin, her bir temel varsayımla
ilişkilendirilen değeri (ya da değerleri)
belirlemedeki yaklaşımı; söz konusu değerin
(değerlerin) geçmiş deneyimleri yansıtıp
yansıtmadığı, uygun olması durumunda, işletme dışı
bilgi kaynakları ile tutarlı olup olmadığı ve aksi
halde, neden geçmiş deneyimlerden veya işletme
dışı bilgi kaynaklarından farklı olduğu.
Satış
maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değerin,
iskonto edilmiş nakit
akış tahminleri kullanılarak belirlenmesi
durumunda, aşağıdaki hususlar hakkında da açıklama
yapılır:
(iii)
Yönetimin nakit akışlarını planladığı dönem,
(iv)
Nakit akış projeksiyonlarının
tahmininde kullanılan büyüme oranı,
(v)
Nakit akış projeksiyonlarına
uygulanan iskonto
oranı (oranları).”
MADDE 2 –
Aynı Standardın 140B
Paragrafından sonra gelmek üzere aşağıda yer alan
140C Paragrafı eklenmiştir.
“140C. “
– ””
MADDE 3 –
Bu Tebliğ
31/12/2008 tarihinden
sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
İsteyen işletmeler, bu Tebliği
1/1/2009 öncesinde başlayan hesap
dönemlerine ilişkin finansal tablolarında
uygulayabilirler. Bu durumda, anılan husus
dipnotlarda açıklanır.
MADDE 4 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
—— • ——
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
MADDİ OLMAYAN DURAN
VARLIKLARA İLİŞKİN TÜRKİYE MUHASEBE
STANDARDI (TMS 38)
HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN
TEBLİĞ
SIRA NO: 121
MADDE 1 –
17/3/2006 tarih ve 26111 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan 26 Sıra
no’lu Maddi Olmayan Duran Varlıklara
İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 38)
Hakkında Tebliğin ekinde yer alan "TMS 38 Maddi
Olmayan Duran Varlıklar" Standardının 69 uncu
Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“69.
Bazı durumlarda, işletmeye gelecekte ekonomik
yararlar sağlamak amacıyla birtakım harcamalar
yapılır, ancak söz konusu harcamalar sonucunda
muhasebeleştirilebilecek herhangi bir maddi
olmayan duran varlık veya diğer bir varlık elde
edilmez veya oluşturulmaz. Mal alımının söz konusu
olduğu durumlarda, bu tür harcamalar, işletmenin
mallara erişim hakkı doğduğu anda gider olarak
muhasebeleştirilir. Hizmet alımının söz konusu
olduğu durumlarda ise, yapılan harcamalar,
hizmetler alındığı anda gider olarak
muhasebeleştirilir. Örneğin, araştırma için
yapılan harcama, işletme birleşmesinin bir parçası
olarak elde edildiği durumlar hariç, gerçekleştiği
anda gider olarak muhasebeleştirilir (bakınız: 54
üncü Paragraf). Gerçekleştiği anda gider olarak
muhasebeleştirilen harcamalarla ilgili diğer
örnekler şunlardır:
(a) "TMS
16 Maddi Duran Varlıklar" Standardı uyarınca bir
maddi duran varlık kaleminin maliyetine
dahil edilmiş
olmadıkça, faaliyete başlanmasına ilişkin
harcamalar (başlangıç maliyetleri gibi). Başlangıç
maliyetleri, bir tüzel kişiliğin oluşturulması
için yapılan yasal ve
sekreterya türü maliyetler, yeni bir tesis
veya işyeri açmak için yapılan harcamalar (yani
açılış öncesi maliyetler) veya yeni faaliyetlerin
başlatılması, yeni ürün veya süreçlerin
oluşturulması için yapılan harcamalar (yani
faaliyet öncesi maliyetler) gibi kuruluş
maliyetlerinden oluşabilir.
(b)
Eğitim faaliyetlerine ilişkin harcamalar.
(c)
Reklam ve promosyon
faaliyetlerine ilişkin harcamalar (internet
üzerinden sipariş verilecek malları içeren
kataloglar dahil).
(d) Bir
işletmenin kısmen veya tamamen yerinin
değiştirilmesi veya yeniden yapılandırılmasına
ilişkin harcamalar.”
MADDE 2 –
Aynı Standarda 69 uncu
Paragraftan sonra gelmek üzere aşağıda yer alan
69A Paragrafı eklenmiştir.
