Köroğlu
Kimliğiyle ilgili iki ayrı tartışma var. Birincisi, 16 ve 17'nci yüzyılda
yaşadı. Yeniçeri ocağından yetişen bir şair. 1578-1590 arasındaki
Osmanlı-İran savaşlarına katıldı. Bir tür ordu şairidir. Diğeri ise
Balkanlar'dan Orta Asya'ya kadar geniş bir alana yayılmış destansı ve
türkülü halk öyküsündeki karaman Köroğlu. İkinci Köroğlu, Bolu Gerede
çevresinde yaşadı. Asıl adı Ruşen. Devlete karşı ayaklandı. Sivas-Tokat
yolu üzerindeki Çamlıbel'e yerleşip eşkıyalık yaptı. Ama adil bir eşkıya
idi. Bir başka söylentiye göre de, Bolu Beyi'nin seyisi Yusuf'un oğlu
Ruşen Ali asıl Köroğlu'dur. Bolu Beyi, babası Yusuf'un gözlerine mil
çektirdi. Ruşen Ali, babasını sağaltmak için Aras Irmağı'na götürdü. Ama
ilaç olacak köpükleri kendisi içip yiğitlik ve şairlik gücü kazandı.
Çamlıbel'e yerleşip babasının intikamını almak üzere Bolu Beyi'ne savaş
açtı. Köroğlu hikayesi, Azerbaycan, İran, Türkmenistan, Özbekistan,
Kazakistan ve Balkanlar'da da bilinir. Yeniçeri aşığı Köroğlu'nin şiirleri
dil ve anlatım bakımından öykü kahramanı Köroğlu adına söylenen şiirlerden
çok farklıdır.
BENDEN SELAM OLSUN
BOLU BEYİ'NE
Benden selam olsun Bolu
Beyi'ne
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır Ok gıcırtısından kalkan sesinden Dağlar seda verip seslenmelidir
Düşman geldi bölük bölük
dizildi
Alnımıza kara yazı yazıldı Tüfenk icad oldu mertlik bozuldu Eğri kılıç kında paslanmalıdır
Köroğlu düşer mi hele
şanından
Çogunu ayırır er meydanından Kırat köpüğünden düşman kanından Çevrem dolup şalvar ıslanmalıdır
YÜRÜN ASLANLARIM
SAVAŞ EDELİM
Yürün aslanlarım savaş edelim
Buna kavga derler bey ne paşa ne Haykırıp haykırıp kelle keselim Seyreyleyin eli ayağı şaşana
Yürü beyler cenge harbi
çalınır
İyi kötü bu meydanda bilinir Kılıç değer adam iki bölünür Nusret bizim beyler neci paşa ne
Gürzün kösteğini kola takmalı
Arap atı sağa sola yıkmalı Kargılar mızraklar birden kalkmalı Fırsat vermen Arap atlar kaçana
Köroğlu der durun edek
cengimiz
Bundan belli olsun yiğit hangimiz Üç saat sürmeli burda hengimiz Tarih yazın şu dağlara nişane
BAĞDAT'A SEFER
EDENLER
Bağdat'a sefer edenler
Hoylu'm nic'oldu gelmedi Turna teline gidenler Hoylu'm nic'oldu gelmedi
Bağdat'a sefer eyledim
Hoylu'm da kaldı gelmedi Acem ile ceng eyledim Hoylu'm da kaldı gelmedi
Düğünü bozup gidenler
Badeyi süzüp gidenler Acem ile ceng edenler Hoylu'm nic'oldu gelmedi
N'olsam koç Köğoğlu n'olsam
Hoylu'yu düşümde görsem N'olaydı da ben de ölsem Hoylu'm da kaldı gelmedi
MERT DAYANIR NAMERT
KAÇAR
Mert dayanır namert kaçar
Meydan gümbür gümbürdenir Şahlar şahı divan açar Divan gümbür gümbürdenir
Yiğit kendini öğende
Oklar menzilin döğende Sespe kalkana değende Kalkan gümbür gümbürdenir
Ok atılır kalasından
Hak saklasın belasından Köroğlu'nun narasindan Her yan gümbür gümbürdenir
HAN OĞLUM AYVAZ
Dinle sözlerimi han oğlum
Ayvaz
Yükletin kervanı dengine bakın Erlik meydanına girdiğin zaman Kuşanın kılıcı gencine bakın
Düşmanın üstüne eyledim akın
Dönüşüm yok zamanım yakın Fakir fukarayı incitmen sakın Mal yemez tamahkar zengine bakın
Köroğlu her zaman kurdu
meydanı
Ben bilirim yahşi ile yamanı Aman dileyenden kesmen amanı Dertli olanların derdine bakın
KARLI DAĞLARIN
ARDINDAN
Karlı dağların ardından
Yel olup estiğin var mı Tek başına bu çöllerde Ordular bastığın var mı
Kargıyı ucundan salla
Düşman deme eyvallah Her taraftan üç beş kelle Terkiden astığın var mı
Köroğlu söyle şanından
Kuş uçurmaz divanından Avuçla düşman kanından Doldurup içtiğin var mı Hazırlayan Mehmet Sülün
|