Hayatı ve Şiirleri
Yaşamına
ilişkin bilgiler sınırlı. Doğum yeri bilinmiyor. 13'üncü yüzyılın ortalarına
doğru Moğal istilası ve Selçuklu Devleti'nin yıkıldığı dönemde yaşadığı
sanılıyor. Bu dönemin sarsıntı ve acıları Yunus'un eserlerinde derin izler
bıraktı. Babasının adı İsmail. Medrese eğitimi gördü. Arapça ve Farsça
öğrendi. İran ve Yunan mitolojisiyle, tasavvuf tarihini inceledi. Hacı
Bektaş ya da Sinan Ata'nın halifesi Taptuk Emre'nin dergahında hizmet etti.
Taptuk Emre'nin düşüncelerini yaymak için Anadolu'yu dolaştı. Eskişehir
Sarıköy, Manisa Buna ve Emreköy, Erzurum Dutçu Köyü, Isparta Keçiborlu ve
Karaman'da adına yapılmış mezarlar var. Ama nerede öldüğü ve gömüldüğü kesin
belli değil. Tasavvuf yorumunu benimseyen Yunus Emre'nin keskin bir gözlem
gücü, derin bir hoşgörü anlayışı var. Şiirlerini hece ölçüyle yazdı. Ama
aruz denemelerine de yer verdi. Hece ölçüseyle yazdığı dörtlüklerin yanısıra
yine hece ile beyitler ve gazeller de yazdı. Dili arı Türkçe değil. Yer yer
Arapça ve Farsça tamlamalar kullandı. Sağlığında düzenlediği divanı
bulunamadı. Günümüzdeki divanları derlemedir.
AH
NİDEYİM ÖMRÜM SENİ
Yok yere
geçirdim günü
Ah nideyim
ömrüm seni
Seninle
olmadım gani
Ah nideyim
ömrüm seni
Geldim ve
geçtim bilmedim
Ağlayıp
güssa yemedim
Senden
ayrılam demedim
Ah nideyim
ömrüm seni
Hayrım
şerim yazılacak
Ömrüm ipi
üzülecek
Suret
benden bozulacak
Ah nideyim
ömrüm seni
Gidip geri
gelmiyesin
Gelip beni
bulmayasın
Bu benliğe
sermayesin
Ah nideyim
ömrüm seni
Hani sana
güvendiğim
Guveniben
yuvandığım
Kaldı külli
kazandığım
Ah nideyim
ömrüm seni
Miskin
Yunus gideceksin
Acep sefer
edeceksin
Hasret ile
kalacaksın
Ah nideyim
ömrüm seni
ŞOL CENNETİN IRMAKLARI
Şol
cennetin ırmakları
Akar Allah
deyu deyu
Çıkmış
islam bülbülleri
Öter Allah
deyu deyu
Aydan
aydındır yüzleri
Şekerden
tatlı sozleri
Cennette
huri kızları
Gezer Allah
deyu deyu
Yunus Emre
var yarına
Koma bugünü
yarına
Yarin
Hakk'ın divanına
Çıkam Allah
deyu deyu
İLİM KENDİN BİLMEKTİR
İlim ilim
bilmektir
İlim kendin
bilmektir
Sen kendini
bilmezsin
Ya nice
okumaktır
Okumaktan
murat ne
Kişi Hak'kı
bilmektir
Çün okudun
bilmezsin
Ha bir kuru
emektir
Okudum
bildim deme
Çok taat
kıldım deme
Eğer Hak
bilmez isen
Abes yere
yelmektir
Dört
kitabın ma'nisi
Bellidir
bir elifte
Sen elifi
bilmezsin
Bu nice
okumaktır
Yiğirmi
dokuz hece
Okursun
uçtan uca
Sen elif
dersin hoca
Ma'nisi ne
demektir
Yunus Emre
der hoca
Gerekse bin
var hacca
Hepisinden
iyice
Bir gönüle
girmektir
NİÇİN
AĞLARSIN BÜLBÜL HEY
Sen burda
garip mi geldin
Niçin
ağlarsın bülbül hey
Yorulup iz
mi yanıldın
Niçin
ağlarsın bülbül hey
Karlı
dağlardan mı aştın
Derin
ırmaklar mı geçtin
Yârinden
ayrı mı düştün
Niçin
ağlarsın bülbül hey
Hey, ne
yavuz inilersin
Benim
derdim yenilersin
Dostu
görmek mi dilersin
Niçin
ağlarsın bülbül hey
Kal'alı
şehir mi yıkıldı
Ya nam-u
arın mi kaldı
Gurbette
yârin mi kaldı
Niçin
ağlarsın bülbül hey
Gulistanlarda yaylarsın
Taze
gülleri yeğlersin
Yavlak
zarılık eylersin
Niçin
ağlarsın bülbül hey
Uykudan
gözüm uyandı
Uyandı kana
boyandı
Yandı sol
yüreğim yandı
Niçin
ağlarsın bülbül hey
N'oldu şu
Yunus'a n'oldu
Aşkın
deryasına daldı
Yine
baharistan oldu
Niçin
ağlarsın bülbül hey