“69A.
İşletme, malların mülkiyetini eline geçirdiği anda
söz konusu mallara erişim hakkına da sahip olur.
Benzer şekilde malların, tedarik sözleşmesine
ilişkin koşullar çerçevesinde bir tedarikçi
tarafından imal edildiği ve işletmenin, ödeme
karşılığında söz konusu malların teslimini talep
edebildiği durumlarda
işletmenin söz konusu mallara erişim hakkı
bulunmaktadır. Hizmetler ise, işletmenin hizmeti,
örneğin, müşterilere reklam yapmak amacıyla diğer
bir hizmete yönlendirdiği anda değil, bir sözleşme
çerçevesinde işletmeye teslim edilmek üzere
tedarikçi tarafından ifa edildikleri anda alınmış
kabul edilir.”
MADDE 3 –
Aynı Standardın 70 inci
Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“70. 68
inci Paragraf, bir işletmenin, mallara erişim
hakkını elde etmesi öncesinde yaptığı bir peşin
ödemeyi varlık olarak muhasebeleştirmesini
engellemez. Benzer şekilde, yine aynı Paragraf,
bir işletmenin, hizmet alımı öncesinde yaptığı bir
peşin ödemeyi varlık olarak muhasebeleştirmesini
de engellemez.”
MADDE 4 –
Aynı Standardın 98 inci
Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“98. Bir
varlığın itfaya tabi tutarının yararlı ömrüne
sistematik olarak dağıtılması için birçok itfa
yöntemi kullanılabilir. Bu yöntemler arasında;
doğrusal itfa yöntemi, azalan bakiyeler yöntemi ve
üretim birimi yöntemleri sayılabilir. Kullanılacak
yöntem, varlıktan elde edilmesi beklenen
gelecekteki ekonomik yararların tahmin edilen
kullanım şekillerine göre belirlenir ve söz konusu
gelecekteki ekonomik yararların tahmin edilen
kullanım şekillerinde bir değişiklik olmadıkça,
ilgili yöntem dönemden döneme tutarlı bir şekilde
uygulanır.”
MADDE 5 –
Aynı Standarda 130C
Paragrafından sonra gelmek üzere aşağıda yer alan
130D Paragrafı eklenmiştir.
“130D.
“-””
MADDE 6 –
Bu Tebliğ
31/12/2008 tarihinden
sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
İsteyen işletmeler, bu Tebliği
1/1/2009 öncesinde başlayan hesap
dönemlerine ilişkin finansal tablolarında
uygulayabilirler. Bu durumda, anılan husus
dipnotlarda açıklanır.
MADDE 7 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
—— • ——
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
YATIRIM AMAÇLI
GAYRİMENKULLERE İLİŞKİN TÜRKİYE
MUHASEBE STANDARDI (TMS
40) HAKKINDA TEBLİĞDE
DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ
SIRA NO: 122
MADDE 1 –
17/3/2006 tarih ve
26111 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 27 Sıra
no’lu Yatırım Amaçlı
Gayrimenkullere İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı
(TMS 40) Hakkında Tebliğin ekinde yer alan "TMS 40
Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller" Standardına 8 inci
Paragrafın (d) bendinden sonra gelmek üzere
aşağıda yer alan (e) bendi eklenmiştir.
“8. (e)
Gelecekte yatırım amaçlı gayrimenkul olarak
kullanılmak üzere inşa edilmekte veya
geliştirilmekte olan gayrimenkuller.”
MADDE 2 –
Aynı Standardın 9 uncu
Paragrafının (d) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“9. (d)
“-””
MADDE 3 –
Aynı Standardın 22
nci Paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“22.
“-””
MADDE 4 –
Aynı Standardın 31
inci Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“31. "TMS
8 Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde
Değişiklikler ve Hatalar" Standardı işletmenin
muhasebe politikalarında ihtiyari olarak yapılan
değişikliğin, yalnızca, işlemlerin, diğer
olayların ya da koşulların etkilerine ilişkin
olarak finansal tabloların güvenilir ve daha uygun
bilgi sağlaması sonucunu doğurması durumunda
mümkün olabileceğini belirtir. Gerçeğe uygun değer
yönteminden maliyet yöntemine geçişin daha uygun
bir sunumla sonuçlanma ihtimali çok düşüktür.”
MADDE 5 –
Aynı Standardın 48
inci Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“48. Bazı istisnai durumlarda,
yatırım amaçlı gayrimenkule ilk sahip olunduğunda
(veya mevcut bir gayrimenkul, kullanım şeklinin
değiştirilmesini takiben yatırım amaçlı
gayrimenkul haline ilk dönüştüğünde) yapılan
güvenilir gerçeğe uygun değer tahminleri
arasındaki farklılıklar çok büyük, bu
farklılıkların değerlendirilmesi ise çok zor
olabilir; böyle bir durumda tek bir gerçeğe uygun
değer tahmini yapmak hiçbir fayda sağlamaz.
Bu durum, ilgili gayrimenkulün gerçeğe uygun
değerinin hiçbir zaman güvenilir bir şekilde
tespit edilemeyeceğine işaret edebilir (bakınız:
Paragraf 53).”
MADDE 6 –
Aynı Standardın 50
nci Paragrafının ilk
cümlesi ve (d) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“50.
Yatırım amaçlı gayrimenkulün gerçeğe uygun değer
yöntemi çerçevesinde defter değerinin
belirlenmesinde, işletme, ayrı
ayrı varlık veya borç
olarak muhasebeleştirmiş olduğu varlık veya
borçları ikinci kez hesaplamalara
dahil etmez.
(d)
Kiralama yoluyla edinilmiş olan yatırım amaçlı
gayrimenkulün gerçeğe uygun değeri, tahmini nakit
akışlarını yansıtır (ödenmesi gereken bir duruma
geleceği beklenilen koşullu kira
dahil). Dolayısıyla,
bir gayrimenkulün, yapılması beklenilen tüm
ödemeler düşülmek suretiyle değerlenmiş olması
durumunda, yatırım amaçlı gayrimenkulün gerçeğe
uygun değer yöntemini kullanarak defter değerini
elde edebilmek için her türlü kiralama borcunun
kendisine ilave edilmesi gerekir.”
MADDE 7 –
Aynı Standardın 53
üncü Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“53.
Yatırım amaçlı gayrimenkulün gerçeğe uygun
değerinin daima güvenilir bir şekilde tespit
edilebileceği konusunda aksi ispat edilene kadar
hukuken geçerli bir öngörü vardır. Ancak, bazı
istisnai durumlarda, işletmenin yatırım amaçlı bir
gayrimenkulü (veya mevcut bir gayrimenkul,
kullanımındaki bir değişiklikten sonra ilk defa
yatırım amaçlı gayrimenkul haline geldiğinde) elde
etmesi sırasında gerçeğe uygun değerinin sürekli
olarak güvenilir bir biçimde tespit edilmesinin
mümkün olmadığına dair ortada kanıt bulunur. Bu
durum, ancak ve ancak, karşılaştırılabilir piyasa
işlemlerinin çok az olduğu ve gerçeğe uygun
değerin başka tür güvenilir yollarla (örneğin
indirgenmiş nakit akım
projeksiyonları ile) tahmininin mümkün
olmadığı durumlarda ortaya çıkar.
İşletmenin inşa edilmekte olan
yatırım amaçlı gayrimenkulün gerçeğe uygun
değerinin güvenilir bir biçimde tespit edilmesinin
mümkün olmadığını, ancak söz konusu gayrimenkulün
inşaatı tamamlandığında gerçeğe uygun değerinin de
güvenilir bir şekilde belirlenebileceğini tahmin
ettiği durumlarda, gerçeğe uygun değeri güvenilir
bir biçimde tespit edilinceye veya inşaatı
tamamlanıncaya kadar (hangi durum önce
gerçekleşirse), söz konusu inşa edilmekte olan
yatırım amaçlı gayrimenkul, maliyeti üzerinden
ölçülür. İşletmenin yatırım amaçlı
gayrimenkulün (inşa edilmekte olan yatırım amaçlı
gayrimenkulün dışında) gerçeğe uygun değerini
güvenilir bir şekilde tespit etmenin her zaman
mümkün olmadığını belirlemesi durumunda, işletme,
yatırım amaçlı gayrimenkulünü TMS 16’da belirtilen
maliyet yöntemi ile ölçer. Yatırım amaçlı söz
konusu gayrimenkulün kalıntı değerinin sıfır
olduğu kabul edilir. İşletme, yatırım amaçlı
gayrimenkulü elden çıkarana kadar TMS 16’yı
uygular.”