GELİN EY KARDEŞLER
Gelin ey
kardeşler gelin
Bu menzil
uzağa benzer
Nazar
kıldım şu dünyaya
Kurulmuş
tuzağa benzer
Bir pirin
eteğin tuttum
"Ana beni"
deyip gittim
Nice yüzbin
günah ettim
Her biri de
bir dağa benzer
Çağla
Derviş Yunus çağla
Sen özünü
Hakk'a bağla
Ağlar isen
haline ağla
Erdem vefa
yoğa benzer
ŞÖYLE GARİP BENCİLEYİN
Acep şu
yerde varm'ola
Şöyle garip
bencileyin
Bağrı başlı
gözü yaşlı
Şöyle garip
bencileyin
Gezdim urum
ile şamı
Yukarı
illeri kamu
Çok istedim
bulamadım
Şöyle garip
bencileyin
Kimseler
garip olmasın
Hasret
oduna yanmasın
Hocam
kimseler duymasın
Şöyle garip
bencileyin
Söyler
dilim ağlar gözüm
Gariplere
göynür özüm
Meğer ki
gökte yıldızım
Şöyle garip
bencileyin
Nice bu
dert ile yanam
Ecel ere
bir gün ölem
Meğer ki
sinimde bulam
Şöyle garip
bencileyin
Bir garip
ölmüş diyeler
Üç günden
sonra duyalar
Soğuk su
ile yuyalar
Şöyle garip
bencileyin
Hey Emre'm
Yunus biçare
Bulunmaz
derdine çare
Var imdi
gez şardan şara
Şöyle garip
bencileyin
GÖNÜL ARZULAR SENİ
Arayı arayı
bulsam izini
İzinin
tozuna sürsem yüzümü
Hakk nasip
eylese görsem yüzünü
Ey sevdiğim
gönül arzular seni
Yitirdim o
dostu bilmem ne yanda
Sevgisi
gönülde muhabbet canda
Yarın
mahşer günü ulu divanda
Ey sevdiğim
gönül arzular seni
Yunus senin
methin eder dillerde
Sevilirsin
bütün bu gönüllerde
Ağlayı
ağlayı gurbet ellerde
Ey sevdiğim
gönül arzular seni
GEL GÖR
BENİ AŞK NEYLEDİ
Ben yürürüm
yana yana
Aşk boyadı
beni kana
Ne deliyem
ne divane
Gel gör
beni aşk neyledi
Gah eserim
yeller gibi
Gah tozarım
yollar gibi
Gah akarım
seller gibi
Gel gör
beni aşk neyledi
Akar
suların çağlarım
Dertli
ciğerim dağlarım
Şeyhim
anuban ağlarım
Gel gör
beni aşk neyledi
Ya elim al
kaldır beni
Ya vaslına
erdir beni
Çok
ağlattın güldür beni
Gel gör
beni aşk neyledi
Ben yürürüm
ilden ile
Şeyh anarım
dilden dile
Gurbette
halım kim bile
Gel gör
beni aşk neyledi
Mecnun
oluban yürürüm
O yâri
düşte görürüm
Uyanıp
melül olurum
Gel gör
beni aşk neyledi
Miskin
Yunus biçareyim
Baştan
ayağa yareyim
Dost elinde
avareyim
Gel gör
beni aşk neyledi
ÇEKE GELDİ ÇEKE GİDER
Aşkın odu
ciğerimi
Yaka geldi
yaka gider
Garip başım
bu sevdayı
Çeke geldi
çeke gider
Kâr etti
firak canıma
Aşık oldum
cananıma
As zencirin
dost boynuma
Taka geldi
taka gider
Sadıklar
durur sözüne
Gayri
görünmez gözüne
Bu gözlerim
dost yüzüne
Baka geldi
baka gider
Bülbül eder
ah-ü figan
Hasret ile
yandı bu can
Benim
gönülcüğüm ey can
Hakk'a
geldi Hakk'a gider
Arada
olmasın asi
Onulmaz
bağrımın başı
Gözlerimin
kanlı yaşı
Aka geldi
aka gider
Miskin
Yunus'un sözleri
Efgan eder
bülbülleri
Dost
bahçesinin gülleri
Koka geldi
koka gider
GEL GİDELİM DOSTA GÖNÜL
Bir
karardan durmayalım
Gel gidelim
dosta gönül
Hasretinden
yanmayalım
Gel gidelim
dosta gönül
Kılavuz ol
gönül bana
Gel gidelim
yârdan yana
Canım
kurbandır canana
Gel gidelim
dosta gönül
Kara
haberin almadan
Can
bedenden ayrılmadan
Azrail bizi
bulmadan
Gel gidelim
dosta gönül
Gerçek
murada varalım
Yârin
hatırın soralım
Yunus
Emre'yi alalım
Gel gidelim
dosta gönül
KALANLARA SELAM OLSUN
Bu dünyadan
gider olduk
Kalanlara
selam olsun
Bizim için
hayır dua
Kılanlara
selam olsun
Ecel büke
belimizi
Söyletmeye
dilimizi
Hasta iken
halimizi
Soranlara