MADDE 8 –
Aynı Standarda 53
üncü Paragraftan sonra gelmek üzere aşağıda yer
alan 53A ve 53B Paragrafları eklenmiştir.
“53A.
İşletme, daha önceden maliyeti üzerinden ölçülmüş
bulunan inşa edilmekte olan bir yatırım amaçlı
gayrimenkulü gerçeğe uygun değeri üzerinden
güvenilir biçimde ölçebilecek duruma geldiğinde,
söz konusu gayrimenkul gerçeğe uygun değeri
üzerinden ölçülür. Sözü edilen gayrimenkulün
inşaatı tamamlandığında, gerçeğe uygun değerin
güvenilir bir biçimde ölçülebileceği kabul edilir.
Aksi hallerde, söz konusu gayrimenkul 53 üncü
Paragrafta belirtildiği üzere TMS 16’ya göre
maliyet yöntemi kullanılarak ölçülür.
53B.
İnşa edilmekte olan bir yatırım amaçlı
gayrimenkulün gerçeğe uygun değerinin güvenilir
biçimde ölçülebileceğine ilişkin öngörünün aksi,
sadece ilk muhasebeleştirmede ispat edilebilir.
İnşa edilmekte olan yatırım amaçlı gayrimenkule
ilişkin bir kalemi gerçeğe uygun değeri üzerinden
ölçmüş olan bir işletme, sözü edilen yatırım
amaçlı gayrimenkulün inşası tamamlandığında bu
gayrimenkulün gerçeğe uygun değerinin güvenilir
bir biçimde ölçülemediği sonucuna varamaz.”
MADDE 9 –
Aynı Standardın 54
üncü Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“54. Bir
işletme 53 üncü Paragrafta açıklanan sebeple,
istisnai durumlarda TMS 16’daki maliyet yöntemi
ile yatırım amaçlı gayrimenkulünü ölçmek zorunda
kalıyorsa, inşa edilmekte olan yatırım amaçlı
gayrimenkuller de dahil
olmak üzere diğer bütün yatırım amaçlı
gayrimenkullerini gerçeğe uygun değer ile ölçer.
Bu durumlarda, işletme yatırım amaçlı bir
gayrimenkulü için maliyet yöntemini uygularken
geri kalan bütün gayrimenkullerinin her birini
gerçeğe uygun değer yöntemine göre
muhasebeleştirmeye devam eder.”
MADDE 10 –
Aynı Standardın 57
nci Paragrafının (c),
(d) ve (e) bentleri aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“57. (c)
Sahibi tarafından kullanılan gayrimenkulden
yatırım amaçlı gayrimenkule transferi amacıyla,
sahibi tarafından kullanılmasına son verilmesi
veya
(d)
Stoklardan yatırım amaçlı gayrimenkullere transfer
için, bir başkasına faaliyet kiralaması suretiyle
kiralamanın başlaması.
(e) “ –
” ”
MADDE 11 –
Aynı Standarda 85A
Paragrafından sonra gelmek üzere aşağıda yer alan
85B Paragrafı eklenmiştir.
“85B.
“-””
MADDE 12 –
Bu Tebliğin 1, 2, 3, 5, 7,
8, 9 ve 10 uncu maddelerinde belirtilen hükümleri
uygulayan işletmeler,
31/12/2005 tarih ve 26040 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan 15 Sıra
no’lu Maddi Duran Varlıklara İlişkin
Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 16) Hakkında
Tebliğin ekinde yer alan "TMS 16 Maddi Duran
Varlıklar” Standardının 5 inci Paragrafını
aşağıdaki şekilde uygular.
“5. “TMS
40 Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller” Standardına
uygun olarak yatırım amaçlı gayrimenkul için
maliyet modeli kullanan bir işletme, bu Standartta
yer alan maliyet modelini uygulamak zorundadır.”
MADDE 13 –
Bu Tebliğ
31/12/2008 tarihinden
sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
İsteyen işletmeler, bu Tebliğin 4 ve 6
ncı maddelerinde
belirtilen hükümleri 1/1/2009
öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin
finansal tablolarında uygulayabilirler. Bu
Tebliğin 4 ve 6 ncı
maddelerinde belirtilen hükümler hariç olmak
üzere, isteyen işletmeler bu Tebliği, inşa
edilmekte olan yatırım amaçlı gayrimenkulün ilgili
tarihteki gerçeğe uygun değerinin tespit edilmesi
koşuluyla 1/1/2009
tarihinden önceki bir tarihte de uygulayabilirler.
Bu durumda, anılan husus dipnotlarda açıklanır.
MADDE 14 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
—— • ——
Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulundan:
TARIMSAL FAALİYETLERE
İLİŞKİN TÜRKİYE MUHASEBE STANDARDI
(TMS 41) HAKKINDA
TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN
TEBLİĞ
SIRA NO: 123
MADDE 1
– 24/2/2006 tarih ve
26090 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 22 Sıra
no’lu Tarımsal
Faaliyetlere İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS
41) Hakkında Tebliğin ekinde yer alan “TMS 41
Tarımsal Faaliyetler” Standardının 12, 13, 26 –
28, 30 – 32, 34, 35, 38, 40, 48, 50 ve 51 inci
Paragraflarında yer alan “tahmini pazar yeri
maliyetleri” ve “pazar yeri maliyetleri” ifadeleri
“satış maliyetleri” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 2 –
Aynı Standardın 5 inci
Paragrafında yer alan “Tarımsal faaliyet” tanımı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Tarımsal faaliyet: Satışa veya geri
dönüştürülmeye konu canlı varlıkların tarımsal
ürünlere veya farklı canlı varlıklara
dönüştürülmesi ve hasat işlemlerinin bir işletme
tarafından yönetimidir.”
MADDE 3 –
Aynı Standardın 5
inci Paragrafında yer alan “canlı varlık grubu”
tanımından önce gelmek üzere aşağıda yer verilen
“satış maliyetleri” tanımı eklenmiştir.
“Satış
maliyetleri: Finansman maliyetleri ve gelir
vergileri hariç olmak üzere, bir varlığın elden
çıkarılmasıyla doğrudan ilişkilendirilebilen ek
maliyetlerdir.”
MADDE 4 –
Aynı Standardın 6
ncı Paragrafının (c)
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“6. (c)
Değişimin ölçülmesi: Biyolojik değişim veya hasat
sonucunda kalitede (örneğin genetik özellikler,
yoğunluk, olgunluk, yağ miktarı, protein içeriği
ve fiber gücü) veya miktarda (örneğin soy,
ağırlık, hacim, fiber uzunluğu veya çapı ve
tomurcuk sayısı) meydana gelen değişiklik, rutin
bir yönetim işlevi olarak ölçülür ve izlenir.”
MADDE 5 –
Aynı Standardın 14 üncü
Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“14. “ –
””
MADDE 6 –
Aynı Standardın 17
nci Paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“17.
Canlı varlık veya tarımsal ürüne ilişkin mevcut
konumu ve yeri itibariyle aktif bir piyasanın
bulunması durumunda, bu piyasada açıklanmış olan
fiyat, gerçeğe uygun değerin belirlenmesine uygun
bir esas teşkil eder. İşletmenin farklı piyasalara
ulaşması söz konusu ise, ilgili işletme bunlardan
en uygun olanını kullanır (Örneğin, işletme, iki
aktif piyasaya ulaşmakta ise, kullanılması
beklenen piyasada geçerli olan fiyat dikkate
alınır).”
MADDE 7 –
Aynı Standardın 20
nci Paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“20.
Bazı durumlarda canlı bir varlığın mevcut durumu
açısından piyasada oluşmuş bir fiyat veya değer
bulunmayabilir. Bu durumda işletme, gerçeğe uygun
değerin tespitinde, ilgili varlıktan elde edilmesi
beklenen net nakit akışlarının piyasada oluşan
cari iskonto oranı ile
iskonto edilmeleri
sonucunda bulunacak bugünkü değerlerini kullanır.”
MADDE 8 –
Aynı Standardın 21 inci
Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“21.
Tahmin edilen net nakit akışlarının bugünkü
değerinin hesaplanmasının amacı, canlı varlığın
mevcut konumu ve yeri itibariyle gerçeğe uygun
değerinin belirlenmesidir. İşletme, kullanılması
gereken uygun iskonto
oranının tespiti ve beklenen net nakit akışlarının
tahmin edilmesi sırasında bu durumu göz önünde
bulundurur. Beklenen net nakit akışlarının tahmin
edilmesi sırasında, piyasa katılımcılarının,
varlığın kendisi için en uygun olan piyasada
üretebileceğini tahmin ettikleri net nakit
akışları dikkate alınır.”