selam olsun
Tenim
ortaya açıla
Yakasız
gömlek biçile
Bizi bir
aşan vech-ile
Yunanlara
selam olsun
Azrail alır
canımız
Kurur
damarda kanımız
Yuyacağın
kefenimiz
Saranlara
selam olsun
Sala verile
kasdimize
Gider olduk
dostumuza
Namaz için
üstümüze
Duranlara
selam olsun
Dünyaya
gelenler gider
Hergiz
gelmez yola gider
Bizim
halimizden haber
Soranlara
selam olsun
Miskin
Yunus söyler sözün
Yaş
doldurmuş iki gözün
Bizi
bilmeyen ne bilsin
Bilenlere
selam olsun
DURUN DURUN AŞKA SELA
Divaneler
divaneler
Durun durun
aşka sela
Aşk esriği
mestaneler
Durun durun
aşka sela
Mest-i
elestler kandaksız
Mestane
mestler kanatsız
Saki
duruptur çanaksız
Durun durun
aşka sela
Merdaneler
merdaneler
Erlik demi
bu gündürür
Baş verüben
can terkini
Vurun vurun
aşka sela
Ey nice
hamle idelim
İşbu
fenadan gidelim
Binin binin
şevk atalım
Sürün sürün
aşka sela
Muhabbet
yoluna girip
Aşktan dava
kılan kişi
Tan eylemiş
aşıklara
Görün görün
aşka sela
Akıl ne
bilir aşkı kim
Mağrur
oluptur aklına
Aşkı bu gün
bu Yunus'a
Sorun sorun
aşka sela
AŞKIN ALDI BENDEN BENİ
Aşkın aldı
benden beni bana seni gerek seni
Ben yanarım
dün ü günü bana seni gerek seni
Ne varlığa
sevinirim ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile
avunurum bana seni gerek seni
Aşkın
aşıklar öldürür aşk denizine daldırır
Tecelli ile
doldurur bana seni gerek seni
Aşkın
şarabından içem Mecnun olup yola düşem
Sensin dün
ü gün endişem bana seni gerek seni
Sufilere
sohbet gerek Ahilere ahret gerek
Mecnunlara
Leyla gerek bana seni gerek seni
Eğer beni
öldüreler kulum göğe savuralar
Toprağım
anda çağırır bana seni gerek seni
Cennet
dedikleri ne ki bir kaç köşkle birkaç huri
İsteyene
ver onları bana seni gerek seni
Yunus-durur
benim adım gün geçtikce artar ödüm
İki cihanda
maksudum bana seni gerek seni
ELHAMDÜLİLLAH
Haktan
gelen şerbeti içtik elhamdulillah
Şol kudret
denizini geçtik elhamdulillah
Şol karşıki
dağları meşeleri bağları
Sağlık
safalık ile aştık elhamdulillah
Kuru idik
yaş olduk kanatlandık kuş olduk
Birbirmize
eş olduk uçtuk elhamdulillah
Vardığımız
illere şol safa gönüllere
Halka
tapduk manisin saçtık elhamdulillah
Beri gel
barışalım yad isen bilişelim
Atımız
eğerlendi estik elhamdulillah
İndik Rum'u
kışladık çok hayır şer işledik
Uş bahar
geldi geri göçtük elhamdulillah
Dirildik
pınar olduk irkildik ırmak olduk
Artık
denize dolduk taştık elhamdulillah
Taptuğun
tapusuna kul olduk kapusuna
Yunus
miskin çiğ idik piştik elhamdulillah
DOLAP NİÇİN İNİLERSİN
Dolap niçin
inilersin
Derdim
vardır inilerim
Ben Mevlaya
aşık oldum
Anın için
inilerim
Benim adım
dertli dolap
Suyum akar
yalap yalap
Böyle
emreylemiş çalap
Derdim
vardır inilerim
Beni bir
dağda buldular
Kolum
kanadım yoldular
Dolaba
layık gördüler
Derdim var
inilerim
Ben bir
dağın ağacıyım
Ne tatlıyım
ne acıyım
Ben mevlaya
duacıyım
Derdim
vardır inilerim
Dağdan
kestiler hezenim
Bozuldu
türlü düzenim
Ben bir
usanmaz ozanım
Derdim var
inilerim
Dülgerler
her yanım yondu
Her azam
yerine kondu
Bu iniltim
Haktan geldi
Derdim
vardır inilerim
Suyum
alçaktan çekerim
Dönüp
yükseğe dökerim
Görün ben
neler çekerim
Derdim
vardır inilerim
Yunus bunda
gelen gülmez
Kişi
muradına ermez
Bu fanide
kimse kalmaz
Derdim var
inilerim
|