MADDE 9 –
Aynı Standarda 59 uncu
Paragraftan sonra gelmek üzere aşağıda yer alan 60
ıncı Paragraf
eklenmiştir.
“60.
“–””
MADDE 10 –
Bu Tebliğin 1, 3 ve 5 inci
maddelerinde belirtilen hükümleri uygulayan
işletmeler, 16/3/2006
tarih ve 26110 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
25 Sıra no’lu Satış
Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklar ve Durdurulan
Faaliyetlere İlişkin Türkiye Finansal Raporlama
Standardı (TFRS 5) Hakkında Tebliğin ekinde yer
alan “TFRS 5 Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran
Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetler” Standardının
5 nci Paragrafının (e)
bendini aşağıdaki şekilde uygular.
“5. (e)
“TMS 41 Tarımsal Faaliyetler" Standardı
doğrultusunda gerçeğe uygun değerinden satış
maliyetinin düşülmesi suretiyle ölçülen duran
varlıklar.”
MADDE 11 –
Bu Tebliğin 1, 3 ve 5 inci
maddelerinde belirtilen hükümleri uygulayan
işletmeler, 15/1/2005
tarih ve 25701 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 3
Sıra no’lu Stoklara
İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 2)
Hakkında Tebliğin ekinde yer alan “TMS 2 Stoklar”
Standardının 20 nci
Paragrafını aşağıdaki şekilde uygular.
“20.
“TMS 41 Tarımsal Faaliyetler” Standardında
belirtildiği üzere, işletmenin canlı varlıklarının
hasatıyla elde etmiş
olduğu tarımsal ürünler, hasat yerindeki gerçeğe
uygun değerinden satış maliyetleri düşüldükten
sonra bulunan net gerçeğe uygun değeriyle
değerlenir. Bu Standardın uygulanması açısından
stoğun maliyeti bu
değerdir.”
MADDE 12 –
Bu Tebliğin 1, 3 ve 5 inci
maddelerinde belirtilen hükümleri uygulayan
işletmeler, 18/3/2006
tarih ve 26112 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
28 Sıra no’lu
Varlıklarda Değer Düşüklüğüne İlişkin Türkiye
Muhasebe Standardı (TMS 36) Hakkında Tebliğin
ekinde yer alan “TMS 36 Varlıklarda Değer
Düşüklüğü” Standardının,
(1) 2
nci Paragrafının (g)
bendini aşağıdaki şekilde uygular.
“2. (g)
Gerçeğe uygun değerden satış maliyetleri düşülmek
suretiyle ölçülen tarımsal faaliyetlere ilişkin
canlı varlıklar (bakınız: TMS 41 Tarımsal
Faaliyetler);”
(2) 5
inci Paragrafının (a) bendinden önce gelen
bölümünü ise aşağıdaki şekilde uygular.
“Bu
Standart; TMS 39 kapsamındaki finansal varlıklara,
TMS 40’a göre gerçeğe uygun değerden ölçülen
yatırım amaçlı gayrimenkullere, TMS 41’e göre
gerçeğe uygun değerden satış maliyetleri düşülmek
suretiyle ölçülen tarımsal faaliyetlere ilişkin
canlı varlıklara uygulanmaz. Ancak, bu Standart,
örneğin “TMS 16 Maddi Duran Varlıklar”
Standardında yer alan değerleme yöntemi gibi diğer
Standartlara uygun olarak değerlenmiş tutarlardan
(diğer bir deyişle gerçeğe uygun değerden) izlenen
varlıklara uygulanır. Değerlenmiş bir varlığın
değer düşüklüğüne uğrayıp uğramadığının tespiti,
gerçeğe uygun değerin tespitinde kullanılan esasa
bağlıdır:”
MADDE 13 –
Bu Tebliğ 31/12/2008
tarihinden sonra başlayan hesap dönemleri için
geçerli olmak üzere, yayımlandığı tarihte
yürürlüğe girer. İsteyen işletmeler bu hükümler
çerçevesinde, bu Tebliği
1/1/2009 öncesinde başlayan hesap
dönemlerine ilişkin finansal tablolarında
uygulayabilirler. Bu Tebliğin 2, 4, 6, 7 ve 8 inci
maddelerinde belirtilen hükümlerin daha önceki bir
dönemde uygulanması durumunda, anılan husus
dipnotlarda açıklanır.
MADDE 14 –
Bu Tebliğ hükümlerini
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
|